1. GÜRÜLTÜ NEDİR?
Ses, titreşen bir kaynaktan yayılan hava basıncı dalgalarının oluşturduğu ve insanda işitme duygusunu uyaran fiziksel bir olgu olarak tanımlanır. Gürültü ise basit bir ifadeyle istenmeyen ses olarak tanımlanabilir. Bir başka ifadeyle gürültü, gelişigüzel bir yapısı olan ve bağımsız frekans bileşenleri olmayan bir spektrum olarak tanımlanabilir [1]. Gürültü, günlük hayatımızda maruz kaldığımızda rahatsız olduğumuz ve huzursuzluk yaratmasının yanı sıra insan sağlığına da kanıtlanmış etkileri olan bir durumdur. Bu olumsuz fiziksel etkiler işitme hasarları, kan basıncında artış, kasların istem dışı kasılması olarak psikolojik etkileri de huzursuzluk ve sinirlilik olarak sıralayabiliriz; ayrıca yapılan araştırmalarda çalışan performansındaki düşüşler de raporlanmıştır [2]. Bu yüzden gürültüyü azaltmak şart olmakta ve bu azaltım da ancak ses yalıtımı ile sağlanabilmektedir.
2.GÜRÜLTÜ BARİYERİ
Teknolojik gelişmelerin artması ve şehirlerdeki araç sayısının artması ile birlikte şehirde gürültü ivmeli olarak artmaya başlamıştır. Bu yüzden de özellikle araç geçişlerinin olduğu alanda yaşayanların konfor düzeyinin azalmaması için Gürültü Bariyerleri geliştirilmeye başlanmıştır.
Gürültü azaltmanın 3 yöntemi vardır: Kaynakta azaltım, kaynak ile alıcı arasında ve alıcıda azaltım.
Kaynakta yapılacak azaltım gürültünün meydana geldiği noktada gürültüyü kontrol etmektir. Trafik ve demiryolu gürültüsünde seçilen araçların daha az gürültü yaratan araçlardan seçilmesi, örneğin dizel araçlar yerine elektrikli veya benzinli araçların kullanılması ile kaynakta azaltım sağlanabilir. Kaynakta azaltım yöntemi olarak otoyolları konut alanından mümkün mertebe uzakta planlayarak da sayılabilir. Kaynak ile alıcı arasında azaltım için ise doğal bariyerler (bitki ve ağaçlar) ve yapay bariyerler (gürültü perdeleri) olarak iki çeşit engel oluşturulmaktadır. Alıcıda ise gürültüye maruz kalan kişilerin gürültüden korunması ile gerçekleşebilir [4].
Türkiye’de çevre başlığı altında ele alınan gürültü, özellikle 2003 yılında yürürlüğe giren Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile çevre kavramının doğrudan bakanlık için değerlendirilmesi sonucunda, konu ile ilgili mevzuat ve denetim ivme kazanmıştır. Bu tarihten itibaren yayımlanan Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği (ÇGDYY) gürültü ile ilgili atılmış önemli bir adımdır. 4 Haziran 2010 tarih ve 27601 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin (ÇGDYY) amacı, çevresel gürültüye maruz kalınması sonucu kişilerin huzur ve sükûnunun, beden ve ruh sağlığının bozulmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamak ve kademeli olarak uygulamaya konulmak üzere değerlendirme yöntemleri kullanılarak çevresel gürültüye maruz kalma seviyelerinin, hazırlanacak gürültü haritaları, akustik rapor ve çevresel gürültü seviyesi değerlendirme raporu ile belirlenmesi, çevresel gürültü ve etkileri hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi, gürültü haritaları, akustik rapor ve çevresel gürültü seviyesi değerlendirme raporu sonuçları esas alınarak; özellikle çevresel gürültüye maruz kalma seviyelerinin insan sağlığı üzerinde zararlı etkilere sebep olabileceği ve çevresel gürültü kalitesini korumanın gerekli olduğu yerlerde, gürültüyü önleme ve azaltmaya yönelik eylem planlarının hazırlanması ve bu planların uygulanması ile ilgili usul ve esasları belirlemektir (4).
Gürültü ile ilgili yönetmelikler aktif olmaya denetim ve kontroller artmaya başladıkça özellikle otoban veya tren yolu kenarlarına yerleşen konut alanlarında ve şehir içinde yoğun araç trafiğinin olduğu bölgelerde gürültü bariyeri kullanımı giderek artmaya başlamıştır. Fakat yapılan bariyerlerin aynı zamanda birer mimari öğe olduğunu unutmamalı ve mimari tasarım yapılırken dikkat edilmesi gereken hususlar göz ardı edilmemelidir.
2.1 Gürültü Bariyerleri Nasıl Çalışır?
Kaynak ile alıcının arasına Gürültü Bariyeri yerleştirildiğinde bariyerin çalışma prensipleri vardır. Orijinal doğrudan giden ses adımı gürültü bariyeri tarafından kesintiye uğrayacaktır. Bariyerin malzemesi ve yüzey davranışına göre yüzeyden yansıyan bir miktar enerji yayılacak veya saçılacak, emilerek azalacak veya bariyerin üst kısmından kırınıma uğrayacaktır.
Gürültü Bariyerlerinden ses sızıntılarının yaşanmaması için bariyer boyunca hiçbir boşluğun olmaması gerekir. İyi bir performans sağlayabilmek için kaynağa, yani yola olabildiğince yakın yerleştirilmesi gerekir. Ayrıca bariyerin yüksekliği de oluşacak ses gölge bölgesi açısından önemlidir.
