Youtube kanalımızda gerçekleştirdiğimiz, sonrasında web sitemizin ŞantiyeTV sayfalarında ve Şantiye®nin basılı versiyonunda yayınladığımız “10 SORUDA” isimli canlı yayın serimizin 12 Mayıs 2023 Cuma günkü konusu “SİSMİK İZOLASYON”; konuğu ise ARFEN BRB Sismik Ltd. Genel Müdürü İnş. Y. Müh. Mehmet Kara’ydı... Mehmet Kara programda Sismik İzolatör nedir, nasıl çalışır ve nasıl bir teknolojiye sahiptir; neden gereklidir ve bir yapıya ne tür faydalar sunar; çeşitleri nelerdir; hangi durumlarda uygulanır ve hangi yapılar için uygundur; tasarım, imalat ve uygulama süreçleri nasıldır; dezavantajları nelerdir; ülkemizde kullanımları ne düzeydedir ve mevcut yasal durum nedir; maliyet ve uygulama zorlukları nelerdir gibi soruların cevapları ile sismik izolatörlerin bakım ve ömürlerine ilişkin bilgileri Şantiye® okurlarıyla paylaştı.
BU İÇERİĞİ ŞANTİYE®NİN TEMMUZ-AĞUSTOS 2023 (400.) SAYISININ E-DERGİ VERSİYONUNDAN DA OKUYABİLİRSİNİZ... LÜTFEN TIKLAYIN...
1) Sismik izolasyon ve sismik izolatör nedir?
Bilindiği üzere normalde yapılarımız standart olarak düşey yükler altında varlıklarını sürdürürler. Ama deprem gibi bazı özel durumlarda ekstradan yatay yüklere maruz kalabilirler. Deprem sırasında yatay bir yük binalara etki eder ve bu yükün statik hesaplarda dikkate alınıp karşılanması gerekir. Normal konvansiyonel binalarda bu, rijitlikle karşılanıyordu. Binayı biraz daha rijit yaparak, kolon-kiriş detaylarını buna uygun tasarlayarak sorun çözülmeye çalışılıyordu. Ama son dönemlerde sismik izolasyon teknolojisi geliştikten sonra bu yükler binaya etkimeden taban izolasyonu ya da binanın üstünde içeride sönümleme gibi değişik çözümler geliştirildi.
Temelin üstüne izolatör yerleştirilip ardından bina, izolatörlerin üstüne inşa ediliyor. Dolayısıyla deprem sırasında, zeminden gelen yükler daha üste etki etmeden sönümleniyor. Bina daha düşük yatay kuvvetlere, daha düşük deprem etkilerine maruz kalıyor. Sismik izolatörlü binada yaşayanlar hafif depremleri genelde pek hissetmezler. Çünkü o yük daha binaya gelmeden sönümlenir.
2) Sismik izolasyon çeşitleri nelerdir, ayrıntılarını özetleyebilir misiniz?
Temelin üzerine konulan taban izolatörleri, binanın üst kısmı ile zemin ilişkisini organize eder. Bunlar kauçuk tipte veya pendulum tipte olabilir. Başka modelleri de mevcut fakat bu iki tip en çok kullanılanları. Kauçuktan üretilenler de kendi içinde kurşun çekirdekli (LRB) olanlar ve yüksek sönümleme imkanı olan (HDRB) tipler olarak ikiye ayrılır. Pendulum tiplerin ise sürtünme katsayısına ve sürtünme yüzeylerine bağlı olarak single, double ve triple modelleri vardır.
Her iki tip de farklı durumlara göre avantaj ve dezavantajlara sahip. Bunlar projelendirme sırasında dikkate alınıyor. Pendulum tipler yoğunlukla çelik ağırlıklı ama içinde özel sürtünmeli bir sisteme sahiptir.
3) Sismik izolasyon bir yapıda neden gereklidir ve ne tür faydalar sunar?
