Youtube kanalımızda gerçekleştirdiğimiz, sonrasında web sitemizin ŞantiyeTV sayfalarında ve Şantiye®nin basılı versiyonunda yayınladığımız “10 SORUDA...” isimli canlı yayın serimizin 19 Eylül 2023 Salı günkü konusu “Binalarda Boru ve Boru Sistemleri”; konuğu ise GF Hakan Plastik Teknik Hizmetler ve Eğitim Müdürü Yasemin ARSLAN’dı... Arslan programda, binalarda boru ve boru sistemleri nerelerde ve hangi amaçlarla kullanılır; boru sistemlerinin önemi nedir; işlev ve malzeme açısından kaça ayrılırlar; bina boru sistemlerinde genelde hangi problemler yaşanır; projelerin boru seçiminde nelere dikkat edilmelidir; günümüzde boru üreticileri projelere hangi aşamalarda dahil olur ve proje öncesi ne tür hizmetler verebilirler; teknoloji ve Ar-Ge’de yoğunlaşılan alanlar neler; boru sistemlerinde “halojen”, “korozyon”, “sessizlik”, “yangın dayanımı” ve “sürdürülebilirlik” kavramları ne ifade ediyor ve boru sektörü ne tür problemler yaşıyor gibi başlıklar altındaki bilgi ve görüşlerini Şantiye® okurlarıyla paylaştı.
1) Binalarda boru ve boru sistemleri nerelerde, hangi amaçlarla kullanılırlar?
Öncelikle, bu röportajda altyapı değil de “bina içi” boru çözümlerini ele aldığımızı hatırlatmak isterim... “Bina”; konutları, hastaneleri, okulları, otelleri, iş merkezlerini ve fabrikaları kapsayan geniş bir kavram. Tüm bu yapılarda öncelikle insanların temel ihtiyacı olan temiz su tesisatının olması gerekli. Ardından da kullanılan bu temiz suyun binadan uzaklaştırılması için atıksu boru ve sistemleri gerekiyor. Diğer taraftan binada ihtiyaç varsa mutlaka bir ısınma sistemi ve dolayısıyla bu sistemi binaya yayacak bir boru sistemi şart. Yani boruların kullanıldığı üç ana grup mevcut. Bu üç ana kullanım alanı dışında klima drenajı, yangın hidrant hatları, yağmur dereleri ve havalandırma sistemlerinde de borulara sıklıkla ihtiyaç duyuluyor.
Firma olarak temiz su ürün portföyümüzü Aquasystem olarak adlandırıyoruz. Bunun içinde de hepimizin bildiği, standart PP-R grubu oldukça yaygın. Arkasından tarihsel olarak gidersek, folyolu borular sıcaklık karşısında uzamayı engelleme amaçlı üretilmişlerdi. Ama soyma sırasındaki zafiyetleri ve sonrasında yarattığı bazı sıkıntılar nedeniyle bir tık ilerisi cam elyaf takviyeli kompozit borular yerini aldı. Şimdi daha çok cam elyaf takviyeli borular kullanılıyor. GF Hakan Plastik olarak PP-RCT isimli yeni bir borumuz daha var. Yenilikçi özelliklerimiz sayesinde ürettiğimiz bir boru bu. Çok daha az hammadde kullanarak, daha düşük et kalınlığı ile şu anda var olan standart borulardan çok daha güçlü borular elde ediyoruz. Ömrü çok daha uzun, çok daha sıkıntısız bir kullanım ömrüne sahip. Et kalınlığının daha düşük olmasının bir başka avantajı da iç çapının genişliği. Bu da akış esnasında daha rahat bir geçiş sağlıyor. Diğer taraftan tanıtımlarını yaptığımız bir kesim de var. Belki hemen kullanılamayacaklar ama ileriki dönemlerde mutlaka tercih edilecekler. Çünkü dünya o tarafa doğru gidiyor. Daha az hammadde kullanımı, sürdürülebilirlik adına da önemli. Üstelik daha güçlü veriler elde ediliyor. Yeni bir boru sistemi. Eski projelerin kolon renovasyonlarında da çok kullanılıyor.
