6 Şubat saat 04.17’de ve saat 13:24’te Kahramanmaraş merkezli, moment büyüklüğü (Mw) 7.7 veMw 7.6 büyüklüğünde olan iki yıkıcı deprem meydana gelmiştir. Depremde toplam 11 il etkilenmiştir. Kahramanmaraş depremlerinde resmi kayıtlara göre; 50.000’nin üzerinde insan hayatını kaybetmiş, yüz binlerce insan ise yaralanmıştır. Resmi açıklamalara göre sadece deprem sırasında tamamen göçmüşve ağır hasar nedeniyle binlerce bina ve bağımsız birim yıkılmış ve ağır hasar almıştır. Etkilenen illerden biri olan Adana kent merkezinde her iki depremin etkisi ile 11 bina yıkılmış, yüzlerce bina da ağır, ortave az hasar olarak etkilenmiştir. Bu yıkımlarda 417 insan hayatını kaybetmiştir. Yıkılan binaların hepsi Çukurova İlçesinde yer almaktadır. Adana kentinde üç farklı jeolojik birim yüzeylenmektedir. En kuzeyde kiltaşı-kumtaşı ardalanmalı geç Miyosen-Pliyosen yaşlı Handere formasyonuna ait birimler, bunun üzerinde Kuvaterner yaşlı taraça konglomerası ve kentin güney kesiminde geniş bir alanda güncel alüvyonlar mevcuttur. Handere formasyonu Çukurova ve Sarıçam ilçelerinde yaygın olup, üzerinde kalsiyum karbonatça zengin kaliçi birimi gelişmiştir. Yıkılan binaların tamamı Handere formasyonuna ait kiltaşı-kumtaşı birimi üzerinde gelişen kalişleşmiş zemine oturmaktadır. Yıkılan binaların tamamı14 -16 katlı olup, tamamı 1978 deprem yönetmeliğine göre, 2000 yılından önce inşa edilmiştir. Zemininorta dayanımlı kaya özelliğinde olması, deprem hasarlarının büyüklüğünün bina kalitesinden kaynaklandığı olarak değerlendirilmiştir.
YAZAN: Sedat TÜRKMEN / Ç.Ü. Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü
1. GİRİŞ
6 Şubat saat 04.17’de Kahramanmaraş merkezli, moment büyüklüğü (Mw) 7.7 ve 9 saat aradan sonra merkez üssü Elbistan yakınlarında olan Mw7.6 büyüklüğündeki ikinci yıkıcı bir deprem meydana gelmiştir. Yapılan çalışmalarla Doğu Anadolu Fay Zonu’nda yer alan bazı fay segmentlerinin hareketiyle oluştuğu belirlenen bu depremlerde, on binlerce artçı deprem oluşmuş ve toplam 10 ilimiz etkilenmiştir. Kahramanmaraş depremlerinde resmi kayıtlara göre; 50.000’nin üzerinde insan hayatını kaybetmiş, 107.204 vatandaşımız ise yaralanmış olup, yine resmi açıklamalara göre sadece deprem sırasında toptan göçmüş ve ağır hasar nedeniyle binlerce bina ve bağımsız birim yıkılmış ve ağır hasar almıştır. Deprem sonucu ayrıca ulaşım yapıları, sanayi tesisleri, enerji hatları, alt yapı elemanları ve diğer yapılar da hasar görmüştür.
Depremle ilgili en önemli faktörlerden biri zemin özellikleri ve zemin davranışıdır. Zeminin özelliği, üzerinde bulunan yapının güvenliğini etkileyen en önemli unsurlardan biridir. Depremde en büyük yıkım ve can kaybı Hatay ve ilçeleri, Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçeleri, Kahramanmaraş merkez ve İlçeleri, Adıyaman, Malatya illerinde olup, ayrıca Adana, Gaziantep, Diyarbakır ve Şanlıurfada da bina yıkılmaları ve can kayıpları meydana gelmiştir. Yıkımın en çok olduğu yerlere bakıldığında başta Hatay ve ilçelerinin ve diğer illerin alüvyon zemin üzerindeki yerleşimlerde meydana geldiğini görülür. Ayrıca fay hattı üzerinde bulunan Antakya,Kırıkhan, İslahiye, Nurdağı, Pazarcık ve Çelikhan yerleşim yerlerinde ağır yıkımlar oluşmuştur. Bunun yanı sıra, heyelan ve kaya düşmesi gibi kütle hareketleri, zemin sıvılaşması ve yanal yayılma gibi yüzeydeki ve gömülü konumdaki yapıları olumsuz şekilde etkileyen zemin davranışları da meydana gelmiş olan diğer olaylardır.
