AB üyesi ülkeler emisyonlarını 2030 yılına kadar 1990 seviyelerine kıyasla en az yüzde 55 azaltma sözü verdiler. “Fit for 55” (Yüzde 55’e Uyum), Avrupa’nın 2050 yılına kadar dünyanın ilk “İklim Nötr Kıtası” olması için bir ön koşul olarak görülüyor... Söz konusu yeni hedefe ulaşmak için BİNALARDA EMİSYONLARIN YÜZDE 60 oranında azaltılması gerekiyor. Bu kapsamda 2030 yılına kadar AB ülkelerinde 35 milyon bina enerji verimli ve konforlu hale dönüştürülecek. Ayrıca AB ülkelerinde her yıl kamu binalarının yüzde 3’üne DERİN YENİLEME amacıyla enerji verimliliğini artırma, sera gazı salımını azaltma ve ısıtma/soğutmada enerji giderlerini düşürmek için bağlayıcı hedefler konulacak.
Prof. Dr. Mustafa ÖZTÜRK
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı (E)
TBMM Çevre Komisyonu Başkanı (E)
Bilimsel araştırmalar, insanoğlu kaynaklı küresel ısınmanın sanayi öncesi seviyelerin 1,1 °C’nin üzerine çıktığını ve her on yılda yaklaşık 0,2 °C arttığını gösteriyor... “İklim Değişikliği” çağımızın en büyük sorunu. Fakat yeni bir ekonomik model inşa etmek, yeni teknolojileri geliştirmek için de önemli bir fırsat. Bu kapsamda Avrupa Birliği Yeşil Anlaşması ile “Dönüşümsel Değişimin” planı belirlendi. Enerji sistemini dönüştürmeden yeşil anlaşma hedeflerine ulaşmak ise mümkün değil. Çünkü Avrupa’nın sera gazı emisyonlarının çoğu fosil yakıt enerji kaynaklı.
Avrupa Komisyonu geçtiğimiz günlerde kabul ettiği “Fit for 55” paketi ile iklim nötr ekonomisinin önünün açılması, geliştirilmesi ve net sıfır enerji sistemine daha hızlı geçilmesi teşvik ediliyor. Paket,
- Emisyon ticaretinin yeni sektörlere uygulanması ve mevcut AB Emisyon Ticareti Sisteminin sıkılaştırılmasını
- Yenilenebilir enerji kullanımının artırılmasını
- Daha yüksek enerji verimliliği sağlanmasını
- Düşük emisyonlu ulaşım modlarının ve bunları destekleyecek altyapı ve yakıtların daha hızlı kullanıma sunulmasını
- Vergilendirme politikalarının Avrupa Yeşil Anlaşması hedefleriyle uyumlu hale getirilmesini
- Karbon sızıntısını önlemek için önlemler alınmasını
- Doğal karbon yutak alanlarını korumak ve büyütmek için araçları kapsıyor.
Fit for 55, Avrupa’nın 2050 yılına kadar dünyanın ilk “İklim Nötr Kıtası” olması için bir ön koşul olarak görülüyor. AB üyesi ülkeler hedefe ulaşmak için emisyonlarını 2030 yılına kadar 1990 seviyelerine kıyasla en az yüzde 55 azaltma sözü veriyorlar.
Tablo: AB iklim hedefleri
Fit for 55 paketinin yatırım ve istihdam için yeni fırsatlar oluşturmasının yanı sıra
1. Sera gazı emisyonlarını azaltılmasına
2. İstihdam oluşturulmasına ve büyümeye
3. Enerji yoksulluğunu önlemeye
4. Dış enerji bağımlılığını azaltmaya
5. İnsan sağlığını ve refahını iyileştirmeye
imkan sağlaması planlanıyor.
Paketin aynı zamanda eşitsizlik ve enerji yoksulluğuyla mücadele ederek, savunmasız vatandaşları destekleyerek ve Avrupa şirketlerinin rekabet gücünü güçlendirerek herkes için fırsatlar sağlaması bekleniyor.