Öncelikle söz konusu binada ne tip bir hizmet istendiği önemlidir. Mesela bina, hastane veya okul gibi, deprem sırasında ve deprem sonrasında boşaltılmaması, zarar görmemesi, deprem sırasında oluşan titreşim etkilerinin binada hiçbir cihaza ve canlıya zarar vermemesi istenen bir bina ise deprem sırasında oluşan titreşim etkilerinin sönümlenmesi için sismik izolatör kullanılması çok mantıklıdır. Ekonomik anlamda maliyeti artırıcı bir etkisi olduğu için dünyada da daha çok böyle özel yapılarda tercih ediliyor. Ama dediğim gibi bu bir tercihtir. Deprem sırasında evinden çıkmak istemeyen, depremde binasının zarar görmesini istemeyen tüm özel mülk sahipleri de bu çözümleri tercih edebilirler.
Yönetmeliklerimiz, depremde ufak tefek hasarları kabul ediyor. Yani depremde duvarları çatlayabilir, asma tavanlar gibi kısımlarda bir hasar oluşabilir. Bunlar normal, yapısal olmayan hasarlardır fakat bazı vatandaşlarımız deprem sonrası tamirat-tadilatla uğraşmak istemeyebilir, hayatının kesintisiz sürmesini isteyebilir. Sismik izolatörlü bir bina da bunu sağlar.
4) Sismik izolasyon hangi durumlarda uygulanır? Hangi yapılar için uygundur? Ve ömürleri-bakımları hakkında bilgi alabilir miyiz?
Taban izolatörlerinde öncelikle bina etrafının serbest, boş olması lazım. Deprem esnasında hesaba göre örneğin 20, 30 cm ya da binanın özelliklerine göre daha da fazla bir deplasmanına izin vermek gerekiyor. Bu binanın dört tarafı için de geçerli. Yani, izolatörün yerleştirildiği seviyenin üstünde binanın dört tarafında da harekete izin verecek alan olmalı. Dolayısıyla bitişik nizam binalarda böyle bir imkan yoksa sismik izolatörü kullanımı mümkün olamıyor.
Bu ön şart karşılandıktan sonra eski binalara da uygulanabilir. Fakat ülkemizde özellikle 2000 yılı öncesi yapılan binaların mukavemetleri zaten oldukça düşük olduğu için çoğunun sadece sismik izolatörle deprem güvenliğinin sağlanamayacağını söylemem lazım. Öncelikle binanın incelenmesi, betonun ve statik durumunun analiz edilmesi gerekiyor. Ayrıca eni ve boyu birbirine yakın veya en fazla iki katı olan binalarda tercih edilmeleri daha sağlıklı. Diyelim ki bina 20 metreye 10 metre. 20 metreden daha yüksekse o yapı için tercih edilmemesi gerekebilir. Konsol yapılarda da genellikle tercih edilmiyorlar. Kısaca, sismik izolatör sistemi ileri bir mühendislik çözümü gerektirdiği için altyapının çok çok dikkatli gözlemlenmesi ve tasarlanması, imal edilmesi gerekir.
Normalde sismik izolatörlere bir bakım yapılması gerekmiyor. Ömürleri bina ömrüyle eşdeğer. Ama büyük bir depremden sonra kontrol edilmeleri iyi olur.
5) Ülkemizdeki bina stoğu sizce ne durumda? Gözlemleriniz nedir?
2000 öncesi yapılanlarla 2000 senesi sonrası yapılanları bir tutmamak gerek. Fakat diğer taraftan özellikle yapı denetim sisteminin daha etkin bir hale geldiği 2010 sonrası binaların daha güvenli olduğunu düşünürken, şubat ayında yaşanan depremlerde gördük ki onlarda da ciddi sorunlar varmış. Bu da her safhada işi ciddiye almamız gerektiğini gösteriyor. İşçiliklerde, uygulamada, kontrollerde, yani ülkemizdeki inşaatların her safhasında bazı mevcut hatalar söz konusu. İnşaat kalitemizi artırmak için inşaat işçilerimizi de mühendislerimizi de ciddi bir eğitimden geçirmeliyiz. Sahada yapı denetim yapan mühendislerimize belli eğitimler vererek, testler sonrası sahaya sürmeliyiz.
6) Tasarım, imalat ve uygulama süreçleriyle ilgili ayrıntıları paylaşabilir misiniz? Süreç nasıl işliyor?