2.2 Bariyerlerde Yansıma ve Yutuculuk
Bariyer teorisinde görüldüğü üzere kaynak ve alıcı arasına bir bariyer konulduğunda kaynaktan gelen doğrudan gürültüde önemli ölçüde azalma meydana gelmektedir. Bu durumdaki azalmanın nedenleri iki şekilde gerçekleşmektedir. Birincisi bariyer üzerine gelen ses enerjisi yansıtılabilir. İkincisi de bu enerji bir ölçüde soğurulabilir. Her iki durumda da bir miktar enerji, ses bariyerinin arkasına iletilecektir. Gürültünün bulunduğu trafik akımının yöndeki yüzeyi emici ama gövdeyi bir bütün olarak da kesici yapmak gerekmektedir [1].
3. GÜRÜLTÜ BARİYERLERİNDE KULLANILAN MALZEMELER
Gürültü bariyerleri çeşitli farklı malzemelerden yapılabilmektedir. Bu malzemeler beton, farklı metal türleri, plastik ve cam (özellikle şeffaf kullanım alanları için), ahşap ve kil bazlı ürünleri olarak sıralanabilir. Bu malzemelerin çekirdek malzeme olarak kullanıldığı ve üzerinde çevreye uyumlu farklı bitkilendirme detayları olan bariyerler de karşımıza çıkmaktadır.
Gürültü bariyeri için kullandığımız malzeme bariyerin sağlaması geren akustik değeri sağlıyor ise malzeme seçimi yaparken dikkat edilebilecek başka bazı temel unsurlar vardır. Bunların arasında bariyerin dayanıklılığı, yangın dayanımı, bakım maliyetleri, montaj kolaylığı, doğal malzeme kullanımı ve ayrıca bariyerin inşa edildiği çevre ile bütünlük oluşturması da göz ardı edilmemelidir.
3.1 Sürdürülebilir Gürültü Bariyeri Malzemeleri
Gürültü bariyeri tasarımını diğer yapı tasarımlarından ayrı düşünmemek onunda insan gündelik yaşamına eklenen bir yapı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Bu bağlamda gürültü bariyerinin sürdürülebilir tasarım çerçevesinde incelenmesi için temel tasarım aşamasından kullanım ömrünün sonuna kadar sorgulanması gereken birçok faktör vardır. Bu maddelerin içinde en önemlilerinden biri kullanılan yapı malzemesidir. Sürdürülebilir tasarım yapılırken seçilen yapı malzemesinin bazı kriterleri sağlaması gerekmektedir. Bu kriterler aşağıda başlıklar halinde yer almaktadır [6].
3.1.1 Yeniden Kullanılabilir Malzeme
Yeniden kullanılabilir malzemelerin kullanımı sayesinde doğadaki kaynakların tüketiminin önüne geçilebilecektir. Cam, tuğla, doğaltaş, çelik gibi birbirinden çok farklı malzemelerin gürültü bariyeri tasarımında kullanımı durumunda bariyerin ömrü sona erdiğinde inşaatın her alanında yeniden kullanımı mümkündür [6].
3.1.2 Geri Dönüştürülebilir Hammadde
Sürdürülebilir olma başlığında listeleyebileceğimiz malzemelerin içeriğinin geri dönüştürülebilir olması da önemli bir kriterdir. Tuğla veya doğaltaş malzemelerin malzemesinin geri dönüştürüldüğünde kullanılabileceği birçok alan bulunmaktadır. Malzemelerin kendi üretim alanlarında yeniden hammadde içinde kullanımı önemli bir başlık olmakla beraber malzeme boyutu küçültülerek peyzaj alanlarında veya birçok yapı malzemesi yapımında agrega, katkı malzemesi olarak kullanılabilmektedir [6].
3.1.3 Yerel Kaynak Kullanımı
Önemli Sürdürülebilirlik başlıklarından bir diğeri de üretilen malzemelerin yerel kaynaklar kullanılarak üretilmesidir. Böylece hem hammadde taşınması sırasında doğaya vereceğimiz zarardan kaçınmış olur, hem de yerel ekonomiye katkıda bulunmuş oluruz. Gürültü bariyeri malzeme seçimi yaparken yerel kaynak kullanımı olan ve çevreye daha duyarlı malzemeler seçmeye dikkat etmeliyiz.
3.1.4 Uzun Ömürlü Malzeme Kullanımı
Tüm diğer başlıkların yanı sıra Gürültü Bariyer yapımında kullanılacak malzemelerin düzenli bakımları yapıldığı müddetçe uzun yıllar dayanıklı olarak seçilmesi büyük önem taşımaktadır. Yapım süresi ve Maliyetleri oldukça yüksek olan gürültü bariyerlerinde uzun ömürlü malzeme kullanılarak sürekli yenilenmek zorunda kalması engellenerek çevreye yeni atıkların üretimi ve varolan kaynakların yeniden tüketiminin önüne geçilmiş olunur.
KAYNAKLAR
[1] Karayolu Gürültüsü ve Gürültü Perdelerinin Ekonomik Analizi, Metehan Çalış, İstanbul Teknik Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği
[2] U. Teoman Aksoy e-Journal of New World Sciences Academy 2011, Volume: 6, Number: 4, Article Number: 1A0199
[3] CEDR Conference of European Directors of Road, Technical Report 2017-02
[4] Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi, Cilt 6, Sayı 2, (2017), pp.430-441
[5] https://www.stanton-bonna.co.uk/highways/noise-barriers/
[6] Technical Notes on Brick Construction, The Brick Industry Association, Article Number 703-620-0010, November 2015, pp.4-8