Süremiz sınırlı; yarım saat, en iyimseri 45 dakika... Bir kısmı adayın kendisini anlatmasıyla geçiyor, bir kısmı adayı ısıtacak ön sohbetle...
YAZAN: Cem Kafadar / 1inşaat Danışmanlık Kurucusu / İnş. Müh. (İTÜ 1982-87)
Süremiz sınırlı; yarım saat, en iyimseri 45 dakika... Bir kısmı adayın kendisini anlatmasıyla geçiyor, bir kısmı adayı ısıtacak ön sohbetle...
Arada gelen mesaj ve telefonlar da ayrı... Eski televizyon programlarında sunucuların klişeleştirerek söylediği gibi “bizim için ayrılan sürenin sonuna geldiğimizde” en doğru soruları sorarak adayı tanımamız gerekiyor. Amacımız kişiliğinin özünü ve teknik becerilerini nokta atışı yaklaşımlarla öğrenebilmek. İnsanlar birbirlerini bir ömür boyu tanıyamıyor ama insan kaynakları çalışanlarının böyle bir lüksü yok. Bu şekilde, görüşülen arkadaşın yetkinliklerini iyi ifade etmesini sağlayabileceğimiz gibi, kendini saklamasının da büyük ölçüde önüne geçebiliriz. O zaman gelsin sorular. Ama küçük bir hatırlatma. Ne sorarsak soralım, klişe soruların, klişe yanıtları getireceğini unutmadan.
Soruları; “Kişilik ve işe yaklaşımı”, “Çalıştığı projeler ve kazanımları”, “Mesleğe yeni başlayan adaylar için”, “İşten ayrılmanın kök nedenleri” olmak üzere dört başlık altında topladım. Kuşkusuz ki, burada yazdıklarımın hepsini soracak vaktiniz olmayacak. Ben olabildiğince geniş bir çerçevede tüm olası seçenekleri sizlerle paylaşmak istiyorum.Siz önceliğinize göre içlerinden seçerek ilerlersiniz.
KİŞİLİK VE İŞE YAKLAŞIMI
“Burayı rahat bulabildiniz mi?”
Yeni tanıştığımız adayı mülakata hazırlamak, görüşmeye ısındırmak için her zaman işe yarar. Basit ve sıradan bir soru gibi görünse de yanıtı, kişinin hayata bakış açısıyla ilgili küçük ipuçları verir. Yeri, adresi bulmakta zorlandığını söyleyen, hemen yaşadığı sıkıntıları anlatmaya başlayan bir arkadaşın dünyaya daha kötümser bir gözle baktığını, takıntılarının biraz daha fazla olduğunu, küçük detayları gözünde büyüttüğünü düşünürüm. Ne dersiniz, yarın işe girdiğinde yol bulmaktan çok daha zor sorunlar karşısında yapıcı çözümler mi üretecek, yoksa hemen şikayet etmeye mi başlayacak?
“İş ortamında aynı seviyede arkadaşlarınızla kendinizi karşılaştırırsanız hangi özellikleriniz öne çıkar?”
Burada soruyu benzer işleri yapan insanlarla sınırlamakta fayda var. Çünkü biz, onu kendi eşdeğerleri arasındaki artılarını ve eksilerini anlayıp onlar üzerinden değerlendirmeliyiz, doğrudan işiyle ilgili zayıf noktalarını sormamıza gerek yok. Zaten sorarsanız da doğal bir refleksle kendini savunmak zorunda hissedecek ve cevabı hiçbir zaman samimi olmayacak. Bunun yerine konuşmadığı, anlatmadığı, saklamak istediği noktalara dikkat etmekte fayda var. Anlatmak istemediklerini yakalayabilirseniz onlar size kendisiyle ilgili anlattıklarından daha fazla bilgi verecektir.
“Risk alabilir misiniz, risk almayı sever misiniz?”
Bu soruya verilmesi gereken cevap, “evet” veya “hayır” değil, “risk kelimesini biraz açabilir misiniz” olmalı. Çünkü riskin boyutunu bilmeden yanıt veremezsiniz. Vereceğiniz tüm yanıtlar da yanlış olur. Adayın soruya soruyla yapacağı bu basit geri dönüşü, onun olaylara analitik baktığına dair olumlu bir işaret olarak değerlendirebilirsiniz.
“Yöneticinize ve iş arkadaşlarınıza sizin en belirgin özelliğinizi sorsak bize ne derlerdi?”
Burada adayın vereceği cevap belki tam doğru cevap olmayacaktır, ancak onun kendini nasıl görmek istediğini size gösterecektir.
Deneyimli adaylara, “üniversiteden bugün mezun olsanız neleri farklı yapardınız?” diye sorabilirsiniz
Bu sorunun yanıtı pişmanlıklarına ve beklentilerine yönelik detayları size verecektir. Verdiği cevapta dikkat edilecek konu, yaşadıklarından doğru dersleri alıp alamadığı. Eğer bu yenilgilerinden güçlenerek çıkabildiyse, “hiç pişmanlığım, hatalarım olmadı” diyen arkadaştan çok daha doğru bir adaydır. Tabii burada “hayatta hatalarım olmadı” diyen kişinin psikolojisinin de pek sağlıklı olmadığını söyleyebiliriz. Bu kadar yüksek bir egoya sahip olan kişi takım içinde sıkıntılar yaratacaktır.
