Kırkıncı yılına yaklaştığım meslek hayatımda çok farklı insanlarla tanışma ve onların iş dünyasına, inşaat sektörüne, hayata dair görüşlerini öğrenme şansım oldu. Bu 3 bölümlük yazı dizimde, onların bana anlattıkları ile kendi deneyimlerimin sentezinden yola çıkarak bir PROJE YÖNETİCİSİNİN verimliliğini nasıl artırabileceğine ilişkin düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum...
MAKALEYİ ŞANTİYE'NİN 389. SAYISININ E-DERGİ VERSİYONUNDAN OKUMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN
YAZAN: Cem Kafadar / 1inşaat Danışmanlık Kurucusu - İnşaat Müh. / http://cemkafadar.net/
“Olumlu Yaklaşım” çözüm getirir
Şantiyelerde kaynaklar kısıtlı ama istenenler adeta sınırsızdır. Mühendisliğin yazılı olmayan bir tanımının, “Minimum kaynakla maksimum verimliliği sağlamak” olduğunu düşünürsek, aldığımız mühendislik eğitiminin bizi bu çelişkiye erken yaşlardan itibaren hazırladığı görülür aslında. Burada sorun, kaynakların yetersiz oluşundan yola çıkarak, işin sonuçlanamayacağına dair bir yaklaşım ortaya çıktığında başlar. Herkesin işin istenen sürede ve bütçede yapılamayacağına dair bahanelerini masaya getirdiği bir toplantıyı düşünebiliyor musunuz? Böyle bir toplantıdan sonuç alınabilir mi? Oysa mevcut veriler iyi değerlendirildiğinde, daha önce fark edilmemiş bir çözümün bir yerlerde saklı olduğu görülecektir. İşte olumlu yaklaşım, çözüme yönelik süreci beslerken, olumsuz beklentiler olası çözümleri daha doğmadan öldürmektedir.
Ortaya çıkacak yapıdan önce projenizde güveni inşa etmelisiniz
İşin en başında güven ortamını inşa etmediyseniz, karşılaşacağınız felaketlerin de kapısını aralamaya başladınız demektir. Bir projeyi teknik anlamda plansızlık nasıl mahvediyorsa, güvensizlik de sosyal açıdan onarılması güç zararlar verir. Bir proje ekibi, proje yöneticisine güvenmiyorsa, yöneticisi de enerjisinin büyük bir kısmını ekibinin onu nasıl kandırdığını yakalamak üzerine harcıyorsa ve bu güvensizlik, paydaşlara kadar sirayet ettiyse siz o işten nasıl istediğiniz verimi alabilirsiniz ki?.. Ne kadar açık ve net bir yapı kurguladıysanız, hedeflerinizi tüm ekibinize ve paydaşlarınıza açıklıkla anlattıysanız, o projede güveni inşa etmek de o kadar kolay olacaktır.
Güven ve iletişimi teşvik eden açık bir ortam sağlandığında, çalışanlar özellikle üstlerine soru sormakta kendilerini daha rahat hissedecek ve böylece tereddüt ettikleri, kararsız kaldıkları konularda yanlış kararlar vermeyeceklerdir.
Projenin istenen hedefleri yakalamamasının en önemli nedeni: “İletişim Kopuklukları”
PMI (Project Management Institute) başarısız sonuçlanan projelerin yüzde 75’inde öncelikli sorunun iletişim kopukları olduğunu söyler. İletişimin açık ve net olmasını istiyorsak, ekibin ve paydaşların birbirlerine güven duymasını sağlamalıyız. Eğer projede güven sorunu yaşanıyorsa, beraberinde bilgi saklamayı, yapılan yanlışı kimselere söylemeden örtbas etmeyi getirir, ki bu da halının altına süpürülen tozlar gibi eninde sonunda ortaya çıkacaktır.
İletişim yönetiminin ne şekilde gerçekleştirileceği, projenin başında tüm detaylar dikkate alınarak planlanmalıdır. Yani hangi toplantıların ne sıklıkta yapılacağını ve hangi raporların nasıl üretilip, kimlere dağıtılacağını ilgili herkes bilmelidir. Ayrıca belirlenen bu tarihler, hem iş programına milestone olarak işlenmeli, hem de idari ve alt yüklenici sözleşmelerinde iletişim yönetimine yönelik yaptırımsal maddeler olarak yer almalıdır.
