Avrupa’nın en büyük güneş enerji santrali olan Kalyon Karapınar GES’in merkezi kontrol binası, güneş panellerine 40 metre mesafede ve aynı doğrultuda, gölgesini paneller üzerine düşürmeyecek bir alanda konumlandırılmış. Yapı kimliğinin önemli bir parçası olan ve çift cidarlı, yüksek yansıtma seviyesine sahip cepheler sayesinde bina bulunduğu coğrafyayla adeta “hemhal” oluyor.
Bilindiği üzere bir yapının tasarımında “bağlamla kurulan ilişki” önemli bir tasarım kriteri... Peki “hiç”liğin ortasındaki yere ait bir yapı nasıl tasarlanabilir? Kalyon Karapınar Merkezi Kontrol Binası’nın tasarımında bu soruya yanıt aranmış.
Yapı, Türkiye’nin çöl iklimine sahip tek bölgesi olan Karapınar’da konumlanıyor. Tarım için elverişsiz hale gelen, ancak çöl iklimine sahip olması sebebiyle önemli bir enerji kaynağı potansiyeli taşıyan bölgedeki 20 kilometrekarelik alan, enerji ihtisas alanı olarak belirlenmiş. Kalyon Enerji tarafından bu bölgede 1350 MWp kapasite ile bir güneş enerjisi santrali kurulmuş. Santral, Avrupa’nın en büyük güneş enerji santrali olma özelliğini taşıyor. Santral’in işleyişi, Merkezi Kontrol Binası üzerinden yürütülüyor.
Söz konusu yapının temel işlevlerinden biri, santralin kontrolünü sağlayan teknolojik bir altyapı sağlamak. Ancak yapı bu altyapıyı sağlamanın ötesinde, sürdürülebilir enerji teknolojilerini temsil eden bir arayüz olarak ele alınmış. Çöl gibi zorlu bir coğrafyada, ufuk çizgisine kadar uzanan düz bir topoğrafyada yeni enerji teknolojilerini temsil eden bir “arayüz”...
Bölgedeki 3.2 milyon güneş panelinin uzantısı olan bu arayüz, mevcut güneş panellerine 40 metre mesafede ve aynı doğrultuda, gölgesini paneller üzerine düşürmeyecek bir alanda konumlandırılmış.
Cephe, yeryüzünü ve gökyüzünün bir parçası olarak tasarlanmış
Yapının cepheleri, sadece mimari bir eleman olarak değil, yeryüzünün ve hatta gökyüzünün bir parçası olarak tasarlanmış. Yüksek yansıtma seviyesine sahip cepheler sayesinde bina bulunduğu coğrafyayla hemhal oluyor. Ufuk çizgisindeki silüet, cepheler üzerinde devam ediyor.
İki cidarlı cephe
Cephe tasarımı, yapının enerjisinin titizlikle kullanılmasını sağlarken, yapı kimliğinin önemli bir parçası olarak görev alıyor. İki cidardan oluşan cephe, ana cephe üzerine düşecek radyasyonu en aza indirecek şekilde tasarlanmış. Yılın büyük bir bölümünde maruz kaldığı yüksek ısının iç mekanlara ulaşmasını engelleyen bu ikincil cephe, dört farklı geçirgenlik seviyesinde toplam 7200 paslanmaz çelik panel ile oluşturulmuş. Bulunduğu coğrafi yön, çevrelediği mekan ve ışık ihtiyacı, dış yansıtma oranı gibi parametreler doğrultusunda tasarlanan cephe, kendini tekrar etmeyen bir örüntü oluşturuyor.
Renk değiştiriyor
Yansıtıcı yüzeyi sayesinde malzeme renk değiştiriyor. Bu değişim pasif kinetik bir şekilde, günün her saati ve farklı hava koşullarında büyük bir çeşitlilik içerisinde deneyimleniyor. Bulutlu günlerde cephenin sınırları belirsizleşiyor. Cephe, yapının olduğu kadar gökyüzünün de bir parçası oluyor. Hava kararıncaysa cephe tersyüz oluyor, gün ışığındaki deneyime tezat bir şekilde, gece iç mekanların ve avlunun ortaya çıkmasını sağlıyor.
20 kilometrekarelik düz bir alandaki güneş panelleri
Yapının tasarımındaki en belirgin yönlendiriciler güneş panelleri... 20 kilometrekarelik düz bir alanda ve yerden 150 cm yükseklikte konumlandırılan güneş panelleri, tüm bölge için adeta yeni bir zemin kotu oluşturuyor. Bu doğrultuda, zemin koşulları gereği 86 adet sürtünme kazığı üzerinde bulunan Merkezi Kontrol Binası, doğal zeminden 2 metre yukarıda konumlandırılmış. Bu sayede yapı, tüm araziye uzanan bir manzara sunuyor. Bu yükseltilen temel, aynı zamanda avlu izinin boşaltılması ile avludaki peyzajın doğal zemine yerleşmesine olasılık veriyor.
Yerden kopuk...
Bir diğer taraftan yapının tüm teknik odaları bodrum kata konumlandırılmış, bu sayede zemin kotunda maksimum düzeyde şeffaflık sağlanmış. Zemin kotunun yükseltilmesi ve bodrum katlarının boyutlarının optimizasyonu ile kazı alanları azaltılmış, yükseltilen temelin yapı çevresine 4 metrelik konsollar ile uzanması sonucu, yapının doğal zemin üzerindeki iz düşümü azaltılmış. Yerden kopuk olma hali, yapının bulunduğu coğrafyada yeni ve yabancı olma durumunu vurguluyor. Yükseltilmiş yapıya, hafifçe yükselen bir rampayla giriliyor.
