Tamamlandığında “Dünyanın en uzun orta açıklıklı” ve “Dünyanın en yüksek kuleli” asma köprüsü ünvanına sahip olacak 1915Çanakkale Köprüsü’nün detaylarını Çanakkale Otoyol ve Köprüsü İnşaat Yatırım ve İşletme A.Ş. CEO’su Mustafa Tanrıverdi Şantiye okurlarıyla paylaşıyor...
Projeyi, 383. sayımızın E-Dergi versiyonunda okumak için lütfen tıklayın: https://edergi.santiye.com.tr/383/64/
T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM)tarafından Yap-İşlet-Devret (YİD) modeliyle ihale edilen ve inşaat çalışmaları Türkiye’denLimak ve Yapı Merkezi, Güney Kore’denDaelim ve SK E&C şirketlerinin kurduğu ortaklık tarafından yürütülen 1915Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu Projesi, sadece içinde yer aldığı bölgenin değil, ülkemizin ekonomisine de büyük katkı sağlayacak önemli bir ulaşım ve altyapı yatırımı. Projenin 18 Mart 2022 tarihinde hizmete açılması planlanıyor.
1915Çanakkale dev ölçekli bir ulaşım ve altyapı yatırımı olmasının yanı sıra Türkiye tarihinin, geçmiş ile gelecek hedeflerinin de bir sembolü. Tamamlandığında 2023 metre orta açıklığı ile dünyanın en uzun orta açıklıklı asma köprüsü olacak olan 1915Çanakkale Köprüsü, 334 metrelik tepe noktası yüksekliğiyle de dünyanın en yüksek kuleli asma köprüsü unvanına sahip olacak. Köprünün ayakları arasındaki 2023 metrelik orta açıklık, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Kuruluş Yılı’nı, deniz seviyesinden itibaren 318 metre kule yüksekliği ise Türk Milleti’nin bağımsızlığını kazanmasındaki en önemli tarihlerden biri olan 18 Mart Çanakkale Zaferi’ni sembolize ediyor. 1915Çanakkale Köprüsü’nün toplam uzunluğu 2023 metre orta açıklık, 770’er metre yan açıklıklar ile 365 ve 680 metrelik yaklaşım viyadükleriyle beraber 4608 metre olacak.
"Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyolu Projesi" ise toplam 324 kilometrelik uzunluğa sahip. Malkara-Çanakkale kesimi yaklaşım viyadükleri dahil olmak üzere 4,6 kilometrelik 1915Çanakkale Köprüsü ve 83,4 kilometrelik Malkara-Çanakkale arasındaki otoyol kesimlerini oluşturuyor. Proje kapsamında 1915Çanakkale Köprüsü ve 2 adet yaklaşım viyadüğü yanında otoyol gövdesi üzerinde betonarme viyadükler, köprüler, alt ve üst geçitler, menfezler gibi farklı sayı ve ebatta sanat yapıları, 12 adet kavşak (Devlet yolu üzerindeki 6 adet kavşak dahil), 4 adet otoyol hizmet tesisi, 2 adet bakım işletme merkezi ve belirli noktalarda ücret toplama istasyonları inşa ediliyor. Bu yolun köprü ile beraber tamamlanması ile Avrupa’dan Türkiye’nin güneybatısına, İzmir ve Aydın gibi endüstriyel bölgelere kesintisiz erişim sağlanması hedefleniyor.
Çanakkale Otoyol ve Köprüsü İnşaat Yatırım ve İşletme A.Ş. CEO’su Mustafa Tanrıverdi:
“En Benzersiz Özelliği, 2023 Metrelik Orta Açıklığı..."
Şantiye: Şantiyede son durumu özetleyebilir misiniz?
Mustafa Tanrıverdi: Projenin kilometre taşlarını değerlendirdiğimizde Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla gerçekleştirilen temel atma töreninden bu yana uygulamaya konan her bir teknik ve mimari adımın büyük bir istikrar içinde devam ettiğini söyleyebiliriz. En son, 16 Mayıs 2020 tarihinde 1915Çanakkale Köprüsü Kule İnşaatları Tamamlanma Töreni, yine Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın video konferans katılımı ile T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu tarafından Lapseki’de gerçekleştirildi.
