Devlet Su İşleri, DSİ... Ülkenin en önemli değerlerinden, bugüne kadar yaptıkları ve yapıyor olduklarıyla örnek bir kurum... Ülkedeki su kaynaklarının planlanması, yönetimi, geliştirilmesi ve işletmesinden sorumlu... Projeleri milyonlarca insana ve doğaya dokunuyor... Peki DSİ bugünlerde ne yapıyor? Gündeminde neler var? Hangi projeleri yürütüyor?.. Tüm bu soruları, bu dev kurumun başındaki isme, Prof. Dr. Lütfi Akca’ya sorduk... Akca, İçme Suyu Temini Eylem Planları’ndan Seviye Gözlem İstasyonlarına; Yusufeli, Silvan, Söylemez, Kızlaryolu, Sarıçay, Büyükçay ve Deriner barajlarından GAP Eylem Planı’na; Konya Ovası Projesinden KKTC Su Temini Projesine; Melen Sistemi kapsamında inşa edilen Boğaz Geçiş Tüneli’nden Gerede Tüneli’ne kadar yaptıkları birçok çalışmayı ve sektörle ilgili görüşlerini Şantiye® okurları için özetledi...
ŞANTİYE® ÖZEL
Türkiye’nin yerüstü ve yeraltı sularının zararlarını önlemek ve bunlardan çeşitli yönlerden faydalanmak amacıyla su kaynaklarının planlaması, yönetimi ve geliştirilmesinden sorumlu, tüzel kişiliğe sahip ve özel bütçeli bir kuruluş olan Devlet Su İşleri (DSİ), 1954 yılında kurulmuştu. Bugün merkez ve yurt sathına yayılmış 26 bölge müdürlüğünde görev yapan yaklaşık 24 bin personeliyle tarım, enerji, hizmet ve çevre sektörlerinde faaliyetlerini Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı olarak sürdüren kurum, genelde “baraj inşa eden bir kuruluş” olarak tanınsa da başta içme, kullanma ve sanayi suyu üretimine yönelik tesisler olmak üzere hidroelektrik enerji üretimi, tarımsal sulama, atıksu arıtımı, taşkın kontrolü gibi çok geniş bir yelpazede mühendislik yapılarını vatandaşın hizmetine sunuyor ve arazi toplulaştırma çalışmaları yürütüyor.
DSİ’nin gündemi bugünlerde yine yoğun... Çünkü sınırlı dünya kaynaklarının, artan nüfusun sınırsız ihtiyaçlarını karşılama kapasitesi, her geçen gün ağırlaşan şartlar altında tekrar tekrar test ediliyor. Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerinin artarak devam etmesi, başta gıda ve enerji arz güvenliği olmak üzere birçok sorunu derinleştiriyor. Bu çerçevede DSİ Genel Müdürlüğü, faaliyet alanına giren su depolama kapasitesinin artırılması, tarımsal sulama, hidroelektrik enerji üretimi, atık su arıtımı, taşkın kontrolü ve arazi toplulaştırma çalışmaları vesilesiyle mevcut sorunların çözümü noktasında çok önemli bir konumda bulunuyor...
Ülkemiz hâlihazırda “su stresi” bulunan ülkeler arasında yer alıyor. Bu sebeple suyun bir damlasının dahi zayi edilmediği projelerin hayata geçirilmesi şart. DSİ bu kapsamda baraj ve gölet gibi su depolama tesislerinin sayısını artırmanın yanında yeraltı barajları inşa ederek alternatif depolama yöntemlerine de ağırlık veriyor. Suyun en çok tüketildiği tarım sektöründe modern sulama sistemlerinin oranını artırmak, yenileme projeleri ile iptidai sulama sistemlerinin modernizasyonunu sağlamak, atık suyun arıtıldıktan sonra sulama başta olmak üzere çeşitli maksatlarla kullanımını yaygınlaştırmak ve terfili sulamalarda enerji ihtiyacının güneş enerjisi santralleriyle karşılanmasını temin etmek, kurumun üzerinde önemle durduğu konular arasında yer alıyor.
