“10 Soruda ...” serimizin 3. programı “Binalarda Enerji Verimliliği” üzerineydi. Youtube kanalımız üzerinden 13 Temmuz 2021 günü canlı gerçekleştirdiğimiz yayının konuğu ise Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği (VERİMDER) Başkanı Çağdaş Korkmaz’dı. Verimlilik konusunda, konfor standartlarını düşürmeden tasarruf etmenin önemine değinen Korkmaz, “Dövizle ithal edilen enerjinin tüketimini düşürmek hem bireysel hem toplumsal anlamda büyük bir katkı sağlar. Enerjinin ülke ekonomisinde zincirleme yarattığı yükün azaltılması birçok kazanç getirir” diyor... Programın videosuna youtube üzerinden ulaşabilirsiniz.
1
BİNALARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ NEDİR?..
“Binalarda Enerji Verimliliği”ni, yaşadığımız yapılarda tüm yaşamsal faaliyetlerimiz için gerekli olan enerjiden, konfor standartlarını düşürmeden tasarruf etmenin bir yöntemi olarak tanımlayabiliriz. Enerji Verimliliği kavramı “Tasarruf” ile karıştırılmaması gereken bir kavram. Bir konutun iç mekan sıcaklığını belli bir seviyeye düşürmek tasarruftur; fakat yaşam konforu da buna paralel bir düşüş sergileyebilir. Enerji Verimliliğinde ise hassas nokta, konfor koşullarını azaltmadan bunu sağlayabilmektir.
2
BİNALAR NEDEN ENERJİ VERİMLİ OLMALI?
Birçok yönden enerji verimli olmalı. Mesela ekonomi... Ülkemiz enerjide dışa bağımlı bir ülke. Çok ciddi bir enerji ithalatımız var. Ve bu enerjinin çok büyük kısmını binalarda harcıyoruz. Özellikle 2019’dan sonra konut ve binalarda tüketilen enerji, sanayide tükettiğimiz enerji miktarını geçti. Dövizle ithal edilen bu enerjinin tüketimini azaltmak hem bireyler hem toplumsal anlamda büyük bir katkı sağlar. Enerjinin ülke ekonomisinde zincirleme yarattığı yükün azaltılması birçok kazanç getirir.
3
TÜRKİYE’DE BİNALAR ENERJİ VERİMLİ Mİ? MEVCUT DURUM NEDİR?
2011 yılından bu yana ülkemizde de enerji verimliliği konusunda önemli atılımlar gerçekleştirildi. Enerji Kimlik Belgesi zorunluluğu getirildi. Artık en azından yeni inşa binalarımızın enerji tüketimi hakkında bir fikir sahibiyiz. Buna rağmen ne yazık ki mevcut bina stoğumuzun yüzde sekseninden fazlasının enerji verimli olmadığını da biliyoruz.
4
EN BÜYÜK SAVURGANLIK NEREDE YAPILIYOR?.. VE EN ÇOK HANGİ ALANLARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ / TASARRUFU POTANSİYELİ VAR?
Binalarda enerji harcamasının en yüksek olduğu yerler ısıtma ve soğutma amacıyla oluyor. Buradaki potansiyelin çok verimli kullanılmadığı bir gerçek. Tasarruf ve verimlilik anlamında birçok bireysel yöntem söz konusu. Daha tasarruflu ampuller ve enerji verimli beyaz eşya tercih edilebilir. Fakat bu iki verimlilik yönteminin toplamda yüzde on kadar bir tasarruf oranıyla çok da etkin olmadığını görebiliriz. Fakat özellikle binanın bütünsel anlamda yalıtımının yapılması hem ısıtma hem soğutma harcamasından, konforu düşürmeden ciddi bir tasarruf imkanı yaratıyor. Bu oran yüzde elliye yakın bir tasarrufa karşılık geliyor. Bu hem harcanan enerjiden tasarruf ettiriyor hem de tasarım aşamasında seçilecek ekipmanın daha düşük kapasiteli ve uygun maliyetli olanının kullanımına imkan tanıdığından ilk yatırım maliyetini de düşürüyor. Dolayısıyla enerji verimliliğinde en yüksek getirinin yalıtım yapılarak elde edileceğini söyleyebilirim. Ama tabii bütünsel düşünüp aydınlatma ve beyaz eşya seçimi gibi unsurları da göz ardı etmeden...
5
DÜNYADA VE ÖZELLİKLE GELİŞMİŞ ÜLKELERDE DURUM NEDİR? NE YAPMIŞLAR, NE YAPIYORLAR VE HEDEFLER NE?
Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülke kendi iklim koşulları ve enerji ihtiyaçlarına göre birtakım yönetmelikler devreye sokuyorlar. En önemli özellikleri ise bir hedef koymaları... Ve bu hedefe ulaşmak için de hem toplumu bilinçlendiriyorlar hem de destek paketleriyle maddi birtakım olanakları halkın kullanımına sunuyorlar. Bu konuda en bilinen örnek ise Avrupa Birliği’nin 2020 yılı için koyduğu 20-20-20 hedefiydi. Bu hedef 2020 yılına ulaşıldığında enerji tüketimlerini yüzde 20 azaltacakları, yüzde 20 yenilenebilir enerji kullanımı ve karbon emisyonlarını yüzde 20 oranında düşürme hedefiydi. AB içindeki birçok ülke 2020 yılına gelmeden bu hedeflerine ulaştı. Şimdi de benzer hedefi 2030 yılı için koydular. Bu seferki hedefleri ise daha ağır... Sıfır Enerjili Binalara geçiş de önemli hedeflerinden biri. Fakat tabii bunlar içi boş hedefler değil. Özellikle çeşitli maddi desteklerle bu sürecin hazırlanması, doğru bir şekilde ilerlemesi için kamu kurumları önemli katkılar koyuyorlar.
6
SİZCE ÜLKEMİZDE ENERJİNİN VERİMLİ KULLANILAMAMASININ ÖNÜNDEKİ ENGELLER NELER?
Bizde de birçok yasal düzenleme mevcut ve mevzuat anlamında pek bir sorun yok aslında. Hedeflerimiz de var. Özellikle geçtiğimiz yıllarda yayınlanan Enerji Verimliliği Eylem Planı gayet iyi bir girişimdi. Topluma iyi örnekler gösterebilmek için inşa edilen bazı kamu binaları da var. Fakat toplumu bilinçlendirmek adına bu iyi örneklerin artırılması gerektiği kanaatindeyim.
Teşvik ve ödül mekanizması da oldukça işe yarayabilir. Enerji savurganlığının ekolojik açıdan, dünyanın geleceği açısından büyük tehlike yarattığını, ülke ekonomisinde ciddi delikler açtığını ve bunun gündelik hayata olumsuz olarak yansıdığını sıklıkla anlatmak lazım. Aslında yapılan araştırmalarda halkımızın bu konuda çok da bilinçsiz olmadığını gösteriyor ama iş eyleme geldiğinde maalesef tatmin edici sonuçlar alınamıyor. Bunun da en büyük nedeni, işin yatırım maliyeti. Ampul değişimi veya beyaz eşya tercihi gibi bireysel önlemlerde bu belki çok düşünülmeyebiliyor ama mesela bir apartmanın toplu karar alıp binaya yalıtım yaptırması sürecinde bu sorun kendini fazlasıyla hissettiriyor. Ortak karar alımı hiç kolay olmuyor. Bu süreçte işin maliyet tarafı çözüldüğünde çözüm süreci hızlanıyor. Dolayısıyla ilk yatırım maliyetini kolaylaştırmak ya da farklı maddi teşvikler son derece önemli.
Diğer taraftan uygulama standartlarımızla da ilgili bazı sorunlarımız var. Mesela yalıtım malzemesi kalınlıklarımız ortalama beş santimetre. Fakat bu Avrupa ülkelerinde kırk santimetrelere kadar çıkıyor. Avrupa ülkelerine paralel bu standartların revize edilmesi de beklenenden daha hızlı yol alınmasını sağlayabilir.
Ayrıca yasal anlamda enerji limitlerinin biraz daha azaltılması gerekiyor. Örneğin Enerji Kimlik Belgesi kapsamında C sınıfı bir sertifika alan binanın yapımına bile izin verilebiliyor; ki aslında bu, özellikle Avrupa’daki hedefler göz önüne alındığında bir konut için çok çok düşük bir performans. Neredeyse Avrupa’da bir konuttan resmi olarak talep edilen enerji tüketiminin altı katı.
Deprem riski dolayısıyla hayata geçen kentsel dönüşüm faaliyetleri ciddi bir fırsat yaratıyor. Altı buçuk milyon konutun enerji verimli olarak hayata geçirilmesi her yıl 9 milyar dolar kadar bir tasarruf imkanı yaratır. Bir binayı baştan enerji verimli olarak tasarlamak da mevcut binayı enerji verimli olarak dönüştürmekten çok daha verimli olur. Mevcut tesisatı yenileme, dış cepheye sonradan yalıtım yapmak külfetli şeylerdir. Ama baştan doğru şekilde dizayn edilse, belirli yalıtım kalınlılarıyla doğru uygulamalar yapılsa, piyasa gözetim ve denetimi doğru uygulanırsa çok olumlu sonuçlara ulaşılabilir.