“Hafta sonlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?”
Bana kalsa bir adayı tanımak için en iyi yol, onun evinde bir çay içip, eşiyle, çocuklarıyla tanışıp kütüphanesini incelemek. Geçenlerde bu düşüncemi paylaştığım genç bir arkadaşım artık insanların kütüphanelerinin olmadığını söylediğinde, "o zaman cep telefonlarındaki aplikasyon (uygulama) kütüphanelerine ve zamanlarını ağırlıkla hangi aplikasyonlara ayırdıklarına bakardım" dedim. Adayın hafta sonunu nasıl geçirdiği onun değerleri, hayattaki öncelikleriyle ilgili bilgileri size verecektir. Bu veriler de mevcut takımınızla arkadaşın kimyasının ne denli uyum sağlayacağını size bir ölçüde de olsa gösterecektir.
Görüşme öncesi işe, firmaya yönelik bir araştırma yapıp yapmadığını anlamaya çalışın.
Görüşmeye hazırlıksız gelmek, bence bir adayın yapabileceği en büyük mülakat hatalarından biridir; dersini çalışmıyor, ev ödevini yapmıyor demektir. Bir iş görüşmesine hazırlıksız gelen aday, muhtemelen yarın işe girdikten sonra katılacağı toplantılara da hazırlanmadan girecektir.
“Beraber çalışmakta en çok zorlandığınız kişiler kimler, hangi kişilik özelliklerine sahipler?”
Buradaki cevaptan sadece kişiliğiyle ilgili ipuçlarını almaz, önceki sorularınıza verdiği yanıtlarında çelişkiler olup olmadığını da yakalayabilirsiniz. Kişiliğiyle ilgili anlattıklarını kontrol etmek için bir faydalı soru da “İşyerinde sizi sinirlendiren bir olayı anlatır mısınız?”dır.
“Sektörde önümüzdeki beş yıl içinde hangi trendlerin yükseleceğini öngörüyorsunuz?”
Bu soruyla adayın vizyonu ve geleceğe kendini nasıl hazırladığına ilişkin ipuçlarını yakalayabilirsiniz.
Adayın kişilik özelliklerinin çözümünde yardımcı olacak dört soru daha:
- “Ekibinizdeki insanların performans değerlendirmesinde ağırlıkla nelere dikkat edersiniz?”
- “Önceliğiniz işleri delege etmek midir, yoksa hemen kendiniz mi girişmeyi seversiniz?”
- Beklenmedik bir sorunu nasıl çözdüğünüzde yönelik bir örnek verebilir misiniz?”
- “İnsanları işe alırken nelere dikkat ediyorsunuz?”
ÇALIŞTIĞI PROJELER VE KAZANIMLARI
“Son çalıştığınız şirketi ve orada yaptığınız çalışmaları anlatır mısınız?”
Buradaki cevaptan çok üç dakika içinde çalıştığı projeyi, yaptığı işi genelden özele inerek, bağlamından kopmadan, açtığı parantezleri kapatarak anlatabilme becerisine bakın. Projenin parasal büyüklüğü, ne zaman sonuçlanacağı, işin kritik dönemeçleri gibi makro verilerle başlayıp, ardından kendisinin oradaki pozisyonunu, firmaya sağladığı katma değeri mi anlatıyor? Yoksa anlattıklarını yarım bırakıp, birbirine mi karıştırıyor?
“İşyerinde bir gününüz nasıl geçiyor?”
İş dünyasında önceliğin verimlilik değil, bir an önce işi sonuçlandırmak olduğu için işyerindeki günlerin çok da verimli geçmediğini biliyorum. Ama bu basit soru onun oradaki mutluluğu, işe yaklaşımı, çalıştığı firmayla ilgili size küçük ipuçları verecektir.
“Firmanıza ciddi boyutta bir katma değer sağladığını düşündüğünüz bir başarı hikayenizi anlatır mısınız?”
Bu sorunun yanıtı bireysel bir başarı olmayabilir, takım çalışmasıyla elde edilmiş bir sonuç da olabilir. Başarı hikayesini dinledikten sonra, “peki ya bir başarısızlık deneyimi anlatmanızı istesem ne derdiniz?” sorusunu ve bu durumun neden kaynaklandığını sorabilirsiniz.
Yaptığı işe yönelik bilgi ve becerisini anlamak için kullanabileceğiniz iki soru
- “Bugüne kadar toplam ne kadarlık bir bütçe yönettiniz, teklide yönettiğiniz en büyük bütçe neydi? Bu projelerdeki zaman, maliyet sapmalarınız yaklaşık ne kadar oldu?”
