Youtube kanalımızdan canlı yayınladığımız “10 Soruda...” isimli programımızın 23 Eylül 2021 günü gerçekleştirdiğimiz bölümünün konusu “BİR YAPI MALZEMESİ FİRMASINDA YÖNETİM”, Uzman Konuğumuz ise sektörde uzun yıllar yöneticilik yapan LP Danışmanlık Kurucusu, Yönetim Danışmanı Levent Pelesen’di. Pelesen, programda bir yönetici olarak yapı malzemesi sektöründe edindiği “Yönetim”, “Finans”, “Üretim”, “Satış&Pazarlama”, “İnsan Kaynakları”, “Bayi Teşkilatı ve Yönetimi” gibi konulardaki deneyimlerini bizlere aktardı...
Programın videosunu izlemek için:
https://www.youtube.com/watch?v=YybW81rFp34&t=264s
https://www.santiye.com.tr/10-soruda-bi-r-yapi-malzemesi-fi-rmasinda-yoneti-m-1595.html
RÖPORTAJI, ŞANTİYE®NİN EYLÜL-EKİM 2021 (389.) SAYISININ E-DERGİ VERSİYONUNDAN OKUMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN
1. Bir İnşaat Mühendisi olarak Yapı Malzemesi sektöründe çalışmak sizin için nasıl bir deneyim oldu? Yıllarınızı bu işe vermekten memnun musunuz; yoksa doğrudan mesleğinizi mi icra etmek isterdiniz?
Kesinlikle memnumum. Memnunum ki bu sektörde 35 yılımı tamamladım... Aslında okul mezuniyetimin ardından, askerlik hizmeti öncesi hem yurtiçi hem yurtdışı şantiye deneyimi de edindim. Ardından, o dönemlerde popüler olan satış ve pazarlama alanında kariyer yapmaya başladım. Bugünlerde belki biraz popülerliğini kaybetmiş olsa da o zamanlar benim gibi genç mühendislerin yöneldiği alanlardan biriydi. Zor olmasına rağmen hep ilgimi çeken, zevk aldığım bir iş olmuştur.
2. Sizce mimarlık veya mühendislik eğitimi almış gençler böyle bir kariyer planlamalılar mı? Ne önerirsiniz, ne tür özelliklere sahip olmaları gerekir?
Öncelikle insanların sevdikleri işi yapmaları gerektiğine inanırım. O yaştaki gençlerin hayatlarının geri kalanında yapacakları işi, mesleği seçmeleri çok çok kolay değil. Ama hem büyüklerine hem çevrelerindeki farklı işler yapan tanıdıklarına danışmalarını, üniversitelerin tanıtım programlarını takip etmelerini ve eğitim süresince de stajlarını önemsemelerini tavsiye ederim. Stajlar sayesinde sektörlerini yakından tanıma fırsatı bulabilirler. Sırf daha popüler diye sevilmeyen bir işi yapmak yarar sağlamaz. Sevilen işi yapmaksa hem başarıyı hem iyi bir hayat kalitesini hem de maddi kazancı getirir.
Bir yapı malzemesi firmasında görev alacak mimar ve mühendis genç arkadaşlara kesinlikle öğrencilik döneminde bu işle ilgili bir deneyim kazanmalarını, bu işe uygun olup olmadıklarını okul yıllarında tecrübe etmelerini, sevip sevmediklerini, yapabilip yapamadıklarını görmelerini tavsiye ederim. Mezuniyetten önce işi bir tatmaları bence önemli. Diğer taraftan mühendislerin kısa da olsa bir şantiye tarafında, mimarlarınsa proje tarafında deneyim kazanmaları yararlı olur kanaatindeyim. Ayrıca sosyal ilişkilerde güçlü, iletişime önem veren, insana bir anlamda “dokunarak” iş yapmayı seven bir yapıya sahiplerse bu sektörde güzel işler yapabilir, hem kendilerine hem de sektöre faydalı olabilirler.
3. Yapı Malzemesi sektöründe “Yönetim” başlığı altında neler tavsiye edersiniz? Yapı malzemesi üreticisi veya pazarlayan firma sizce nasıl yönetilmeli?
Öncelikle firmanın ve yöneticinin inovatif, yani yenilikçi ürün ve hizmetleri sunabiliyor olması gerekir. Hele ki bir yapının görünen kısımlarına yönelik bir malzeme üretiyor, satıyor veya pazarlıyorsa yenilikçilik şart. Müşteriye hep aynı şeyi sunarsanız olmaz. Kendinizi ve ürünlerinizi sürekli yenilemeniz, geliştirmeniz lazım. İnovatif düşünce tarzını bir yaşam şekli haline getirmeniz önemli.
