Uluslararası online eğitim platformu LABA'nın düzenlediği "İnşaat Sektöründe Proje Yönetimi" eğitimi 1 Nisan’da başlayacak ve 6 hafta sürecek. Projelerin ustalıkla yönetilebilmesi için gereken bilgi ve becerilerin kazanılmasını sağlayacak eğitimde PMI ilkelerine dayanılarak uluslararası ve yerel pazardaki son gelişmeler ele alınacak. Eğitimde teorik bilgiler pratik atölye çalışmaları ile birleştirilerek, projelerde etkili bir şekilde planlama, maliyet kontrolü, risk analizi ve kapsam belirleme konularında derinlemesine bir anlayış kazanılması sağlanacak.
Uluslararası online eğitim platformu LABA'nın düzenlediği "İnşaat Sektöründe Proje Yönetimi" eğitimi, 18 yıldır Rusya, Amerika ve Türkiye başta olmak üzere üç farklı coğrafyada birbirinden çeşitli tipte projede (A sınıfı ofis, alışveriş merkezi, spor kompleksi, hastane, konut, altyapı vb.) Saha ve Planlama Mühendisliği, Teknik Ofis Müdürlüğü, Ülke Direktörlüğü gibi farklı görevlerde bulunan Ari Zingillioğlu tarafından verilecek. Projelerin ustalıkla yönetilebilmesi için gereken bilgi ve becerilerin kazanılmasını sağlayacak eğitimde PMI ilkelerine dayanılarak, uluslararası ve yerel pazardaki son gelişmeler ele alınacak. Eğitimde teorik bilgiler pratik atölye çalışmaları ile birleştirilerek projelerde etkili bir şekilde planlama, maliyet kontrolü, risk analizi ve kapsam belirleme konularında derinlemesine bir anlayış kazanılması sağlanacak.
Eğitimin sonunda:
- 5W1H metodu etkin bir şekilde kullanılarak paydaşların görev ve sorumlulukları belirlenebilecek ve gerçekçi planlar oluşturulabilecek.
- İş Kırılımı Yapısı (WBS) oluşturularak, projelerde daha etkili planlama ve izleme yetenekleri geliştirilebilecek.
- İnşaat süreçleri entegre edilerek ve CMAR modeli uygulanarak projelerin bütçesi daha etkili yönetilebilecek.
- 7 temel kalite aracı kullanılarak iş süreçleri analiz edilebilecek ve süreçlerin kalitesi yükseltilebilecek.
- İnşaat projelerinin kapsamı doğru bir şekilde belirlenebilecek ve BOQ kullanarak maliyetler etkin bir şekilde yönetilebilecek.
- Tedarik yönetimi becerileri geliştirilerek malzeme, hizmet ve diğer dış kaynaklar verimli bir şekilde kullanılabilecek.
Lisansını İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünde tamamlayan, ardından Columbia University'de Mühendislik / Yönetim konusunda yüksek Lisans eğitimi alan eğitmen Ari Zingillioğlu şu anda kendi firmasında (ZINCONS Mühendislik/Danışmanlık) uluslararası ve yerel firmalara danışmanlık hizmeti vermeye devam ediyor. Zingillioğlu, dünyaca tanınan PMI onaylı PMP sertifikasına ve USGBC onaylı LEED Green Associate sertifikalarına da sahip.
