Yer: Ataköy / İstanbul
Arsa Alanı: 14.900 m²
Oda Sayısı: 204
Rezidans Sayısı: 62
Mimar: Evrenol Mimarlık / KCA International
BU PROJE HABERİNİ, 384. SAYIMIZIN E-DERGİ VERSİYONUNDAN DA OKUYABİLİRSİNİZ
JUMEIRAH OTEL'İN YALITIM UYGULAMALARINDA TERCİH İZOSER'Dİ
Kuzu Grup tarafından inşa edilen ve SeaPearl Ataköy içerisinde 2021 yılında hizmete girmesi planlanan, 204 oda ve 62 rezidans daireye sahip 5 yıldızlı ultra lüks SeaPearl Jumeirah Otel, dünyaca ünlü otel markası Jumeirah Group tarafından 25 yıl boyunca işletilecek. Rezidans biriminde, alanları 44 ila 298 metrekare arasında değişen 1+1’den 4,5+1’e kadar farklılık gösteren konutlar, otel biriminde ise alanları 47 ila 480 metrekare arasında değişen Standart, Junior Suite, Executive Suite ve Presidential Suite yer alıyor.
Otelde toplantı salonları, teras alanına sahip balo salonu ile fuayelerin yer aldığı 1500 metrekare konferans merkezi, 3100 metrekare VIP spor ve spa merkezi, 244 metrekare VIP business center, 1000 metrekare yeme içme alanı, 500 metrekare denize sıfır restoran, 2965 metrekare spor salonu, 900 metrekare gourme market alanı, Türk hamamı, fitness-spa alanı, açık/kapalı yüzme havuzu ve butik dükkanlar da bulunuyor.
Otelin mimari projesi Evrenol Architects imzası taşırken, iç mimari ve dekorasyonu içinse dünyaca ünlü iç mimar Khuan Chew ile çalışılıyor.
Seapearl projesinin kalbinde, “Jumeirah” markasının güvencesiyle hizmet verecek olan Otel ve Rezidans binası, konumu ve tüm projede gözetilen yüksek nitelikli rezidans hizmeti anlayışıyla İstanbul’la buluşurken, kentin dinamizmini ivmelendirecek bir anlayışla, tek kütle etkisinin korunduğu iki ayrı bina olarak tasarlanmış. Rezidans ve Otel bloklarının yan yana gelişleri İstanbul’un birbirine geçişli boğaz imgesinin ve kentlinin suyla buluşma deneyimlerinin yaşatıldığı bir konsepte sahip ve binalar, sükunetli ve güçlü sadelikle kente katılıyor.
Selçuklu motifinin modernize edilmesiyle elde edilen görkemli dantel strüktürün bir araya getirdiği binada giriş aksında ilk adımdan itibaren suyla buluşma sağlanıyor ve bu etki lobide devam ettirilerek denizle görsel bir bütünlük temin ediliyor. Görkemli ama sade, lüks ama abartısız bir ele alışla projelendirilen Otel ve Rezidans üniteleri/odaları yüzde 100 oranında deniz manzarasına sahip. Geniş ve lüks standart odaların sahip olduğu balkon ve teraslar iç ve dış yaşamın bir arada özenle eritildiği yüksek kalitede mekansal deneyimlere olanak veriyor.
KUZU GRUP GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ŞÜKRÜ ARKADAKALMAZ: “ZEMİNE ÖZEL BİR ÖNEM VERİLDİ”
Şantiye: Proje ve inşaatla ilgili genel bilgileri alabilir miyiz? Ne zaman başladı ve ne zaman bitirilmesi planlanıyor? Kovid-19 çalışmalarınızı nasıl etkiledi ve salgınla ilgili ne tür tedbirler alıyorsunuz?