Yenilikçiliğin yanı sıra müşterinin ihtiyacını anlayıp ona çözüm üretebilmek ve fayda sağlayabilmek de bir işi yönetirken önemli. Diğer taraftan profesyonel bir yönetici, yaratılan toplam faydayı hissedarlar, çalışanlar ve müşteriler dahil olmak üzere gibi tüm paydaşlar arasında düzgün ve adil paylaştırabilmeyi de bilmeli. Faydadan herkesin yararlanabilmesini önemsemeli. İnsana ve doğaya saygı da istisnasız her yönetici için olmazsa olmazlardan biridir benim için.
4. Yapı Malzemesi sektöründe “Üretim” başlığı altında neler tavsiye edersiniz?
Üretim konusunda eğer sonradan sektöre dahil olan değil de ilk olansanız, öncelikle pazarı uygun doygunluğa getirmeniz gerekiyor. Çünkü üretimde ölçek çok önemlidir. Yani pazar payı çok küçük olan bir şeyi üretmek verimli olmayabilir. Sonuçta ticaret kar için yapılır; amaç kar etmektir. Yanlış anlaşılmak istemem, tabii ki salt para kazanmak değildir her şey ama para kazanılmayan ticaretin sürdürülebilir olmadığı da bir gerçektir. Dolayısıyla üretimden de kar etmek için belli bir ölçek gerekir.
Ayrıca, şirket yapısını, ekibi, satış-pazarlama kanallarını da ürüne hazır hale getirmek şarttır. Yapının, üretilecek o ürünü belli bir büyüklükte satıyor olması sağlanmalı, sonrasında üretime başlanmalı. Dolayısıyla üretime başlamadan önce o ürünün pazar büyüklüğü, pazardaki rekabetin niteliği, rakiplerin yapıları, ürün standartlarının iyi bilinmesi, yatırımın maliyeti ve geri dönüş süresi ile zamanlama gibi kriterler zaten her yatırım sürecinde dikkate alınması gereken unsurlar olarak ön planda çıkar. Üretime başlama kararı aldıktan sonra, üretimin gelişime açık olmasını sağlamak da önemlidir. Yani tesisin büyütülebilir, kapasitenin artırılabilir olmasının göz önünde bulundurulmasında yarar vardır. Diğer bir önemli konu da üretim tesisinin lojistik imkanlarının hem hammadde tedariği hem dağıtım hem de pazarlama açısından sağlıklı olmasına dikkat etmektir.
Bir dönem birlikte çalışma imkanı bulduğum Kayserili Beşler Tekstil’in kurucularından Ahmet Hasyüncü’nün tavsiyelerini de önemserim. Kendisi, yapılacak yatırımın başkaları tarafından çok kolay taklit edilebilir olmamasına özen gösterirdi. Bu önemli bir bakış açısıdır bence. Dolayısıyla ucuz, herkesin kolayca yatırım yapabileceği alanlardan ziyade daha nitelikli ve zor konuları seçmek yatırımcılar için daha verimli olabilir. Hele ki Türkiye’de taklitçilik ve kopyacılığın yoğunluğundan dolayı bu konu çok daha fazla önemli.
Önem verdiğim bir konu da her yatırımdan önce, üretilecek ürünün pazarlamasının da biliniyor olması gerektiğidir. O konuda da uzman olmanız lazım. Ben şahsen hep satış-pazarlama kanallarını daha önce oluşturmaya gayret ettim, sonra üretime adım attım.
5. Yapı Malzemesi sektöründe “Finans”, “Finans Yönetimi” başlığı altında neler tavsiye edersiniz?
Finansman çok önemlidir... Yatırımın finansmanı önemlidir, üretim süreçlerinin finansmanı önemlidir ve pazarın finanse edilmesi önemlidir. Bunların üçü de asıl olarak nakit yönetimine bağlıdır. Bazı yapılar kendi öz sermayeleri ile yatırımları gerçekleştirirler ama benim yetiştiğim ekolde öz sermayenin güçlü olmasına önem verilir ama özellikle yatırım süreçlerinde dış kaynak kullanmak tercih edilir. Dış kaynağın kaynak sağlayabilmesi için de sizin güvenilir ve finansal verilerinizin şeffaf, gerçeği doğru yansıtıyor olması gerekir.
Aynı zamanda, bir mahalle bakkalının veresiye defteri tutma nedenlerine benzer şekilde o pazarın ve müşterilerinizin de finanse edilmesi lazımdır. Bu sürecin de yönetilmesi konusunda da stok yönetimi, zamanında tahsilat, müşteri ve bayi kanallarının doğru seçimi, alacakların takibi gibi başlıklar devreye girer. Firmalara ülkemizde de yeni yeni gelişen alacak sigortası modellerini denemelerini tavsiye ederim.