İkna Etme Sanatı - Retorik
Adolf Hitler’e, “Siz nasıl bu kadar insanı peşinize taktınız” diye sorduklarında, uzun uzun anlatmaz, sadece “Ben Alman ulusunu ikna ettim” der. İkna etmeden bir şeyleri belki bir yere kadar yaptırabilirsiniz ama sonunu getiremezsiniz. İnsanlar akıllarının yatmadığı, inanmadığı şeyleri yapmaya istekli olmaz. Bir proje yöneticisi kendinin ve ekibinin verimliliğini artırmak istiyorsa ikna etme sanatını, retoriği iyi bilmelidir. İkna etmek, çoğu insanın zannettiği gibi insanları birtakım yalanlarla kandırmak değildir. Aksine gerçeği tüm açıklığıyla anlatıp, onun doğruluğunu kanıtlarla göstermektir.
Sabır, Sabır, Sabır...
Hayatta çoğu zaman hafif bir alaycılıkla yaklaştığınız “Ya sabır” söylemine düşünsel anlamda ihtiyacınız olacak. Sabır, iki uçlu bir bıçak. Fazlası sizin eyleme geçmenizi geciktirirken, hızlı davrandığınızda da duygularınıza kapılıp yanlışlar yapmanıza neden olabiliyor. Projenin mevcut sorunlarının üzerine kendinizi tutamamaktan kaynaklanan yeni sıkıntılar eklemek istemiyorsanız buradaki dengeyi iyi gözetmelisiniz.
Yeniliklere açıklık - Hayatta sürekli öğrenci kalabilmek
Hızla değişen dünyada evrensel kadim doğruları dışarıda tutarsak, tüm doğru bildiklerimizin bir gün değişeceği kaçınılmazdır. Hem de o gün artık çok uzakta değildir. Yirmi beş yıl önce internet yoktu, on yıl önce ise sosyal medya. Şimdi bunlar olmadan bir dünya hayal edemiyoruz. Yakın gelecek de artırılmış gerçekçilik, üç boyutlu yazıcılar, nesnelerin interneti hayatlarımızın doğal bir parçası olacak.
Hatırlıyorum, 2000’li yılların başlarında elektronik posta kullanmayı küçümseyen, masama raporun çıktısını istiyorum, bana taleplerinizi faksla gönderin diyen yöneticilerim vardı. Onlar böyle düşünürken, Bill Gates yakın zamanda ofislerde kağıt kullanımının kalkacağını söylüyordu.
Yalnızca birlikte çalıştığınız insanlar kadar iyisiniz
Sizin işini iyi bilen bir proje yöneticisi olmanız o proje için büyük bir kazanımdır; ancak ekibiniz istenen verimliliği sağlayamıyor, çalışanlarınız yeterli yetkinliklere sahip değilse sizi de kendi seviyelerine çekeceklerdir. Zayıf bir ekiple yapabilecekleriniz sınırlıdır. O nedenle takımınızı kurarken dikkatli davranmalı ve özellikle birlikte çalışacak ekibin sinerjisini de, çatışmalarını da olabildiğince önceden öngörebilmelisiniz.
Kararlı ama adil olun
Firmalara insan kaynakları danışmanlığı hizmeti verirken görüştüğüm tüm adaylara, “Yöneticinizde en çok görmek istediğiniz özellik nedir” diye sorarım. Çalışanların yöneticilerinde sahip olmasını bekledikleri iki önemli yetkinlik var. Birincisi, sözlerinde durmaları, verdikleri kararların arkasında olmaları; ikincisi ise adil olmaları. İnsanları hayatlarında en fazla inciten şey adaletsizlik. Hele bir de o adaletsizlik kendi başlarına geldiyse... Mülakat yaptığım adayların işten ayrılmalarında en sık rastladığım nedenlerden biri, aynı tecrübe ve beceriye sahip arkadaşlarından daha düşük ücret almaları veya aynı haklara sahip olmamaları.
ABD’de yapılan bir araştırmada deneklere iki seçenek sunulmuş. İlkinde, eşdeğer özelliklere sahip arkadaşlarınız yılda 150 bin USD maaş alırken, size 125 bin USD ödenecek demişler. Diğerinde ise sizinle aynı yetkinlikte kişiler 75 bin USD alırken, sizin için tespit edilen yıllık maaş 100 bin USD denmiş. Çoğunluk düşük ücret alınan ikinci seçeneği seçmiş. Diğerinin adaletsiz olduğunu söylemişler. Aslında seçtikleri seçenek de adaletsiz... Projenin büyük resmini ve amacını anlamak.
Devamı önümüzdeki sayımızda
MAKALEYİ ŞANTİYE'NİN 389. SAYISININ E-DERGİ VERSİYONUNDAN OKUMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN
6 Ekim 2021
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2025 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Artus, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Chryso, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Deutsche Messe, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hannover Fairs, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Molecor, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Samsung, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Viessmann, Wermut, Wilo, Winsa, XCMG, Xylem ve ZF'nin değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1800 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.