Youtube kanalımızda gerçekleştirdiğimiz, sonrasında web sitemizin ŞantiyeTV sayfalarında ve Şantiye®nin basılı versiyonunda yayınladığımız “10 SORUDA...” isimli canlı yayın serimizin 11 Mayıs 2022 günkü programının konusu “İnşaatlarda Drone / İHA Kullanımı”; konuğumuz ise Teknopark İstanbul Kuluçka Merkezi (Cube Incubation) girişimlerinden Arventek’in Kurucu Ortağı ve CEO'su Sedat Mança’ydı. İnş. Müh. Sedat Mança söz konusu programda, kısaca “Drone” veya “İHA” olarak adlandırılan İnsansız Hava Araçları hakkındaki bilgilerini paylaştı.
1
Drone veya İHA olarak bilinen İnsansız Hava Araçları hakkında kısa bir bilgi alabilir miyiz? Nedir Drone veya İHA?.. Ne zamandır hayatımızdalar? Tarihsel olarak nasıl bir süreçten geçtiler?.. Ne tür bir teknolojiye sahipler, ne işe yararlar ve ne için kullanılırlar?
Esasında “Drone” olarak kullanılan kelimenin Türkçe karşılığı, “multikopter”... İnsansız Hava Aracı bütün bu drone türlerini kapsayan genel bir isim. Bazen drone ve İHA kavramı karışabiliyor. Ama burada genel bir isim olarak düşünebilirsiniz bunu. Türk Dil Kurumu’nda da “Uçangöz” olarak tarif ediliyor drone’lar.
Drone’ları batarya ya da yakıt teknolojisiyle çalışan ve en az 3 pervanesi olan bir insansız hava aracı olarak düşünebiliriz. Bunlar trikopter, quatkopter ya da hexakopter gibi aslında pervanelerinin sayısına göre farklı isimle anılabiliyorlar. Tabi, drone’lar bir hava aracı oldukları için de temel fonksiyonuyla fotoğraf ve video çekme işlevlerine sahipler. Bünyelerinde çeşitli fonksiyona sahip kamera sistemleri, GPS’ler ya da algılama sensörleri bulunuyor. Tabi bunları kontrol etmek için de ya uzaktan kumandaya ihtiyaç oluyor ya da drone uygulamaları veya bilgisayardan kontrol edilebilen yer istasyonlarıyla bunlar bir drone pilotu tarafından uçuruluyor.
Farklı amaçları doğrultusunda geliştirilen bu insansız hava araçları gün geçtikçe yaygınlaşıyor ve farklı alanlarda kullanılmaya başlanıyor. Yapısal olarak baktığımızda ise 3 farklı sınıfa ayrıldığını görüyoruz. Bunları hem yatay iniş kalkış yapan, yani konvansiyonel sabit kanatlı drone’lar olarak düşünebiliriz. Bayraktar’ın TB2 ya da Tusaş’ın Aksungur’unu bu tipe örnek gösterilebilir. Aynı zamanda dikey iniş kalkış yapan, multikopter sistemler var; bunlar da son kullanıcının kullandığı drone’lar. Bir de hem dikey kalkış ve iniş yapabilen hem de sabit kanatlarıyla yatay uçuş yapabilen “VTOL” türünde drone’lar bulunuyor. Bunlar da hibrit türünde drone’lar.
Tarihsel gelişimine baktığımızda, insansız hava araçlarının ilk başlarda keşif ve taarruz amaçlı kullanıldıklarını görüyoruz. İlk olarak İngiliz mühendis Archibald Low tarafından geliştiriliyor. Özellikle 1. Dünya Savaş yıllarında askeri amaçlı, gözetleme ve istihbarat amaçlı kullanılıyor. O yıllarda askeri alandaki kısıtlamalardan dolayı sivil tarafta kullanılmaya başlanması biraz uzun sürüyor. Son 20-25 yıldır sivil tarafta kullanılmaya başlanıyor. Tabi, teknolojinin gelişmesiyle hem profesyonel amaçlı hem de hobi amaçlı olarak kullanımı yaygınlaşıyor. Günümüzde artık sivil kullanımda görüntü ve video toplamanın yanı sıra robotik teknolojilerin desteğiyle birçok endüstriyel uygulamada da kullanılmaya başlandı. Örnek olarak 3 boyutlu şehir modellemesinin yanı sıra lojistikte, tarımsal ilaçlamada ya da acil müdahale-sağlık uygulamalarında ya da çok katlı rezidans gibi binaların cephe temizlik çalışmaları gibi birçok alanda drone’ların kullanımını görebiliyoruz.
