GAD Mimarlık tarafından tasarlanan Polat Levent sadece bir bina değil... 2,5 dönümlük bir arsa üzerinde yer alan proje, Levent'in ticari ve konut alanlarını bir araya getirerek lüks, işlevsellik ve biyofilik tasarımın benzersiz bir karışımını sunuyor. Proje, İstanbul'un mimari anlatısında yeni bir çağı temsil ediyor, kentsel yaşamın talepleri ile doğa, açık alanlar ve topluluk yaşamı için içsel insan ihtiyacını uyumlu hale getiriyor.
GAD Mimarlık tarafından tasarlanan Polat Levent, İstanbul'un kent manzarasında bir değişimin simgesi olarak öne çıkıyor. Levent'te konumlanan proje, tarihsel bağlam ile modern yeniliklerin uyumlu bir sentezi olacak. Bir zamanlar izole, periferik bir alan olan Levent, günümüzde hareketli bir megapol merkezi haline geldi ve Polat Levent bu dinamik dönüşümde kilit bir rol oynamayı amaçlıyor. GAD ve Polat Gayrimenkul iş birliğiyle gerçekleşen proje, mimari üzerinden zengin tarihi ve çevresel bağlamı olan bulunduğu kentin güncel ihtiyaçlarına cevap arıyor.
Konum ve bölgenin tarihine dair
Levent ve çevresi, günümüz itibariyle İstanbul'un ana kentsel akslarından biri. 1950'lerde Belgrad Ormanı ve Boğaziçi arasında bulunan uzak bir ormanlık alandan, şehirleşen İstanbul'un artan konut talebi nedeniyle şehir sınırları içine dahil edildi. 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren İstanbul'un hızla büyüyerek dünya çapında öne çıkan bir megapol haline gelmesiyle birlikte, Levent bir dizi değişiklik yaşadı. Bölge hem fiziksel hem de sosyal açıdan önemli bir evrim geçirerek, bugünkü dinamik karakterini kazandı.
1970'lerde Levent, Büyükdere Caddesi etrafında endüstriyel ve fabrika binaları içeren bir bölgeydi; ancak 1980'lerde iş merkezlerine dönüştü. 1990'lı yıllarda bu iş merkezlerinden alışveriş merkezleri ve yeni ofis binaları ortaya çıktı, sürekli değişimin temposunu artırdı. Levent, oteller ve karma kullanımlı projelerin fabrika binalarının yerine inşa edildiği, şehrin hayati bir merkezi olma rolünü sürdürdü. Tüm bu değişikliklere rağmen, ana Büyükdere Caddesi boyunca konut bölgeleri, mahalle atmosferini ve konut karakterini korumaya devam etti.
Böylece bir yandan master plan olarak tasarlandığı(1) ilk günden itibaren günümüze kadar acık geçirgen mahalle kavramını (2), değişen bölge dinamiğiyle de alışveriş merkezlerini, yoğun ticareti, cok katlı ofis binalarını aynı anda barındıran ender bölgelerden biridir.
Binanın fonksiyonlarına dair
GAD tarafından tasarlanan Polat Levent, bu bölgedeki değişen ihtiyaçlara zaman içinde uyum sağlamak üzere planlandı. Proje, şehrin bu noktasında yaşamak isteyen kullanıcılara hem alternatif çözümler sunuyor hem de yakındaki ticari ve ofis binalarına yaya olarak erişim imkanı sağlıyor. İstanbul’un megapolleştikten sonra artan trafik yoğunluğu için bu önemli bir avantaj sağlıyor. Altyapısı, teknik çözümleri, çeşitli konut kat planları alternatifleri, geniş balkonları ile şehrin karmaşasına bir çözüm sunuyor.
Sokak seviyesinde, küçük bir park ve restoranlara bakan küçük ölçekli kentsel karakterle uyumlu dükkanlar ve ofis alanlarından oluşan küçük bir ticari çarşı bulunuyor. Bu zemin kat alanı, GAD tarafından binanın yenilikçi mimarisiyle uyumlu kentsel kamusal sanatı küratörlüğünün yapılacağı yer olacak, mimarlık, sanat ve doğayı birleştirecek.