2) Binada boru ve boru sistemlerinin önemi nedir?
Çok güzel bir benzetme vardır; insanlarda damar neyse, binalardaki boru da odur. Binaların damarları gibi düşünülürler. İçerde hem çok önemli işlevleri yerine getirirler hem de gözle görünmezler. Hep bir şapın altı, alçı tavanların arası veya şaftın içi gibi ulaşılması zor yerdedirler. Bu nedenle gerçekten iyi ve kaliteli, güvenilir borular kullanılmalı ki, döşendikten sonra uzun yıllar sorunsuz hizmet verebilsin. Zaten plastik biliyorsunuz korozyona uğramıyor, yaşlanmıyor; ömrü çok uzun. Bir de sağlıklı ve doğru seçilip iyi montaj da yapıldıysa gerçekten on yıllarca problemsiz çalışıyor, uzun yıllar kullanılabiliyor.
Ayrıca binalar artık çok şık ve kullanılan sistemler oldukça maliyetli. Çok güzel seramikler, mermerler ve dolaplar takılıyor. Boruya ulaşmak için bunların hepsini kırmak dökmek ise büyük zarar ziyan anlamına da geliyor. Mesela 2-3 yıl sonra musluğunuzu beğenmezseniz değiştirilmesi çok kolay ama boru, kırıp dökmeden değiştirilecek bir unsur değil. Bu nedenle de önemli olduklarını ve seçim yaparken hassas davranılması gerektiğini söyleyebilirim.
3) İşlev ve malzeme açısından borular kaça ayrılır? Avantaj ve dezavantajları nelerdir?
Birkaç farklı kavrama göre ayrım yapılabilir. Bina içini konuştuğumuz için öncelikle temiz su ve atıksu boruları olarak ikiye ayırabiliriz. Temiz sudan biraz önce bahsettim. Bizim Aquasystem markası altında düz PP-R; cam elyaflı, folyolu ve son grubumuz olan PP-RCT borularımız var. Aynı şekilde altı çeşit de atıksu borusu üretiyoruz.
Borular “plastik” ve “metal” borular olarak da ikiye ayrılabilir. GF Hakan Plastik olarak plastik boru konusunda uzman bir firmayız. Plastik çok uzun ömrü olan bir malzeme. Özellikle de işi bilen firmalar tarafından üretilmişse gerçekten ömürleri çok daha uzun oluyor.
Diğer boruların ise korozyona uğraması, oksijen geçirmesi riskleri var. Paslanma ve korozyon kadar önemli bir nokta da demir boruların binaya verdiği statik yük. Özellikle deprem düşünülürse, çıplak binanın ne kadar hafif tutulursa o kadar iyi olacağı açık. Binaya hem statik yük binmesi hem de montajı yapan mekanikçi ustalarımızın ağır yük nedeniyle zorlanması gibi bir dezavantaj söz konusu. Plastik borunun montajı, hafifliğinden ötürü oldukça kolaydır da. Bu da en önemli farklarından biridir. Korozyonun oluşması boru sistemini kullanılamaz hale getirirken aynı zamanda bakteri üremesine ve hijyen zafiyetine de sebep olur. Oysa plastik çok daha hijyenik bir malzemedir.
Boruları “basınca dayanıklı” ya da “cazibeli akış” diye de ayırabiliriz. Cazibeli akış, atıksu borularıdır. Bunların hep ucu açıktır. Ne zaman ucu bir bez, pamuk vs. herhangi bir şeyle tıkansa statik basınç oluşmaya başlar. Bu da bir süre sonra birleşim yerlerinden sızdırma şeklinde ortaya çıkar. Basınçlı gruplarda sıcaklık ile birlikte basınç da önemlidir. Burada plastik ömrünü doğrudan etkileyen iki etken vardır. Biri basınç, diğeri sıcaklıktır. Tamamen ters orantılıdır. Basınç ve sıcaklık ne kadar artarsa plastiğin ömrü de ters orantılı bir şekilde düşer. Kullanılacak basıncın genellikle1,5 katı fazlasının seçilmesini öneririz. Çünkü olası istem dışı basınç artışlarında boru kendini tolere edebilsin, bir zarar görmesin ...
