Editoryal faaliyetlerini üstlendiğimiz Knauf Insulation firmasının kurumsal dergisi ECOSE için, "ses yalıtımı" ve "gürültü kontrolü" konusunda uygulama ve danışmanlık hizmeti verdiği bütün çalışmalarda özgün çözümleriyle dikkat çeken 2D YAPI firmasının genel müdürü Mimar Sadık Özkan ile görüştük... Özkan, akustik konforun sağlanmasının özellikle eğitim kurumlarında çok daha fazla dikkat edilmesi gereken bir konu olduğunu vurgulayarak, “Çünkü eğitim faaliyeti ağırlıklı olarak işitseldir ve anlatılanların sağlıklı olarak işitilebilmesi gerekir” diyor. Bir kısmını burada yayınladığımız röportajın tamamına linki tıklayarak ulaşabilirsiniz...
Başta özellikle okul ve hastaneler olmak üzere diğer kapalı ortamlarda ses yalıtımı ve akustiğin önemi sizce nedir?
Ses yalıtımının ve akustik konforun sağlanması, kullanım amacına bağlı olarak tüm binalarda önemlidir. Her geçen gün yapı ve nüfus yoğunluğunun arttığı büyük şehirlerde, farklı fonksiyonlara yönelik binaların bir arada bulunduğu,yoğun trafiğin olduğu, merkezi ısıtma-soğutma-havalandırma sistemlerinin, jeneratör gibi önemli gürültü kaynaklarının yer aldığı ortamlarda daha da büyük önem arz etmektedir. Elbette okul ve okul öncesi eğitim kurumlarıile hastane ve bakım evi gibi kurumlar ses yalıtımı, gürültü kontrolü ve akustik konfor açısından özel hassasiyet gösterilmesi gereken yapılardır. İstenmeyen sesler ve gürültü, okul ve diğer eğitim kurumlarında konsantrasyon bozukluğunaneden olacağı gibi, hastane ve bakım evi gibi kurumlarda da dinlenememe ve huzursuzluk kaynağı olmaktadır. Akustik konforun sağlanması, yani uygun yankılanma düzeyinin olması özellikle eğitim kurumlarında daha çok dikkat edilmesigereken bir konudur. Çünkü eğitim faaliyeti ağırlıklı olarak işitsel bir faaliyettir ve anlatılanların sağlıklı olarak işitilebilmesi gerekir.
Esasen şehirlerin ve yapıların doğru planlanması bu konuda öncelikli olmalıdır. Siz şehir planlarını yaparken veya bir şehirde imar değişiklikleri yaparken yoğun veya yüksek hızlı trafiğin olacağıana arterlerin hemen kenarına hassasyapıları yerleştirirseniz ya da trafik sıkışıklığının olacağı kavşakların üzerinde bu tür yapıların yapılmasına izin verirseniz, sorunu daha da büyütmüş olursunuz. Aynı şekilde yüksek gürültüyeneden olabilecek açık ve kapalı eğlence mekanlarının bulunduğu yapılarla hassas kullanıma sahip yapıları bir aradaruhsatlandırırsanız, sorunun ortaya çıkmasınabaştan izin vermiş olursunuz.
Diğer yandan bir yapıyı tasarlarken gürültüye neden olan sistemleri doğru konumlandırmazsanız veya bir yapıda mekanik tesisat alanı, spor salonu gibi mahalleri gürültüye duyarlı mahallerle yan yana ya da üst üste yerleştirirseniz aynı şekilde sorunlara yol açmış olursunuz.
Bu konuda mevcut bina stoğumuz veyeni yapılan binalar hakkındaki değerlendirmeleriniz ne olur?
