Dersliklerde konfor ve diğer fiziki koşulların öğrencilerin öğrenme performanslarını etkilediğibilinmektedir. Bu nedenle dersliklerde görsel konforun sağlanması ve incelenmesi daha önemli halegelmektedir. Bu çalışmada, Balıkesir Üniversitesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi dersliklerindekigün ışığı aydınlatma performansının değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Seçilen dersliklerde farklıgünlerde ve saatlerde aydınlatma düzeyi ölçülmüştür. Elde edilen sonuçlar standartlarda öngörülendeğerlerle karşılaştırılarak mevcut durum ile ilgili tespitler yapılmıştır. Elde edilen bulgulardagörülmüştür ki, dersliklerin her yerinde istenilen gün ışığı düzeyine ulaşılamamakta ve homojen biraydınlık sağlanamamaktadır. Ortalama aydınlık düzeyleri ise standartlarda istenen değerlerikarşılamaktadır. Ölçüm yapılan dersliklerin benzer pencere boyutlarına sahip olmasına rağmen günışığı performansları yönlenme ve engeller nedeniyle farklılaşmaktadır. Tasarım aşamasında gün ışığıperformansı açısından sadece pencere büyüklükleri değil yönlenme ve çevredeki engellerde dikkate alınmalıdır. Sonuç olarak tasarımcı tarafından görsel konfor için birden çok parametrenin bir arada değerlendirilmesi gerekliliği ortaya konulmuştur.
Yusuf Yıldız / Balıkesir Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
1. GİRİŞ
Aydınlatma, mekanların tasarımında farklı açılardan önemli etkilere sahiptir ve iç ortam görsel konfor kalitesinde belirleyici bir rol oynamaktadır [1]. Bu nedenle binalarda doğal ve yapay ışık kullanımınındengeli olmasına özen gösterilmelidir. Günışığı, direkt güneş ışığı ve yaygın gök ışığının bileşiminden oluşmaktadır [2]. Günışığının binalara kontrollü alımı, enerji etkin tasarımın da temel öğelerinden biridir. Ayrıca günışığı kullanımı kullanıcı memnuniyeti, verimi ve sağlık açısından da kritik öneme sahiptir. Bu nedenle günışığı kullanımı erken tasarım aşamalarında ele alınmalıdır.
Günışığını bina içine alarak yapay aydınlatmaya kıyasla daha konforlu ışık ortamı sağlamak hedeflenmektedir. İnsanlar, çeşitli ışık türlerinin yaydığı farklı spektrumlardan hem psikolojik hem defizyolojik olarak etkilenir. Bunlar genellikle gün ışığının az ölçülebilir ve göz ardı edilen etkileridir. Yeterli günışığı iyi ruh hali, artmış moral, daha az yorgunluk ve azalmış göz yorgunluğuyla ilişkilendirilmektedir [3]. Yapay aydınlatma, önemli miktarda elektrik tüketimine neden olabilir, aynızamanda atık ısısını iç mekana yayar, bu da soğutma yükünün artmasına neden olur. Günışığı kullanımı, yapay aydınlatma için gerekli elektrik ihtiyacını azaltmakla kalmaz, aynı zamanda dinamikbir iç mekan ortamı, sağlıklı ve heyecan verici bir çalışma ortamı yaratır.
Görsel konfor, EN 12665:2011 [4] standardında görsel çevre tarafından uyarılarak meydana gelengörsel hoşluk halinin öznel bir durumu olarak tanımlanmaktadır. Görsel konfor, insan gözünün fizyolojisine, alan içindeki ışık miktarını ve dağılımını açıklayan fiziksel niceliklere ve ışık kaynağının spektral emisyonuna bağlıdır. Farklı işlevlerdeki her mekanda gerçekleşecek etkinliklerin başarıyla gerçekleştirilebilmesi için görsel konfor şartları sağlanmalıdır. Bu nedenle görsel konfor, aydınlatma gereksinimlerinin ana belirleyicisidir.
Sınıflar, aydınlatma kalitesi ve miktarı açısından öğrenciler için kritik öneme sahip olan birden fazlaetkinliğin yapıldığı alanlardır [5]. Uygun aydınlık düzeyleri sağlanamadığında, öğrenciler aktivitelerini etkin, verimli ve konforlu bir şekilde yerine getiremeyebilir [6]. Örneğin ışık yetersizliği olan bir sınıf, aydınlatmanın fizyolojiye olan etkisi nedeniyle öğrencinin öğrenme yeteneğini olumsuz etkileyebilir. Zayıf spektral ışık, öğrencilerin gözleri üzerinde gerginlik oluşturarak, bilgi işleme veöğrenme yeteneğinde azalmaya ve daha yüksek stres seviyelerine neden olabilir [7].
Eğitim binalarında görsel konfor çok yönlü bir araştırma alanıdır ve literatürde birçok ulusal ve uluslararası çalışma bulunmaktadır; Pellegrino ve ark. [8] Italya’daki bir okulun sınıflarında günışığını, günışığı faktörü, yıllık güneş ışığı alımı ve iklime bağlı dinamik günışığı otonomisi parametreleri ile değerlendirmiştir. Secchi ve ark. [9], Italya'daki okullarda aşırı ısınma ve kamaşma sorunlarına dikkat çekmektedir. Megri ve ark. [4] ilköğretim okullarındaki sınıflarda aydınlık düzeyini incelemiş ve bunları geliştirilen program tarafından hesaplanan değerler ve IES standartları ile karşılaştırmıştır. Michael ve Heracleous [10] çalışmalarında Kıbrıs'taki eğitim binalarındaki tüm yönlere bakan tipik sınıfların doğal aydınlatma performansını değerlendirmiştir. Yener ve ark. [11] İstanbul’da bulunan 8 ilköğretim binasında toplam 18 derslikte görsel konfor koşulları açısından tespitler yapmıştır. Baskan ve Sözen [12] aydınlatma tekniği yönünden uygun tip bir derslikteki değişik nitelikte aydınlatma düzenlerini görsel konfor ve etkin enerji kullanımı yönlerindeninceleyerek değerlendirmişlerdir. Erlalelitepe ve ark. [13] bir üniversite binasının dersliklerinin doğal aydınlatma performansını değerlendirmiştir. Yağmur ve Sözen [14] bir derslik hacmi ele alarak, doğal, yapma ve bütünleşik aydınlatma koşulları için iç yüzeylerin ışıklılık değerlerini örneklemiş ve öznel değerlendirmeler yapmıştır. Fakat mevcut literatür incelenen konuların çeşitliliği açısından sınırlıdır.Bu çerçevede, bu çalışma ile Balıkesir Üniversitesi, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi’nden seçilen sınıflarda görsel konforu birden fazla değerlendirme kriterini kullanarak değerlendirmeyi vehem aydınlık düzeyleri hem de aydınlık dağılımları açısından daha iyi görsel koşullar sağlamak için potansiyel iyileştirmeler önermeyi amaçlanmaktadır.