Diğer taraftan bu tip finansal risklerden çok çok daha fazla zarar veren şey ise “İtibar”dır bence. Para, kaybedilip kazanılabilir bir şeydir ama itibar öyle değildir. Mesela bir yöneticinin standart dışı ürünler üretip müşteriye mağdur etmesi ve o mağduriyeti çözememesi başa gelebilecek en olumsuz şeylerden biridir.
6. Yapı Malzemesi sektöründe “Satış-Pazarlama” konusunda neler tavsiye edersiniz?
Bence iki ayrı iş olmalarına rağmen “Satış” ve “Pazarlama” kadrolarını birbirleriyle oldukça uyumlu ve anlaşan ekipler haline getirmek gerekiyor. Pazarlama kadroları, satışın önünü açan faaliyetleri yürütürler. Satış ise pazarlama kadrolarının hazırladığı açık kapılardan girip işi sonlandıran, faturayı kesen, malı sevk eden, paranın tahsilatına aracılık eden bir yapıdır. Dolayısıyla birbirleriyle tümüyle ilişkilidirler ve bütünleşik çalışmaları gerekir. Satış kadroları ile Pazarlama kadroları kenetlenmedikleri, verimli bir işbirliği yapmadıkları takdirde başarı kolay kolay yakalanamaz. Birbirleri için çalıştıklarının farkındalığını yaratabilmek lazım. Bu da lider vasıflı bir yöneticinin işi.
Müşteri ise ürün ne olursa olsun olmazsa olmazdır. Çok önemlidir. Pazarlanan şeyin bir müşterisinin olması gerekir. Satış ve pazarlama faaliyetinin tümü de müşteri için yapılır. Dolayısıyla, müşteri, servis ettiğiniz ürün veya hizmeti almak için kapınızı ikinci kez çalıyorsa, o ürüne ihtiyacı olduğunda tekrar siz aklınıza geliyorsanız müşterinizdir. Ve tüm pazarlama ve satış faaliyeti bunu sağlama üzere kurulmalıdır.
7. Yapı Malzemesi sektöründe “İnsan Kaynakları”, “İnsan Kaynakları Yönetimi” alanında neler tavsiye edersiniz?
Bir şirketin en önemli kaynağıdır “İnsan”... Boş laf değildir, gerçekten öyledir... İnsan kaynağı doğru değilse bir şirketin başarılı olması mümkün değildir. Mesela Türk sanayisinin duayeni Vehbi Koç, en iyi profesyonellerle çalışılmasını ve onlara en iyi ücretlerin verilmesini tavsiye eder. İyi olmayan ve ucuza iş yapan kadronun en pahalı kadro olduğunu savunur. Benim zamanında görev aldığım kurumların da insan kaynağına yaklaşımı benzerdi... En iyi olmak için çalışılmaması, en iyilerle çalışılması salık verilirdi.
İnsana değer vermek, çalışma arkadaşına değerli olduğunu hissettirmek, fikirlerini dinlemek çok önemlidir. Fakat şunu da unutmamak lazım ki her fikir de doğru olmayabilir. Bir fikir o yapının tamamı tarafından benimsenmedikçe uygulamaya alınmaması lazım. Bir işin uygulamaya alınması için de fikrin sahibi tarafından doğru anlatılması, diğerlerine kabul ettirmesi gerekir. Bir şirkette bu tip insan sayısını artırırsanız o şirket oldukça başarılı olur.
Diğer taraftan ücret tabii ki önemlidir. Fakat artık yeni nesil için sadece ücretin yeterli olmadığını da bilmek gerekir. Yeni nesil özellikle adalete, performans değerlendirmesine, kariyer gelişim planına, sağlıklı çalışma koşullarına, ekipmana da oldukça önem veriyor. Bunlar, hep göz önünde bulundurulması gereken unsurlar.
8. Yapı Malzemesi sektöründe “Bayi Teşkilatı ve Yönetimi” konusunda neler tavsiye edersiniz?
Bayi teşkilatı da bir şirketin bağımsız bir insan kaynağıdır aslında. Onların iyi kar etmelerini sağlıyor olmanız lazım. Sağlıklı ilişkinin en temel unsurlarından biri budur.