7
SİZCE ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA BİNALAR ENERJİ VERİMLİLİĞİ ANLAMINDA NASIL OLACAK?
Enerji kullanımı açısından sıfır enerji binalara doğru gidişin hızlanacağı kanaatindeyim. Yani yenilenebilir enerji sistemlerini, ısı pompalarını, güneş panellerini kullanan, yalıtımı çok iyi yapılmış ve en azından hiç fosil yakıta ihtiyaç duymayan binalar... Ama bu tabii bir süreç gerektiriyor. Burada öncelikle mevcudu iyileştirmek de bize büyük bir kapı açacaktır diye düşünüyorum.
8
HALK ENERJİ VERİMLİLİĞİNİ SORGULUYOR MU? ENERJİ VERİMLİ KONUT VE BİNAYA TALEP NE DÜZEYDE?
Bugün bir araç satın alırken en varlıklımızdan ekonomik durumu en düşük olanımıza kadar hepimiz o aracın tüketimini sorguluyoruz. En azından bir fikir sahibi olmayı önemsiyoruz. Fakat aynı bizler, konut alır veya kiralarken maalesef bu sorgulamayı yapmıyoruz. Avrupa ülkelerinde bir emlak ilanında o dairenin kaç oda olduğunun yanında enerji sınıfı da belirtilir. Ve bu performans binanın değerini belirleyen en önemli kriterlerden biridir. Ama ülkemizde durum böyle değil. Aslında yine de bir gelişme gözlemleniyor ama istenilen seviyeye gelinmesi zaman alacak. Türkiye’de halkımız banyo, mutfak ve metrekareye odaklı.
Uygun krediler, emlak vergilerinde bazı avantajlar, alım-satım vergilerinde daha uygun ücretlendirme gibi teşvikler enerji verimliliğinin önemini daha da artırır. İnsanların dikkatini çekecek basit uygulamaların işe yarayacağı kanaatindeyim. Halk bu işi sorgulamaya ve daha da talep etmeye başlasa inşaat sektörü paydaşlarının da konuyu daha önemseyeceğine inanıyorum.
9
İNŞAAT SEKTÖRÜ TÜM PAYDAŞLARIYLA ENERJİ VERİMLİLİĞİNE NASIL BAKIYOR, BİR DÖNÜŞÜME HAZIRLAR MI?
Tüm dünyaya ithal edebilecek bir inşaat sektörüne sahibiz. Zaman zaman olumsuz durumlarla karşılaşabiliyoruz ama genel anlamda üretim gücü ve kabiliyetimiz, mimar, mühendis, tekniker kadrolarımız gerçekten yeterli düzeyde. Ciddi bir birikim söz konusu. Teknoloji, ürün ve malzemelerin çoğu da elimizin altında.
10
ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN MALİYETİ NEDİR?
Isıtma, soğutma veya aydınlatma sistem ve cihazlarının enerji verimli olanlarıyla değişimi için tabii ki belli bedeller ödeniyor ama buradan elde edilecek tasarrufun göz önünde bulundurulması gerek. Katlanılan ek maliyetin kendini amorti ettiği düşünüldüğünde, harcanan meblağ değerini yitiriyor. Mesela doğru yalıtım kalınlıkları kullanıldığında, iyi bir uygulamayla ortalama üç ile beş yıl içinde yapılan harcama kendini amorti ediyor. Sistem kendisini ödedikten sonra kalıcı bir kazanç elde ediliyor. Ki bu da son derece faydalı ve etkili bir yatırım. Bugün elinizdeki birikimi bankaya yatırıp değerlendirebilirsiniz ama evinize yatırdığınızda çok kısa zamanda geri kazanmanın, ciddi bir tasarruf etmenin yanında ileride binanın değerinin artması da ekstra bir katkı olarak ön plana çıkıyor. Diğer taraftan termal konforun evde yaşayan insanların sağlığı açısından da birçok yararı olduğu bir gerçek. Bu kapsamda solunum ve eklem hastalıkları gibi sağlık masraflarını da azalttığını söyleyebiliriz.
Programın videosuna youtube üzerinden ulaşabilirsiniz.
5 Ağustos 2021
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Chryso, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.