Kurs başlangıç tarihi: 1 Nisan 2024
Kursun süresi: 12 Online Ders / 6 Hafta
Format: Web Seminerleri / Ödevler ile İlgili Geri Bildirimler / 2 workshop
Müfredat
1. Ders / İnşaat Sektöründe Proje Yönetiminin Temel Esasları
2. Ders / Proje Yönetiminde Organizasyon, Mobilizasyon ve İşe Başlama
3. Ders / Yapı Projelerinde Paydaş ve Kaynak Yönetimi
4. Ders / Teknik Ofis Fonksiyonları
5. Ders / İnşaat Yönetiminde Kapsam, Zaman ve Maliyet
6. Ders / Yapı Projelerinde Maliyet Kontrolü Yönetimi ve Atölye #1 – Hakediş Oluşturma Çalışması
7. Ders / Proje Teslim Aşamaları, Proje Yapım Metotları, Proje Türleri ve Sözleşme Tipleri
8. Ders / İnşaat Projelerinde Kalite Güvence - Kalite Kontrol Yönetimleri ve Planlaması
9. Ders / Risk Yönetimi ve Atölye #2 - Risk Analizi ve Matrisi Oluşturulması
10. Ders / Yapı Sektöründe Entegrasyon Yönetimi, İzleme ve Kontrol, Kapanış
11. Ders / İnşaat Projelerinde İletişim ve Tedarik Yönetimi
12. Ders / Yurt Dışında İnşaat Sektörü Uygulamaları, Yapım Metotları ve Teknoloji Kullanımı
Bu kapsamda LABA'nın, eğitmen Ari Zingillioğlu ile gerçekleştirdiği röportajın bir kısmını Şantiye® okurlarıyla da paylaşıyoruz.
İşinizin en sevdiğiniz kısmı nedir? Kariyeriniz boyunca inşaat sektöründe edindiğiniz deneyimlerin, bu kursun içeriğine nasıl bir katkı sağladığını detaylandırabilir misiniz?
18 yıllık deneyimim boyunca edindiğim en değerli bilgi, iletişim yeteneğimin gelişmesi ve insanları tanımamın, bulunduğum coğrafyada proje yönetimine olan katkısını fark etmek oldu. Kariyerimin ilk yıllarında, teknik bilgi birikimine odaklandım. Ancak zamanla, liderlik becerilerimin de gelişmesi gerektiğini anladım. Bu iki önemli beceriyi hem iş pratiğinde hem de akademik eğitimle harmanladım. Master programımın yıllarında bu ikisinin kombinasyonunun mesleğimde çok daha verimli ve etkili olduğunu gördüm.
Mesleğimi severek yapmamın temel sebebi, işin doğası gereği her şeyi bütüncül bir şekilde düşünmek zorunda olmamız. Proje yönetimi, sadece kapsam, bütçe veya zaman planlamasıyla sınırlı kalmıyor; risk yönetimi, iletişim, insan kaynakları yönetimi gibi PMI tarafından belirlenen 10 bilgi alanının tümünü kapsıyor ve bunların hepsinin birlikte düşünülmesi gerekiyor. Bu, sadece üç ana bileşen olan bütçe, zaman ve kapsamın ötesinde, projenin diğer unsurlarının da göz önünde bulundurulmasını gerektiriyor.
Proje yönetiminde en çok hoşuma giden taraf, tüm bu unsurların bir araya gelip bir denge oluşturması. Hedeflerimiz, sadece bütçe ve zamanla sınırlı değil; aynı zamanda insan ilişkilerini geliştirme, işveren ve çalışanların beklentilerini karşılama gibi birçok farklı boyutu da içeriyor. Projeleri yönetirken, tüm bu farklı beklentileri bir araya getirip yönetebilmek, büyük bir havuzda değerlendirilen birçok unsuru dengeli bir şekilde ele alabilmek benim için son derece tatmin edici.
İletişim becerilerinin projelerin başarısında oynadığı rolü nasıl tanımlarsınız ve bu kurs, katılımcıların bu becerilerini nasıl geliştirecek?
İletişimde en önemli sorun, karşınızdaki kişinin ilettiğiniz mesajı doğru anlayıp anlamadığını anlamak. Bu süreç, karşılıklı bir etkileşim gerektiriyor. Yani mesajınızı gönderdikten sonra işiniz bitmiş sayılmaz. Karşı tarafın gerçekten ne demek istediğinizi anlayıp anlamadığını doğrulamanız önemli. Bu yüzden, sadece elektronik iletişim araçlarına (e-mail, mesaj) güvenmek yerine, bir telefon görüşmesi yaparak teyit almak daha iyidir. İletişim bu noktada çok önemli bir araçtır. Yanlış anlaşılmalar sıkça yaşanabilir. Örneğin, bir mimari ofise gönderdiğim bir soru yanlış anlaşılarak onları rencide ettiğimi düşündürmüş. Bu tür durumlar, kişiliğinizi de yansıttığı için, söylediklerinizin yapıcı olduğunu karşı tarafın anlaması gerekiyor. İletişimde birinin diğerini zorlaması, aslında yapıcı bir eylemdir, saldırı veya küçümseme olarak algılanmamalıdır. Karşılıklı detaylandırma ve netlik, sektörümüzde sıkça karşılaşılan yanlış anlaşılmaları önlemek için çok önemlidir. Bir e-posta gönderdikten sonra, sadece bir "alındı" yanıtı işleri çözmez. İletişimde, birbirimizi anlamak ve empati kurmak esastır, herkes hata yapabilir. Ben de kendimi bu konuda geliştirdim. Başlarda çok katı ve prensip sahibi yaklaşıyordum, ama zamanla daha öğretici ve empatik olmanın önemini fark ettim.