Borularda bir de hammaddeyle ilgili bir ayrıma gidilebilir. Plastik boruda PVC, Polietilen ve Polipropilen olarak 3 ayrı hammadde kullanıyoruz. Polipropilenin hijyen açısından çok daha iyi olduğu ve yandıktan sonra duman çıkarmadığı bilinir. Bu yine hammaddeyle ilgili bir özelliktir. Dolayısıyla polipropilen biraz daha sıcak bakılan, sevilen bir hammaddedir. Ama tabii PVC’nin üretimine de devam ediyoruz. GF Hakan Plastik olarak kurşunsuz PVC kullanımına geçerek, “sürdürebilirlik, hijyen ve çevre açısından büyük bir adım attık. Bunun aslında ülkemizde bir zorunluluğu yok. Keşke herkes kurşunsuz PVC üretime geçebilse…
4) “Sağlık/hijyen” ve “su tasarrufunda” boruların önemi nedir?
Temiz su da olsa atıksu da olsa, bina içinde veya dışında, toprak altında, çatıda da olsa su neredeyse orada mutlaka bir boru vardır. Su artık tartışmasız günümüzde çok kıymetli. Su kaynaklarının azaldığı ortada. Buna yönelik GF Hakan Plastik olarak suyun önemine ilişkin sürekli paylaşımlar yapıyoruz. Kendi çalışanlarımızı da su tasarrufuna yönlendirmek için etkinlikler düzenliyoruz. Bu konuda ciddi çalışmalar yapıyoruz. Web sitemiz, sosyal medya paylaşımlarımız, billboard mesajlarımız ve eğitimlerimizle bu konunun önemini her fırsatta dile getiriyoruz. Sadece çalışanlarımızın kendileriyle değil, eş ve çocuklarını da işin içine katıyoruz. Mesela çocuklara yönelik su tasarrufu ile ilgili resim yarışmaları düzenliyoruz. Ev hanımlarını da su tasarrufuna yönlendirmek amacıyla ödüllerle teşvik ediyoruz. Bu çalışmalarımızda bayi sistemimizi de aileleriyle dahil eden projeler gerçekleştiriyoruz. Bu tür kültürel eğitim ve bilgilendirme etkinliklerini paydaşlarımızın ailelerine kadar uzatıyoruz. Suya karşı hassasiyetimiz ciddi boyutlarda.
Gri su sistemi yapan projelerde de temiz su ile arıtılmış su karışıklığını önlemek amacıyla gri renkli PP-R borularımızla ve gri su geçen atıksu tesisatlarını ayırt edilmesini sağlamak için hazırladığımız stickerlar ile su tasarrufuna yönelik sistemler kurulmasına yardımcı oluyoruz.
Hijyene gelince... İçme suyu boruları hijyen olmak zorunda ve çok kontrollü hammaddeler kullanılması gerekmektedir. Biz GF Hakan Plastik olarak hammadde girişleri sürecinde akredite laboratuvarımızda tüm deneyleri kendimiz yapabiliyoruz. Fakat hijyen sorunları boru sistemlerinde üreticinin elinde olmayan sebeplerle de ortaya çıkabilir. Bu kapsamda hastane ve otellerden bahsetmek isterim. Biliyorsunuz “Lejyonella” bakterisi durgun sularda, yani bir hafta, on gün veya bir sezon boyunca açılmayan hatlarda oluşabiliyor. Mesela kış boyu kapalı kalmış bir otelde musluk açıldığında nefes yoluyla ciğerlere giden bakterili hava sağlıklı insanlara ufak tesirleri dışında dokunmayabiliyor; fakat bu bakteri bir hafta kullanılmamış bir hastane odasındaysa, gelen hasta da bağışıklık sistemi zayıf bir yaşlıysa süreç ölüme kadar ilerleyebilir. Tamamen durgun sularda ve ılık suda oluşan bir bakteri. Bu anlamda Georg Fischer’in lejyonella bakterisini engelleyen Hycleen Otomosyon Sistemi’nin, Ana Ekran, vanalar, güç kaynağı ve veri iletim kablolarından oluşan bir ürün grubu var. Birçok büyük hastanede kullanıldı.
