Youtube kanalımızda gerçekleştirdiğimiz, sonrasında web sitemizin ŞantiyeTV sayfalarında ve Şantiye®nin basılı versiyonunda yayınladığımız “10 SORUDA” isimli canlı yayın serimizin 9 Ağustos 2023 Çarşamba günkü konusu “Bir Üretim Tesisinde Güneş Enerji Sistemi (GES) Yatırımı”; konuğu ise BTM Genel Müdürü Nilüfer Keyvanklıoğlu’ydu... Geçtiğimiz aylarda İzmir Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki tesislerinde 12 bin metrekarelik alanda Güneş Enerji Sistemi (GES) yatırımını (yıllık 2 milyon KWh) hayata geçiren yalıtım sektörünün önde gelen firmalarından BTM’nin genel müdürü Nilüfer Keyvanklıoğlu programda, GES yatırımı yapma nedenlerini, söz konusu yatırımın genel özelliklerini, sistemin inşa sürecini, karar verme aşamasında üzerinde durdukları unsurları, yasal olarak izledikleri prosedürü, süreçte edindikleri tecrübeleri, kanuni düzenlemeler hakkındaki yorumlarını, maliyet ve projenin finansmanı konusundaki düşüncelerini, GES yatırımının çevresel açıdan faydalarını, tedarikçi ve paydaş seçiminde dikkat edilmesi gereken noktaları ve diğer önerilerini okurlarımızla paylaştı.
1) Öncelikle BTM hakkında bilgi alabilir miyiz ve neden böyle bir yatırıma ihtiyaç duyuldu?
Kurulduğumuz 1975 yılından bu yana edindiğimiz bilgi birikiminden ve çalışanlarımızın uzmanlığından güç alarak dünya çapında kaliteli ürünler üreten, sektörün lider firmalarından biriyiz. İzmir Kemalpaşa’da su yalıtımı, ısı yalıtımı ve çatı kaplama malzemeleri imal edilen üretim üssümüzde toplam 6 tesis bulunuyor. 177 bin metrekare açık alan, 57 bin metrekare kapalı alanda faaliyet gösteriyoruz. Ayrıca BTM Grup şirketlerinden olan Polpan KZ, Kazakistan’da faaliyet gösteren, ısı yalıtım levhaları ve su yalıtım membranları üreten bir tesis. Bir diğer grup şirketi olan Levent Kağıt ise endüstriyel kağıtlar ve temizlik kağıtları üretimi alanında faaliyet gösteriyor. Grup şirketlerimizle beraber yaklaşık 400 çalışanımız bulunuyor. Yurtiçinde 7 bölge müdürlüğü, 250 ana bayiliğimiz mevcut. Üretimimizin yüzde 45’e yakınını ihraç ediyoruz ve özellikle Avrupa’da birçok yapı markette ürünlerimiz yer alıyor.
Neden böyle bir yatırıma ihtiyaç duyduğumuza gelince... BTM olarak ana hammaddelerimizin tedariğinden ürettiğimiz ve geliştirdiğimiz ürünlere kadar tüm süreçlerde sürdürülebilir olmaya gayret ediyoruz. Bu sürdürülebilirlik strateji ve planının altında yatan bazı etmenler var. Mesela özellikle dünyanın giderek kıtlaşan kaynaklarını daha verimli kullanmak bunların başında geliyor. Yani verimlilik, sürdürülebilirlik anlamında bu yatırıma karar vermemizin en büyük etkenlerinden biriydi. Peki neden? Şu anda gerçekten ciddi bir enerji krizi yaşıyoruz. Enerji fiyatlarının yanı sıra fosil yakıtların enerji sektöründe kullanımıyla beraber çıkan emisyonların doğaya zarar vermesi, gezegeni yıpratması ve yaşlandırması artık tahammül edilemez boyutlara ulaştı. Aslında bu hem kamusal yarar adına hem de ekonomik verimlilik adına bir mecburiyet oldu. Bu kapsamda güneş enerji sistemi yatırımımız da “döngüsel ekonomi”yi merkeze alarak yaptığımız bir projeydi.