DSİ’nin, iklim değişikliği ile birlikte sıklığında, etki alanında ve şiddetinde artışlar gözlemlenen taşkınlarla mücadelesi de aralıksız sürüyor. Bu çerçevede yapısal olarak aldığı tedbirlerin yanı sıra taşkın uyarı ve tahliye sistemlerine de büyük önem veriyor. Taşkınların yoğun olarak yaşandığı Doğu Karadeniz’de bir pilot çalışma başlatıldı; Trabzon’da 34, Giresun’da 49, Rize’de 35, Gümüşhane’de 5, Bayburt’ta 125 adet seviye gözlem istasyonu (SGİ) kurulması hedefleniyor. Mevcut durumda 109 istasyonun kurulumu ise tüm bileşenleri ile tamamlanmış, test çalışmaları devam ediyor. 16 istasyondaki kurulum çalışmalarının ise kısa süre içerisinde tamamlanması hedefleniyor. DSİ Samsun 7. Bölge Müdürlüğü sorumluluk sınırları içerisinde yer alan Samsun, Ordu ve Sinop illerinde toplam 35 adetistasyon kurulması planlanıyor. DSİ Kastamonu 23. Bölge Müdürlüğü sorumluluk sınırları içerisinde yer alan Kastamonu, Karabük, Bartın ve Zonguldak illerinde toplam 69 adetistasyon kurulması hedefleniyor. DSİ Artvin 26. Bölge Müdürlüğü sorumluluk sınırları içerisinde yer alan Artvin ilinde de toplam 31 adet SGİ kurulması planlanıyor.
Kısaca DSİ’nin gündemi yine yoğun ve kurum yine aktif bir dönem geçiriyor. Bu kapsamda süren projeler ve güncel gelişmelerle ilgili görüşlerine başvurduğumuz DSİ Genel Müdürü Prof. Dr. Lütfi Akca, şu bilgileri veriyor:
DSİ’nin devam eden projeleri...
“Ülkemizdeki su kaynaklarının planlanması, yönetimi ve geliştirilmesinden sorumlu olan DSİ tarafından periyodik olarak 81 İl Merkezi ve Nüfusu 100.000’i Aşan İlçe Merkezleri için İçme Suyu Temini Eylem Planları hazırlanıyor ve bu planlar çerçevesinde yerleşimlerimizin içme suyu durumları takip edilerek projelerin devreye alınma önceliklendirilmesi yapılıyor. Son olarak hazırlanan eylem planlarına göre 2022 yılında özellikle Denizli, Trabzon, Sivas ve Muş illeri ile Şanlıurfa ilimizin Siverek ve Hilvan ilçelerinde yürüttüğümüz içme suyu projeleri öncelikli olarak ele alınıyor...”
Yusufeli, Silvan, Söylemez, Kızlaryolu ve Sarıçay baraj inşaatları devam ediyor
“Bildiğiniz üzere hâlihazırda önemli baraj projeleri yürütülüyor. Ülkemizin en yüksek barajı unvanını kazanacak olan Yusufeli Barajı tamamlanma aşamasında. Gövde dolgusu biten ve su tutmaya hazır olan Yusufeli Barajı’nda yeniden yerleşim çalışmalarının tamamlanmasının ardından su tutulacak. Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında inşa edilen ve Atatürk Barajı’ndan sonra ülkemizin en büyük 2. sulama sahasına sahip olan Silvan Barajı’nda çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Baraj inşaatında fiziki gerçekleşme oranı yüzde 85 mertebesinde. Proje tüm üniteleriyle tamamlandığında 235 bin hektar tarım arazisi sulanacak ve Silvan ovalarının gelişimi paralelinde hidroelektrik enerji üretimi gerçekleştirilecek. Ayrıca Erzurum’da sulama ve enerji maksatlı Söylemez Barajı, Çankırı’da sulama maksadı ile inşa edilen Kızlaryolu Barajı, Aydın’da Kuşadası Söke İçme Suyu Projesi kapsamındaki Sarıçay Barajı inşaatları da devam eden önemli baraj projelerimiz arasında yer alıyor...”