Projenin mevcut durumunda, Lapseki yakasındaki ankraj bloğu ve 680 metre uzunluğundaki yaklaşım viyadüklerinin ayaklarını tamamladık ve üzerlerine tabliyeleri yerleştirmeye başladık. Burada viyadük yapımlarında itme-sürme yöntemini kullanıyoruz. Öte yandan, tüm kule blok montajlarının tamamlanmasının ardından köprüde kablo örme çalışmaları safhasına geçtik. Bunun için “kedi yolu” olarak adlandırdığımız geçici yapının kurulumuna başladık. Kablo örme çalışmasıyla birlikte köprümüzün silueti de ortaya çıkmış olacak.
Şantiye: Köprü’nün ekonomik, sosyal ve teknolojik açıdan önemi nedir?
Mustafa Tanrıverdi: 1915Çanakkale Projesi, nesiller boyu gurur duyacağımız bir çalışma... Ülkemize sadece yurtiçinde değil, uluslararası arenada da önemli kazanımlar sunuyor. 1915Çanakkale, Türkiye’nin ulusal kalkınma hamlesinin belgesi niteliğindeki Vizyon 2023 Master Planı’nda öngörülen, yurt sathında karayollarının iyileştirilmesi hedefinde önemli bir role sahip. Ayrıca, tamamlandığında 2023 metrelik orta açıklığıyla 1915Çanakkale Köprüsü, “Dünyanın en uzun orta açıklıklı asma köprüsü” unvanını Japonya’daki Akashi Kaikyo Köprüsü’nden alarak ülkemize uluslararası arenada bir başarı daha getirecek.
Ülkemizin batısında otoyol entegrasyonunu tamamlayacak proje ayrıca tarihi İpek Yolu’nu canlandıracak “Bir Kuşak Bir Yol Projesi” kapsamında, Türkiye’nin öncülük ettiği “Orta Koridor” girişiminin Pekin’den Londra’ya kesintisiz bir ticaret yolu oluşturma hedefine de doğrudan katkı sunuyor.
Projeyle birlikte Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyolu, Gebze-İzmir Otoyolu’na bağlanacak ve bu sayede Marmara’yı çevreleyen otoyol zincirlerinin halkaları birleşecek. Ayrıca proje tamamlandığında Avrupa ile Türkiye’nin batı ve güney bölgeleri arasından doğrudan bağlantı kurulmuş olacak ve bu bölgelerdeki ekonomik kalkınmaya doğrudan etki edecek.
Ulaşımda İstanbul Boğazı geçişine yeni bir alternatif oluşturacak Köprü tamamlandığında, İstanbul’un, Avrupa ve Anadolu arasında üstlendiği ağır transit trafik yükünü hafifletecek. Batı Anadolu boyunca halen İstanbul merkezli Batı-Doğu aksı üzerinde yoğunlaşan trafiği ise Marmara Denizi’nin Batı kıyısından Güney yönüne doğru dengeleyecek.
Hizmete açıldıktan sonra özellikle seyahatlerin çok daha yoğun olduğu bayram ve tatil dönemlerinde Çanakkale Boğazı’nı geçmek için 1.5 ila 5 saat arasında seyreden yol süresi, altı dakikaya inmiş olacak. Ulusal ve uluslararası turizm canlanacak. Avrupa ülkeleri, Balkanlar ve özellikle Yunanistan, Bulgaristan ile ticari ve kültürel etkileşim olumlu etkilenecek. Kısacası taşımacılıkta süreler ve maliyetler düşecek, dış ticaretin etkinliği artacak.
Bir diğer önemli avantaj ise bölge halkı için oluşan yeni iş imkanları. Proje, bölgedeki yerel istihdama daha şimdiden önemli katkılar sunuyor. Hâlihazırda 5 bini aşkın personelin görev aldığı 1915Çanakkale Projesi’nde yerel istihdam oranı yüzde 20. Proje tamamlandığında işgücü alanındaki ekonomik faydanın daha da artacağına inanıyoruz. Ayrıca proje kapsamında bölgedeki üniversitelerle önemli işbirliği çalışmaları yürütüyoruz. Öğrencileri ve akademisyenleri zaman zaman şantiyelerimizde konuk ediyor, bazen de çevresel ve sosyal çalışmalarımızda onlarla birlikte ilerliyoruz.
