Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği, 1 Haziran 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlandıktan sonra yürürlüğe girmiş ve bu tarihten itibaren inşa edilen yapılarda su yalıtımı zorunlu hale gelmiştir. Bununla birlikte yönetmelik uygulamada karşılığını tam olarak bulamamıştır. Bir an önce Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve belediyelerce yaptırımlara başlanması gerekmektedir. Yapı denetim firmaları, müteahhitler, mimar ve inşaat mühendisleri su yalıtımına dikkat etmelidirler. Proje kontrol edilmeli, varsa revizeler yapılmalıdır ve daha sonra imalat takip edilmelidir. Teoride yazılanlar pratikte uygulanmalı ve kontrol edilmelidir. Temel aşamasında yapılması gereken işlemler, zamanında yapılmadığında, sonraki imalatlar çok zor hale gelmektedir.
YAZAN: Cem ERCAN (İnş. Y. Müh.) ve Mete YILDIZ (İnş. Müh.)
Özel ve kamu sektöründe, yalıtım işleriyle ilgili ciddi açıklar vardır. İnşaat maliyetlerinde, masrafların kısıtlanması olarak önce yalıtım ele alınmaktadır. Oysa inşaatın tüm maliyeti göz önüne alındığında yalıtımın maliyeti yüzde 2’yi geçmemektedir. Yüzde 2 veya 3’lük yapılan harcama yüzde 100’lük kaliteyi, yapı güvenliğini, olası müşteri şikayetlerini ve prestiji, olumlu veya olumsuz yönde etkilemektedir.
İnşaat mühendisliğinin en önemli kılavuzu bilindiği üzere “3E” kuralıdır.
- Ekonomik
- Emniyetli
- Estetik (Konforlu) yapılar üretmek.
Ekonomi yapmak amacıyla yapının emniyet ve estetiğiyle oynanırsa sonuçları çok ağır olup, can ve mal kayıpları meydana gelir. 17 Ağustos Gölcük ve 12 Kasım 1999 Düzce depremleri sonrasında yapılan araştırmalara göre, İstanbul’daki yapılarda belirlenen donatı korozyonu ciddi boyutlara ulaşmıştır.Su yalıtımsız betonarme bir yapı donatısının taşıma kapasitesi, 10 yıl sonra yüzde 66 kadar azalır.
Amerika Birleşik Devletleri’nde çeliğin korozyonundan dolayı yıllık kayıp 70 milyar dolara yakın bir değere ulaşmaktadır. Türkiye’deki korozyon kayıplarının ise GSMH’nin yüzde 4.36’sına eşit olduğu yapılan araştırmalar sonucu elde edilmiştir.
Beklenen Marmara Depreminin oluşturacağı tehlikeli durum mevcut yapı stoğu envanterinin taranması gerekliliğini göz önüne getirmektedir.
Su yalıtımı sorunları, sadece eski yapıların performansını azaltmıyor, maalesef yeni yapılarda da ciddi kayıplar yaşatmaktadır. Yeni yapılarda artık hazır beton kullanılmakta ve önemli ölçüde yapısal statik sorunlar da giderilmiş gibi görünmektedir. Ancak hala su, ısı, ses ve yangın yalıtımı sorunları devam etmektedir.
Meyil betonu olmadan veya kötü bir betonun üzerine yapılacak yalıtımdan kalıcı sonuç beklemek yanlış olur. “Su Yalıtım Ürünleri”, mühendislik kuralları uygulandıktan sonra işe yarar. Fen ve sanat kurallarına uymayan betonarmeye veya paslı çeliğe uygulanacak 2-3 mm kalınlıkta su yalıtım malzemesinin sonucu da kötü olacaktır.
“Doğru malzeme, doğru detayda ve doğru işçilikle” uygulandığında ve koruma sağlandığında yalıtım sorunları ortadan kalkar. Nihai tüketicilerin, yapı kimyasalları üreticisi firmalarından doğru uygulamacıyı talep etmeleri gereklidir. Bunun teknik ve ekonomik başlıca iki temeli vardır.
Teknik: Yapı kimyasalları firması genelde uygulamacılara seminerlerle ürünlerini tanıtmaktadır. Personellerini belgelendirmektedirler.
Ekonomik: Şayet uygulamacı teknik olarak verilen sözleri yerine getirmez veya garanti koşullarına uymazsa uygulamacı bayiyi üreticiye şikayet edebilir. Yaptırımlar uygulanabilir.
Gerek barınma gerekse yatırım amaçlı insanlar büyük uğraşlar sonunda konut veya işyeri satın almaktadırlar. Bedelini ödemelerine rağmen hak ettikleri konfora erişememektedirler. Satın aldıkları konutlara taşındıktan sonra da masraf etmektedirler. Özellikle site yaşantısında, sitenin eksiklerini giderilmesi büyük bir sorun olarak karşılarına çıkmaktadır. Tanıdıkların olması, mahkeme süreçlerinin uzaması ve benzeri diğer sebeplerden dolayı maalesef vatandaş hakkını aramaktan çekinmektedir.