Deprem anında meydana gelen hasarların derecesi birçok farklı faktöre bağlıdır. Bu faktörler, depremin büyüklüğü, depremin odak merkezine olan uzaklığı, odak noktasından yayılan sismik dalgaların gözönüne alınan yere gelinceye kadar geçtiği bölgedeki jeolojik durum, deprem enerjisinin yayılım yönü,sismik dalganın geçtiği bölgede bulunan faylarda veya serbest yüzeylerde kırılmalar ve yansımalar ile topografik yapı ve en önemlisi incelenen alanın zemin durumu (Yerel zemin şartları) ve depremin maksimum hız ve ivmesi ile spektrumuna etkisi gibi faktörlerdir.
2. ZEMİN ÖZELLİKLERİ VE DEPREMDEKİ YIKILMA ETKİLERİ
Yukarıda belirtildiği gibi depremle ilgili hasarlarda en önemli faktörlerden biri de zemindir. Alüvyon zemine inşa edilen yapılar deprem esnasında yüzey dalgalarının etkisi ile yüksek oranda sarsılmakta (salınmakta) bunun sonucunda da yıkılmalar veya ağır hasarlar oluşmaktadır. Zeminler kaya zeminler ve Toprak zeminler (tutturulmamış zeminler) olmak üzere iki ana grupta sınıflanmaktadır.
Kaya zeminler, jeolojik süreçlerde taşlaşmış (diyajeneze uğramış), pekişmiş tortul kayaçlar ile magmatik ve volkanik kökenli kayaçları ifade eder. Bu tip zeminler elastik özelliğe sahip olup, rijitliğe bağlı olarak sismik deprem dalgalarını hızlı ilerek üst yapının daha az sarsılmasına neden olmaktadır. Deprem dalgalarının frekansı ile yapı frekansı çakışması rezonans olarak ifade edilir. Rezonans başkabir ifade ile belirli bir frekansta titreşen bir sistemin, aynı frekanstaki dış titreşimin etkisinde kalarakyüksek genlikle sarsılması olayıdır. Deprem sırasında zemin frekansı üzerindeki yapıya iletilir. Farklı türleri olan gevşek bir zeminde ise birçok frekans oluşuyor, bunların bina ile eşleme olasılığı daha yüksektir.
Toprak zeminler, çoğunlukla tutturulmamış, kil, kum, silt ve çakıldan oluşan genellikle alüvyonal zeminleri ifade eder. Bu tip zeminler gevşek ve dayanım bakımından zayıf olan zeminlerdir. Deprem dalgaları bu tür zeminler tarafından büyütülerek binalara iletilir. Zemin büyütmesi olarak tanımlanan bu durum, bir deprem olduğu takdirde yapıların daha fazla etkilenmesine ve zarar görmelerine neden olacaktır. Bu zemine inşa edilen yapılar, deprem esnasında yüzey dalgaları ile daha şiddetli sarsılmaktadolayısıyla en yüksek ivmeler de bu tip zeminlerde oluşmaktadır. Ayrıca bu tip zeminler boşluklu vegevşek olduğundan deprem sırasındaki meydana gelen gerilmelerle oturmakta, bina yüklerinin etkisi ileoluşan deformasyonlarda plastik davranış göstermekte ve binanın yıkılmasına neden olmaktadır.
Ayrıca kohezyonsuz zeminlerin bulunduğu alüvyon zeminler özellikle kum ve siltli zeminlerde yeraltısuyunun varlığı ile sıvılaşma oluşur, bu durumda da zemin sıvı gibi davranıp, taşıma gücünü kaybetmektedir. Zemin sıvılaşması tekrarlı gerilmelerle altındaki (depremlerle) yeraltı su seviyesi altındaki, kumlu, siltli ve ince çakıllı zeminlerin geçici olarak mukavemetlerini kaybederek sıvı gibi davranması olayıdır. Bu esnada boşluk suyu basıncı artar ve zemin mukavemetini kaybeder. Zemin sıvılaşması sonucu ayrıca kayma gerilmesi de düştüğünden yanal yayılmalar, kum fışkırmaları, yeraltında bulunan boru hatları gibi yapıların hasar görmesi gibi olaylar meydana gelir.