1915Çanakkale Köprüsü’nün tasarım ve yapım aşamalarında en son teknolojilerden faydalanıyoruz. Bölgedeki zorlu rüzgar ve deprem koşulları çerçevesinde, günümüzün en ileri mühendislik ve teknolojik imkanlarını kullanıyoruz. Yaptığımız rüzgar tüneli testleri sonucunda köprü kulelerini bölgedeki her türlü rüzgar koşuluna karşı koyabilecek mukavemete sahip bir şekilde tasarladık. Deprem riski açısından da kule temelleri için çelik kazıklarla güçlendirilmiş, zemin üzerinde konumlandırılmış batırma keson tipini temel olarak seçerek, olası riskleri minimuma indirdik. Yapılan tüm çalışmaları, dünyaya örnek olacak bir titizlik ve hassasiyetle yürütüyoruz.
Şantiye: Projenin inşaat sektörü ve teknolojileri açısından ne gibi ayrıcalıkları var ve hangi önemli özelliklere sahip? Projede kullanılan inşaat teknolojileri içinde en dikkat çekicileri sizce hangileri?
Mustafa Tanrıverdi: 1915Çanakkale Köprüsü’nün en benzersiz özelliği 2023 metrelik orta açıklığı. Köprü, bu özelliğiyle “Dünyanın en uzun orta açıklıklı asma köprüsü” ünvanını elde edecek ve bu Türk mühendisleri ve inşaat sektörü için çok büyük bir başarı olacak.
Kule temellerimiz deniz tabanına oturuyor. Bildiğiniz gibi bölge büyük depremler üretme potansiyeli taşıyor. Olası depremlerin köprüye olan etkilerini en aza indirmek için kule temellerimiz tasarım yüklerinde deplase olabilecek şekilde tasarlandılar. Bu tasarım, temellerin altında bulunan sismik izolasyon olarak tanımlanabilir. Dünyada deniz tabanında bu ölçekte sismik izolasyonun bir örneği daha bulunmuyor.
Köprünün sahip olduğu uzunluk, Çanakkale Bölgesi’nin jeolojik özellikleri ve Boğaz’daki sürekli gemi trafiği herkes için benzersiz bir süreç. Tabi bu benzersiz süreç yanında özel çözümleri de beraberinde getirdi. Projeyi hayata geçirirken inşaat sektöründe kullanılan en son teknolojilerden faydalanıyoruz. İhtiyaç duyulduğu zaman yeni çözümleri de hayata geçiriyor ve ihtiyacımıza uygun benzersiz cihazları da tasarlıyoruz. Örnek vermek gerekirse 1915Çanakkale Projesi’nde kullanılan beton yapılar üzerindeki sert çevresel etkiler nedeniyle, betonun mukavemet gereksinimlerinin yanında dayanıklılığının da oldukça fazla olması gerekiyordu. Bu sebeple çözüm ortaklarımızla birlikte projeye özel üretilen, 3 saatten fazla işlenebilirlik süresine sahip, taze ve sertleşmiş beton özellikleri bakımından yüksek performanslı özelbir beton kullanıyoruz. Hidratasyon ısısını azaltarak, termal kaynaklı iç gerilmeler sebebiyle oluşabilecek mikro çatlakların önüne geçiyoruz. Kullanılan yüksek dozda bağlayıcı ve cüruf sayesinde klor geçirgenliği olağanüstü azaltılıyor ve dayanıklılık yüzlerce yılı aşacak seviyelere çıkarılıyor.
Türkiye’de ve dünyada yaygın olan tekil kutu kesit çelik tabliye yerine 1915Çanakkale Köprüsü’nde ikiz kutu kesit çelik tabliye kullanıyoruz. Gidiş hattı ile geliş hattı arasında 9 metrelik orta refüj boşluğu mevcut. Bu özelliğiyle Türkiye’de bir ilk olacak proje aynı zamanda hem çok estetik bir mimari yapı hem de yüksek rüzgar dayanımına sahip olacak.