GAP Eylem Planı ile çalışmalar ivme kazandı
“Bölgelerarası gelir ve refah dengesini sağlayarak ülkemizin kalkınmasına katkı vermek amacıyla geliştirilen bölgesel projelerimizde de çalışmalarımız yoğun olarak sürüyor. Dünyanın en büyük entegre projeleri arasında yer alan GAP’ta 2008 yılında yürürlüğe konulan GAP Eylem Planı ile çalışmalar ivme kazandı. Hâlihazırda GAP kapsamında yer alan enerji projeleri yüzde 91 oranında tamamlandı. Sulamalar GAP’ın en önemli bölümünü teşkil ediyor. Yıllardır bitirilemeyen büyük sulama projeleri hayata geçirildi. 2002 yılına kadar GAP’ta 198.854 hektar arazi sulanırken, bugün sulanan alan 611.731 hektara yükseldi. Böylece GAP Eylem Planında yer alan sulamalarda yüzde 58 nispetinde gerçekleşme sağlandı. Hâlihazırda yaklaşık 146 bin hektar arazide inşaat çalışmaları, 300 bin hektar arazide ise proje çalışmaları büyük oranda tamamlandı...”
Konya Ovası Projesi’nde çalışmalar devam ediyor
“Ülkemizin ilk resmi sulama projesi olan ve GAP’tan sonra en büyük sulama yatırımı olma özelliğini taşıyan, Konya’nın su rüyasını gerçekleştirmek için DSİ tarafından uygulanmaya başlanan Konya Ovası Projesi (KOP)’nde de çalışmalarımız devam ediyor. KOP kapsamında toplamda 1,54 milyon hektar alan sulanacak; sulama projelerinin yüzde 70’i tamamlanarak 1.080.854 hektar alan (684 635 ha yüzde 44 YÜS ve 396 219 ha yüzde 26 YAS Kooperatif ve şahıs sulamaları) işletmeye açıldı. KOP kapsamında bulunan projelerin bir kısmı işletmede, bir kısmı inşa halinde, bir kısmının da planlama ve projeleri tamamlanmış olup peyderpey yatırım programına alınıyor. Diğer taraftan işletmede olan sulamalardan klasik sisteme sahip olan tesislerin sulama şebekelerinin kapalı sisteme dönüştürülmesi amacıyla yenileme projeleri geliştiriliyor...”
İnşaat teknolojileri açısından özel olanlar...
“Türkiye, geçmişte inşa ettiği Atatürk, Karakaya, Keban barajları, Şanlıurfa Tünelleri gibi tesisler ve GAP ve KOP gibi entegre projeler ile su yapıları konusunda dünyanın sayılı ülkeleri arasına girdi. Son yıllarda geliştirilen ve hayata geçirilen projelerle dünyadaki saygın yerimiz pekişti. Son yıllarda inşa edilen Deriner, Ermenek ve Çine Adnan Menderes barajları kendi sınıflarında dünyanın en yüksek barajları arasında. Tamamlanma aşamasına getirilen ve 275 metrelik yüksekliğiyle ülkemizin en yüksek barajı olan Yusufeli Barajı da ülkemizin gurur abidelerinden biri olacak. Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajı ve HES ön yüzü beton kaplı kaya dolgu barajlar arasında gövde hacmi, beton yüzey alanı ve kret uzunluğu bakımından dünyanın en büyük barajı oldu. Deriner Barajı ise gerek 249 metrelik yüksekliği gerek ülkemizin en büyük yeraltı elektrik santraline sahip olması gerekse orifis dolusavak modelinin ülkemizde uygulandığı ilk baraj olması sebebiyle barajlarımız arasında ayrıcalıklı bir yere sahip...”
