Bina cephe sistemlerinin eskime ve bozulması karşısında çoğunlukla konvansiyonel yeniden yapılandırma ve yıkma yaklaşımları sergilenmektedir. Cephe parçalarının yaşam sürelerinin uzatılmasınıöngörmeyen bu yaklaşımlar büyük miktarda kaynak tüketimine ve yıkım atığı üretimine nedenolmaktadır. “Dekonstrüksiyona Uygun Bina Cephe Sistemi Tasarımı” yaklaşımıyla, cephe sistemi kolayve hasarsız biçimde sökülebilir, ayrıştırılabilir, böylece cephe parçaları yeniden kullanılabilir veya geridönüştürülebilir ve sonuçta yıkım atığı oluşumu engellenir. Bu çalışmada, temel olarak bina cephesisteminin başarılı söküm yaklaşımı ve cephe parçalarının geri kazanım olanakları üzerinde durulmuştur.Çalışmada önce, “Dekonstrüksiyon” kavramı ve bina cephelerinde dekonstrüksiyonun gerekçeleriaçıklanmıştır. Sonra, cephe parçalarının yeniden kullanım olanağını artırabilecek önemli bir tasarımyaklaşımı olan, “Söküme Uygun Bina Cephe Sistemi Tasarım” için ana stratejiler belirlenmiştir. Dahasonra, kullanılabilecek cephe bileşenlerinin geri kazanım olanakları araştırılmış ve irdelenmiştir.
Yrd. Doç. Dr. Ömer Ş. Deniz, MSGSÜ Mim. Fak. Mim. Böl. omersdeniz@gmail.com
Arş.Gör. Ebru Doğan, Munzur Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Bölümü
1. GİRİŞ
Binaların yapım, onarım, yeniden yapılandırma ve yıkım dönemlerinde büyük miktarda yapısal atık oluşumuna ve bu nedenle de aşırı kaynak ve enerji tüketimine yol açan malzeme ve bileşenler kullanılmaktadır. Yıkıntı atığı olarak doğaya terkedilmeleri sonucunda çevresel kirliliği hızlandıranyapısal atıkların gittikçe artan sorunları, mimarları, hizmet ömrü bitmiş yapı parçalarını az maliyetle,yüksek nitelikte geri kazanıp, doğal kaynaklara olan ihtiyacı azaltacak çevreci ve sürdürülebilir çözümlerüzerinde çalışmaya yönlendirmektedir. Yıkıntı atıklarının ortaya çıkardığı sorunların ana nedeni, binasisteminin “doğrusal yaşam süreci” yaklaşımıyla tasarlanmasıdır [1]. Burada bina sistemini oluşturan yapıparçaları bir seferlik hizmet süresi için kullanılır ve hizmet ömrünün sonunda yıkıntı atığı olur (Şekil 1).
Oysa doğal yaşam “atık” oluşumunu kabul etmez. Doğada bir canlıdan arta kalan diğeri için besindir vebu denge böyle sürüp gider. Diğer bir deyişle günümüz toplumunda konvansiyonel tasarım ürünü birseferlik yaşam süresine sahipken, doğa bir yaşamdan başka bir yaşama süregiden döngüsel bir süreçle varolur [3]. Bu nedenle, hizmet ömrü sonuna gelen yapı parçalarının aynı veya başka bir hizmet için tekrarkullanılabileceği, atıkla sonuçlanmayacak, döngüsel yaşam süreci içeren bina tasarımları yapılmalıdır [4](Şekil 2)...