Taşımacılığı herkes için sürdürülebilir hale getirmek
Daha yeşil mobiliteye geçiş için en uzak bölgelerde bile temiz, erişilebilir ve uygun fiyatlı ulaşım sunulacak. Avrupa Komisyonu, yeni otomobil ve kamyonetlerin CO2 emisyonlarını azaltmak için daha iddialı hedefler öneriyor. Bunlar;
- 2030 yılına kadar taşıtlardan kaynaklanan emisyonların yüzde 55 oranında azaltılması
- 2030 yılına kadar minibüslerden kaynaklanan emisyonların yüzde 50 oranında azaltılması
- 2035 yılına kadar yeni taşıtlardan kaynaklanan emisyonların yüzde 0’a indirilmesi.
Komisyon ayrıca sıfır ve düşük emisyonlu araçlar için pazarın büyümesini teşvik ediyor. Özellikle vatandaşların kısa ve uzun yolculuklarda araçlarını şarj etmek için ihtiyaç duydukları altyapıya sahip olmalarını sağlamaya çalışıyor.
Hükümetlerin, AB yollarında her 60 km’de bir elektrikli şarj noktaları ve her 150 kilometrede bir hidrojen yakıt ikmali hedefiyle fosil yakıtlı olmayan araçlar için şarj ve yakıt ikmal tesislerinin kurulumunu hızlandırması gerekiyor. 2020’nin sonunda çoğu Hollanda, Fransa ve Almanya’da olmak üzere AB’de kamunun yalnızca 226 bin adet erişilebilir şarj noktası vardı. AB yetkilileri, şarj noktalarının genişletilmesi ve altyapı ihtiyaçlarının oluşturulması için daha çok iş olduğunu kabul ediyor.
Orta Avrupa ulaşım ağı karayollarında 2025 yılı sonuna kadar otomobiller (300 kW kapasiteli) için 150 kW’lık en az iki adet halka açık hızlı şarj noktasının gerekli olacağı maksimum mesafe, 60 kilometre olarak belirlendi. 2030’un sonunda, merkezi ağda ve her bir kentsel düğümde her 150 km’de bir hafif ve ağır araçlar için bir hidrojen şarj noktasına ihtiyaç duyulacak. AB ülkelerinde 2020’de iki binden fazla araçtan oluşan bir filoya hizmet veren yalnızca 125 hidrojen istasyonu var. Önümüzdeki AB ülkelerinden başlayarak dünyada H2 üretimi teknolojisi ve ulaşımda kullanılması hızla artacak.
Buna ek olarak, 2026’dan itibaren “karayolu taşımacılığı” emisyon ticareti, daha temiz yakıt kullanımını teşvik etme ve temiz teknolojilere yeniden yatırım yapma kapsamına girecek.
Teklif, 2035’ten itibaren yeni benzinli veya dizel motorlu araçların satışının etkin bir şekilde ortadan kaldırılacağı ve elektrikli otomobillere tamamen geçişi zorunlu kılacak bir önlemi de içerecek şekilde ayarlanmış olacak. 2035 itibarıyla kayıtlı tüm yeni arabalar sıfır emisyonlu olacak.
Pakette havacılık sektörü için de karbon fiyatlandırması öneriliyor. Havaalanlarına ve limanlara yakıt sağlayan tedarikçilere “sürdürülebilir” yakıt kullanma zorunluluğu getirilecek. Ayrıca, uçakların AB havalimanlarından tüm kalkışlar için kullanma zorunluluğuyla birlikte sürdürülebilir havacılık yakıtlarının teşvik edilmesi öneriliyor. Avrupa Ekonomik Alanı içinde 2012 yılından bu yana emisyon ticaretine tabi olan havayolları 2027 yılına kadar ücretsiz tahsisatlarını kaybedecek.
AB Komisyonu denizcilik sektörünü karbondan arındırma çabalarına adil bir katkı sağlamak için karbon fiyatlandırmasını bu sektöre de yaymayı teklif ediyor. Komisyon ayrıca yerel hava kalitesine de zarar veren kirletici yakıtların kullanımını azaltarak, kara gücüne sahip gemilere hizmet verecek büyük limanlar için hedefler belirleyecek. AB limanlarına yanaşan 5 bin tondan büyük gemilerin emisyon sistemi kapsamında kirlilik izinlerini satın almaları gerekecek. Plana göre, AB limanlarına gelen gemilerin 2050 yılına kadar en az yüzde 80 düşük karbonlu yakıt kullanması şart.