Dünyada ilk kez uygulanan projelere imza atıyor
“DSİ dünyada ilk kez uygulanan projelere de imza atıyor... KKTC Su Temin Projesi kapsamında, Anamur Dragon Çayı’nın sularını dünyada ilk kez uygulanan sistemle Akdeniz üzerinden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne taşıdı. Deniz yüzeyinin 250 metre altından askıda geçen 80 kilometrelik boru hattı, KKTC’nin içme, kullanma ve sulama suyu ihtiyacını karşılıyor. Dünyada ilk ve tek olma özelliği taşıyan Askıda Borulu Deniz Geçiş Sistemi ile birlikte pek çok üniteyi ihtiva eden KKTC Su Temin Projesi, 4,5 yıl gibi kısa bir sürede hayata geçirildi...”
Asya ve Avrupa kıtalarını su tüneliyle birleştirdik
“DSİ, dünyanın en kalabalık şehirleri arasında yer alan İstanbul’un artan içme suyu ihtiyacını temin etmek maksadıyla Asya ve Avrupa kıtalarını su tüneliyle birleştirerek dünyada bir ilke imza attı. Melen Sistemi kapsamında inşa edilen Boğaz Geçiş Tüneli, kısıtlı su kaynakları bulunan İstanbul’un Avrupa yakasına, Asya’dan su iletiyor. İstanbul Boğazı’nda, deniz yüzeyinin 135 metre altından geçerek Asya ile Avrupa’yı yeraltından birbirine bağlayan ilk tünel olan Boğaz Geçiş Tüneli 4 metre çapında ve 5551 metre uzunluğa sahip...”
Gerede Tüneli en uzun içme suyu maksatlı tünel oldu
“Ankara’nın 2050 yılına kadar olan içme ve kullanma suyu ihtiyacını garanti altına alan ve Gerede İçme Suyu Sistemi kapsamında inşa edilen Gerede Tüneli ülkemizin en uzun içme suyu maksatlı tüneli oldu. Dünyada da bu maksatla inşa edilen sayılı tünel arasında yer alan 31,5 kilometrelik Gerede Tüneli, ülkemizde ilk defa 3 adet tünel delme makinasının eş zamanlı olarak çalıştırılması suretiyle açıldı. Öte yandan GAP’ın atardamarları olarak nitelenebilecek ana kanallar arasında yer alan ve adeta birer nehir gibi akan, 221 kilometre uzunluğundaki Mardin-Ceylanpınar Ana Kanalı ile 217 kilometre uzunluğundaki Kralkızı-Dicle Ana Kanalı da DSİ tarafından inşa edilen ve su yapıları konusunda ön plana çıkan tesisler arasında yer alıyor...”
“Sel Tırmıklarını” sistematik bir şekilde inşa edeceğiz
“Son yıllarda yaşanan taşkınlarda, taşkın suları ile birlikte yoğun orman emvali (odunsu materyal) taşınımı olduğu ve taşkın zararının artırdığı görüldü. Esasen DSİ, mansap ıslah çalışmalarına entegre olarak yukarı havza çalışmaları kapsamında rüsubat kontrolü için çok sayıda tersip bendi de inşa etti ve ediyor. Bu yapılanlara ilave olarak ülkemize özgü geçirgen tersip bentleri ile ‘Sel Tırmığı’ olarak adlandırdığımız ve akarsu yatak kapasitelerini düşüren orman emvali ve iri blok kayaları tutan yapıları da geliştirdik. Sel tırmıklarını 2022 yılından itibaren başta Doğu Karadeniz Bölgemiz olmak üzere ihtiyaç duyulan tüm bölgelerde belirli bir sistematik içerisinde inşa edeceğiz. Ayrıca, özellikle yüksek taşkın piklerini düşürerek mansap tesislerinin güvenli bir şekilde görevini yapabilmelerine katkı sağlayan sel kapanları ile ilgili çalışmalara da hız verildi...”
“Su” ve “Su Yapıları” neden mi önemli?..