2
Drone inşaat sektörüne ve inşaat süreçlerine ne zaman ve nasıl girdi?
Drone’lar, aslında kamera, uzaktan algılama ve haberleşme teknolojilerinin de gelişmesiyle birlikte birçok sektörde kullanılıyor. Tabi ki inşaat süreçlerine de dahil olmaya başladı. Ama herhalde asıl kırılma noktası, küresel inşaat piyasalarında maliyetlerin ve rekabetin artmasıyla oldu. İnşaat sektörü diğer sektörlere nazaran daha verimsiz bir sektör olduğu için bu tarz teknolojilere ve dijital dönüşüm uygulamalarına yatırım yapmaya başladı. Aslında biraz da zorunlu olarak bu teknolojiler kullanılmaya başlandı diyebilirim. Özellikle büyük ve karmaşık projeleri kontrol etmek için drone teknolojilerine olan talep arttı. Hem inşaat projelerinde bütçe aşımlarının önüne geçebilmek hem de ilerleme verilerini daha hızlı toplayabilmek ve sahadaki anlaşmazlıkların önüne geçmek için drone teknolojileri inşaat süreçlerinin içerisine dahil olmaya başladı.
3
Drone’un inşaat sektörü için önemi nedir? Tabi tek başına yetmiyor; bir yazılım ve platformun da olması lazım... Bir bütün olarak ele alırsak nedir önemi? Ve neden drone?..
İlk başta, inşaatlarda insan kaynağı ile yapılan ilerleme takipleri artık drone’lar vasıtasıyla çok kısa zamanda yapılabiliyor. Burada asıl amacımız sahadaki ilerleme verilerini doğru ve hızlı bir şekilde alabilmekti. Bunu en kolay şekilde yapabileceğimiz teknoloji drone teknolojisi. Burada başka cihazlar kullanmış olsaydık, belki zamandan tasarruf sağlayamayacaktık. Yine benzer problemler ortaya çıkacaktı ve doğru veriye hızlı bir şekilde erişemeyecektik. En önemli sebebi bu.
Bildiğiniz gibi, inşaat projelerinde aslında üç önemli paydaş var. Bunlar projenin sahibi, yani “işveren”; “proje yönetim firması” ve işi yapan “müteahhit”. İşveren aslında doğru stratejik kararlar vererek bütçesinin içerisinde kalmak istiyor. Proje yönetim firması da sahadaki ilerleme bilgilerini doğru ve hızlı bir şekilde müteahhitten alarak işverene düzenli olarak raporlamak istiyor. Müteahhit de yaptığı işleri doğru ölçerek ve bunları belgeleyerek parasını en kısa zamanda almak istiyor. Bunun yanında mevcut durumdaki sahadaki ilerlemeyi takip etmek hem yavaş hem maliyetli hem de hatalara açık. Hatta bununla ilgili bir araştırma raporu var, inşaat projelerinin yüzde 85’i bütçelerinden sapıyor. Yüzde 68’i ilerleme takibi için verimsiz zaman harcıyor. Yüzde 30’unda ise yapılan imalatlardaki hatalı ölçümlerden dolayı yanlış hak ediş verisi oluşuyor ve bu da hem projenin bütçesinden sapmasını hem de zarara uğramasına neden oluyor. Bütün bu çalışmaları düşündüğümüzde drone’ları kullanarak herkes için zamandan, maliyetten ve kaynaktan tasarruf sağlanmasını temin ediyoruz.
Aynı zamanda drone’lar sayesinde şantiyeleri yerinde ziyaret etmeden ilerlemeleri 3 boyutlu modellemelerle takip edebiliyoruz. Drone’dan aldığımız görüntüleri ilgili veri işleme yazılımlarıyla sahanın 3 boyutlu modelleri haline getiriyoruz ve bu modelleri tek bir tuşla projenin sahibi isterse dünyanın farklı bir lokasyonunda olsun, tek bir tuşla projenin günlük ilerlemesini takip edebiliyor. Bu da inanılmaz bir kolaylık getiriyor. Böylece hem seyahat masraflarından kurtulmuş oluyor hem de uzaktan şeffaf bir şekilde tek bir platformdan süreç takip ediliyor.