Bu yatırımımızı tetikleyen ve yatırım bütçesini oluştururken bizi heyecanlandıran kısmın, mevzuattaki değişiklikler olduğunu da söyleyebilirim. Mesela mevzuattaki düzenlemelerle, tesislerimizin bulunduğu ve 1. bölge olarak adlandırılan Kemalpaşa’da, 4. bölgenin teşviklerinden yararlanabildik. Bu önemli bir avantaj oldu bizler için. Ayrıca tabii Avrupa’da sınırda zorunlu karbon düzenleme raporu şartı getirilmesi de bizim gibi ihracat yapan firmaları bu konularda daha hassas davranmaya teşvik etti. Yüzde kırkın üzerinde bir oranda ihracat yapan firmamız için yavaş yavaş karbon ayak izini düşürme çalışmaları yapmamız gerekiyor. Tüm bu unsurlar göz önüne alındığında güneş enerjisi yatırımı yapmanın mantıklı olduğunu düşündük. Geleceğe de bir hazırlıktı.
Diğer taraftan konuya odaklandığımız 2020 yılında, böylesi bir yatırımın geriye dönüş süreci 5 yılın üzerindeydi. Fakat daha sonra enerji maliyetlerinin yükselmesi bu geriye dönüş oranını 3,5-4 yıllara düşürdü. Bu da bizi hepten teşvik eden unsurlardan biri oldu.
BTM olarak yalıtım konusunda bir Ar-Ge merkeziyiz. Bakım ve Yatırım bölümlerimiz proje aşamasında Ar-Ge ile beraber özellikle çevreye duyarlı projeler geliştiriyor. Ana hammaddemizden ürünlerin çıktısına kadar yapılan her şey ekonomik ve çevresel bir döngünün içerisinde. Üretim aşamasında ihtiyacımız olmayan kısımları, yani fireleri geri dönüştürüyoruz. Kendi geliştirdiğimiz bir geri dönüşüm ünitemiz var. Yani lineer değil, döngüsel bir verimliliği önemsiyor ve uyguluyoruz. Ayrıca doğalgaz kazanlarından çıkan ısıyı da geri kazanıyoruz. Yakma aşamasında havayı ısıtarak atmosfere emisyon vermiyoruz. Diğer taraftan biliyorsunuz iklim değişiminin ana nedenlerinden bir tanesi ozon deformasyonu. BTM Türkiye’de sektöründe ilk defa, ozon deformasyonu sıfır olan bir hammaddeye geçiş yaptık. Başka projelerimiz de mevcut. Yani BTM olarak organik katkılı hammadde kullanmaya, uçucu maddeleri sınırlandırmaya, bacalardan çıkan kokuyu azaltmaya yönelik çok sayıda proje yürütüyoruz.
Dünya giderek kirleniyor ve gelecek kuşaklara düzgün bir miras bırakmalıyız. Bu anlamda bireyler ve özellikle şirketler ciddi atılımlar yaparak değişimi sağlayabilirler. BTM olarak bu konularda örnek firmalardan biri olmaya gayret gösteriyoruz. Dünyayı, yaşanabilecek bir gezegen haline dönüştürmek için tüm firmaları sürdürülebilir bir yönetim sistemi içerisinde bu tür yeşil yatırımlar yapmaya davet ediyoruz.
2) Süreç ne zaman başladı, ne kadar sürdü, kurulumdan beri deneyiminiz ne oldu? Ve yatırımın genel özellikleri nelerdir?
Araştırmalarımız 2020’de başlamıştı. 2021’de de fizibilite hazırlığı ile beraber arayışımız ve teklif toplama sürecimiz somutlaştı. Bu arada 2022’nin sonlarına doğru mevzuat değişiklikleri oldu. 2023’ün şubat ayında ilk çivi çakıldı. Danışmanından uygulamacı ve kontrolörüne kadar tüm süreçlerde deneyimli firmalarla çalışmayı tercih ettik. Süreç içinde döviz kurundaki hareketlilik ve malzeme tedariğindeki güçlükler bazı sapmalara neden oldu, fakat sonuçta 2 ay gibi bir gecikmeyle kurulumu gerçekleştirdik. Kurulum bir ayda gerçekleştirildi.