“DSİ yatırımlarının kaynağını teşkil eden su, yaşamsal öneminin yanında bütün üretim süreçlerinin ana girdilerinden birini oluşturuyor. Ulaştığı her alanda adeta zincirleme bir reaksiyona sebep olan su hem sektörel hem de sektörler arası hareketliliği tetikliyor. İnşaat faaliyetlerinden kaynaklanan istihdam imkânları bir yana suyun tarım ve sanayide yarattığı etki, geniş iş sahalarının doğmasına da vesile oluyor. Suyun vesile olduğu bu güçlü tetikleyici etkiyi yurt sathına yaymayı hedefleyen DSİ, aralarında dünyada ilk kez uygulanan projelerin, en yüksek ve büyük barajların, en uzun sulama kanallarının ve içme suyu maksatlı tünellerin de yer aldığı binlerce su yapısını milletimizin istifadesine sundu. DSİ, dünyanın sayılı entegre projeleri arasında yer alan GAP ve KOP gibi bölgesel projelerdeki çalışmalarını da sürdürüyor. Her bölgenin özellikleri, ihtiyaçları ve potansiyeli çerçevesinde geliştirilen bu projeler ile yerelden ülke geneline uzanan bir refah zinciri oluşturmak hedefleniyor. Bu projelerin tamamlanan ve her biri başlı başına dev tesisler olan ünitelerinden, hâlihazırda önemli ölçüde katma değer elde ediliyor...”
Baraj projelerinin tasarım, inşa süreci ve teknolojilerinde değişenler...
“Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk barajı olan Çubuk-1 Barajı’ndan günümüze kadar olan süreçte ülkemizde hayata geçirilen pek çok baraj ve hidroelektrik santral projesi ile ülkemiz su kaynaklarının daha etkin bir şekilde kullanılması noktasında önemli aşamalar kaydedildi. Bu projeler ile yenilenebilir ve temiz enerji üretimi, verimli toprakların suyla buluşması, sağlıklı suyun temini, yerleşim yerlerinin ve tarımsal arazilerin taşkınlardan korunması gibi alanlarda büyük hizmetler gerçekleştirildi. Bu süreçte barajların gerek tasarım gerekse inşa aşamalarına ilişkin pek çok ilerleme kaydedildi ve bunun sonucu olarak günümüz itibariyle ülkemizde dünyadaki benzerleri ile yarışabilecek projeler hayata geçirildi. Örneğin 275 metre yüksekliği ile ülkemizin en yüksek barajı olan Yusufeli Barajı’nın gövdesi için dev beton santralleri kuruldu, günlük ortalama 7 bin metreküp olmak üzere, dünya rekoru sayılabilecek mertebede günlük 8 bin metreküplere varan hacimde beton döküldü...”
“Uzun yıllardır inşa süresi ve ekonomik bakımdan avantaj sağlaması sebebiyle dünyada yaygın olarak inşa edilen ‘silindirle sıkıştırılmış beton’ ve ‘ön yüzü beton kaplı kaya dolgu’ gibi baraj tipleri, son yıllarda inşa edilen pek çok barajda uygulanarak önemli tecrübe elde edildi ve günümüz itibariyle ülkemizde sıklıkla tercih edilen bir baraj tipi haline geldi...”
Asfalt çekirdekli baraj tipi ilk defa uygulanacak
“Yaklaşık 10 bin hektar alana sulama suyu temin edecek olan, temelden 87,5 metre yüksekliğe sahip Adıyaman-Kahta Büyükçay Barajı ile daha önce ülkemizde inşa edilmemiş olan asfalt çekirdekli baraj tipi ilk defa uygulanmış olacak. Öte yandan Akkuyu Nükleer Santrali’nin işletmeye alınmasıyla birlikte ülkemizde pompaj depolamalı hidroelektrik santrallerin önem kazanacağı yeni bir döneme girilecek. Elektrik arz talep dengesinin sağlanmasında önemli bir rol üstlenen pompaj depolamalı hidroelektrik santraller rüzgar ve güneş enerji santrallerinden elde edilen elektrik enerjisinin daha güvenli şekilde kullanımını da mümkün kılacak. Doğal kaynaklarımızın ve kültürel zenginliklerimizin korunması, geliştirilmesi ve gelecek nesillere daha modern bir miras bırakma gayesiyle Ilısu Barajı ve HES Projesi’nde olduğu gibi büyük projelerimiz kapsamında inşaat çalışmalarının yanı sıra Çevre, Yeniden Yerleşim ve Kültürel Miras konularında pek çok proje de hayata geçiriliyor...”
