Binalar, dünya çapında üretilen toplam enerjinin yüzde 20’sini tüketirler. AB ülkelerinde toplam enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ından ve sera gazı salımının yüzde 36’sından sorumludurlar. 2014 yılı verilerine göre ülkemizde enerji tüketiminin yüzde 37’si konutlara aittir. Bunun yüzde 85’i de ısıtma ve soğutma amaçlı tüketilmektedir.
MAKALEYİ E-DERGİ'DEN DE OKUYABİLİRSİNİZ
İnsanlar, ömürlerinin yaklaşık yüzde 90’ını bina iç mekanlarında geçirmektedirler.
Türkiye’deki 22 milyon binanın 16 milyonu yalıtımsızdır. Yalıtımlı bina ile yalıtımsız binanın doğalgaz faturaları arasında yüzde 50 ve üzeri fark yoksa o bina "Sahte (kağıt üzerinde) Yalıtımlı" binadır.
Mantolanmamış (yalıtılmamış) “Enerji Savurgan” binaları ve havayı, yazın soğutmak, kışın ısıtmak için yılda ortalama 10 milyar dolar israf edilmektedir. Yalıtımsız binaların duvarlarından yüzde 40, çatılarından yüzde 25, kapı ve pencerelerinden yüzde 20 oranında ısı kaybı olmaktadır. Yalıtım yapılmamış (mantolanmamış) binalarda ısı kayıpları ısı, doğal olarak sıcak bir alandan serin (soğuk) bir alana akar ve evler bu ısı transferinden zarar görür. Kışın içeriden sıcak hava dışarıya doğru hareket eder ve bu iç ortamı soğuk yapar. Yaz aylarında, sıcak hava dışarıdan içeriye doğru hareket eder ve iç ortamda rahatsız edici bir sıcak ortam oluşur. Bu yüzden yalıtımsız binaların iç mekanlarında her zaman “gizli cereyan” olur. Gizli cereyan ise insanı hasta eder.
Yalıtımsız binalarda ısı dengesizdir; kışın kuzey cephesi üşütür, yazın güney cephesi terletir.
Yalıtımsız (mantolanmamış) bina sağlıklı, konforlu, verimli ve ekonomik olarak kışın ılık ve yazın serin tutulamaz. Dış ortam hava sıcaklığına ve rüzgar hızına bağlı olarak yalıtımsız (mantolanmamış) binada iç mekan hava sıcaklığı, hava hareketi ve nem oranı ile sık değişir. Belirgin aşırı erken ölüm oranı, soğuk ve sıcak hava dalgaları ile ilişkilidir ve ortam sıcaklığının morbidite üzerine kısa vadeli bir etkisi vardır. Termal konforsuzluk, iç ortam sıcaklığı 18 derecenin altına düştüğü ve 24 derecenin üstüne çıktığı zamanlarda olur.
Sıcaklıklar 18 derecenin altına düştüğünde, sağlık üzerindeki potansiyel etkisi artmaktadır. Vücudun düşük sıcaklıklara tepkisi, kanın kalınlaşması (yoğunlaşması), hipertansiyon ve kardiyovasküler veya serebrovasküler semptomların artma riskini içerir. 24 derecenin üzeri gibi yüksek sıcaklıklara maruz kalma, sıcaklık çarpması riskini, solunum ve kardiyovasküler hastaneye yatış ve ölümler gibi sağlık sorunlarını artırabilir.
Yalıtımsız (mantolanmamış) bina rutubetlidir, çabuk yıpranır, erken çöker. Bina hasta olduğu için içinde yaşayan insanları da hasta eder. Soğuk evler, genellikle nemli evlerdir ve nemli evler, akciğere zarar veren partikül maddeler (özellikle küf) ve diğer kirleticiler için uygun ortamlar sağlayabilir.
Bina iç mekanlarında termal konfor şartlarını etkileyen çevresel faktörler:
- Dış duvarın (pencereler dahil) iç yüzeyi ile iç ortam arasındaki sıcaklık farkı
- Dış duvarın iç yüzeyinde, özellikle, kolon ve kirişlerde nem oluşması
- Dış duvarın (pencereler dahil) iç yüzeyi ile iç ortam arasındaki gizli hava akış hızı
- Fiziksel hareketsizlik
- İç ortamda giyilen kıyafetlerin miktarı ve türü.
