"ŞANTİYE"; bir inşaat organizasyonu için bir araya gelmiş/getirilmiş teknik personel, iş gücü, makine/ekipman ve malzeme dinamiklerinin bütçe-zaman hedefleri ile kalite ve iş sağlığı/güvenliği standartları doğrultusunda tasarlanan yapım projesinin ortaya çıkarıldığı yer... Köken olaraksa Fransızca “CHANTIER” sözcüğünden türemiş... Fakat Avrupa ile aramızda iş yapım yöntemleri ve programları, inşaat teknikleri, yapım süreleri ve kalite olarak belki de tek benzerlik, o coğrafyadan aldığımız “Şantiye” kavramı/kelimesi olsa gerek.
YAZAN: Muharrem AKPINAR / İnşaat Mühendisi
MAKALEYİ, MAYIS-HAZİRAN 2021 (387.) SAYIMIZIN E-DERGİ VERSİYONUNDAN OKUMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN
Yönetim anlayışı ve realite olarak ekonomik, sosyal, teknik, bilinç, bakış açısı, bilim, mühendislik, mimari gibi kavramlarda az gelişmişliğin ortasında bir ülke iken, özellikle son 15 yılda bir anda her köşe başına birer “Şantiye” açar olduk. Bakkalı, manavı, sıvacısı, boyacısı, turizmcisi, sanayicisi, doktoru, avukatı, tüccarı, taciri, kısacası neredeyse herkes bir şekilde inşaat işine dahil oldu. Daha çok zenginleşmenin, güçlenmenin, kısa yoldan köşe dönmenin, konum sahibi olmanın önüne geçen bir kanun yoktu ne de olsa!
Şantiyeler ile muasır medeniyetler seviyesine ulaşmayı hedefledik
Bu açılan şantiyeler ile muasır medeniyetler seviyesine ulaşmayı hedefledik ve ülkemizin refah seviyesini yüksek yerlere taşıyıp bir de bunu, tıpkı plansız yapılaşmamız gibi altyapısı olmayan yerlere dahi gökdelen ve rezidanslar dikerek göstermeye çalıştık. Oysa sağlam bir “şehir ve bölge planlama stratejisiyle” hareket edip, ekonomik altyapıları oluşturup, gerekli ve donanımlı teknik personel ihtiyacı karşılandıktan sonra tekniğin ve bilincin ileride olduğu ülkelerden gelişmeleri öğrenip, üzerine Ar-Ge sayesinde yeni yöntemler katarak oluşturduğumuz inşaat yapım kültürü ve yapım teknolojisinin kullanılabilirliği üzerine “Şantiyeler” açabilseydik, bugün geldiğimiz noktada yaşadığımız sıkıntıları yaşamıyor olurduk.
Bu kadar şantiye açmış olmamıza rağmen 2020 Aralık sonu itibariyle açıklanan Oda’ya kayıtlı 130 bin 760 inşaat mühendisinin, 63 bin 628 mimarın ve benzer tüm teknik personelin sıkıntılı ve problemli iş hayatına bir türlü derman olamadık...
Oysa şantiyeler ve yapım işleri hiç de böyle başlamamıştı!
Geçmişten günümüze kadar tarihsel araştırmalarda görülüyor ki ilk yapılar, insanların doğal evleri olan mağaralardı. Muhtemelen ilk şantiyeleşme süreci minimal düzeyde buralarda başladı. Pencereler açıldı, kapılar oluşturuldu; ateşin bulunmasıyla ocaklar yapıldı, hatta daha sonra Anadolu ve Mezopotamya coğrafyası için M.Ö. 5000’lerde Sümerlerle beraber yerleşik hayat planlaması amacıyla su kanalları gibi inşaat yapıları planlı ve hesaplı bir şekilde oluşturularak şantiye süreçleri başka bir boyuta taşındı. Mısırlılarla birlikte geometrik ve yüksek yapılar inşa edilirken şantiyeler, iş gücü ve yapım yöntemleri anlamında değişime uğramaya başlamıştı. Sıradan isteklerin yerini “ulaşılmaz istekler” alınca mimari ve mühendislik de gelişmek zorunda kalmıştı.