Baraj mühendisliği uygulamalarında Türk ekiplerinin olması gurur verici
“Ülkemizin ilk barajı olan Çubuk-1 Barajı’nın inşasından bugüne kadar geçen süreçte inşa edilen ve Uluslararası Büyük Barajlar Komitesi (ICOLD) kriterlerine göre büyük baraj kategorisinde yer alan barajlar ve baraj mühendisliğine ilişkin faaliyetler ülkemiz personelinin, yüklenicilerin, mühendislik ve müşavirlik firmalarının uzmanlaşmasını, uluslararası platformda görev üstlenebilen, taahhütler verebilen ve dünyada sektörün gelişmesine ivme kazandıran bir düzeye gelmesini beraberinde getirdi. Bugün dünyanın birçok ülkesinde gerçekleştirilen başta ÖBKD (ön yüzü beton kaya dolgu) ve SSB (silindirle sıkıştırılmış beton) baraj tipleri olmak üzere baraj mühendisliği uygulamalarının tasarım ve inşasında Türk mühendis, müşavir ve müteahhitlerinin söz sahibi olması bunun en güzel ve gurur verici örneği. Barajların inşaatında kullanılan pek çok malzeme (membran, geotekstil vb.) ve ekipman (finişer vb.) artık yerli firmalar tarafından üretilebiliyor, hatta yurtdışındaki projelerde de kullanılabiliyor. Bu sayede, barajlarımızın inşaatı esnasında gerekli olan ekip/ekipman ve teçhizat ile mühendislik ve müşavirlik hizmetlerine ilişkin taleplerimiz, yükleniciler tarafından çoğu zaman yerli firmalar üzerinden karşılanabiliyor...”
Malzeme ve ekipman tedariğinda sorunlar yaşanıyor
“Ülkemiz inşaat sektöründe dünya liderleri arasında yer alıyor. İnşaat sektörü dışa bağımlı olmayan yerli sermayeye dayanan bir sektör olduğu gibi, iki yüzden fazla alt sektörün harekete geçmesini de sağlıyor. Sektörün, gayri safi yurtiçi hasıla içindeki doğrudan payı yüzde 5,4 olarak ölçülmekle birlikte alt sektörler üzerindeki doğrudan ve dolaylı etkileri ile birlikte ekonomi içerisindeki payının yüzde 30’lara ulaştığı değerlendiriliyor. Bu özelliği ile inşaat sektörü lokomotif bir sektör. Ayrıca büyük istihdam kaynağı olması açısından da ‘Sünger Sektör’ olarak tanımlanıyor. Bununla birlikte yaklaşık iki yılı aşkın zamandır sektörün öne çıkan sorunları arasında maliyet artışları dikkat çekiyor. Öncelikle pandemi süreci ve sonrasında patlak veren Rusya-Ukrayna savaşı sonucunda geçtiğimiz dönemde özellikle demir-çelik ve çimentoda oluşan öngörülemeyen yüksek artışlar, sektördeki maliyet baskısını ağırlaştırdı. Dünyada yaşanan kur dalgalanmaları ve buna bağlı olarak inşaat malzeme fiyatlarındaki değişkenlikler de sektörü olumsuz yönde etkiliyor. Nitekim bu baskıyı hafifletmek adına ilave fiyat farkı ödemesi, tasfiye hakkı gibi çözüm arayışlarına gidiliyor... Diğer taraftan bugünlerde sektördeki en büyük sorunun, yurtdışı menşeli malzeme ve ekipmanların tedarik sorunu olduğunu söyleyebilirim. Su aktığı, yerinde durmadığı için Kurumumuzun faaliyet gösterdiği sektörlerde ‘zaman’ çok büyük önem arz ediyor. Sektörün bu konuda mümkün olan en az şekilde etkilenmesinin tek yolu, dışa bağımlığının azaltılmasıdır. Bunun için malzeme ve özellikle ekipman üreticilerinin yerli tasarım ve imalat gerçekleştirmesi çok önemlidir.”
8 Ağustos 2022
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.