Köprümüzün kuleleri, “Dünyanın en yüksek asma köprü kulesi” unvanını da taşıyorlar. Bu unvan beraberinde büyük rüzgar yüklerini de getiriyor. 30 ton ağırlığında olan 4 adet aktif kütle sönümleyicisi, her an kulelerin davranışlarını takip ederek titreşimlerini sönümleyecek. Bu sönümleyiciler inşaat döneminde de kullanılıyor ve durmaksızın devam eden imalatı mümkün kılıyor.
1915Çanakkale Köprüsü kulelerinin inşaatında dünyanın en yüksek kapasiteli kule vincini kullandık. Burada normalde daha küçük bileşenleri tek tek taşıyarak yerinde birleştirme stratejisi yerine daha ağır modüler bileşimleri bir seferde taşıyıp monte etme metodolojisini geliştirdik. Bu konuda bir rekor da kırdığımızı söyleyebilirim. Geçtiğimiz aylarda 155 ton ağırlığı, 330 ton kaldırma kapasitesine sahip kule vinçle 318 metrelik yüksekliğe kaldırdık.
Ayrıca, bağlantı yollarıyla beraber toplamda 101 kilometreyi bulan otoyol çalışmaları 1915Çanakkale Projesi’nin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Bu çalışmalarda dünyada viyadük inşaatında geliştirilen en son metotlardan biri olan itme-sürme yöntemini kullanıyoruz. İtme-sürme yöntemi sayesinde malzeme, iş gücü ve maliyetten tasarruf sağlarken, iş güvenliğini de azami seviyede tutuyoruz.
Biraz teknik detay vermemiz gerekirse, itme-sürme yönteminde, önce viyadüğün ilk kenar ayağı arkasında oluşturulan döküm alanında tabliye betonu segmentler halinde dökülüyor. Betonun gerekli dayanım değerlerine ulaşmasından sonra bu segmentler itilerek yerlerine sürülüyor. Bu yöntem, topografik koşulların zorluğu nedeniyle geleneksel iskele-kalıp sistemlerinin kullanılmasının maliyetli olduğu ve uzun zaman aldığı yerlerde tercih ediliyor. 30 metreden100 metreye kadar uzanan büyük açıklıkların geçilmesinde bu yöntem uygulanabiliyor. Böylece imalat alanını genişletmeden kompakt bir çalışma yapılarak maliyet düşürülüyor ve büyük zaman tasarrufu sağlanıyor.
İtme-sürme yöntemi malzeme ve iş gücü tasarrufu amacıyla geliştirilen modern bir çözüm. Hızlı olmasının yanı sıra güvenliği ile de dikkat çeken bu yöntem, dünyada ilk kez 1962 yılında Venezuela’da Caroni Nehri üzerine yapılan köprüde kullanıldı.
E-Dergi'de göz atmak için lüttfen tıklayın: https://edergi.santiye.com.tr/383/64/
Şantiye: İnşaat sektörüyle ilgili yorumlarınız nelerdir? İçinde bulunulan durumun nedenleri ve çıkış yollarını özetleyebilir misiniz?
Mustafa Tanrıverdi: Türk inşaat sektörü sahip olduğu hacim, istihdam rakamları ve üretim kapasitesi bakımından Türkiye ekonomisinin amiral gemisi konumunda. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, İstanbul Havalimanı, Şehir Hastaneleri ve 1915Çanakkale Köprüsü gibi devlet tarafından teşvik edilen birçok mega projeyi hayata geçirmiş ya da yapımına devam eden inşaat sektörü yurtdışında da birçok başarıya imza atıyor. Geçtiğimiz günlerde açıklanan “Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi” listesinde 44 firmayla yer almamız bunun en büyük kanıtı. Oysa ki 2002 yılında bu listede sadece 5 Türk firması vardı.
İçinde bulunduğumuz dönemde açıklanan verilere göre 2020 yılının ikinci çeyreğinde inşaat sektöründe büyük bir toparlanma görüyoruz. Bu toparlanmanın daha da ivmeli bir şekilde gerçekleşebilmesi için kredi faizlerinde kamu bankaları önderliğinde sağlanan sert düşüşün devam etmesi ve kredi ödemelerinin ertelenmesinin de devamının sağlanması gerekiyor.