5) Binaların boru sistemlerinde genelde hangi problemler yaşanıyor? Neden?..
Aslında ürünler üretilirken birçok testten geçiyorlar. Hammadde testlerinden başlar, süreç boyunca son kontrole kadar gerekli testler yapılır. Mesela bizim kontrol cihazlarında gerçekten çok üst segmentte cihazlarımız vardır. Artık elle değil, her şey otomatik makinelerle test ediliyor ve neredeyse sıfır hataya yakın borular üretiliyor. Ama her şey üretimle bitmiyor tabii ki. Borular, taşınmaları sırasında da zarar görebiliyor. Biz firma olarak bu süreci de şantiyeye kadar yakından takip ettiğimizden riskleri azalttığımızı söyleyebilirim. Ustalarımız da artık bilinçliler. Verilen eğitimler sayesinde oldukça profesyonel usta kadroları oluştu. Test yapmadan sistemi kapatmıyorlar ama özellikle kış aylarında PP-R grubu borular en fazla zarar gören boru grupları oluyor. Çok kılcal çatlak oluşabiliyor. Hammadde özelliklerinden dolayı kış aylarında sertleştikleri için taşıma ve montaj esnasında bu sert anlarında çok hassas davranılmaları gerekir. 4 metrelik bir boru hassasiyetle kamyondan çekilirken bile ufak çarpmalardan çatlaklar, zararlar oluşabilir. Bu sorun test sırasında da kendini göstermeyebilir. Bu nedenle eğitim seminerlerimizde tesisatçı arkadaşlara en çok anlattığımız başlıklardan biri bu oluyor. Gerçi artık hepsi biliyor da bilgi tazeliyoruz en azından. Bu arada eskiden eğitim verdiğimiz kitle ile şu anda anlattığınız kitle arasında çok fark olduğunu da söyleyebilirim. Ustalarımız artık çok bilinçli. Hepsi internetteki videolardan ve dokümanlardan faydalanıyor ve kendilerini çok daha rahat geliştirebiliyorlar.
Eğitimleri yoğun olarak veriyoruz ama yine de kaynak parametreleri, el alışkanlıklarıyla yaptıkları bazı hatalı uygulamalar olabiliyor. Özellikle PP-R grubunda boru çapları büyüdükçe parametreler daha da önem kazanıyor ve bu unsurlara daha çok dikkat edilmesi gerekiyor. Kısaca, montaj hataları maalesef en çok rastlanan problem oluyor. Sisteminiz ne kadar iyi olursa olsun en zayıf noktanız kadar güçlüsünüzdür. Onun için bir üretici olarak çok sağlıklı, sağlam bir boru yapabilirim; ama mesela conta da çok iyi olmak zorunda. Montaj sırasında kelepçe mesafelerinin önemi de çok önemli. Bu gibi riskli durumları verdiğimiz yoğun eğitimlerde ustalarımıza aktarıyoruz.
6) Projelerin boru seçiminde nelere dikkat edilmeli?
Boru seçimi, öncelikle projenin ne olduğuyla alakalı. Bu, projenin ihtiyacına, beklentilerine, kullanılacak sıcaklık ve basınca göre değişiyor. Konutlarda iş biraz daha kolay oluyor ama konut dışı projelerde konu biraz daha karmaşık olabiliyor. Mesela bir AVM’nin mutfak katında temiz su ve atıksu dışında kimyasallara oldukça dayanımı olan atık yağ tesisatı da olması gerekiyor. Ya da farklı akışkanların olduğu bir laboratuvarda alışılagelmiş tesisat dışında da gerekli özelliklere sahip borular kullanılıyor. Müşterileri biz yönlendiriyoruz. Bizden teknik yardım isterlerse bu tür destekler veriyoruz. Nerede, ne amaçla, hangi basınç ve sıcaklıkta kullanılacak, yanmazlık veya sessizlik isteniyor mu gibi soruların cevapları doğrultusunda boru seçiliyor.