Üçüncü sanayi devrimine öncülük etmek
Avrupa’da, 220 milyondan fazla mevcut bina -veya bina stokunun yüzde 75’i- enerji açısından verimsiz ve birçoğu ısıtma ve soğutmada fosil yakıtlara bağımlı. Yeşil Geçiş bu kapsamda temiz teknoloji ve ürünler için pazarlar oluşturularak Avrupa endüstrisi için büyük bir fırsat sunuyor.
- Yetersiz konutların ekonomik yükü, halk sağlığı maliyetlerinde yılda 194 milyar Euro’nun üzerinde.
- Avrupa’da binalar toplam enerjinin yaklaşık yüzde 40’ını ve sera gazı emisyonlarının yüzde 36’sını oluşturuyor. Yani şehirlerde tüketilen tüm enerjinin yüzde 40,8’i binalarda soğutma ve ısıtma için kullanılıyor. Bu nedenle, AB’nin iklim ve enerji hedeflerine ulaşmak için yapı sektöründe binaların yalıtımı (mantolanması) ve enerji verimliliği ile ilgili ciddi çalışmalar yapılıyor.
- Binalarda enerji verimliliği hedeflerindeki her yüzde 1’lik artışla 7 milyon kişi enerji yoksulluğundan kurtulabilir.
Bu yeni teklifler, enerji ve ulaşım, inşaat ve yenileme gibi sektörlerdeki tüm değer zincirlerinde etki yaratacak ve Avrupa genelinde sürdürülebilir, yerel ve iyi ücretli işler yaratılmasına yardımcı olacaktır.
- 2030 yılına kadar AB ülkelerinde 35 milyon enerji yoksunu bina enerji verimli ve konforlu hale dönüştürülecek.
- 2030 yılına kadar inşaat sektöründe 160 bin ek yeşil iş alanı yaratılabilir.
Derin Yenileme...
AB üye ülkelerine her yıl kamu binalarının yüzde 3’üne başta yalıtım olmak üzere Derin Yenileme amacıyla enerji verimliliğini artırmak, sera gazı salımını azaltmak ve ısıtma/soğutmada enerji giderlerini düşürmek için bağlayıcı hedefler verilecek. Binaları derin yenileme dalgasının istihdam yaratma, enerji tüketimini ve vergi maliyetlerini düşürmesi hedefleniyor.
Ekonominin elektrifikasyonu ve yenilenebilir enerjinin daha fazla kullanılmasının bu sektörlerde daha fazla istihdam yaratması bekleniyor. Yalıtım dahil derin yenileme ile binaların enerji verimliliğinin artırılması, yerel işgücünün daha yüksek talep görmesiyle birlikte inşaat sektöründe de istihdam yaratacak. İnşaat sektörünün emisyonları azaltma çabalarının yurtdışından gelen haksız rekabet tarafından baltalanmasından kaçınarak iklim hedeflerini koruması isteniyor. Bu nedenle Komisyon, daha az katı iklim kurallarına sahip ülkelerden olsalar bile AB’ye ithalat yapan şirketlerin de bir karbon bedeli ödemesini sağlamak için bir mekanizma öneriyor.
Enerji sistemini temizlemek
2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarının en az yüzde 55 oranında azaltılması, daha yüksek yenilenebilir enerji payları ve daha fazla enerji verimliliği gerektiriyor. Komisyon, AB’nin enerji karışımındaki yenilenebilir kaynakların bağlayıcı hedefini yüzde 40’a çıkarmayı teklif ediyor. Teklifler, hidrojen gibi yenilenebilir yakıtların endüstride ve ulaşımda kullanımını teşvik ediyor.
AB Yenilenebilir Enerji Direktifi, 2030 yılına kadar yüzde 40 oranında artırılmış bir hedef belirleyecek. AB ülkeleri, 2030’a kadar toplam enerjilerinin yüzde 40’ını yenilenebilir enerjiden sağlayacak. Ayrıca hem emisyonları hem de enerji maliyetlerini düşürmek için enerji tüketimini azaltmak esas.
Komisyon, 2030 yılına kadar toplamda yüzde 36’lık bir azalma sağlamak için AB düzeyinde enerji tasarrufu (binalarda yalıtım dahil) hedeflerini artırmayı ve bunları bağlayıcı hale getirmeyi teklif ediyor.