Deneyim mekanları
Yerden kopartılan bu tek katlı yapı, insan, doğa ve teknoloji arakesitinde farklı deneyim mekanları sunuyor. Cephe, yapının çevresi için yansıtıcı bir role bürünürken, iç mekan için tül perde gibi nazik bir çeper oluşturuyor. Sınırların muğlaklaştırıldığı fuaye alanı, avlu cephesi ile ziyaretçilerini karşılıyor. Kafeterya ve çok amaçlı salona uzanan bu mekan dizisi, farklı organizasyon, etkinlik, panel ve atölye çalışmalarına ev sahipliği yapabilecek bir altyapı ile tasarlanmış.
Betonarme çekirdekler, çelik elemanlar...
Betonarme imalatın bir uzantısı olan ve yapının dört köşesinde bulunan betonarme çekirdekler, zemin kata hizmet veren altyapı mekanları ve düşey sirkülasyonlar ile işlevlendirilmiş. Tüm yapı üst örtüsünü taşıyan yapısal çelik elemanlar ise bu betonarme bloklar ile birlikte çalışarak, zemin kattaki şeffaflığın artmasına olanak sağlıyor.
Vaha
Cephenin tasarımındaki karşıt durumun bir benzeri yapının avlusunda da mevcut. Yapının merkezinde, bölgedeki kurak dokuya tezat oluşturan zengin bir peyzaj avlusu konumlandırılmış. Bu avlu, yapıdaki çalışma alanları ve ortak alanlara açılan yeni bir cephe yaratırken, zengin peyzajıyla adeta bir vaha oluşturuyor. Bölgenin endemik, en az sulama ve bakım ihtiyacı gerektiren bitki türleri seçilerek, sürdürülebilir bir mikroklima tasarlanmış. Sert iklim koşullarına karşı korunaklı bir dinlenme ve etkinlik alanı olarak işlevlendirilen avlu, aynı zamanda yapının tüm sirkülasyon alanlarını ve mekan hiyerarşilerini belirliyor. Çeperinde yer alan sirkülasyon alanlarını şekillendirirken, yapının özel ve ortak alanlarını ayrıştırıyor.
Avlu aynı zamanda pasif bir iklimlendirme aracı
Avlu, yapının fonksiyonel bir parçası olmasının yanı sıra pasif de bir iklimlendirme aracı. Yaz aylarında büyük gölgeleme alanları oluşturan ağaçlar, olabildiğince şeffaf tasarlanan avlu cephesinden giren ısıyı engellerken, kış aylarında yapraklarını döktükten sonra yapının ısınmasına katkı sağlıyor. Mekanik ısıtma ve soğutma sistemlerinin verimliliğine destek oluyor. Su ihtiyacı ise toplanan ve depolanan yağmur suları aracılığıyla karşılanıyor.
Yapının çatısı ise avlunun bir devamı olarak ele alınmış. İç sirkülasyonun bir uzantısı olan avlu, aynı zamanda yapı terasına ulaşan rotayı tanımlıyor. Yoğun peyzaj arasından terasa uzanan merdivenler, barındırdığı oturma düzeni ile avlu merkezinde bir etkinlik alanı oluşmasını sağlıyor. Yapı terası ise, bu rotanın nihai hedefi... Tüm santralin gözlemlenebildiği bu alan, göz hizasını geçen hiçbir yapısal eleman olmaksızın 360 derecelik bir panorama sunuyor. Aynı zamanda yeşil çatı, yapı için verimli bir yalıtım katmanı oluşturuyor.
Proje Yeri: Karapınar / Konya
Proje Ofisi: Bilgin Mimari Tasarım Ltd. Şti.
Mimari Proje Ekibi: Caner Bilgin, Begüm Yılmaz Bilgin, Cem Katkat, Serenay Gürkan, Elif Özüçağlıyan, Yıldırım Erbaz
İşveren: Kalyon Enerji
Ana Yüklenici: Kalyon İnşaat
İnşaat Bitiş Yılı: 2023
Arsa: 38.000 m2
Toplam İnşaat Alanı: 2.778 m2
İç Mekan Projesi: BILGIN
Statik Projesi: Attec Design
Mekanik Projesi: Okutan Mühendislik
Elektrik Projesi: Erke
Peyzaj Projesi: BILGIN + MY Landscape
Altyapı Projesi: Diyap Proje
Cephe Danışmanlığı: CWG Danışmanlık
Fotoğraf: Egemen Karakaya
Bilgin Mimari Tasarım Ofisi Hakkında
2014 yılında İstanbul merkezli kurulan ve Caner Bilgin ile Begüm Yılmaz Bilgin tarafından yürütülen mimari pratik, her ölçekte nitelikli ve özgün üretim yapmayı hedefliyor. Tasarım ve uygulama denetiminin bir bütün halinde yönetildiği projelendirme hizmetleri, kentsel bir bütünlük içerisinde ekonomi, yapım tekniği, sürdürülebilirlik, mekansal nitelik gibi konuları dengeli bir şekilde insan deneyimi merkezinde ele alıyor. Bugüne kadar farklı ölçeklerde ofis, ulaşım ve altyapı, müstakil ve toplu konut, galeri ve müze yapıları, konaklama, kültür merkezi gibi birçok farklı konuda proje üretmiş olan ofis, mimarlığın her alanında hizmet vermeyi hedefliyor.
4 Nisan 2024
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.