Son yıllarda yaşanan sera gazı konsantrasyonundaki anormal rekor artış, sık aralıklarla kavurucu sıcak hava dalgalarına, kuraklığa, sel felaketlerine, orman yangınlarına ve deniz suyu seviyesinin yükselmesine neden olacak ve küresel ısınmanın negatif etkisi daha sık ve şiddetli görülecektir.
Makaleyi, 383. sayımızın E-Dergi versiyonunda okumak için lütfen tıklayın: https://edergi.santiye.com.tr/383/60/
Avrupa Birliği’nde binalar toplam birincil enerji talebinin yüzde 40’ını tüketiyor; bu enerjinin de yüzde 60’ı ısıtma ve soğutmada kullanılıyor ve tüm sera emisyonlarının yaklaşık yüzde 36’sını üretiyor.
Türkiye’de her 100 doların 16 dolarını enerji için harcanıyor. Toplam enerji harcaması 49 milyar dolar. Enerjinin yüzde 75’i ise ithal ediliyor. Türkiye’de (2017) elektrik enerjisi tüketimi yaklaşık 290 milyar kWh’tır. Toplam enerjinin yaklaşık yüzde 33’ü binalarda tüketiliyor. Binada ise enerjinin yüzde 65’i ısınma, soğutma ve havalandırmada tüketiliyor.
Enerji talebinin (2014) yaklaşık yüzde 25’ini konut ve hizmet sektörü oluştururken sanayinin oranı yaklaşık yüzde 23’tür. Türkiye’de konutlardaki tüm enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 70’i ısıtma, soğutma ve sıcak su üretimi amacıyla kullanılıyor. TÜİK 2015 istatistiklerine göre hane halkı harcamalarının yaklaşık yüzde 9’u enerji gideridir.
Türkiye, küresel ısınmadan en fazla etkilenen ülkelerden biri ve özellikle Akdeniz, Ege ve Güneydoğu gibi bölgelerde Mayıs-Eylül ayları arasında aşırı sıcaklardan dolayı binalarda soğutma için ciddi miktarda enerji tüketiliyor. Bu verilerin de hesaplamalara katıldığı zaman konut sektöründe enerji tüketiminin çok daha yüksek çıkacağı muhakkaktır.
Almanya’da bir binayı ısıtmak ve soğutmak için tüketilen enerji 30-60 kWh/m2/yıl’a düşürülmüşken Türkiye’de bu rakam 250-350 kWh/m2/yıl arasında değişmektedir. Kısaca, Türkiye’de Almanya’ya göre ısıtma ve soğutmada 5-6 kat daha fazla enerji tüketilmektedir.
Türkiye, iklim şartları tüm yönleri ile incelenmelidir. Yeni iklim şartları yol haritası ortaya konmalıdır. Yeni iklim şartlarında mantolama (yalıtım) yapılmadan önce her bir yeni ve mevcut binada ısıtma ve soğutma için:
Metrekare başına toplam mantolama yatırım (malzemeler, projelendirme, termal kamera çekim, uygulama dahil) maliyeti
Isıtma ve soğutma için kWh enerji tüketimi / (m2 faydalı döşeme alanı ve yıl) ve küresel enerji maliyeti (TL/m2)
Mantolama malzemesi kalınlığı
verileri esas alınarak küresel maliyet hesaplamaları yapılmalı ve farklı değişkenler ile maliyet etkinlik aralığının konumu grafik çizilerek tespit edilmelidir. Ve buna göre optimum U değerinde/yalıtım malzemesi kalınlığında mantolama yapıldığında ekonomik optimizasyon enerji tasarrufu (kWh/m2/yıl) başına ekonomik yatırım maliyet (TL/m2) seviyesi bulunur.
Türkiye’de, 2016 yılı sonu itibariyle sera gazı salımının yıllık 496,1 milyon ton CO2 eşdeğerine yükseldiği tespit edilmiştir. 2016 yılında kişi başına sera gazı emisyonları 6,3 tona yükselmiştir.
Isıtma ve soğutmada enerji savurganlığına (israfına) son vermek için
Isıtma ve soğutmada enerjiyi verimli kullanmak, sera gazı CO2 emisyonunu en ekonomik olarak azaltmak, yalıtırım maliyetini kısa sürede amorti etmek ve enerjide dışa bağımlılığı minimize etmek için binalarda Dış Cephe Isı Yalıtım Sistemleri (ETİCS / Mantolama) yapılması şarttır.