Son iki kat özellikle bireysel konut kullanımı olarak tercih edilmemiş, bunun yerine özel günler davetler ve partiler için sosyal tesis/ kulüp tüm bina kullanıcıları tarafından ortak kullanıma ayrılmış. Kapalı bir havuz ve en üst terasta da tüm mevsimler kullanıma acık kent manzarası eşliğinde yüzme havuzu yer alıyor. Polat Levent, bu özellikleri ile sadece bir konut projesi olmanın ötesinde, yaşam, sanat ve doğanın iç içe geçtiği bir yaşam alanı yaratmayı hedefliyor.
Binanın mimarisine dair
14 katta tasarlanmış farklı büyüklükte 86 anahtarla farklı kullanım amaçlarına günümüz ihtiyaçları üzerinden bir kentsel konut yaşam modeli sunmayı amaçlıyor. Yapının bulunduğu konum avantajlarından biri, dört tarafının gün ışığına ve mevsimlere göre değişen hava akımlarına davetkar olması, kurgulanan geniş iç mekanlar, geniş tutulmuş balkonlarla çevreleniyor. Bu hem balkondan hallice çeşitli niyetlere cevap verebilecek bir kat bahçesi hem de gölge yaratıyor. Levent'in ofis binaları ile düşük yoğunluklu konut bölgesi arasında konumlanıyor, böylece her katta farklı bir İstanbul manzarası sunuyor. Pandemi süresinde tüm dünyaca deneyimlediğimiz gibi yeşil, güneş ışığı ve açık alanın önemi arttıkça, bu mimari, üst katlara doğru çeşitli organik formlarda farklılaşan biyofilik geometriye sahip belirgin doğal taş dış cephesiyle dikkat çekiyor. Bu organik doğal taş cephesi, her katta her katta aralara serpiştirilmiş havuzlar ve yeşil doku ile açık alan sağlayan dalgalı formlara sahip.
Cephe
Proje, 60x120 ebatlarında honeycomb taşıyıcılı laminated mekanik sandstone cephe kaplaması ve sliding cam kapılar ile tasarlanmış. Camlar, solar kontrol özelliğine sahip olup, biyofilik tasarım için önemli bir kriter olan yüksek color rendering değerine sahip. Ayrıca, noise reduction özelliği bulunan camlar ile bina içindeki ses seviyeleri 45 desibel (Rw45 desibel) azaltılmış. Bu değerlendirme, günün farklı saatlerinde yapılan gerçek ölçümlerle elde edilen değerlere gore hazırlanan akustik rapor ile belirlenmiş.
Tasarım sürecinde, manzara yönlerine göre balkonların parapetlerine şekil verilmiş ve bina kabuğu, çevre ses seviyelerini dikkate alarak tasarlanmış. Diğer cephelere nazaran Kuzey tarafının poyraz rüzgârına açıklığı ve doğrudan ışığın azlığı üst katlara doğru kat seviyesi geri çekilerek dengelenmiş.
Bina formunu etkileyen diğer bir faktör ise, ticari alanın üzerinde bulunan podyumun 1. kat dairelerin geniş bahçeleri olarak kullanılması.
Ayrıca, projede yer alan ticari alanlar, güncel temel ihtiyaçlara göre belirlenerek bina kendi kendine yeten bir özelliğe bürünebiliyor. Rooftop havuz, rüzgar analizi yapılarak etrafında screenler oluşturularak rüzgardan doğrudan etkilenmemesi sağlanmış. Balkonlardaki geniş konsolların beton direncini artırmak için posttension sistem kullanılmış. Sesi ve ısıyı dengeleme amacıyla ofis binalarına komsu olan cepheler için bütün katları içeren greenwall öneriliyor.
Polat Levent projesi akustik, ısı yönetimi, ekolojik sürdürülebilirlik, her katın yüksekliğine kadar, mimari tasarımın tüm yönlerini kapsamlı bir şekilde ele alıyor. Bu kapsamlı yaklaşım ve AI destekli programların kullanımıyla, bina ve çevresinin ekolojik etkileşimi, rüzgar, güneş verimliliği ve çeşitli analizler yoluyla optimize edilmiş.
(1) Kemal Ahmet Aru ve Levent, Başarılmış Bir Cumhuriyet Projesi, MSGSÜ-TMMOB İstanbul, 2012
(2) Açık Geçirgen Mahalle Kavramı ve Levent Bölgesi’nde Açık Geçirgen Mahalle Sisteminin Geliştirilmesine Yönelik Tasarım Kriterlerinin Tanımlanması / Melih Birik, Ömer Devrim Aksoyak, Özlem Çalışkan, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, İstanbul
12 Ocak 2024
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.