Şükrü Arkadakalmaz: Otel projemizin inşaatına 2017 yılının sonunda başlamıştık. Hedefimizse 2021’in eylül ayında bitirmek. Doğal olarak pandemi sürecinde işlerimiz biraz sekteye uğradı. Geçtiğimiz mart, nisan ve mayıs aylarında şantiye çalışmalarımızı durdurduk ve üç ay boyunca durumu gözlemledik. Sonra tüm dünyadaki nispeten normalleşme süreciyle birlikte biz de inşaata kaldığımız yerden devam ettik. Kovid -19 ile hala tüm imkanlarımızı seferber ederek mücadele ediyoruz. Tüm önlemleri almaya çalışıyoruz. Bu kapsamda özellikle kamp alanında yaşayan personel sayısını mümkün olduğunca azalttık, yemekhanede belirli sayının üzerine çıkmıyoruz, hijyene dikkat ediyoruz, şantiyeye giriş-çıkışlarda ve personelimize sürekli ateş ölçümü yapıyoruz. İş güvenliği, sağlık personeli, doktor sayımızı artırıp tüm kontrolleri daha sık yapmaya özen gösteriyoruz.
Şantiye: Ne öngörüyorsunuz, pandemi bu şekilde giderse sizce inşaat sektöründe neler yaşanacak?
Şükrü Arkadakalmaz: Şu anda zaten en büyük sıkıntı hiçbir şeyi sağlıklı öngörememek. Yaşanan en büyük problem bilinmezlik. Fakat yine de aşıların bulunduğu ve deneme aşamalarında ciddi yol kat edildiğiyle ilgili haberler okuyoruz; dolayısıyla bu da 2021’in ikinci yarısıyla birlikte Kovid sürecinin minimum seviyelere ineceğini gösteriyor. Sonrasında da piyasalar kendi içlerinde bir uyanışa geçer. En azından umudumuz bu yönde.
Şantiye: Jumeirah Otel’in ayırt edici özellikleri nelerdir? Hem mimari hem inşaat teknolojisi olarak tercih ettiğiniz özel uygulama ve malzemelerden bahsedebilir misiniz?
Şükrü Arkadakalmaz: Proje, “Rezidans” ve “Otel” bloklarının yan yana konumu ile İstanbul’u birbirine bağlayan boğaz imgesinin ve kentlinin suyla buluşma deneyiminin anlatıldığı özel bir konsepte sahip. Bu konseptin en önemli unsuru ise girişte yer alan metal saçak... Metal dantel saçağın rezonans değerleri, depreme dayanıklılığı ve taşıyıcı kapasitesiyle ilgili ciddi testler yapıldı. Yerli üreticilerle çalıştık. Yaklaşık iki ay süren montajı üç vinç yardımıyla yapıldı. Metal Dantel, binamıza simgesel bir özellik kazandırırken saçak fonksiyonunu da başarıyla yerine getiriyor.
Lobiye adımınızı atar atmaz kesintisiz deniz manzarası gözler önüne seriliyor. Tüm binada manzaranın kesintiye uğramamasına özen gösterildi. Cephe doğramalarında, deniz manzarasını kesintiye uğratmamak için sürme sistemler tercih edildi. Olabildiğince az doğrama profili ve geniş açıklık bırakıldığından ferah bir iç mekan atmosferi sağlandı.
Otel içindeki lobi aydınlatmamız da dikkat çekici. Lobi alanında buluşma noktası özelliğini görkemli bir şekilde vurgulayan aydınlatma elemanı bir uçan hali formuna sahip olmasıyla da masallara gönderme yaparak çekiciliğini artırıyor. Bu aydınlatma için dünyaca ünlü Lasvit firmasıyla çalışıldı.
Tüm iklimlendirme sistemlerinde ise tek bir firmayı tercih ettik. Yangın, ses ve cephe danışmanlarımız da alanlarının önemli isimleri. Tüm çözüm ortaklarımız yıllardır bizimle çalışan, hizmetlerinden memnun olduğumuz firmalar.