Risk yönetimi stratejilerinin projelerdeki başarıya etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz ve bu kurs, katılımcılara risk yönetimi konusunda hangi pratik becerileri kazandıracak?
Yaklaşık 17-18 yıl boyunca çok çeşitli proje ve proje türlerinde çalıştım. Özellikle son 4-5 yılda, risk yönetimi konusunda önemli hareketlenmeler olduğunu gözlemledim. Hiçbir proje başlangıcında, proje paydaşlarının risk yönetimine doğrudan dahil olduğunu görmedim. Riskin ne olduğunu ve projenin en başından itibaren nasıl entegre edilmesi gerektiğini yüksek lisans eğitimim sırasında anladım. Çalıştığım projelerin büyüklüğü farklılık gösterse de, 250 milyon dolarlık projelerde de, 10 milyon dolarlık projelerde de, hatta dünya çapında tanınan projelerde ve 6 katlı bina projelerinde de yer aldım. Buradan çıkarılacak sonuç, işin büyüklüğü ya da tipiyle değil, yaklaşımınızla alakalı olduğudur. Ne yazık ki kişiler, risk yönetimini yeterince ciddiye almayıp işverenle bu konuda gerekli bilgi alışverişini yapmıyorlar. Risk yönetiminin her paydaş tarafından anlaşılması ve tanımlanması gerektiğine inanıyorum. İşveren, kendi risklerini müşavirle paylaşmalı, müşavir de işverenin ve müteahhitin risklerini göz önünde bulundurarak bunları kağıda dökmelidir. Ancak, çoğu zaman projeler bu önemli adımı atlamaktadır.
Kursun amacı, farklı proje tiplerinin risklerini ve sınırlarını belirlemek üzerine olacak. Projelerde, bazen öngörülemeyen risklerle karşılaşılabilir. "Uncertain certainties", yani öngörülemeyen ama olası riskler ve kontrol edilemeyen, projenin ortasında ortaya çıkabilecek riskler gibi. Zaman içinde, bu risklerin risk dosyamıza eklenmesi gerekiyor. Diyelim ki bir proje 10 tane riskle bitiyor ama biz başlangıçta bu risklerin yalnızca 4 tanesini belirleyebiliyor ve nitelendirebiliyoruz.
Kurs boyunca kullanılacak olan Microsoft Project, Excel ve ERP yazılımlarının projelerin yönetimi üzerindeki etkisi nedir ve katılımcılar bu araçları nasıl etkin şekilde kullanabilecekler?
Kurs süresince katılımcılara ERP sistemleri ve Microsoft Project gibi programların detaylarını öğretmek gibi bir iddiamız yok. Amacımız, katılımcıları bu konularda fikir sahibi yapmak. ERP'den bahsederken, proje yöneticisinin tüm çizimlerin ve detay projelerin bir bulut sisteminde saklanması gerektiğini vurgulamak istiyorum. Bu sistemde bazı dokümanlar üzerinde herkesin düzenleme yapabilmesi, bazılarının ise yalnızca görüntüleyebilmesi önemli. Özellikle, mimari direktörün yetkisi altında, paydaşların kullanımına açık olmalı ve her paydaşın proje hakkında bilgilendirilmesi gerekir. Buna dayanarak satın almalar, planlamalar ve imalat işlemleri yapılmalı ve bu işlemlerin haftada en az bir kez sorgulanıp denetlenmesi gerekiyor. ERP'nin önemi burada yatıyor. Çizimler kadar projede bir değişiklik ya da bir change order olduğunda bunun tüm paydaşlar tarafından bilinmesi gerekiyor. Bunu kaçırmamak için, sistemin haftada bir güncellenmesi ve yayınlanması şart.