Şantiye: Küresel salgın şantiyenizdeki çalışmaları nasıl etkiledi? Bu kapsamda ne tür tedbirler aldınız?
Mustafa Tanrıverdi: Yeni Koronavirüs (COVID-19) salgını bütün sektörleri olduğu gibi inşaat sektörünü de büyük ölçüde etkiledi. Binlerce aileye istihdam sağlayan ve bölgeye önemli değer katan projede sürecin en başından bu yana tüm gelişmeleri büyük bir titizlikle takip ediyor ve en üst düzey önlemleri alıyoruz. Bu doğrultudaki tüm çalışmalarda T.C. Sağlık Bakanlığı, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayınladığı “Şantiyeler için COVID-19 Tedbirleri” yönergesi ve yerel idari makamlardan gelen talimatlar aynen uygulanıyor. Bu yönergelerin yanı sıra ilave tedbirlerle tüm çalışanlarımızın sağlıklarını azami seviyede korumak için çalışmalar yapıyoruz.
COVID-19 ile ilgili gündem oluşmaya başladığı ilk andan itibaren şantiyelerimizde doktor, iş güvenliği uzmanı ve insan kaynakları uzmanlarının yer aldığı bir Sağlık Kurulu oluşturduk. Sağlık Kurulu, Türkiye ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip ederek sahalarımızda gerekli görülen tüm önlemleri gecikmeden alıyor. Titizlikle uygulamaya koyduğumuz önlem ve düzenlemelerin bazılarını şöyle özetleyebilirim... Yaşı ya da kronik rahatsızlığı sebebiyle risk grubunda bulunan çalışanlarımıza ücretli idari izin verdik. Köprü şantiyelerimize giriş çıkışlar tamamen kontrol altına alındı. Şantiyeye yeni girecek ve izinden dönen tüm çalışanlarımız COVID-19 testi ve sağlık kontrolünden geçtikten sonra çalışmaya başlıyor. Bu süreçlerde kullanmak üzere ve izolasyon amacıyla bölgede kendimiz işlettiğimiz onun üzerinde otel kiraladık. Ayrıca sahalarımızda çalışırken maske kullanımını zorunlu hale getirdik ve bugüne kadar yüzbinlerce maske dağıtımı gerçekleştirdik. Projenin her noktasında ofis, yemekhane ve yatakhanelerde seyreltme yapmak gibi uygulamalarla sosyal mesafe sağladık. Farklı otoyol şantiyelerimiz birbirinden izole edildi. Şantiye çalışanlarımızın güvenliği ve sağlığı göz önünde bulundurularak konuyla ilgili acil durum eylem planları oluşturuldu, ilgili kurumlarla gerekli koordinasyonlar sağlandı, çalışanlarımıza gerekli eğitimleri verdik, bildirimleri yaptık. Süreç, çalışanlarımızla tam bir dayanışma içinde, yüksek bir moralle yürütülüyor.
İLGİLİ HABERLER
Projedeki PERI Kalıp ve İskele Sistemleri çözümleri için lütfen tıklayın:
PERI, 1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ PROJESİNDE KULLANILAN ALPHAKIT İLE PROJEYE MAKSİMUM GÜVENLİK VE EKONOMİK ÇÖZÜMLER SAĞLIYOR
Projedeki İNTEK Kalıp sistemlerinin çözümleri için lütfen tıklayın
1915 ÇANAKKALE KÖPRÜ PROJESİNDE İNTEK KALIP DA YERİNİ ALDI
Projeyi, 383. sayımızın E-Dergi versiyonunda okumak için lütfen tıklayın: https://edergi.santiye.com.tr/383/64/
6 Ekim 2020
Şantiye
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 35 bin e-bülten abonesi, 15 bini aşkın takipçiye sahip facebook ile 2 bin 500 takipçiye sahip instagram sayfaları ve 17 bin linkedin bağlantısıyla inşaat sektöründe hedef kitleye erişimin en verimli ve hızlı çözümü olmaya dijital ortamlarda da devam ediyor... 1988'den bu yana basılı yayıncılıkta olduğu gibi...
Abone Olmak için
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 120 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp, dekontu ve açık adresinizi santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.