7) Günümüzde boru üreticileri projelere hangi aşamalarda dahil oluyorlar ve proje öncesi ile sırasında ne tür hizmetler verebiliyorlar?
Ürün çeşitliliğimizden dolayı gerçekten projelere çok katkı sağlayabilen bir firmayız. Özellikle 2006 yılında Silenta Premium’u ürettikten sonra ciddi bir şekilde proje süreçlerinde yer almaya başladık. Şu an için GF Hakan Plastik olarak satış dışında, projelere odaklı, projelere dahil olan ve çözümler üreten bir grubumuz var. Dolayısıyla proje masa başındayken arkadaşlarım müelliflerle, proje çizen profesyonellerle, şartname oluşturan kişilerle birlikte çalışıyorlar. Şartname oluştururken de bize ihtiyaç olursa yardımcı oluyoruz. Sonrasında projenin takibi sürecinde mekanikçiye gerekli destek ve çözüm alternatiflerini anlatıyoruz. Ürünlerimiz resimleri, teknik bilgileri web sitemizde mevcut. BIM’e de uyumlu bir sürece kolaylıkla adapte oluyoruz. Projenin devamında tam bir yol arkadaşı gibi ilerliyoruz. Bize hangi aşamada ihtiyaç duyulursa yanlarında olmaya çalışıyoruz. Mesela bazı inşaat firmaları boruların montajı ile ilgili eğitim yardımı istiyor. Biz de bazen şantiyede, bazen kendi eğitim merkezimizde tesisatçı gruplarına montajla ilgili eğitimleri veriyoruz.
8) Projelerde, binalarda talepler değişiyor mu? Teknoloji ve Ar-Ge’de yoğunlaşılan alanlar neler?
Biz yenilik ve değişiklikleri çok seviyoruz. Ar-Ge ve Ür-Ge bölümümüz var. Sürekli çalışıyoruz. Silenta Extreme ve PP-RCT, son iki yeni çalışmamızdı. Bunlar, şu anda Türkiye’de olmayan iki ürün grubu. Var olan ürünlerde de hep daha yeni neler yapılabilir, daha uygun hale nasıl gelinebilir, daha hızlı nasıl üretilebiliriz gibi bitmez soruların cevaplarını bulmaya çalışıyoruz. Ür-Ge’siz, rutine konmuş bir üretim, firmaları büyütmez. Etkin mühendislerden oluşan bir grubumuz var bu anlamda. Sürekli çalışıyorlar. Contalar, metaller üzerine hep bir arayış içindeyiz. Daha iyiyi arıyoruz.
9) Boru sistemlerinde “halojen”, “sessizlik/sessiz boru” ve “yangın dayanımı” kavramları ne ifade ediyor? Bu alanlarda neler yapılıyor?
Sürdürülebilirlik artık bugünün şartlarında çok kıymetli bir kavram. Bununla ilgili geleceğe yönelik yoğun çalışmalarımız var. Enerji tasarrufu ve enerjiyi daha az kullanmaya özen gösteriyoruz. Alacağımız makine ve ekipmanın daha enerji verimli olmasını tercih sebebi olarak görüyoruz. Elimizdeki makineleri de daha az enerji kullanarak çalıştırmaya çalışıyoruz. Bunun yanı sıra her departmanda, üretim anında, üretimin her alanında daha az, malzeme ziyan etmeden çalışma yapmak da hedeflerimiz arasında. Bunlarla ilgili sürekli kaizen çalışmaları yapılıyor. Yani enerji verimliliği ve daha az ürün kullanarak üretim yapılması önemsediğimiz konulardan biri.