- 2030 için yeni yenilenebilir enerji hedefi yüzde 40
- 2030 için yeni enerji verimliliği hedefi yüzde 36 olacak.
Enerji ürünlerine yönelik vergi sistemi de doğru teşvikler verilerek yeşil geçiş desteklenecek. Komisyon, sosyal etkiyi azaltırken ve savunmasız vatandaşları desteklerken ısıtma/soğutma ve ulaşım için asgari vergi oranlarını iklim hedefleriyle uyumlu hale getirmeyi teklif ediyor.
Daha yeşil yaşam tarzları için binaları yenilemek
Ev ve binaların derin yenilenmesi ile enerji tasarrufu ve aşırı sıcak veya soğuğa karşı korunma sağlanacak ve enerji yoksulluğuyla mücadele edilecek.
Yeni Sosyal İklim Fonu, en çok etkilenen veya enerji ya da hareketlilik yoksulluğu riski taşıyan AB vatandaşlarını destekleyecek. Geçişin adil olmasını ve kimseyi geride bırakmamasını sağlamak için değişikliklere en çok maruz kalanların maliyetlerini azaltmaya yardımcı olacak. 2025-2032 dönemi için üye devletlere 72,2 milyar Euro finansman temin edilecek. Binaların derin yenilenmesi (yalıtım dahil), sıfır ve düşük emisyonlu mobiliteye erişim ve hatta gelir desteği sağlanacak. Eşleşen üye devlet fonlarından yararlanma önerisiyle Fon, sosyal olarak adil bir geçiş için 144,4 milyar Euro’yu harekete geçirecek.
Vatandaşa ait binalara ek olarak kamu binalarının da yenilenebilir enerjiyi daha fazla kullanması ve enerjiyi daha verimli tüketmesi için yenilenmesi gerekecek. Evleri ve binaları derin yenileme (yalıtım dahil) enerji tasarrufunun anahtarı olacak. Komisyon bu kapsamda
- Üye devletlerin tüm kamu binalarının yıllık en az yüzde 3’ünü yenilemesini
- 2030 yılına kadar binalarda yenilenebilir enerji kaynaklarının yüzde 49’u için bir ölçüt belirlemesini
- Üye devletlerin 2030 yılına kadar ısıtma ve soğutmada yenilenebilir enerji kullanımını her yıl +1.1 yüzde puan artırmasını şart koşuyor.
Küresel ısınmanın etkisiyle dünya ısınıyor. Binaları ısıtmak kadar konforlu yaşam için soğutmak da oldukça önemli. 2016 yılı verilerine göre Avrupa’da soğutma için yılda yaklaşık 216 TWh elektrik tüketiliyor. Bu, atık ısı miktarının 2-3 katı ile sonuçlanıyor. Bu ısı nasıl kullanılır? Bu kapsamda kesinlikle “Dairesel Enerji Akışları” düşünülmeli.
Gezegenimizi ve sağlığımızı korumak için doğayla birlikte çalışmak
Doğa, iklim değişikliğine karşı mücadelede önemli bir müttefik... Doğayı restore etmek ve biyolojik çeşitliliğin yeniden gelişmesini sağlamak, doğal karbon yutak olanları oluşturmak ve depolamak için hızlı ve ucuz bir çözüm sunuyor. Bu nedenle Komisyon, Avrupa’nın ormanlarını, topraklarını ve sulak alanlarını restore etmeyi öneriyor. Bu, CO2 yutak alanlarını artıracak ve çevremizi iklim değişikliğine karşı daha dayanıklı hale getirecek. Bu kaynakların döngüsel ve sürdürülebilir bir yönetimi “Yaşam koşullarını iyileştirecek”, “Çevreyi koruyacak”, “Kaliteli işler oluşturacak” ve “Sürdürülebilir enerji kaynakları sağlayacak”.
Doğal karbon yutak alanlarını artırmak için yeni hedefler ise şunlar:
- 230 Mt eski hedef karbon yutağı
- 268 Mt mevcut karbon yutağı
- 310 Mt yeni hedef karbon yutağı.