Diğer taraftan bence üç kavram çok önemlidir. Bunlardan biri sadakat kavramıdır. Yani firma ve bayinin birbirlerine gönülden bağlılıkları. Diğeri adalet, yani yaratılan katma değeri doğru, adil paylaştırmak lazımdır. Diğeri de kılcallaşmadır. Bir firma, Türkiye gibi geniş bir coğrafyaya sahip bir ülkenin tümüne, bayi teşkilatı olmadan hizmet sunamaz. Bu ancak geniş bir ağa sahip bayilik teşkilatıyla mümkün olur. Dolayısıyla tüm ülkeye hizmet verme konusunda bayiler önemsenmeli, desteklenmelidir. Bayiler bu anlamda ürünleri stoklarında tutup, uzak coğrafyalarda hemen servise sunabilen, ana firmanın öncü kuvvetleridir.
Ayrıca bayi seçimi de önemlidir. Mali güçleri önemlidir ama sermaye yapısı güçlü olmasa da işini severek yapan, düzgün ve dürüst insanları bayi teşkilatına almak da doğru bir yaklaşımdır.
9. Türkiye’deki Yapı Malzemesi sektöründe faaliyet gösteren firmalardaki en büyük sorun ve riskler sizce nelerdir?
Bence Türkiye’de bu konudaki en büyük sorun, her sektörde olduğu gibi standartlara uyulmaması ve standart dışı üretimin yaygınlığı. Yetkin, kalifiye insan eksikliği de oldukça güncel bir sorun. Yetersiz sermaye, bilgi ve tecrübe eksikliğiyle sektöre girenler de haksız rekabete yol açtıklarından başka bir sorunun kaynağı oluyorlar. Bu anlamda bilgi paylaşımına önem verilmesi gerektiğine inanıyorum. Sektörde rakip firmaların bilgiyi paylaşmaları, sektörel kaliteyi belli bir seviyenin üzerinde tutabilmeleri ve gelişim için şart. Bilgi rakiple de müşteriyle de çalışanla da paylaşılmalı.
10. Türkiye’deki Yapı Malzemesi sektöründe faaliyet gösteren firmalar önümüzdeki yıllarda sizce nasıl bir forma bürünmeliler veya bürünecekler? Pandemi sonrası bir fark olacak mı? Nasıl yönetilecekler?
Pandemi bence etkileri azalsa ve nezle kıvamında bir rahatsızlığa dönüşse de uzun süre devam edecek bir şey. Dolayısıyla pandemi sonrası dememek gerek belki de... Son iki yılda hem iş hem özel hayatın değiştiği aşikar. İş hayatında buluşmalar, görüşmeler, toplantılar artık ağırlıklı olarak çevrimiçi olmaya başladı. Bunun sakıncaları da var; mesela ben dokunarak iletişimi severim ama şu ara dokunarak iletişim kuramıyoruz. Diğer taraftan pandeminin iş hayatını çok da olumsuz etkilemediği kanaatindeyim. Hatta biraz disipline ettiğine inanıyorum. Çünkü değişime hazırlıklı olmayan firmalar elenmeye başladılar. Bazı firmalar yok oldu. Çünkü teknolojiye adapte olmayan, personelin bir bilgisayarla bile donatmayan firmalar elenmeye başladı. Dolayısıyla değişime ayak uydurmak ve dijital iş yapış şekillerine olabildiğince erken adaptasyon önemli...
10 + 1. Tüm bu cevaplarınızla birlikte bir yöneticiye en son ne tavsiye edersiniz? En büyük tavsiyeniz ne olur? Biraz önce verdiyseniz hangi başlığı/cevabınızı en başa alırdınız? Vermediyseniz, nedir?
Artık günümüzde sadece yönetici olmak yetmiyor, “Lider Yönetici” olmak gerekiyor. Yönetici adayı genç arkadaşlarımızın lider davranışlarını geliştirmeleri kendi faydalarına olur. Bu da ancak ekibini takım olarak çalışmaya sevk edebilmekle mümkün. Ayrı departmanları doğru bir eşgüdümle aynı hedefe uyum içinde yönlendirmekle başarı elde edilebilir ve sürdürülebilirlik sağlanır. Çalışma arkadaşlarına güvenmek, onlara saygı duymak, yön vermek, düzgün stratejiler çizebilmek ve adil davranmak da Lider Yöneticinin özelliklerindendir.
Programın videosunu izlemek için:
https://www.youtube.com/watch?v=YybW81rFp34&t=264s
https://www.santiye.com.tr/10-soruda-bi-r-yapi-malzemesi-fi-rmasinda-yoneti-m-1595.html
RÖPORTAJI, ŞANTİYE®NİN EYLÜL-EKİM 2021 (389.) SAYISININ E-DERGİ VERSİYONUNDAN OKUMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN
6 Ekim 2021
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Chryso, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.