Sessizlik ve yanmazlık da çok çok önem verdiğimiz unsurlar. Sessizlik artık lüks olmaktan çıktı, tam bir ihtiyaç oldu. Çalışma ortamlarımız, çevremiz, yollarımız zaten çok gürültülü. Bir de evlere girildiğinde komşunun tesisat sesini hiç kimse duymak istemiyor. Hele ki artık tüm evlerde ebeveyn banyoları var ve bu banyolar yatak odalarının tam üstünde yer alıyor. Yatak odalarında böyle bir ses rahatsız edici bir unsura dönüşüyor. 2006’da Türkiye’nin ilk sessiz borusunu üreten firmayız. Bu o dönem için özellikle gerçekten çok büyük bir adımdı. Silenta Premium ilk üretim yaptığımız sessiz borudur; ki hala bence çok kıymetlidir. Çünkü muadili hala yok. Geniş iç çapından dolayı standart borulara göre çok daha rahat akış sağlar. Kimyasal yapısı ve yoğunluğu da aynı şekilde çok etkin bir borudur. Polipropilen esaslıdır. Ardından ikinci bir sessiz boru daha ürettik. O da Silenta 3 A. Et kalınlığı daha ince ve standart ölçülerdedir. Testleri ise Almanya’da, izoleli, sıfır ses geçirgenliği olan 3 katlı bir binada yapılıyor ve duvarın arkasında ölçülüyor. Test sonuçları da gerçekten etkileyici. İnsan kulağı 20 dB’in altında duymuyor, Silenta Premium ise 4 litrede 13 dB’lik bir değere sahip. Fakat burada kelepçelerin de çok önemli olduğunu vurgulamam gerek. Biz kendi kelepçelerimizi kullanıyoruz ve hepsinin testleri mevcut. Sessiz boru seçimi yapılırken mutlaka test raporlarında kelepçe değerlerine de bakılması gerekiyor. Çünkü bu bir sistem. Sessizlik tek başına boruyla sağlanamaz.
Borular için yangın dayanımı da bir diğer önemli konu. “Yanmaz boru” diye tabir ediliyor ama yanmayan hiçbir şey yok aslında. Borular da tabii ki yanıyor. Buradaki yanmazlık tabiri, “alev almayan”, “tutuşmayan” anlamına geliyor. Ülkemizde de 7 katın üzerindeki binalarda, Yangın Yönetmeliği’nin uygulandığı her projede artık yanmaya dayanıklı boru şart hale geldi. Daire içi değil, sadece kolon tesisatında bu zorunluluk. Biz de bu kapsamda yanmayan, tutuşmayan, damlamayan borular üretiyoruz. Silenta Extreme yanmaya dayanıklı boru aynı zamanda halojensizdir. Yani yandıktan sonra zehirli gaz çıkartmaz Polipropilen olduğu için. Polipropilende hem sessizlik hem yanmazlığı birleştirmek de gerçekten çok zordur. Ciddi bir Ür-Ge çalışması gerektirir. Biz de bu anlamda Türkiye’de halojensiz, sessiz, yanmaz tek boru üreticisiyiz.
10) Boru sektörünün yaşadığı problemler nelerdir?
Bana göre en büyük problem, ekonominin de sıkıntılı olduğu dönemlerde biraz duvar arkasında olduğundan borulardaki kalitenin düşmüş olması. Görünmeyen bir unsur ve dolayısıyla ucuz malzemelere talep artabiliyor. Bu ileride problem yaratabilecek bir durum. Boru seçerken en başa fiyat seçeneği konuluyor, malzemenin kalitesi, üretici firmanın büyüklüğü gibi kıstaslar göz ardı ediliyorsa, ileride sorunlarla karşılaşılabilme ihtimali büyüyor. Bunu hatırlatmakta fayda var.
13 Ekim 2023
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2025 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Artus, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Chryso, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Deutsche Messe, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hannover Fairs, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Molecor, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Samsung, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Viessmann, Wermut, Wilo, Winsa, XCMG, Xylem ve ZF'nin değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1800 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.