Bunun yanında tehlikeli uzak mesafelerde çalışmalar yine drone’lar tarafından denetlenebiliyor, izlenebiliyor. Böylelikle iş sağlığı güvenliği açısından daha efektif bir süreç yürütülüyor. Daha az kaza yaşanmış oluyor. Uzak mesafelerdeki işin kontrolü için gereksiz zaman harcanmıyor. Tüm bunları düşündüğümüz zaman drone kullanımı, tabii ki dediğiniz gibi, sadece drone değil, drone’dan aldığımız verilerle sahanın ilerlemesini takip etmek aslında çok önemli oluyor. Tabi burada sahadaki verileri işleyerek, özellikle fotogrametrik analiz yöntemiyle sahanın 3 boyutlu dijital modelleri ve nokta bulutlarına çevriliyor. Bu nokta bulutları üzerinden de çeşitli ölçümlemeler yapılabiliyor. İmalatın hacmi, yüksekliği, alanı, mesafesi gibi çok çeşitli ölçümler sahaya gitmeksizin gerçekleştirilebiliyor.
Kısaca, drone konusunda “zamandan tasarruf” kilit bir kavram... Şantiye çalışmalarında günlük ilerleme raporlarının üretilmesi, özellikle büyük ölçekli şantiyelerde çok ciddi zaman alan bir çalışmadır. Sahadaki bilgilerin toplanması, bu bilgilerin çeşitli araçlarla raporlanması, görselleştirilmesi, bunların paylaşılması ciddi zaman alır. Tabi burada “zaman” eşittir “maliyet”tir. Gereksiz harcanan zaman, asıl yapılması gereken işleri aksattığı için bir maliyet unsuru da oluşturur. Bunun haricinde şantiyeler aslında kaos ortamlarıdır. Birçok paydaşın içerisinde olduğu, zamanın ve kaynakların kısıtlı ama çok fazla işin aynı anda yapılması gerektiği, bundan dolayı da iletişimin, koordinasyonun çok iyi olması gerektiği ortamlardır. Koordinasyon konusunda ipin ucu kaçtığı zaman, projelerde birçok yeniden yapım ortaya çıkabilir. Bu yeniden yapımlar, tekrar yıkımlara da neden olabilir. Bunlar da tabi ekstra maliyete ve bütçe aşımına sebep olabilirler. Ayrıca insan faktörü işin içerisinde olduğu için yapılan imalatlardaki ölçümlemelerde hatalar olabilir. Özellikle maliyeti yüksek olan kalemlerde yapılan hatalar da yine karşımıza bütçe aşımları ve maliyet zararları olarak çıkar. Diğer taraftan drone teknolojisinin ve drone teknolojisiyle birlikte veri işleme platformunun kullanılmasıyla hem iletişimi tek bir platforma indirmiş oluyoruz, hem tek bir model üzerinden bütün şantiye ilerleme takibini sağlamış oluyoruz. Yapılabilecek hataları önceden fark ederek yeniden yapım maliyetlerinin de önüne geçmiş oluyoruz. Bu da doğal olarak maliyetleri indiriyor.
4
Hangi alanlarda kullanılıyorlar? Ve tam olarak girdiler mi Türkiye’de inşaat sektörüne?
Belki 5 ya da 10 sene önce konuşuyor olsaydık, fantastik gelebilirdi ama şu anda özellikle yurtdışında birçok inşaat projesinde drone teknolojisi desteğiyle inşaattaki ilerleme takipleri yapılıyor. Uzaktan izlemesi, iş sağlığı güvenliği gözetimleri yapılabiliyor. Ya da yapısal denetim, hasar tespitleri yapılabiliyor. Birçok projede kullanılabiliyor. Türkiye’de özellikle büyük ölçekli altyapı inşaatlarında ve enerji projelerinde kullanıldığını biliyorum. Ülkemizin büyük müteahhitlik firmalarından birkaç tanesi bu teknolojiye projelerinde yer veriyor. Hatta drone görüntülerinden elde ettikleri modellerle VR gözlükleriyle birlikte yönetim toplantılarını sanal alanda gerçekleştiriyorlar. Sahanın mevcut durumu, ilerleme durumunu görerek toplantı yapıyorlar.