Bizim sistemimiz bir çatı sistemi. Dolayısıyla öncelikle çatı keşfi çok önemliydi. Verimlilik için çatının yönü, eğimi ve dayanımı oldukça önemli. Firmamızın Bakım ve Yatırım departmanı tüm sürecin içindeydi fakat deneyimli bir firmadan da danışmanlık hizmeti aldık. Bu süreçte en önemli şeylerden birinin gerçekten çatı keşfi olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca tabii binanın statik kontrolü de çok önemli. Panellerin yükünü taşıyıp taşıyamayacağı konusunda bir statik proje geliştirilmesi şart. Daha sonra malzeme seçimi, yani paneller, invertörler ve diğer ekipmanın seçimi, üzerinde hassasiyetle durulması gereken süreçler. Sonrasında da kurulum ve ardından denetim geliyor tabii ki.
Bazı teşvikler verildiğinden güneş panelleri ve ekipmanın seçiminde yerli malzeme kullanımını da önemsedik. Projede, 12 bin metrekarelik alanda 2906 adet güneş paneli kurulumu gerçekleştirildi. Şu anda tükettiğimiz enerjinin yüzde 30’unu kendimiz üretir durumdayız. Gölgelemede daha verimli çalıştığından optimizerli invertör tercih ettik. Ayrıca güneş panellerimiz standart panellerdeki gibi tek yönlü değil, çift yönlü. Alttaki yüzey de ışınımı enerjiye dönüştürüyor. Bu da verimlilik açısından önemliydi.
Ayrıca kurulum aşamasında İzmir’de bulunan uzman firmaların uygulamasını tercih ettik. Daha yakın olup, denetimi, kontrolü, malzeme transferini daha kolay yapabilecek deneyimli firmalar tercihimiz oldu.
7-8 aydır kullanıyoruz. Kurulumu sağlayan firmayla 3 yıllık bir anlaşmamız var; izliyor, denetliyor, arızalara müdahale ediyorlar. Aynı zamanda enerji performansı da izleniyor.
3) Karar verme aşamasında sizi en çok düşündüren konular/unsurlar nelerdi?
2020 yılında araştırmalara başladığımızda yatırımın geri dönüşü gerçekten uzun bir süreydi. Yatırım bütçesi çok yüksek gelmişti o dönemde. Bu bizi biraz düşündürmüştü. Daha sonra işin mevzuat kısmının da çok kolay olmayacağını düşünmüştük. Bir hayli bürokrasisi vardı. Ayrıca çatılarımızın GES projesini uygulamamız için yeterli olup olmadığı da belirsizdi. Deneyimli bir ekiple çalışıp çalışamayacağımız ise bizi düşündüren diğer bir konuydu. Ama daha sonra araştırmalarımız ve konunun uzmanı olan uygulamacı ve danışman firmalarla yaptığımız toplantılarda edindiğimiz veriler bizi ikna etmişti. Öte yandan enerji fiyatlarının stabil olmaması ile Türkiye’nin ekonomik ve siyasi belirsizlikleri de bizi düşündürmüştü. Ama dediğim gibi danışman firmalarımızın sundukları veri tabloları karar vermemizde ikna edici olmuştu. Şu anda da iyi ki yapmışız diyoruz.
4) Maliyet ve finansman konusunda neler söyleyebilirsiniz? Maliyeti yüksek bir yatırım mıdır ve teşvik kullandınız mı?
Evet bazı teşvik ve hibeler var. Mesela Tarım ve Orman Bakanlığı’nın birtakım teşvikleri mevcut ama daha çok tarım ve hayvan yetiştiriciliği sektörlerine yönelik. Avrupa Kalkınma Bankası ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı kredi destekleri sunuyor. Ama biz projeyi kendi öz kaynaklarımızla gerçekleştirdik.