Microsoft Project ile ilgili olarak, iş kırılımlarının projede nasıl yönetilmesi gerektiğini ve inşaat paket programlarının kullanımını anlatacağım. Ancak, projenin boyutuna dair spesifik bilgiler veremeyeceğim için genel bir bakış açısı sunacağım. Örneğin, alçıpanın metrekare cinsinden miktarı gibi detaylara değinmek yerine, işin sırasının ve iş kırılımlarının nasıl belirleneceğinden bahsedeceğim. En son çalıştığım Çırağan projesinden, kendi hazırladığım proje süreç zaman çizelgesini paylaşacağım.
Öncelikle, hangi işlerin önce yapılması gerektiğini, iş sırasını, iş kırılımlarının nasıl belirleneceğini, kaynak atamasının nasıl yapılacağını, yeterli kaynakların olup olmadığının nasıl kontrol edileceğini ve süre atamasının nasıl yapılacağını kapsayan bir yaklaşım benimseyeceğiz. Bu, bir uygulama olarak, kabataslak bir düzenleme üzerinden konuşmamıza imkan tanıyacak. Excel'de de zaman çizelgesi ve kaynak ataması yapılabilir, katılımcıların zaten Excel konusunda az çok bir bilgi birikimine sahip olacağını düşünüyorum.
Kursu tamamlayan katılımcıların, inşaat sektöründeki hangi konularda daha yetkin olmalarını bekliyorsunuz ve bu becerilerin kariyerlerine nasıl katkıda bulunacağını düşünüyorsunuz?
Programımızın adı İnşaat Sektöründe Proje Yönetimi ve bu oldukça önemli bir alan. Proje Yönetimi Enstitüsü (PMI) tarafından belirlenen 10 bilgi alanı var ve bu alanların inşaat sektörüne nasıl entegre edileceği bizim için kritik. İnşaat sektöründe genellikle proje yönetiminin terminolojisine ve bu bilgi alanlarının içeriklerine hakim değiliz. Örneğin, insan kaynaklarının, iletişimin, riskin ve entegrasyon yönetiminin projelerimizde nasıl etkin bir şekilde uygulanması gerektiği konularında genel bir eksiklik söz konusu.
Çoğu zaman projelerimize imalat aşamasıyla başlayıp, ardından hakedişlerle devam ederiz. Kapsam sürekli değişir ve bu değişiklikleri düzenli bir doküman haline getirme konusunda yetersiz kalırız. Tüm bu süreçlerin bir ERP programında güncel tutulması gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Bu bağlamda, en önemli departman teknik ofis departmanıdır. Projenin büyüklüğüne bağlı olarak, yeterli bir teknik ofis ekibi olmalı; bu teknik ofis müdürü, teknik ofis mühendisi ve teknikerden oluşmalıdır. Teknik ofis mühendisi, bütçe, zaman ve kapsamı planlarken, müdür proje yöneticisinin sağ kolu olarak dokümantasyon ve destek sunmalıdır.
Asıl vurgulamak istediğim nokta, bu 10 bilgi alanının, proje müdürü ile birlikte uygulanmasının etkinliğidir. Kurs sonunda, sıfırdan başlayan bir saha mühendisi bile bu bilgi alanlarının ne olduğunu ve nasıl uygulanması gerektiğini anlamış olacak. Her ders, bu geniş konu yelpazesinden yalnızca bir veya iki konuyu detaylandırabilecek. Programın amacı, proje yönetiminin unsurlarını tanımlamak ve daha detaylı noktalar olursa örnek bazlı bilgiler sunmak. En önemlisi, PMI tarafından belirlenen 10 bilgi alanının projelerde nasıl ve nerede kullanılması gerektiği konusunda bir fikir sahibi olmaktır.