Konforlu ve sağlıklı iç mekan şartları sağlamak, sağlık harcamalarını azaltmak, bina yıpranmasını ve erken eskimesini önlemek ve görüntü kirliliğine son vermek için binaların mantolaması yapılmalıdır.
Türkiye’de 2014 yılında binalarda 65 milyon m2 ısı yalıtımı (mantolama) uygulaması ile 1,2 milyon ton karbondioksit (CO2) eşdeğeri sera gazı emisyonu azaltılmıştır.
Enerjide dışa bağımlılığı azaltacak çözümlerden biri, binaların projesine ve tekniğe uygun mantolamasının (ETİCS) yapılmasıdır.
Mantolama (ETICS), hem yeni hem de mevcut binaların enerji verimliliğini artırmak için yapılır.
Kaliteli, sağlıklı ve konforlu yaşam oluşturulması, enerji tüketimini ve sera gazı salımı azaltması için binaların mantolanması (ETİCS) konusunda seferberlik ilan edilmelidir. Özellikle doğru mantolama (yalıtım) uygulaması için
AB normlarında TSE-825’nin revize edilerek soğutmayı da kapsayacak şekilde düzenleme yapılması
Termal kamera ile binanın röntgeninin çekilmesi
Isıtma ve soğutma günlerine esas alınarak hesaplamaların yapılması
Gerçek verilerle uygulama projesinin yapılması
Standartlara uygun kaliteli yalıtım malzemelerinin kullanılması
İşin uzmanı kişilerce uygulamanın yapılması gerekir.
Binalarda yalıtımın (mantolamasının) tekniğine uygun yapılması ile
Enerji verimli tüketilir/azaltılır
Sağlık harcamaları azalır
Isıtma ve soğutmada 100 kWh/m2/yıl’ın çok altında enerji tüketilir
Fosil yakıt ve elektrik enerjisi tüketimi azalır
Enerji arz güvenliği sağlanır ve rekabet gücü artar
Binanın servis ömrü uzatılır ve gençleştirilir
Binaların fiziksel çirkin görüntüsü güzelleştirilir ve estetikleştirilir (yalıtım öncesi ve yalıtım sonrası bir okul binası görüntüsü).
Yeni iş alanları oluşturur.
İç mekan hava kalitesi iyileşir ve sağlık harcamaları azalır.
İç mekanlarda yazın serin (maksimum 26 oC) ve kışın ılık (21-22 oC) ortam oluşur (kış aylarında sıcaklık 15 oC’nin değil, 18 oC altına düştüğünde ısıtma sistemleri çalıştırılmalı, özellikle bu yaşlılar ve çocuklar için mutlaka gerekli).
İnsanlar için daha konforlu ve sağlıklı ortamlar oluşur.
Şehirlerin ısı adasına dönüşümü önlenir.
Isıtma ve soğutma kaynaklı sera gazı CO2 salımı azaltılır.
Şehirde hava kalitesi iyileşir.
Dış ortamdan gelen gürültü kirliliği azaltılır.
Projesine uygun, doğru ısı ile binalarda, ortalama yüzde 30-60 oranında enerji tasarruf edilebilecek ve enerji faturaları hissedilir miktarda düşük gelecektir.
Hollanda kış aylarında ısınmada kullanılan doğalgaz/elektriği yaşlılar ve çocuklar soğuktan hastalanmasın, ölmesin diye borcu olsa bile kesmemektedir. Yalıtımsız binalar ısınma ve soğutmada şurup gibi enerji tüketir ve işletme maliyetini yükseltir. Yalıtımsız ve yanlış yalıtılmış bina erken yaşlanır ve oturanları gizli cereyan etkisiyle sık sık hasta eder. Aşırı enerji tüketen yalıtımsız binalar hem çevreyi kirletir hem de bütçeye zarar verir.
YAZAN: Prof. Dr. Mustafa ÖZTÜRK, Çevre ve Şehircilik Bakanlığındaki Müsteşarı (E) - TBMM Çevre Komisyonu Başkanı (E)
2 Ekim 2020
Şantiye
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 35 bin e-bülten abonesi, 15 bini aşkın takipçiye sahip facebook ile 2 bin 500 takipçiye sahip instagram sayfaları ve 17 bin linkedin bağlantısıyla inşaat sektöründe hedef kitleye erişimin en verimli ve hızlı çözümü olmaya dijital ortamlarda da devam ediyor... 1988'den bu yana basılı yayıncılıkta olduğu gibi...
Abone Olmak için
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 120 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp, dekontu ve açık adresinizi santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.