Bunların yanında farklı alanlarda da kullanılıyor. Polis, jandarma ve istihbarat teşkilatları kullanıyor. Geçtiğimiz yaz yaşadığımız orman yangınları felaketlerinde yine çok kullanılan ve işe yarayan cihazlardı. Enerji sektöründe petrol ve gaz rafinerilerinde ya da boru hatları içerisinde belli periyotlarda gaz kaçaklarının ya da anomali durumlarının tespiti için de kullanılıyorlar. Hatta bazı robotik uygulamalarla entegre çalışarak anomalileri tespit ediyor ve aksiyon alınması konusunda merkez birimlere bilgi aktarıyorlar. Ayrıca güvenlik ve sınır güvenliği anlamında da sıklıkla tercih edilen teknolojilerden biri olduğunu söyleyebilirim.
5
Mevcut kullanımları dışında sizce gelecekte nasıl bir fonksiyonları olacak? Geleceğin drone’u hakkında öngörüleriniz neler? Ve inşaat sektörü için gelecekte nasıl bir potansiyeli var bu teknolojinin?
İnşaat şirketleri bu teknolojinin faydasını gördükçe bütün projelerinde kullanmak istiyor. Biraz önce bahsettiğim gibi gerek saha ölçüm çalışmalarında gerekse ilerleme takibinde birçok alanda bunları kullanıyorlar. Artık daha fazla işlev üstlenebileceğini düşünüyorum, ki bu tarz çalışmalar da yapılıyor. Mesela yeni geliştirilen drone teknolojileriyle birlikte, bunların kaldırma kapasiteleri de arttıkça inşaat malzemelerini ve diğer ağır yükleri de şantiyelerde taşıyabilirler. Ayrıca üzerindeki sensörler, robotik kodlar, yangın söndürme gibi ekipmanlarla birlikte birçok uygulama gelebilir. Ki bunlardan bazıları şu anda halihazırda çalışılıyor ve uygulamaları da gerçekleşiyor.
Bunların haricinde gelecekte insansız hava araçları muhtemelen otonom araçlarla konuşarak bunları yönlendirebiliyor, yönetebiliyor olacak. Mesela şu anda Amazon ve diğer üreticiler drone’ları sürücüsüz arabalar ve teslimat kamyonlarıyla eşleştirerek sistemleri test ediyorlar. Benzer teknolojiler de aslında inşaat malzemelerinin taşınması ve inşaat araçlarının yönlendirilmesinde de yardımcı olabilir. Böylece aslında tam bir “otonom inşaat dünyasına” adım atabiliriz diye düşünüyorum. Bütün bu uygulamalarla entegre bir İnşaat 4.0 kavramını tamamlayan bir süreç olabilir. Biraz önce bahsetmiş olduğum drone ve robot cihazların birbiriyle konuşarak güvenliği ve sahadaki ilerleme takiplerini otonom bir şekilde yaparak verileri proje ekiplerine aktarmasını örnek olarak verebiliriz.
Bir de önümüzdeki yıllarda otoyollardaki trafiğe benzer bir drone hava trafiği olacağını öngörüyorum. Zaten bu yönde çalışmalar var.
6
Drone’ların Türkiye’de dahil oldukları projelerle ilgili bilgi verebilme imkanınız var mı? Ne amaçla, nerelerde kullanıldılar? Ayrıca sizin çalıştığınız müteahhit firmaların talebi neydi, yerli firmalarımızın ihtiyacı genelde ne oluyor?..
Drone teknolojilerinin ülkemizde kullanımı son yıllarda ciddi bir şekilde arttı. Faydası da görülüyor. En fazla problemin yaşandığı projeler, büyük ölçekli projeler oluyor genelde. Çok fazla paydaşın yer aldığı, yüksek maliyetlerin görüldüğü ve maliyet aşım kalemlerinin çok fazla olduğu projelerde, özellikle altyapı projeleri, raylı sistem projeleri, karayolları, otoyollar, havalimanları projelerinde kullanılmaya başlandılar. Yine bir şirketin su yapıları ya da köprü projeleri gibi projelerde kullandığını biliyorum. Bununla birlikte enerji projelerinde de çok fazla kullanılmaya başlandı. Özellikle güneş enerjisi ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji projelerinde hem yapım aşamasında hem işletmede kullanılmaya başlandı. Özellikle hasarların tespitinde ya da enerji verimlilik analizinde çok fazla tercih ediliyorlar.