Biyoenerji, fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılmasına ve AB ekonomisinin karbondan arındırılmasına katkı sunuyor. Ancak sürdürülebilir bir şekilde kullanılması gerektiği de unutulmamalı.
Komisyon, sürdürülemez orman hasadından kaçınmak ve biyolojik çeşitlilik değeri yüksek alanları korumak için katı yeni kriterler öneriyor.
Arazi Kullanımı, Ormancılık ve Tarım Yönetmeliği, 2030 yılına kadar 310 milyon ton CO2 emisyonuna eşdeğer, doğal yutak alanlar yoluyla karbon giderimi için genel bir hedef belirledi. Devletlerin bu hedefe ulaşmak için karbon yutak alanlarını önemsemesi ve genişletmesi gerekiyor. 2035 yılına kadar AB, gübre kullanımı ve hayvancılıktan kaynaklanan CO2 dışı tarımsal (metan gazı dahil) emisyonlar da dahil olmak üzere arazi kullanımı, ormancılık ve tarım sektörlerinde iklim nötrlüğüne ulaşmayı hedefliyor. AB Orman Stratejisi AB ormanlarının kalitesini, miktarını ve dayanıklılığını iyileştirmeyi amaçlıyor. Ormancılığı ve ormana dayalı biyo-ekonomiyi desteklerken, hasadı ve biyokütle kullanımını sürdürülebilir, biyoçeşitliliği koruyor. 2030 yılına kadar Avrupa’da üç milyar ağaç dikilecek. 3 milyar ağaç dikilmesi ile Avrupa ormanlarının, topraklarının, sulak alanlarının ve turbalıklarının restore edilmesi öneriliyor. Bu, CO2 yutak alanlarını artıracak ve çevreyi iklim değişikliğine karşı daha dayanıklı hale getirecek.
Küresel iklim eylemini hızlandırmak
Küresel iklim değişikliği tehdidi ancak uluslararası boyutta tüm katılımcılarla birlikte çalışarak çözülebilir. Bisiklete binmenin çevresel ve iklimsel faydaları aşikar. Ancak yine de tekrar etmekte fayda var; bisiklet halihazırda AB’de yılda 16 milyon tondan fazla CO2 eşdeğeri emisyon tasarrufu sağlıyor ve hava kirliliğini azaltıyor. 2018’de Avrupa Çevre Ajansı, bisiklet yoluyla hava kirliliğinin azaltılmasının ekonomik değerinin 435 milyon Euro olduğunu bildirdi. Bir de yakıt tasarrufu var... AB’deki mevcut bisiklet seviyeleri bile yılda 3 milyar litreden fazla fosil yakıt tasarrufuna tekabül ediyor.
Avrupa Yeşil Anlaşması şimdiden olumlu bir örnek oluşturdu ve büyük uluslararası ortakların iklim tarafsızlığı için kendi hedef tarihlerini belirlemelerine yol açtı. Yenilenebilir enerji teknolojilerine yatırım yaparak, dünyanın geri kalanına da fayda sağlayacak uzmanlık ve ürünler geliştiriliyor. Yeşil ulaşıma geçişle birlikte büyüyen bir küresel pazara hizmet edebilecek dünya lideri şirketler oluşturulacak. Uluslararası ortaklarla birlikte çalışarak, dünya çapında deniz taşımacılığı ve havacılıkta emisyonları birlikte azaltılabilir.
Avrupa Birliği öneri ve fikirlerini kasım ayında Glasgow’daki BM’nin COP26 İklim Değişikliği Konferansı’nda uluslararası ortaklarıyla paylaşacak.