Termal konfor şartları sağlanmayan binalar, insanların yaşam kalitesini kötüleştirir. İnsanlar, iç mekanlarda hareketsiz oldukları için özellikle yalıtımsız (mantolanmamış) binalarda, ani ortam sıcaklığı değişimlerinden, nem artışından ve hava hareketinden olumsuz etkilenirler.
Yalıtımsız binalar, ısınma ve soğutmada aşırı enerji tüketimine, sağlık harcamasına, aşırı sera gazı salımına, kabarık fatura gelmesine ve fakirleşmeye yol açar.
Aşırı soğuk kışlar ve kavurucu yazlar, erken ölümleri, zihinsel engelliliği, solunum ve dolaşım hastalıklarını tetikler ve sağlık harcamalarına aşırı yük getirir.
Kışın üşüten, yazın terleten yalıtımsız (mantolanmamış) binalar, insanları sık sık hasta eder. Özellikle 65 yaş ve üzeri ile 5 yaş ve altı risk grubundaki insanların erken ölümlerine neden olur. Yalıtımsız (mantolanmamış), enerji verimsiz, bina iç mekanlarında termal konfor şartlarını sağlamak mümkün değildir.
Mantolanmamış (yalıtılmamış) binaların insanlara ve binaya verdikleri zarar oldukça yüksek maliyetlidir. Termal konfor şartları iyileştirilmeyen yalıtımsız (nemli, kışın soğuk ve yazın aşırı sıcak, konforsuz, güvensiz ve sağlıksız) binaların oturanlar ve çalışanlar üzerine etkileri:
- Fiziksel ve zihinsel sağlık riskleri yüksek
- Baş ağrısı, gözde sulanma, burunda kanama, burun ve sinüslerinde tıkanıklık, öksürük, soğuk algınlığı ile grip benzeri semptomlar, göğüste sıkışma, astım, öksürük, mide bağırsak şikayetleri yanında devamlı yorgunluk hissi, baş ağrısı ya da keyifsizlik
- İşe gitmeme devamsızlığı ve sağlık harcamaları yüksek
- İç mekanda artan nemden dolayı neme bağlı hastalıklar nedeniyle azalan verimlilik ve konfor problemleri
- Isıtma ve soğutmada tüketilen kabarıkenerji faturaları
- Çalışma verimlilikleri düşük
- Sağlık raporları kabarık
- Üretim verimlilikleri düşük
- Sağlık sigorta maliyetleri yüksek
- Bina sakinleri (65 yaş ve üzeri ile 5 yaş ve altı insanlar) sık sık hasta
olur.
Isınmada ve soğutmada kullanılan enerjinin israf edildiği ve paranın savrulduğu konforsuz binalarda yaşayanlar/çalışanlar:
- Hastaneye daha sık giderler.
- Rapor alırlar.
- İsteksiz ve verimsiz çalışırlar.
- Doğalgaz ve elektrik faturalarından şikayet ederler. Genellikle evlerin alt yarısı, çevresinden nefes alır ve üst yarısı, çevresine nefes verir. Mantolanmamış (yalıtılmamış) binalarda oluşan hasarlar oldukça maliyetlidir.
Bu maliyetler arasında
- Yapısal bağlantı elemanlarında küflenme nedeniyle onarım ve değiştirilmesi
- Yapının ömrünün kısaltması, güvensizleşmesi, erken çürümesi ve yenilenmesi
- Kablolama ve neme duyarlı malzemelerin zarar görmesi ve erken değiştirilmesi
- Mobilya, halı gibi tüm eşyaların ve malzemelerin küflenmesi, zarar görmesi ve değiştirilmesi
- Hasar gören binaların kullanım ömrünün kısalması ve onarımlar sırasında artan sigorta ve masrafların artması
Yalıtımsız binada enerji tüketimi
- Isıtma ve soğutmada enerji şurup gibi tüketilir ve faturalar kabarık gelir.
- Sera gazı salımına, küresel ısınmaya ve hava kirliliğine neden olur.
- Karbon ayak izleri çok yüksektir.