3. ADANA KENTİ ÇEVRESİNİN JEOLOJİSİ
Adana ve çevresinde Tersiyer yaşlı sedimanter birimler yüzeylenir. Adana kuzeyinde Karaisalı civarında Güvenç formasyonu, bunu üzerleyen kent merkezi kuzeyinde Seyhan baraj gölü çevresindeve kuzeyinde kumtaşının egemen olduğu Kuzgun formasyonu, onun üzerinde uyumlu olarak çökelmiş olan ve kiltaşının egemen olduğu Handere formasyonu ve bu birimleri örten taraça konglomeraları ilegüneyde şehir merkezinde alüvyon birimler yer alır (Şekil 1).
Önceki çalışmalarda Güvenç formasyonu olarak adlandırılan, Orta Miyosen yaşlı ince kırıntılı birim çoğunlukla koyu gri, yeşilimsi gri renkli şeylden oluşmaktadır. Karaisalı civarında Güvenç mahallesi civarında yüzeyleme verir (Schmidt, 1961; Yetiş ve Demirkol, 1986). Güvenç formasyonu üzerinde yeralan Kuzgun formasyonu, sığ denizel-karasal nitelikli asfasiyeslerden oluşma Kuzgun üyesi bulunup üzerinde ise Salbaş tüfit üyesi ile Memişli üyesi yer almaktadır. Başlıca; çakıltaşı, çakıllı kumtaşı, kumtaşı ve çamurtaşı ardalanımından oluşan birim kırmızı, kahvarengi, alacalı renkli ve çapraz tabakalanmalıdır. Salbaş tüfit üyesi, açık gri-kirli beyaz renkli, kil ve mil içeren tüfitlerden oluşur. Yeryer biyotit ve kıt mafik mineralli tüfit veya volkanoklastik miltaşı yapışlıdır. Alacalı renkli, çaprazkatmanlı çakıllı kumtaşı ve kaba kumtaşından oluşan Memişli üyesi, akarsu, göl ve sığ denizel çökellerden oluşur. Adana kenti kuzeyinde Seyhan baraj gölü çevresinde izlenir.
Kalınlığı 120-700 m arasında değişen Messiniyen-Pliyosen yaşlı Handere formasyonu, genel olarakboz renkli çakıltaşı, çakıllı kumtaşı, kumtaşı, silttaşı ve çamurtaşı, marn’dan oluşmaktadır. Birim alttaKuzgun formasyonu üzerinde geçişlidir. Üstte Adana havzasının yaygın taraça oluşumları ve genç alüvyon örtüleri ile örtülmektedir (Schmidt, 1961; Yetiş ve Demirkol, 1986).
Adana havzasında genel olarak iki tür taraça malzemesi bulunmaktadır. İlki Handere formasyonunun topografik yüksekliklerinde yüzeyleyen eski ve yeni alüvyonla örtülü olan taraçadır. İkinci taraçaoluşumu ise Çakıt çayı, Körkün ve Eğlence suyu ile Seyhan Nehri yatağına yaklaşık olarak paralel uzanan değişik genişlik ve uzunlukta olanıdır. Tabanda çakıltaşı, çakıllı kumtaşı ile başlayıp gri renkli, çapraz katmanlanmalı çakıllı kaba kumtaşı ile devam eden birimin üst kesiminde bloklu çakıltaşı yer almaktadır. Adana kent merkezinde Seyhan, Çukurova ve Sarıçam ilçelerinde yaygın olarak izlenir.
Yer yer taraça içerisinde ancak çoğunlukla Handere formasyonunun üzerinde yeraltısularının yüzeye doğru yükselirken buharlaşarak içindeki karbonatın çökelmesi ile kaliçi meydana gelmektedir. Tepe üzerlerinde ve yamaçlara uygun olarak oluşan kaliçilerin kalınlığı 3-5 m arasında değişmektedir.Handere formasyonu içerisinde ve üzerinde yumuşak (softpan) ve sert tabaka (hardpan) şeklindeoluşum gösterir.
Adana havzasında, Adana ovasını oluşturan eski ve yeni alüvyonlar olmak üzere iki tür alüvyon bulunmaktadır. Eski alüvyonları delta oluşumları olarak kabul edilmektedir. Genellikle Seyhan ve Ceyhan nehrinin denize döküldüğü yerlerde çökelmişlerdir. Günümüzde üzerlerine tarım yapılanorganik toprak örtüsünün bulunduğu bu birim Çukurova’yı meydana getirmiştir. Genç alüvyonlar ise akarsu dere boylarınca gelişmiş olup genelde kötü boylanmış, tutturulmamış çakıl, kum ve mil malzemesinden oluşmaktadır.
29 Temmuz 2024
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Chryso, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.