Fit for 55 paketini oluşturan 13 önlem:
1. Yenilenebilir Enerji Direktifinde (RED) Değişiklikler
2. Enerji Verimliliği Direktifinde (EED) Değişiklikler
3. Emisyon Ticaret Sisteminin (ETS) Gözden Geçirilmesi
4. Efor Paylaşımı Yönetmeliğinin (ESR) Gözden Geçirilmesi
5. Yeni Sınır Karbon Ayarlama Mekanizması (CBAM)
6. Karayolu taşımacılığı için CO2 emisyon standartları yönetmeliğinde değişiklikler
7. Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Orman Yönetmeliği (LULUCF) Revizyonu
8. Alternatif Yakıtlar Altyapı Direktifinin (AFID) Revizyonu
9. Enerji Vergisi Direktifi Revizyonu
10. Yeni AB Ormancılık Stratejisi
11. İklim Eylemi için Yeni Sosyal Fon
12. Sürdürülebilir Havacılık Yakıtlarını Düzenleyen ReFuelEU Aviation
13. Avrupa Deniz Sahasına Müdahale Eden FuelEU Maritime
Komisyon, Covid-19 pandemisinin neden olduğu değişim için halkın ruh halinden yararlanmak istiyor. Halihazırda koronavirüs kısıtlamalarının harap ettiği Avrupa ekonomilerini, “İklim Odaklı Hedeflere” yeniden yönlendirmeyi amaçlıyor.
Karbon vergisi
Komisyon, Avrupa’daki iddialı iklim eyleminin “karbon kaçağına” yol açmamasını sağlamak için yeni bir mekanizmanın hedeflenen ürün seçiminin ithalatına karbon fiyatı koyacağını bildirdi. Avrupa Komisyonu, AB’nin tek pazarına ithal edilen karbona bir fiyat etiketi yapıştırmak istiyor. Uygulamada bu yeni bir sınır vergisinin getirilmesi anlamına geliyor. AB, yerli sanayiyi haksız rekabetten korumak için karbon yoğun malların ithalatına ekstra bir ücret koyacak bir karbon sınır ayarlama mekanizması (CBAM) kurmaya kararlı. Vergi, bloğun kendi karbon fiyatlandırma kurallarını yansıtacak ve ithalatı, AB mevzuatına göre üretilmiş gibi benzer bir fiyata sahip olmaya zorlayacak. Karbon sınır ayarlama mekanizması 2023’ten 2026’ya kadar kademeli olarak uygulamaya konulacak.
Başlangıçta AB ülkelerine yurtdışından çimento, demir ve çelik, alüminyum, gübre ve elektrik gibi enerji yoğun ve yüksek karbon salımı riski olan tesislerden ürün ithalatına karbon vergilendirmesi uygulanacak. Komisyon, demir ve çelik, çimento, alüminyum, gübre ve elektrik ithalatını, AB üreticilerinin yerel karbon piyasası kapsamında ödediklerine eşdeğer bir tarife ile birleştirerek vergilendirilecek. Liste daha sonra diğer sektörlere genişletilecek. Diğer ülkelerdeki üreticiler benzer çevresel önlemleri alarak üretim yaparsa vergi vermeyecek.
Fit for 55 kriterlerine göre AB, ithal ettiği her ürün için bir karbon emisyon sınır değeri koyacak. Belirlenen bu sınır değerlerini aşan ürünler için her bir 1 ton karbon emisyonu fazlası için ortalama 55-60 Euro seviyesinde ek gümrük vergisi uygulanacak. Çevre dostu üretim yapılmazsa AB ülkelerine ihracat yapılamayacak veya yukarıda belirtilen yüksek vergiler ödenecek.
İthal edilen çimentonun ton başına 60 Euro’luk bir karbon fiyatı, çimento sektörünü 2030 yılına kadar toplam 12 milyar Euro’luk bir faturayla karşı karşıya bırakacak.
Şimdi yeşil hidrojen zamanı
AB ülkeleri yerli hidrojen üretimini ve alternatif yakıt olarak kullanımını da artırmak istiyor. Avrupa Komisyonu 2020’de AB’yi hidrojen gelişiminde küresel bir lider yapma hedefini ortaya koyan bir Hidrojen Stratejisi ortaya koydu. AB ülkeleri ulusal hidrojen üretim, kullanım ve teşvik stratejileri hazırlıyorlar.
Dünyanın ilk hidrojenle çalışan, sıfır karbon emisyonlu yolcu treni ise çalışmaya başladı. Enerji sektöründe de çöp depolama alanlarında ve hayvan çiftliklerinde metan emisyonlarının azaltılması esas alınıyor.
İlke basit...
CO2 emisyonunun bir fiyatı olmalı...
Tüketici ve üreticileri temiz teknolojileri ve sürdürülebilir ürünleri seçmeye teşvik eden bir CO2 fiyatı...
25 Temmuz 2021
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.