- “Maliyetleri düşürme konusunda başarılı olduğunuz bir örnek verebilir misiniz?”
Geldik en sevdiğim soruya... “Gelin rolleri değişelim; bu pozisyonla ilgili benimle mülakat yapsaydınız bana hangi iki teknik soruyu sorardınız?”
Adayın konusuna hakimiyetini ve büyük resmi görebilme becerisini anlamak için bundan daha iyi bir soru yok. Bir mülakatta yapılması gerekenleri birkaç soruya indirgeyecek kadar işine geniş bir açıdan bakabiliyorsa teknik açıdan o arkadaştan korkmayın derim. Bu soruyu mutlaka sormanızı tavsiye ederim. Göreceksiniz çok aday bilgi eksikliğinden değil, bakış açılarının darlığından kendilerine sorulması gereken asıl soruları size söyleyemeyecektir. Yaptıkları işe dar bir çerçeveden bakan adaylardan yarın daha önce karşılaşmadıkları komplike bir problemle karşılaştıklarında farklı çözüm önerileri getirmelerini isteyebilir miyiz?
MESLEĞE YENİ BAŞLAYAN ADAYLAR İÇİN
“Okulda sizden hazırlanmanızı istedikleri bir dönem ya da bitirme projesine nasıl hazırlanmıştınız? Lütfen sürecinizi anlatın...
Ödeve yaklaşımıyla, işe yaklaşımı arasında paralellikleri yakalayabilirsiniz. Son dakikacı mı, detaylara önem veriyor mu, sistematik yaklaşıyor mu gibi.
“Bugüne kadar çalıştığınız projelerde, stajınızda neler öğrendiniz, eksiklerinizin ve güçlü yönlerinizin neler olduğunu düşünüyorsunuz?”
Burada öğrendikleri kadar öğrenmeye olan yaklaşımına, iştahına, kendini analiz edebilme becerisine odaklanın. Eksikliklerini söylediğinde sessizce dinleyin, bakalım onları geliştirmek için kafasında nasıl planlar var, yoksa onları kabulleniyor mu? Genç bir arkadaşın işe olan tutkusu bilgi ve becerisinden çok daha değerlidir.
“Bir gencin iş hayatında başarılı olması için gerekli olan bireysel özellikler nelerdir?”
Cevap sonrasında da bunların hangilerinin onda olduğunu sorun.
İŞTEN AYRILMANIN KÖK NEDENLERİ
“Şimdiki şirketinizde çalışmaya devam ederseniz bir yıl içinde nerede olursunuz?”
Kendisiyle ilgili beklentileri, pozisyona mı, işe mi odaklı gibi konulardaki yaklaşımıyla ilgili ipuçları alabilirsiniz.
“Son işinizin sevdiğiniz ve sevmediğiniz yanlarıneler?”
Adayın öncelikleri ve uzak durmak istediklerini öğrenmek için ideal bir soru.
“Daha önce iş değiştirmeyi hiç düşündünüz mü?”
“Evet” yanıtını alırsanız, neden orada çalışmaya devam ettiğini öğrenin.
“Bize biraz yöneticinizi anlatabilir misiniz?”
Bu sorunun yanıtı adayın işini mi, yoksa yöneticisini mi değiştirmek istediğiyle ilgili önemli işaretler verecektir. Bir de karakteriyle ilgili. Eğer yöneticisine atıp tutuyorsa yarın sizin firmanızda çalışırken işler yolunda gitmezse muhtemelen buradaki yöneticisiyle ilgili de aynı söylemlerde bulunacaktır.
“Hiç işten çıkarılacağınızı hissettiğiniz oldu mu; böyle bir durumu sezdiğinizde nasıl hareket edersiniz?”
Durumu çözmek için yöneticileriyle açık açık konuşuyor mu, kendisiyle yüzleşiyor mu, gizli gizli iş mi arıyor, cevap verirken sizden neler saklıyor olabilir? Bu soru da kişiliğine yönelik özellikleriyle ilgili küçük detayları yakalamanıza yardımcı olur.
Geldik "bize ayrılan sürenin sonuna" ve en önemli konuya.
Bir adayı değerlendirirken ilk dikkate alınması gereken, arkadaşın değerleriyle, firmanızın değerlerinin örtüşüp örtüşmemesi. Birçok firma kendilerini yeterince tanımadıkları için en iyi donanıma, bilgi ve beceriye sahip insanları kadrolarına dahil etmek isterler. Kimi zaman da bunu başarırlar. Ancak işe aldıkları nitelikli arkadaşlar kısa sürede firmanın ne kadar iyi ücret verse de kendi kariyerleri için uygun olmadığını düşünüp ayrılırlar. Ayrılamayanlar da yeterince motive olup, firmaya karşı bir aidiyet hissetmeden çalışırlar. Yukarıdaki soruları sorarken bizim adayı beğenmemiz kadar adayın da bizi beğenmesi gerektiğini unutmadan ilerlemeliyiz.
8 Ağustos 2024
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.