Yeni bir bina yapılacaksa zaten sismik izolatör uygulamasına uygun olarak tasarlanıyor. Bu süreçte belli deplasmanlar, belli yük koşulları taşıyan izolatörler öngörülerek bina dizayn ediliyor. Ardından seçilen izolatörler, taşıyacağı düşey ve yatay yükler ile deplasman hareket kapasitesini sağlayacak şekilde laboratuvarlarda test ediliyor. Bu testlerden hesap edilenlerle eşdeğer bir sonuç alındığında seri üretime geçiyoruz. Dolayısıyla araya bir süre giriyor. Daha önceki sistemlerde, temel atılıp inşaat devam ediyordu ama bu sistemde temel atıldıktan sonra bu test sonuçlarının beklenmesi şart. Seri üretim sürecinde de rastgele yüzde 20 oranında numune alınıp testten bir daha geçiriliyorlar ve sonrasında binada uygulama başlıyor.
Eski binada ise öncelikle mevcut durum analiz edilip, sismik izolasyon uygulamasına uygun olup olmadığı değerlendiriliyor. Bina, izolatör kullanımına müsait ise de işin yeni binalara göre biraz daha zahmetli olduğunu söylemeliyim. Çünkü her kolona teker teker uygulanması gerekiyor ve uygulama yapılırken bir deprem olma ihtimali var. Dolayısıyla riske girmemek için her kolon tek tek askıya alınıyor, ilgili kısımlar kesiliyor, çıkarılıyor, araya izolatör yerleştiriliyor, bağlantılar yapılıp güçlendiriliyor ve diğer kolona geçiliyor. Yani böyle uzun bir süreç var.
Ayrıca, izolatör uygulanırken asansör gibi bina elemanlarında da sorunlar çıkabiliyor. Çünkü hareketi engelleyecek hiçbir şey olmaması gerekiyor. Asansör ve bu gibi sistemler izolatörden yukarıda kalmalı, aşağıya inmemeli ya da ona uygun bir detay çözüm yaratılmalı. Mekanik sistemler de yine aynı şekilde. Harekete imkan verecek çözümler uygulanması şart. Bina, deprem sırasında serbest hareket edebilmeli.
Yani, sadece izolatörle iş bitmiyor. Özellikle asansör, tesisat ve otopark gibi unsurların sismik izolatör sistemine uygun dizayn edilip uygun malzemelerle uygulamaların yapılması gerekiyor. Ciddi bir mühendislik çalışması söz konusu.
Son dönemde bodrum katlara binaların otoparkları yapılıyor ve konut sahibi otoparktan asansörle dairesine çıkmak istiyor. Ama sismik izolatörü bodrumdan yukarıya koyduğunuz için o katta hem asansör hem de tesisat sistemlerinde bir ara vermeniz gerekiyor. Dolayısıyla ya daire sahibine iki farklı asansör kullanmasını sağlayacak bir tasarım sunacaksınız ya da başka bir çözüm bulacaksınız.
7) Sakıncaları ya da dezavantajları var mı? Nelere dikkat edilmeli?
Sakınca ve dezavantaj denilemez belki ama ihtiyaçları olduğu kesin. Biraz önce saydıklarımız izolatörlü bir binanın ihtiyaçları. Milim milim deplasman hesaplanıyor, milim milim sürtünme hesaplanıyor. Hareket engellenirse, bu hesapların hepsi çöp oluyor. Dolayısıyla umulduğundan farklı sonuçlarla karşılaşılabilir öyle bir durumda. Binanın her detayıyla sismik izolatörlü sisteme uygun dizayn edilmesi gerekiyor. Bu da binanın daha profesyonel, daha işini bilen mühendisler tarafından yapılması anlamına geliyor. İleri bir mühendislik ve uygulama yeteneği istiyor. Ülkedeki bina sayısını da düşündüğümüzde veya yoğun bir talepte, söz konusu yetkin mühendislerin yeterli sayıda olmadığı da bir gerçek. Ayrıca tabii sakınca denir mi bilmiyorum ama biraz maliyet artışına da sebep oluyor.