Bu kapsamda yapay zeka konusuna girmekte fayda var... Drone’dan toplanan görüntüler yapay zeka algoritmaları sayesinde çatlaklar, hasarlar ya da farklı bir anomali varsa tespit ediliyor ve gerekli aksiyonlar alınabiliyor. Ve bunlar aynı zamanda raporlaştırılabiliyor. Mesela elektrik dağıtım hatlarında hasarların, sorunların tespit edilmesi, özellikle kestirimci bakım önlemlerinin alınması noktasında ciddi çalışmalar yapılabiliyor. Yine sahada, drone’dan alınan görüntülerle fotogrametrik yöntemle 3 boyutlu ikiz model elimizde olmuş oluyor. Bu sayede sahanın her türlü yükseklik farkı tespit edilebiliyor. Özellikle maden sahalarında bu yükseklik farklılıklarının tespit edilebilmesi, stok hacimlerin ölçümlenmesi, alanların, mesafenin ölçümlenmesi, şirketler tarafından halihazırda gerçekleştiriliyor.
Bunlarla sınırlı kalmayıp yapay zeka ile birlikte değişiklik otomatik olarak tespit edilebiliyor ve mevcut bir yapı üzerindeki hasarlar, denetimler görülebiliyor. Mesela, Osmangazi Köprüsü üzerinde belli periyotlarla bakımlar yapılıyor. Bu bakımlar sırasında drone teknolojisi kullanılarak köprünün ayaklarındaki hasarlar ve çatlaklar tespit ediliyor. Bunların zaman içerisindeki ilerlemeleri takip ediliyor. Buradaki çatlakların büyüme oranlarına bağlı olarak hangi onarım tekniğinin kullanılması gerektiği şeklinde bazı önleyici bakım teknikleri uygulanıyor. Bu tarz kamu, müteahhit ve proje yönetim tarafında drone’lar kullanılabiliyor.
Bunun yanında iş sağlığı güvenliği uygunsuzluğunun tespiti tarafında da çok işe yarıyorlar. Yine yapay zekanın görüntü işleme teknolojisiyle birlikte iş sahalarında kişisel koruyucu donanımların tespit edilmesi ya da sahada çalışan personelin ekipmanlarının tespit edilmesi, stokların sayılması gibi çalışmalar da yapılabiliyor. Ya da iş sağlığı güvenliğindeki uygunsuzluklar tespit edilerek bunların raporlanması ve kazalar olmadan önlenmesi şeklinde halihazırda birçok çalışma gerçekleştiriliyor.
7
Sizin firma olarak çalıştığınız firmaların talepleri ne oluyor?
Esasında biraz önce bahsettiğim çalışmaları halihazırda yapıyorlar ama eldeki yazılımların hepsi yabancı menşeli yazılımlar ve istedikleri tam fonksiyonlarla kullanılamıyor. Özellikle yapay zeka algoritmaları ciddi anlamda işleri kolaylaştırıyor. Bu otomatik çalışmaların tespit edilmesi, raporlanması ve kullandıkları iş uygulamalarına otomatik olarak aktarılması noktasında talepleri oldu. Bizim geliştirdiğimiz teknolojiler sayesinde bu taleplerini karşılamaya çalışıyoruz. Burada yapılan çalışmalar neticesinde aslında sahaya gitmeden sahanın dijital ikizleri üzerinden her türlü ilerleme takibini rahatlıkla yapabiliyorlar. Yapay zeka algoritmaları sayesinde otomatik olarak veriler raporlanabiliyor ve kullandıkları yazılımlarla da entegre bir şekilde çalışarak tüm süreçlerini ve dünyadaki bütün projelerini aynı anda takip edebiliyorlar.
8
Drone, anladığımız kadarıyla aslında dijital dönüşümün önemli bir parçası ama tek başına da bir şey ifade etmiyor... Drone’un tamamlayıcı unsurları neler (Yazılım, veri işleme, yapay zeka uygulamaları ile adaptasyonu...)? Bu konularda sizler neler yapıyorsunuz?