Maliyetli bir yatırım olduğu söylenebilir. Ama biz 1. bölgede olmanıza rağmen 4. bölgenin teşviklerinden yararlandığımız için yatırımın geri dönüşü 2,5 yıla düştü. Fizibilite raporlarında bir yatırım yapılacaksa 3 yılın altında geriye dönüş oranı çıkarsa “yatırım yapılabilir” demektir.
5) Yasal olarak nasıl bir prosedür izlediniz? Süreç nasıl ilerliyor ve süreç için önerileriniz ne olur? Düzenlemeler teşvik edici mi, ne tür avantajlar getirilebilir?
Öncelikle, içinde yer aldığımız Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi yönetimine müracaat ettik. Onların kapasitemize onay vermeleri gerekiyordu. Tabi bizimki aslında lisanssız bir projeydi. Bu yüzden prosedür daha kolay yürüdü. Bu süreçte danışman firmamızın yönlendirmeleri de çok işimize yaradı. Onayın ardından proje aşamasına geçildi. Proje aşamasında yine işbirliği yaptığımız uzman firma projenin resmi onay sürecini yürüttü ve kuruluma başlandı. Proje bittikten sonra yatırım teşviki ile ilgili süreç de yine Ankara’da Bakanlık nezdinde yürütüldü. Bu arada özellikle teşvik alabilmek için yerli malzemelerin kullanımı önemli. Panellerimizi yurtiçi üretim yapan bir firmadan temin ettik fakat invertörler yurtdışından alındı. Orada da gümrük indirimleri var. Ayrıca bu sürecin içerisinde eğer GES operasyonu için istihdam ettiğiniz çalışan varsa, o personelle ilgili işveren indirimleri de söz konusu.
Yatırım tutarının yüzde 70’inin yüzde 30’u kurumlar vergisinde indirim olarak yansıyor. Aslında bu oran daha da artırılabilir. Bunun yanı sıra şu anda tarıma verilen teşvik gibi, reel sektöre, sanayiciye de birtakım teşvikler sunulabilir. KOSGEB’in projeleri var ama KOBİ’lerin dışındaki, özellikle orta ölçek ve üst ölçekteki firmalar mevcut öz kaynaklarıyla söz konusu yatırımları gerçekleştiriyorlar. Bu konuda Avrupa’daki gibi destekler olabilir.
6) Böyle bir projede tedarikçi ve paydaş seçiminde hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz? Bu seçimlerde sizce nelere dikkat edilmeli?
Bir kere işbirliği yapılacak firmanın deneyimli olması şart. Beyin gücü, yani oradaki projeyi değerlendiren, projeyi oluşturan, önerileri getiren bir mühendislik yaklaşımı bizim için çok önemliydi. Çünkü piyasada merdivenaltı olarak tabir edilen uygulamacılar da var. Bunları bir kere elemine ettik. Bizim için deneyimi, referansı ve gerçekten bir mühendislik proje grubunun olması önemliydi.
Onun dışında paydaş firmalarımızın tabii ki finansal güçleri de önemliydi. Çünkü hammaddeye erişim çok da kolay olmuyor. Özellikle geçtiğimiz yıllarda pandemi nedeniyle tedarik zincirinde ciddi aksamalar olmuştu. Bu nedenle, bu konuda hızlı davranan, finansal olarak güçlü firma olması gerekiyordu.
Ayrıca projedeki hedefleri garanti edecek firma önemliydi. Bu kriterlerle tedarikçi ve uygulamacımızı seçtik ve bu anlamda iyi sonuçlar aldık.
7) Yer aldığınız Ege Bölgesi’nin güneş enerjisi kullanımı konusunda potansiyeli nedir?