Örnek Vakalar
13 katlı bir binanın gezilemeyen açık teras çatısından gelen sular, en üst katta yaşayan vatandaşın dairesine sızmaktadır. Gelen sular ile başa çıkamayan daire sakini, suyun etrafa dağılarak daha fazla daireye zarar vermesini önlemek için salonun ortasına plastik şişme bir bot koymuştur. Bot su ile dolunca dolan su kovalarla dışarıya atılmaktadır. Gerçekten yaşanan son derece tatsız ve umutsuz bir durumdur. Kalabalık site yaşantısının olumlu ve olumsuz yönleri bulunmaktadır. Maalesef evsafına uygun olarak üretim yapılmamış konut, vatandaşa sorun yükleyip, bir de parasını alarak, bedel ödetmektedir. Ayrıca yaşanan psikolojik sorunlar, insanların sağlıklarını yitirmesine neden olur. Vatandaşların haklarına sahip çıkarak, hak aramaları gerekmektedir.
Su yalıtımı sorunları ile ilgili şantiyeye davet edildiğimizde, genelde ziyaret sırasında “drenaj yaptık” deniyor. Doğru sarı bir PVC boru kullanılmış, ancak çalışmıyor. İşlevi olmadıktan sonra oraya konulması sadece boşa yapılan masraftır. Şantiyede görüntülenen kötü bir drenaj uygulamasına ait fotoğraf aşağıda görülmektedir. İyi bir drenaj, su yalıtımının yüzde 50’sidir.
Bitişik nizamlı bodrum katlar, su yalıtım sorunlarının karşılaşıldığı diğer yerlerden biridir. Aşağıdaki fotoğrafta görülen kolon 3 metre yüksekliğinde, kesiti 50*50 cm iken, betonarme perde etrafına içeriden su oluğu yapmak için kırılmış, demir donatılar kesilmiştir. Kolonun temel ile birleştiği kesiti 40*25 cm’ye düşmüştür. Kolonun tamiri için tuğla kırıkları kullanılmıştır. Bu durum görüntüyü kurtaracaktır; ancak deprem sırasındaki davranışını olumsuz etkileyecektir.
Kapalı otoparkların birçoğunda su yalıtımı sorunları görülmektedir. Özellikle dilatasyonlar, döşeme üzerinde doğru bir şekilde çözülemediği zaman otoparka su girişi olmaktadır. Giren suyu drene etme için “tava metodu” denilen sistemler yapılıyor. Su sorunu çözülebilir, ancak korozyonu engelleyemez. Yalıtımı çözülmemiş yerlerde araçların üzerine gelen kireçli sular boyaya zarar vermesin diye tedbirler alınmaya çalışılıyor. Poliüretan enjeksiyon yapılsa da hem pahalıdır hem de sistem çözümünü sağlamaz.
Araç üzerine su gelmemesi için otoparkın içinden şeffaf polikarbonat, döşeme betonuna çakılmış
Toprak veya su ile temas edecek yüzeylerde betonarme perde yapılması daha doğrudur. Bu yüzeylerde tuğla veya gazbeton kullanılmamalıdır. Doğrudan gazbeton üzerine alçı çekilirse (alçı da suyu emdiği için) su yalıtım sorunları başlar. Bu örnekte alçı şişerek dökülmüş, boya kabarmış, süpürgelikler kalkmış, parkeler şişmiş ve çelik köşe profilleri paslanmış. Düzgün yüzey elde etmek için betonarme yüzeye alçı çekilmesi korozyonun başlamasına neden olur.
Şantiye ziyaretlerinde karşılaşılan benzer su yalıtımı sorunları örneklerini çoğaltmak mümkündür.
Demirde başlamış olan korozyonu eski haline getirmek mümkün değildir. Ancak korozyonun yarattığı olumsuz etkiyi azaltmak, korozyonu durdurmak ve dolayısıyla yapının durabilitesini (dayanıklılığını) artırmak mümkündür. Bu amaçla aşağıdaki işlemler sırasıyla uygulanabilir.
I) Korozyonun ilerlemesini kesmek için
- Mevcutta betona sürülmüş kireç, alçı ve boya kaldırılır.
- Pas payını atmış, demir donatıları açığa çıkan yerler kırılır, kazınır. Beton yüzeydeki, tüm gevşek parçalar temizlenerek, atılır.
- Betona ve demire korozyon önleyici inhibitörler sürülür. Betonda hasar olsun veya olmasın tüm yüzeylerde, korozyon inhibitörleri uygulanmalıdır. İnhibitör başlamış korozyonu önleyip, donatıyı eski haline getiremez. Ancak korozyonun hızını, etkisini yavaşlatır.
- Tamir edilecek yüzey varsa üzerine yapısal kalın tamir harcı uygulanır.
- İstenirse sıva yapılır.
- Sıva üzerine uygun astar ve boya sürülür. Ancak, özellikle su ile temas edecek yüzeylerde, kesinlikle kireç ve alçı kullanılmamalıdır.
