Eski alışkanlıklarla “Alırken kazanmak” hedefken, şimdilerde ise verimlilik, sürdürülebilirlik, değer ve tasarım odaklı düşünme kavramları ile sektörün dönüşümünde dönem artık “Birlikte kazanma!” zamanı!
Y. Mimar Güliz FİŞ
insuppliers, Kurucu
Hepimiz biliyoruz ki tedarik zinciri yönetiminin stratejilere dayandırılması ve hedeflerinin belirlenmesi oldukça gerekli ve önemlidir.
O nedenle inşaat firmalarının satınalma departmanlarında “Stratejik Satınalma” bölümlerine artık daha sık rastlar olduk. Evet bu çok yeni bir oluşum değil elbet; ama sonuç ve etkilerinin sektörde rastlanır olması da artık daha belirgin ve hissedilir olmaya başladı diyebiliriz.
Çünkü tedarik ve tedariğin bir zincire dönüştürülmesi, daha sonra bu zincirin sürdürülebilir hale gelmesi, yani aslında tüm bu yolculuğun her bir kilometre taşında risklerin, olasılıkların, öngörülerin yönetilmesi ve yönetebilmek adına stratejisinin oluşturulması gerekmektedir. Bahsedilen bu zincir ise globalleşme ile eski dönem hakimiyetinden artık şimdilerde daha da büyüktür. Ve beyin ve insan gücünün yetemediği yerde ise teknolojinin kullanımı devreye girer. Ama belki buradaki önemli soru “Teknoloji araç mıdır amaç mıdır?” sorusu olacaktır. Çünkü teknoloji içeren her ürün ve/veya hizmet, inşaat sektöründe maalesef ki “İşimizi elimizden alacak” korkusu yaratır. Ve bu korku da süreci çekimser bırakıp aslında zayıflatır. Halbuki teknolojinin en güçlü tarafı bu ağır ve yoran işlerden profesyonelin yükünü alıp, onun yeni değer üretebilmesini sağlamaktır. Hatta aslında beyni tembelleştirmek yerine zihinde yeni yer açarak beynimizi daha farklı çalıştırmamızı sağlar. İşte teknolojiyi ve dolayısıyla zamanını ve açık zihnini en iyi kullananlar aslında gerçek fark yaratanlardır.
Örneğin satınalmada sıkça söylenen “Alırken kazanmak” güçlü ve ispatlı bir stratejidir. Ancak itiraf etmeliyim ki işverende satınalma profesyoneli konumundayken bana bu söz hep ezici bir ifade olarak gelmiştir. Ama ya alırken kazandığınızı sanıyorsanız? Çünkü genellikle sektörümüzde satınalma eylemi genellikle düşük bedelli teklif ile neticelenir. Hatta bazen belki de projeniz yaşam döngüsünde size en çok kazandırabilecek teklif, ticari koşullar neticesinde talihsizce elenir. İşte aslında tedarik zinciri en çok burada şekillenir. Projenize tek seferlik yapılan bir tedarik süreci mi, yoksa firmanıza ve hatta projenize katacağı değer ile ifade edilmiş teklif bedeli mi daha ihtiyaç olandır?
Bu değer teknik olarak değer mühendisliği kavramı ile ispatlanabilmektedir. Çünkü ortaya çıkan mühendislik değerleri satıcı için de reel bir değerdir ve satınalma değerlendirmesinin objektif bir sonucudur. Bu her iki taraf için de kabul edilebilir ve kazanıldığı bir durumdur. Ama teklif sadece ticari değerlendirme kapsamında kalıyor ve teknik değerlendirme etkisi düşük oluyorsa burada kazanan değil, kaybeden ve kaybedilenler göz ardı edilmiş olur. Aslında burada mühendislik, yani bilim esastır.
Ya da tasarım odaklı düşündüğünüzü varsayalım...
Tasarım odaklı düşünme, görünür olmayan düşüncelerin farklı bakış açılarının yardımıyla ortaya çıkarılmasını ve böylece alternatif stratejiler ve çözümler sunulmasını sağlar. Bu metot ile süreci insan merkezli şekilde yeniden gözden geçirmemizi ve en önemli olan şeylere odaklanmamızı, hatta fark etmemizi sağlayacaktır. Yeni ve yenilikçi çözümler üretebildiğimiz bu metot ile de satınalma kararlarının aslında tek bir faktörle değil, değerler bütünü neticesinde ölçümlenmesine da ilham olabilmektedir.
Tüm bu stratejiler ve değerlendirmeler çerçevesinde artık satıcılar, ürettikleri değerlere saygı gösteren ve bir sürdürülebilir ilişki, yani tedarik zincirinin bir halkası olabildiği, alıcı ile aynı yolu yürümek istiyor. Çünkü aslında ürettiği değer onun sermayesi; ve onun değersizleştirildiği ya da daha genel tabiri ile ucuzlaştırıldığı bir alıcı ile aynı yolu yürümek istemiyor. Yani ürettiği değeri gerçekleştirmek ve alıcının da bu değerle kazanmasını da istiyor. Pazarlıktan çok, sunduğu hizmet ve/veya ürünün projedeki etkisini konuşup, bu değerin kazandırdığını müzakere etmeyi tercih ediyor.
Özetle aslında artık “birlikte kazanmak” istiyor!
9 Ekim 2024
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Chryso, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.