Bölgemiz çok çok verimli bir bölge değil ama birçok coğrafyadan da avantajlı. Ülkemizde ortalama yıllık güneşlenme süresi 2640 saat; ışınım şiddeti 1311 kwh/metrekare. Ege Bölgesi’nin ise 1304 kwh/metrekare. Güneydoğu Anadolu, Akdeniz ve İç Anadolu’dan sonra dördüncü sırada geliyor Ege Bölgesi.
8) Kurulum sürecinde üretim duruyor mu? Ne yaşadınız o süreçte?
Kurulum sürecinde üretim hiç durmuyor. Ama tabii o süreç birtakım standartlara bağlı. Çatı panellerinin zarar görmemesi ve daha rahat montaj için yürüme yollarının yapılması gerekiyor. Bir de özellikle çatıda kullanılan malzemelerin niteliği önemli. Yani güneş panellerini taşıyacak, bir şekilde o yüke dayanımı olacak, aynı zamanda da dayanım dışında çatıda kullanılan kiremit, sandviç panel gibi malzemelere dikkat edilmesi gerekiyor. Bir de uygulama esnasında çatı delik deşik hale gelirse, sonrasındaki bir yağmurda ciddi zarara uğranabilir. O nedenle uygulamada titiz davranmak şart. Ayrıca çatıda çalışanların iş güvenliğine özen gösterilmesi de başka önemsenmesi gereken bir unsur.
9) Bakım ve onarım konusunda bu 7-8 aylık süreçte neler yaşadınız, zor mu?
Bakım, onarım ve temizlik, anlaştığımız firmanın yükümlülüğünde. Bu zamana kadar olumsuz bir durum yaşamadık. Fakat diyelim ki panelde bir kirlilik söz konusu, bunu zaten uzaktan dijital ortamda izliyorlar. Çünkü bu kirlilik panellerin performansına doğrudan yansıyor. Verim düşüklüğünü gördükleri yerlere müdahale edebiliyorlar ya da temizlik faaliyetini gerçekleştirebiliyorlar.
10) Böyle bir yatırım kararı alma aşamasındaki firmalara önerileriniz neler olur?
En önemlisi, iyi bir ön hazırlık yapmak. Hazırlanacak fizibiliteye girdi oluşturacak iyi bir ön çalışma yapmak risk ve yanlışları azaltır. Literatür taraması, yurtiçi ve yurtdışı tedarikçileri araştırmak, binanın özellikleri ve sistemin uygulanacağı konumun ışınım derecesi gibi bilinmesi gereken o kadar çok veri var ki... Tüm bu verilerin sağlıklı toplanması en önemli unsurlardan biri. Çünkü fizibiliteye ışık tutan bu bilgiler ışığında her şey planlanıyor.
Fizibilite süreci ise bence uzman bir danışmanla yapılmalı. Uygulayıcı firma ve malzeme seçiminde de bu danışmanlarla yol alınmasında fayda var. Süreçteki avantaj ve dezavantajlara bizlerden daha hakim oldukları açık. Bu nedenle daha emin ve güvenli bir yatırım için böyle bir paydaşla beraber olmak önemli.
Onun dışında uygulanacak yerin, mesela çatının eğimi ve yönü de önemli. Güneş enerji sistemi yatırımının güneye bakan çatılarda daha verimli olduğu biliniyor. Tabi kurulumdan sonra bakım ve işletme giderlerinin öngörülmesi de gerekiyor. Ve sürekli verimliliğin ölçülmesi ve takip edilmesi şart.
Ayrıca, kendi ihtiyacını karşılayacak kadar enerji üretmenin daha verimli olduğunu düşünüyoruz. Fazlası olunca daha farklı prosedürler devreye giriyor. Biz şu anda kendi ihtiyacımızın belli bir oranını ürettiğimiz için bu anlamda daha kolay bir süreçten geçtik. Daha doğrusu resmi bir prosedürümüz, yani elektrik satma gibi bir durumumuz söz konusu değil. O yüzden işletme aşaması biraz daha kolay.
Bir de teşviklerin iyi araştırılmasını tavsiye ederiz. Özellikle finansman açısından bu şart.
12 Ekim 2023
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.