II) Genelde su yalıtımında kullanılan iki metot vardır
II.a) Pozitif yönden (Suyun geldiği taraftan bina dışından) su yalıtımı yapılması: En doğru su yalıtımı yöntemi, yapının dışından (pozitif yönden) yapılan su yalıtımıdır. Toprakla temas eden yüzeyden aşağıya temelin altına kadar kazılıp drenaj sistemi yapılmalıdır. Betonarme yüzey üzerine sürme (Bitüm, MS hibrid vb.) veya örtü esaslı (Bitümlü membran, sentetik örtü vb.) su yalıtımı yapılmalıdır.
II.b) Negatif yönden (Suyun geldiği tarafın tersinden) su yalıtımı yapılması: İçeriden (negatif yönden) su yalıtımı yapılması zahmetli ve masraflı bir iştir. Her zaman kesin sonucu almak mümkün olmayabilir. Birkaç işlemin aynı anda veya bir süre sonra yapılması gerekebilir. Suyun bina içerisine girişi engellense dahi korozyon riski devam edecektir.
Betonarmeye gelen suyun debisi (Bir akışkanın aktığı herhangi bir kesitinden birim zamanda geçen akış hacmidir. m3/saniye) her zaman eşit olmamaktadır. Basınç değişeceği için yapılan su yalıtımının zaman içerisindeki davranışının gözlemlenmesi gerekebilir. Gerekirse tekrar yapılmalıdır.
Su yalıtımı yapının dışından, pozitif yönden “yani suyun geldiği taraftan” yapıldığı zaman daha başarılı olmaktadır. Yapının içerisinden, negatif yönden “yani suyun geldiği tarafa karşı” yapılan yalıtım çok doğru ve tercih edilen bir sistem değildir. Çünkü,
a) Kolon-perde birleşimi gibi yerlerde çözümü her zaman mümkün olmayacaktır.
b) Pahalıdır.
c) Negatif yönden (içeriden) su yalıtımı yapılıp su kesilse dahi betonarme perde veya kolonun topraklar temas edilen kısmına ulaşılamayacaktır. Bunun sonucunda da korozyon devam edecektir.
d) Su yalıtımı betonu korumak için yapılır; yapıya suyun girmesini engellemek için değil. O diğer bir avantajıdır. Bu noktada da toprak ile betonun teması halinde topraktan gelen mikroorganizmalar, zararlı tuzlar, atıklar vb. betonu zayıflatacaktır.
Su yalıtımına yönelik yerli ve yabancı birçok ürün bulunmaktadır. Dünyada büyük ölçekli pazar payına sahip, yabancı firmaların ürünlerine ulaşmak da oldukça kolaydır. Kısacası ürün seçeneği, bilgi, donanım, kanun vb. vardır. Ürün vardır, yönetmelik vardır, ancak su yalıtımı sorunu halen devam etmektedir. İster yerli üretici, isterse yabancı menşeili ürünler olsun, özellikle büyük metrajlı işlerde ön deneme yapılmalıdır. Şantiyede yapılacak ufak bir numune hem yanlış önlemeleri önler hem de para kazandırır. Ürün sarfiyatı doğru bir şekilde tespit edilir.
Nihai tüketicinin bilinçlenmesi çok önemlidir. Nihai tüketici, inşaat başlamadan önce su yalıtımını talep etmezse, sorun halinde haklarını aramaz ve yapanın yanına kar kalırsa bu sorun daha uzun süre ülkemizin gündeminden düşmeyecektir. Sözleşme aşamasında lavabo, parke, mutfağın nasıl yapılacağı, markası, türü tanımlanıyor. Aynı şekilde su yalıtımı da gerek mimaride gerekse sözleşme aşamasında tanımlanmalıdır.
Yapıda yaşam başladıktan sonra su yalıtımı sorunları çıkmaktadır. Kat maliklerinin, ayıplı mal statüsünde 5 yıl müteahhitten hasarın karşılanmasına ve ödenmesine karşın hakkı vardır. Bu zamanın aşılmamasına dikkat edilmelidir. Apartman yöneticileri veya profesyonel site yönetimleri de bu konuda gerekli kaynağa, İnşaat Mühendisleri Odası vasıtasıyla erişmelidirler.
Su yalıtımsız bir yapıda maddi kayıpların yanı sıra insan sağlığı da olumsuz olarak etkilenebilmektedir. Romatizma, astım, bronşit, koah gibi fiziksel hastalıkların sayısında ciddi artışlar vardır. Yaşam konforu olumsuz etkilenen bireylerin psikolojileri de etkilenmektedir. Yalıtım sorunlarını psikolojik olarak takıntı haline getirebilen insanlar olabiliyor. “Sudan sebepler” dolayısıyla insanlar ya adli olaylara karışabilmekte ya da ölümlü olaylar meydana gelebilmektedir.
Not: Bu makale, İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube tarafından yayınlanan İstanbul Bülten (Sayı 171)’den derlenmiştir.
7 Ekim 2022
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.