- Isıtma ve soğutmada maliyeti çok daha yüksek büyük kapasiteli ekipmanların kullanılmasına neden olur.
- Soğuk bir evde yaşamanın sağlık riski yüksek olur.
- Fransa’da hane halkı iç ortam sıcaklıklarını termal konfor aralığında tutmak için mevcut gelirinin yüzde 10’unu enerjiye harcamaktadır.
Yalıtımsız (mantolanmamış) binalar;
- Havayı ve insanları hasta eder. Sağlık harcamalarını artırır ve verimliliği düşürür.
- Doğal kaynaklar aşırı tüketir.
- Güvensizdirler.
- Gürültülüdürler.
- Çirkindirler.
- Erken yaşlanır ve çürürler. Isıtma ve soğutmada enerji harcamaları yüksek olur.
Yalıtımsız binalar, dermansız hastalığa tutulmaya müsait yapılardır.
Yalıtımsız binalar, şehirlerin ısı adası etkisini şiddetlendirirler.
Yalıtımsız bina hasta olduğu için insanı da hasta eder.
Yalıtımsız konforsuz binalarda oturuyorsanız veya çalışıyorsanız;
- Dış duvara yakın oturmayın.
- Kafanızı dış duvara yakın olacak şekilde uyumayın.
- Dış duvara yakın oturarak çalışmayın.
Yalıtımsız binaların her tarafı ısı köprüsüdür. Yanlış yalıtım yapılan binalarda da ısı köprüleri oluşur, iç mekan konforsuzluğu ve enerji savurganlığı artar.
Bir binanın birim alanında ısıtma, soğutma, aydınlatma ve havalandırma için toplam enerji tüketimi 150 kWh/m2/yıl'ın üzerinde ise o bina enerji savurgandır ve yalıtımı yapılmış ise doğru yalıtılmamıştır (mantolanmamış).
Bina bir tekne olsaydı ve su altında batıyor olsaydı, suyun nereden geldiği (sızdığı) görülebilirdi. Ancak yalıtımsız her binaya kışın soğuk ve yazın sıcak hava ile dolduğu için, onu göremiyoruz. Termal kamera görüntüleri, binanın neresinde sızma yaptığını (enerji kaybı olduğunu) bulmamıza yardımcı oluyor.
Tarafsız uzmanlar tarafından, uygun iklim şartlarında, termal kamera ölçümleri yapılmamış ve görüntüleri olmayan binalardan ev ve ofis satın alınmamalı ve kiralanmamalıdır. Termal kamera görüntüleri bir binanın yalıtımlı olup olmadığını gösterir.
Resim: Termal kamera görüntüleri ile ısı kaçaklarının olduğu yerler
Mantolanmamış (yalıtılmamış) binalarda yaşayanların gezegeni kirletmek için enerjiye bu kadar çok para ödemesi (harcaması) inanılmazdır. Termal kamera çekimleri yapılarak elde edilen görüntüler ile binalarda enerjinin verimli kullanılıp kullanılmadığının denetimini veya danışmanlığını yapmak mümkündür. Bazı termal kamera görüntülemeleri inşaat sahasına gelmeden yapılabilmektedir. Enerji kaçaklarını (enerji savurganlığını) tespit etmek önemli olsa da, inşaat kalitesini veya performansını belirlemek, termal kameralar için daha değerli bir kullanım olabilir.
Binada termal değişimi görmeden enerji tasarrufu yapılamaz. Binayı yalıtmadan önce ve yalıtım yaptırdıktan sonra uzmanlara (üçüncü tarafa) termal kamera çekimleri yaptırılmalı ve binanın gerçekten yalıtılıp yalıtılmadığı görülmelidir. Küresel ısınmanın etkisiyle yeryüzü ısınmaya devam ettikçe soğutmada tüketilen enerji anormal artacaktır. Gerekli mantolama önlemleri alınmadığı zaman yazın elektrik tüketimi pik yapacaktır.
En ucuz enerji, hiç kullanılmayan enerjidir.
Yazan: Prof. Dr. Mustafa ÖZTÜRK
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı (E)
TBMM Çevre Komisyonu Başkanı (E)
MAKALEYİ E-DERGİ'DEN DE OKUYABİLİRSİNİZ
31 Mart 2021
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.