Bahsettiğiniz gibi, drone’lar sadece bütün bu süreçler için bir veri toplama aracı. Aslında drone üzerinde herhangi bir işleme, analiz etme çalışması yapılmıyor. İhtiyacımız olan verileri toplamak için bu hava araçlarını kullanıyoruz. Bunlarla havadan hem görsel hem de coğrafi verileri topluyoruz. Üzerinde toplayacağımız görsel verilere uygun olarak çeşitli sensörlerle donatılı bu araçlar. Bunlar çeşitli RGB, termal ve kızılötesi kameralar ve GPS gibi çeşitli modüllere sahip oluyorlar. İnşaat sahalarında belli periyotlarda drone pilotu tarafından uçuşu gerçekleştirilip bu veriler toplanıyor. Daha sonra bu toplanan verileri alıyoruz ve bizim de geliştirmiş olduğumuz yazılımlar sayesinde veriler işleniyor, analiz ediliyor; özellikle fotogrametrik analiz yöntemiyle, sahanın 3 boyutlu dijital bir modeli oluşmuş oluyor. Aslında dünyada gerçek yeriyle dijital bir model yaratılıyor. Ve aynı zamanda bu yazılımlar sayesinde bir nokta bulutu modeline dönüştürmüş oluyor. Asıl katma değer zaten burada. Bu modeller üzerinden ölçümlemeleri yapabiliyorsunuz, modeldeki veriler sayesinde yapay zekadaki işleme çalışmalarını ya da sizlere bir rapor sunması, tespit etmesi, analiz yapması çalışmaları bu model üzerinden oluyor. Yine buradaki modelleri üçüncü parti uygulamalara, yazılımlara, örneğin Yapı Bilgi Modellemesi dediğimiz inşaat sektöründe kullanılan BIM yazılımlarına aktararak orada bir altlık olarak kullanılabiliyor. Ya da 2 boyutlu CAD yazılımlarına aktarılabiliyor. Diyelim ki bir inşaat yapacaksınız ve o arazinin topografik olarak da 3 boyutlu modelini elde etmek istiyorsunuz; bu yazılımlarla bu modelleri elde ediyorsunuz. Daha sonrasında bu model üzerinden bir konsept tasarım inşa edebiliyorsunuz. Aynı zamanda yine bu BIM sürecini bütün inşaatın planlama aşamasından tasarıma, mobilizasyonundan inşaatına ve tamamlanıp işletme aşamasına kadar sahadaki gerçekleşen imalatları da bu modeller sayesinde besleyebiliyorsunuz. Mesela, bitmiş bir yapının işletme aşamasında hep bu modeller sayesinde nerede hangi çalışma yapılmıştır, hangi tarihte nasıl bir çalışma gerçekleşmiştir, bunları görüntüleyebiliyorsunuz. Geçmişte yapılan bir imalatın ne kadar miktarda yapıldığı, nerede yapıldığı, projesine uygun yapılıp yapılmadığı şeklinde bütün o süreci bu modeller üzerinden görüntüleyebiliyorsunuz. Yine buradaki modelleri de yapay zeka uygulamalarıyla entegre bir şekilde çalıştırabiliyorsunuz.
9
Drone, yasal olarak bazı sınırlamalara da tabi olan bir cihaz... Türkiye’de durum nedir, inşaatlarda kullanılmasında ne tür yasal kısıtlamalar oluyor?