LEED Green Associate sertifikasına sahip bir profesyonel olarak, inşaat sektöründe sürdürülebilirlik ve yeşil bina trendlerinin önemi hakkındaki görüşlerinizi paylaşır mısınız?
Çoğu proje, yeşil bina felsefesiyle başlamıyor; 100 binadan belki sadece 5 ya da 10'u bu yöntemle inşa ediliyor. Bunun ana sebebi genellikle bütçeyle ilgili endişeler olarak görülüyor. Ancak, bu yaklaşımın uzun vadede daha fazla getiri sağlayabileceğinin farkında olunmuyor. Genelde, projelerin başlangıcında, projenin maliyeti ve "cebinden ne kadar çıkacağı" düşünülüyor. İki yıl süren bir projede, bu süre zarfında yapılacak harcamalar ön planda tutuluyor ve operasyonel maliyetlerin azaltılması göz ardı ediliyor. Bu durum, işverenlerin yaklaşımından kaynaklanıyor. Müteahhitler olarak işverene sürdürülebilirlik ya da yeşil bina konseptlerini sunduğumuzda, "Şu an bu parayı harcamak istemiyorum" cevabını alıyoruz. İşverenlerin genel tutumu, yatırımlarını mümkün olan en kısa sürede artırmak üzerine kurulu. Ancak, belediyeler ya da devlet bu konuya müdahale edip, "Bu parsele yeşil bina yapmazsanız proje izni verilmeyecek" şeklinde düzenlemeler getirse, durum değişebilir. Ancak bu tür bir değişikliğin kısa zamanda gerçekleşeceğini düşünmüyorum. 2030 hedefleri gibi, Avrupa ve Türkiye'nin de dahil olduğu sıfır karbon emisyonu hedefleri var. Ancak, bu hedeflere ulaşmak işveren veya müteahhitin tek başına üstlenebileceği bir şey değil. Buna rağmen, yeşil bina ve sürdürülebilirlik konuları üzerinde daha fazla durulmalı.Ben de kişisel merakımdan dolayı LEED Green sertifikasını aldım. Uzun vadede, geri dönüşümü olan ekonomik ve faydalı bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum. İnsanlar genellikle bunun maliyet artırıcı bir unsur olduğunu düşünse de, gerçekte durum böyle değil.
Kursumuza Lean Construction konusu eklendi. Biraz bu konudan ve inşaat sektöründe uygulanabilirliği durumundan bahsedebilir misiniz?
Lean Construction, aslında inşaat sektöründe çok gündemde olmayan bir konu. Ancak, Agile metodolojisinin popülerliği ve bu metodolojinin IT sektöründe başarılı uygulamaları sonrasında, benzer bir yaklaşımı inşaat sektörüne de adapte etme fikri ortaya çıktı. Ancak, Agile'ın inşaat sektörüne uygulanması, IT ve benzeri sektörlerdeki gibi kolay ve etkin olmayabilir. İnşaat sektöründe, Agile'ın getirdiği esneklik ve hızlı değişiklik adaptasyonu, proje yönetiminde ve uygulamasında pratik zorluklar yaratabilir.
Lean Construction, inşaat sektöründe tamamen uygulanamasa da, belirli prensipleri ve yaklaşımları projelerde fayda sağlayabilir. Örneğin, Amerika'daki bir uygulamada inşaat demirleri, sahaya işlenmeye hazır bir şekilde ulaştırılıyor. Bu yaklaşım, atık malzemelerin azaltılması ve işlem süreçlerindeki verimliliğin artırılmasında önemli rol oynuyor. Saha için gerekli olan demirlerin fabrikada önceden kesilip hazırlanması, hem zaman tasarrufu sağlıyor hem de gereksiz stok ve atık malzeme miktarını azaltıyor. Lean felsefesinin, bu tür örneklerle projelere entegre edilmesi, sektördeki uygulama ve verimlilik açısından önemli kazanımlar sunuyor.
AYRINTILI VE GÜNCEL BİLGİLER İÇİN LABA'NIN WEB SİTESİNİ ZİYARET EDEBİLİRSİNİZ.
17 Mart 2024
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.