Mevcut bina stoğu açısından konuya baktığımızda, yalıtımın diğer alanlarındaolduğu gibi konu elbette hiç iç açıcı değildir. Seslerin, hamam gibi yankılandığ ıokul koridor ve derslikleri neredeyse bütün eğitim yapılarında var. İşin ilginç tarafı, yeni yapılan çoğu eğitim kurumuda bu halde. Ama yangından ve depremden kaçışı kolaylaştırmak için okul derslik ve ana kapılarının, hastane oda ve anakapılarının, apartman / ofis / otel gibi çoksayıda insanın bulunduğu binaların giriş kapılarının dışarı açılması gerekirken içeri açılıyor olması gibi hiç de şaşırtıcı görünmüyor.
Yeni yapıların pek çoğunda da gürültükaynağı durumundaki jeneratör, mekanik tesisat sistemleri gibi donanımların gürültüye hassas alanlarla yakın veya yan yana konumlandırıldığını veya bir konutun salonu ile bitişiğindeki konutunyatak odasının komşu olduğunu sıkça görüyoruz. Bu tür örneklerde iki farklı etmenden söz edebiliriz. Birincisi yapı sahibinin duyarsızlığı ve daha çok gelireçevrilebilir alan kazanma isteği; ikincisiise planlamayı yapan mimar ve mühendislerin bilgi ve deneyim eksikliği.
Son yıllarda yoğun olarak yayınlanan ve revize edilen yasal düzenlemelerle ilgili görüş ve önerileriniz nelerdir?
Daha geriye gitmeden bakarsak, 2008 yılında Çevresel Gürültünün Değerlendirmesi ve Yönetimi başlıklı bir yönetmelik yayınlanmıştı. Hatırladığım kadarıyla bu yönetmelik 2015 yılında revize edildi. Ardından 2017 yılında Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik yayınlanıp, 2018 yılında bu yönetmelikte de revizyona gidildi. Bu kadar sık yönetmelik değiştirilmesi ve revizyona gidilmesi elbette karmaşaya yolaçıyor. Bu durumun internette konuyla ilgili araştırma yapan birinin kolaylıkla yanılmasına neden olabileceğini birtarafa bırakın, planlayıcılar, yapımcılarve denetleyiciler açısından da sorun. Yapıların sağlığını ve ömrünü, dolayısıyla insan hayatını doğrudan ilgilendiren, suyalıtımı ile ilgili yönetmeliğin ne kadar uzun sürede yayınlandığı düşünüldüğünde, bu sıklıkta yönetmelik değişikliği bana pek anlamlı gelemiyor. Diğer yandanpratikte üretim alanlarındaki prosesi ve üretim sorumluları ile iş sağlığıve güvenliği sorumlularını ilgilendiriyorgibi görünse de aslında projecileri, yatırımcılarıaynı zamanda ses yalıtımı ve gürültü kontrolü konusunda uygulama ve danışmanlık hizmeti verenleri ilgilendiren Çalışanların Gürültü ile İlgili Risklerden Korunmasına Dair Yönetmelik de bulunuyor.
Ses yalıtımı ve akustik konusunda mineral yünün önemi ve işlevi hakkındaki yorumlarınız nelerdir?
Mineral yünlerin yalıtım sektöründeki geçmişi çok eskilere dayanıyor. Son yıllarda gelişen modern üretim yöntemleri ile farklı konulardaki talepleri karşılayabilen farklı ürün tiplerini görüyoruz. Mineral yünün en önemli avantajları, ısı ve ses yalıtımını aynı anda yapıyor olmasının yanında yangın dayanımına sahip olması ve fayda-maliyet açısından tercih edilebilir olmasıdır. Elbette ülkemiz açısından baktığımızda yerli hammadde ile imal edilmesi de başka bir artısı. Malzemenin ses yalıtımı ve akustik çalışmalarında tüm dünyada kullanılan en yaygın malzeme olduğunu söyleyebiliriz. Hafif yapı elemanları ile yapılan duvarlarda ses yalıtım değerinin iyileştirilmesinde, endüstriyel ortamlarda yüksek gürültülü makine ve ekipman için kullanılan kabinlerde ve havalandırma sistemlerinde kanallarda çok yaygın olarak mineral yün kullanılıyor...
Röportajın tümü için lütfen tıklayın
17 Şubat 2022
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.