Mars’taki yapı projeleri...
Tamamen zorunluluk, korunma, yerleşik hayat, ihtiyaçlar, düzenli yaşam diye başlayan bu macera günümüzde evrimleşerek farklı boyutlar almış ve Dünya’dan 55 milyon kilometre uzaklıktaki Mars’a dahi yapılar inşa etmenin projeleri hazırlanmaya başlanmıştır.
Burada asıl olan, yapılmak istenen değil, yapılmak istenen için oluşturulan fikirlerdir. Örneğin Mars için yapılacak koloni evlerinde 3D yazıcı teknolojisi ve malzeme olarak Mars’ta bolca bulunan buzdan yararlanma fikri proje olarak seçilmiştir. Ergonomik, ekonomik, basit, çevreci ve teknolojinin öncülüğünde uygulanabilir bir proje olarak kabul edilmiştir.
Şantiyeler en önemli laboratuvarlardır
Tasarım fikirlerinin oluşmasında mutlaka en önemli katkıyı geçmiş deneyim ve pratikler bize sunmaktadır. Akademik çalışma ve araştırmaları bir kenara koyarsak, en önemli laboratuvarların kesinlikle şantiyeler olduğunun farkına varırız. Şantiyeler sürekli işleyen dinamik yapıları itibariyle arı kovanından farksız bir görünüme sahiptirler. Bu sebeple teknolojinin de yardımıyla maliyeti düşürmek ve zaman kazanmak için istatistiki veriler ve şantiye pratiklerinin yardımıyla yapım yöntemlerinin güncellenerek akademik metot haline getirilmesi gerekmektedir. Burada şantiyelerin daha hızlı ilerlemesi ve yapım yöntemlerinin geliştirilmesi karşılıklı senkronize bir faydaya bağlıdır.
“Rant” değil “Yaşam” için...
Tasarım ve yapım yöntemlerinin değiştirilmesi ve geliştirilmesi gerekliliği özellikle ülkemizde yaşadığımız gecekondu misali şantiyeleşmeden doğmaktadır. Büyük şehirlerde ve yazlık bölgelerde yaşadığımız plansız şehirleşme, kentleşme, altyapı sorunları, belediyecilik faaliyetlerinin zayıf kalması, proje ve fikirlerin üretilememesi, büyük şehirlerin ve yazlık diye tabir edilen bölgelerin nüfusunun gerektiğinden fazla oluşunun engellenememesi, geriye doğru göçlerin başlatılamaması, kentsel dönüşüm denilen olgunun dönüştürmek yerine orayı rahat bırakması ve yeniden bir inşa sürecine girilmemesi gibi gerekliliklerin kaçınılmaz olduğu herkes tarafından aşikârdır. Bu gibi olumsuzlukların önüne geçmek için mühendislik ve mimari duyarlılıkla yeni, uygulanabilir, kabul görülebilir, çevreci, geri dönüşümü kolay ürünlerin yapım ve inşa sektöründe kullanılmasını teşvik etmek için yapım ve tasarım yöntemlerimizi geliştirmeli ve değiştirmeliyiz.
Özellikle evrenin de yaşı dikkate alındığında insanların bu kısacık ömürlerini çok da anlamlı geçirmedikleri açıktır. Biz inşaat sektörü mensupları, kısa yaşam sürecinde insanlar ve kendimiz için huzurlu ve yaşanabilir alanlar inşa ederek hayatı herkes için daha yaşanabilir bir hale getirebiliriz. Bu noktada tüm duyarlı mimar, mühendis, şehir ve bölge planlamacılara, bilinçli ve çevreci insanlara büyük iş düşmektedir.
Kısaca ve kesinlikle şantiyeler “rant” için değil, “yaşam” için kurulmalıdır.
MAKALEYİ, MAYIS-HAZİRAN 2021 (387.) SAYIMIZIN E-DERGİ VERSİYONUNDAN OKUMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN
1 Haziran 2021
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.