Şantiye: Projenin yüksek ve denize yakın olması nedeniyle zemin de özel bir önem kazanmıştır...
Şükrü Arkadakalmaz: Evet... Proje denize çok yakın bir konumda. Dolayısıyla zemine özel bir önem verildi. Projenin tümü fore kazık temeller üzerinde yükseldi. Ortalama ikişer metrede bir, 100 santimetre çapında 20 metrelik betonarme fore kazıklara radye temel oturtuldu. Sürtünme kazıklarıyla birlikte tüm yükü aslında yirmi metre aşağıdaki sağlam zemine aktarmış olduk. Onun haricinde tüm arazi iksa kazıkları ve diyafram duvarlarla yapıldı. Bazı diyafram duvarlarımız 30 metre derinliğe kadar ve 2 metre genişliğinde kütle beton olarak döküldü. Bunlara harcanan demir ve betonla büyük ölçekli bir konut yapılabilirdi.
Şantiye: İnşaat sürecinde ne tür problemlerle karşılaştınız? Özel bir sıkıntı yaşandı mı?
Şükrü Arkadakalmaz: İnşaatın aslında en büyük sıkıntısı lojistik... Şehrin tam göbeğinde ve deniz kenarında olduğumuzdan malzeme tedariği sürecinde, malzemelerin giriş-çıkışlarında zorluklarımız oluyor. Ayrıca projenin yine deniz kenarında olmasından dolayı su basmana çıkana kadar bayağı bir vakit ve enerji harcadık. Normalde su basmana çıkmak bir inşaatın beşte birlik sürecinde biter ama bu projede inşaat sürecinin neredeyse yarısı kadar sürdü. Yorucu bir çalışmaydı.
Şantiye: Yapı malzemesi üreticileri ve tedarikçilerinizle ilgili yorumlarınız nelerdir? Onlara önerileriniz ne olur?
Şükrü Arkadakalmaz: Bence hem personel kalitesi hem de ürün kalitesi olarak Türkiye son yıllarda bayağı bir yol aldı. Malzeme üreticilerinin personel yapıları, problemlere pratik ve sağlıklı çözümler getiren profesyonellerden oluşmaya başladı. Bu konuda gayet memnunuz. Malzeme kalitesi ve çeşidi de gün geçtikçe artıyor. Sunumlar da tatminkar. Numuneler hemen elimize ulaşıyor. Eskiden birçok üreticiden malzeme panosu bile temin edemeyebiliyorduk.
Şantiye: İnşaat ve yapım teknolojisi sizce nereye doğru gidiyor?
Şükrü Arkadakalmaz: Ülke olarak betonarmede oldukça ileri seviyelere ulaştık. Yurtdışında bile çok çok ciddi betonarme işler yapıyoruz. Fakat çelik ve ağır metal konusunda biraz zayıf kalındı kanaatindeyim. Modüler sistemlerde de aynı şekilde. Bu iki konuda çalışan ve iyi hizmet veren firmalarımız var, fakat talep de olmayınca yapılan işlerin sayısı çok artmıyor. Dolayısıyla Türkiye’de betonarme yapıların ağırlıklarını sürdüreceğini düşünüyorum.
BU PROJE HABERİNİ, 384. SAYIMIZIN E-DERGİ VERSİYONUNDAN DA OKUYABİLİRSİNİZ
Jumeirah Otel'in Yalıtım Uygulamalarında Tercih İZOSER'di
3 Aralık 2020
Şantiye
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 37 bin e-bülten abonesi, 15 bini aşkın takipçiye sahip facebook ile 7 bin takipçiye sahip instagram sayfaları ve 20 bin 300 linkedin bağlantısıyla inşaat sektöründe hedef kitleye erişimin en verimli ve hızlı çözümü olmaya dijital ortamlarda da devam ediyor... 1988'den bu yana basılı yayıncılıkta olduğu gibi...
Abone Olmak için
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 120 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp, dekontu ve açık adresinizi santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.