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bu konuda bazı regülasyonlar bulunuyor. Bu regülasyonları düzenleyen, denetleyen ve uygulayan ülkemizdeki kurum Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü. Bu müdürlüğe bağlı da bir insansız hava aracı kayıt sistemi bulunuyor. Satın alınan bütün insansız hava araçları bu sisteme kaydediliyor. Drone’ların ağırlıkları ve boyutlarına göre de bir sınıflandırma yapılıyor. İHA0, İHA1 ve İHA2 sınıfları var. Bu sınıflara göre de yetkilendirilmiş kuruluşlardan teorik ve pratik eğitim alarak ticari ve hobi amaçlı pilot yetki belgesi alınıyor. Bu yetki belgesi alınmadan İHA0 sınıfındaki drone’lar haricindeki hiçbir ticari ya da amatör drone sınıfında uçuş gerçekleştiremiyorsunuz. Tüm dünyada bu şekilde. Tabii siz sadece hava sahasında uçuş gerçekleştirmiyorsunuz; sizin gibi birçok kişi drone ya da helikopter, uçak gibi daha büyük hava araçları uçuşları da yapabiliyor. Bundan dolayı da bir izin almak gerekiyor. Tabi bu süreçler birkaç yıl öncesine göre çok çok kolaylaştı. Uçuş izinleri almak çok daha kolaylaştı. Tabi, askeri alanlar, hava limanları gibi bazı uçuşa yasak bölgeler var. İnşaat sahalarında ise 3 ya da 6 aylık blok izinler alınabiliyor. Bu izinler vasıtasıyla da aynı periyotlarda drone uçuşları gerçekleştirilebiliyor.
10
Kendi (Arventek) ürün ve çözümlerinizden de kısaca bahsedebilir misiniz? Bildiğimiz kadarıyla Otonom Drone Skywen ve Yapay Zeka Destekli İnşaat Veri Yönetim Platformunuz var...
Arventek aslında bir inşaat teknoloji girişimi. Bizim burada en önemli motivasyonumuz, inşaat sektöründe teknolojiyi ve dijital dönüşümü ileriye taşımak. Biraz önce anlattığım, sahada bizzat yaşadığım o problemlerden yola çıkarak, eşimle (Merve Mança) mesleklerimizi sentezlemeyi amaçladık. Ben inşaat mühendisiyim, kendisi ise yazılım mühendisi. Ben inşaat sektörünü, problemlerini biliyorum; O ise yazılım tarafına hakim. İnşaat sektörünün dijitalleşmesine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Ülkemizin hem inşaat teknolojileri alanındaki gelişimine katkı sağlamak hem de bu teknolojiyi dünyaya ihraç etme hedefiyle, aslında bir platform geliştirmeyle başladık. İnşaat projelerini uzaktan takip etme, yönetme platformu olan teknolojiye RemoteSite Platformu adını verdik. Her ne kadar platformumuz diğer drone çeşitleriyle de entegre bir şekilde çalışıyor olsa da piyasadaki mevcut drone’ların havada kalma süreleri ve çektiği görüntülerdeki doğruluk payı nezdinde bazı problemler yaşanıyor. Biz de bu problemlerden yola çıkarak Skywen adını verdiğimiz VTOL türünde, yani hem dikey kalkış ve iniş yapabilen hem de yatay uçuş gerçekleştirebilen otonom bir drone modeli tasarladık ve geliştirdik. Bunu iş ortaklarımızla birlikte ürettik. Bu drone’lardan aldığımız görüntülerle, ortalama iki saat havada kalma süresiyle birlikte büyük ölçekli projelerde tek seferde verileri topluyoruz. Ve RemoteSite platformumuzda bu görüntülerle sahanın dijital ikizini oluşturuyoruz. Bu sayede dijital ikiz üzerinden uzaktan ilerleme takibini ve ölçümleme yapabiliyoruz. Yapay zeka ve makine öğrenmesi teknolojisiyle sadece ölçümleme ya da ilerleme takibi değil, aynı zamanda sahadaki imalatların değişikliğini otomatik olarak tespit ediyoruz. Yani, bir gün önce yapılmayan bir imalat bugün yapıldığı zaman onu otomatik olarak sistem bize 3 boyutlu model üzerinden gösteriyor. Aynı zamanda biz iş programını, BIM modellerini içeri aktarıyoruz ve sahadaki ilerlemeyi otomatik olarak tespit ettiğimiz için platform zamansal tahminlerde bulunuyor. Sahada yapılan imalatın hızına göre, iş programının neresindeyiz, gecikme var mı; ya da bu hız ve bu kaynakla gidersek iş programı yetişir mi gibi soruların cevabını bulabiliyoruz. Bu sayede doğru planlama, doğru bir analiz ve verimli kaynak çalışması yapılabiliyor; maliyetten, zamandan ve kaynaktan tasarruf sağlanıyor. Böylelikle bir inşaat projesinin bütün yaşam döngüsü boyunca kazanç elde edilmesi sağlamış oluyoruz.
6 Haziran 2022
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Chryso, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.