Müteahhit, sismik izolatörlü bina yapmaya karar verdiği anda kesinlikle uzman bir danışmanla çalışmalı. Çünkü çok fazla detay var ve tüm bu detaylara hakim olup yapmak başlangıçta mümkün değil. Bunlar uzun yıllar tecrübeyle ancak oluşabiliyor. Böyle bir danışman bu riski bertaraf eder. Ayrıca Türkiye’deki statik projeler genellikle hazır ve basit programlarla yapılıyor. Ve o programlarla sismik izolatörlü bir bina dizayn etmek çok kolay değil. Dolayısıyla ancak daha tekniği yüksek mühendislerle daha komplike yazılımlarla bu işler yapılabilir.
8) Ülkemizde yapıların sismik izolatör kullanımı hakkında bilgi alabilir miyiz? Kaçında var, hangi yapılarda tercih ediliyor?
Türkiye’de 2013 yılında Sağlık Bakanlığı’nın aldığı bir kararla yoğun olarak kullanılmaya başlandı. Sağlık Bakanlığı 100 yatak üzeri hastane projelerinde ve birinci ve ikinci derece deprem bölgelerindeki hastanelerini sismik izolatörlü yapmaya karar verdi. Projelerini ona göre dizayn ettirdi ve bütün çalışmalarını ona göre yaptı. Yeni yapılan birçok hastanede sismik izolatörler uygulandı. Hatta eski yapı olarak Başıbüyük Hastanesi’nde de çok ciddi bir uygulama yapıldı.
Ülkemizdeki sismik izolatörlü bina sayısı şu anda yaklaşık yüz adet. Çoğu büyük binalar. Hastanelerde ve deprem sırasında hasar görme ihtimali olan cihazların yer aldığı yapılarda, Bildiğim kadarıyla bir de iletişim firmalarının veri merkezlerinde çok tercih ediliyor.
9) Sismik izolasyon konusunda ülkemizdeki mevcut yasal durum nedir? Avrupa, Amerika ve Japonya’daki durum-yasal düzenlemelerle kıyaslarsak nasıl bir tablo ile karşı karşıyayız?
Sismik izolasyonla ilgili dünyanın hiçbir ülkesinde yasal bir zorunluluk yok; fakat yapıldığı takdirde hangi şartlara uyulması gerektiğini anlatan şartnameler var. Bizdeki yönetmeliklerde de hem taban izolatörü hem sönümleme cihazlarının uygulamalarıyla ilgili düzenlemeler mevcut. Avrupa, Amerika ve Japon standartları da dünyada yaygın olarak takip edilen standartlar olduğundan bizim şartnamelerimizde de bu standartların paralelinde kurallar getiriliyor. Dolayısıyla yasal bir boşluktan bahsedilemez.
10) Birçok değişkeni vardır tabii ama maliyetiyle alakalı genel olarak neler söyleyebilirsiniz?
Binanın yapılacağı zeminden yapının ebatlarına kadar maliyeti etkileyen birçok unsur var. Ama genel olarak bina maliyetinin yüzde 10-15’ini geçmiyor. Aslında inşaat maliyeti demek daha doğru olur. Çünkü Türkiye’de genellikle arsadan kaynaklı ciddi bir maliyet ödüyoruz. İnşaat maliyeti de bunun çok çok altında. Sözünü ettiğim de bu inşaat maliyetinin yüzde 10-15’i. Şu anda 100 metrekare bir daire yaklaşık 1 milyon 300 bin civarında bir maliyeti varsa bunun yüzde 10-15’i düşünülebilir. Fakat diğer taraftan, biraz önce belirttiğimiz gibi işin sadece izolatör maliyetiyle kalamayabileceği de dikkate alınmalı.
BU İÇERİĞİ ŞANTİYE®NİN TEMMUZ-AĞUSTOS 2023 (400.) SAYISININ E-DERGİ VERSİYONUNDAN DA OKUYABİLİRSİNİZ...
BU İÇERİĞİ ŞANTİYE®NİN YOUTUBE KANALINDAN DA İZLEYEBİLİRSİNİZ... LÜTFEN TIKLAYIN...
400. SAYI ZENGİN İÇERİĞİYLE E-DERGİ OLARAK DA YAYINDA... TIKLAYIN
2 Ağustos 2023
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.