Geçtiğimiz günlerde tasarım ve yapım açısından son yılların en nitelikli binalarından biri olan Ziraat Kuleleri’ni ziyaret ettik... Tüm dünyada önemli yapılara imza atan New York merkezli KPF (Kohn Pedersen Fox Associates) tarafından tasarlanan, Kalyon İnşaat’ın ana müteahhitliğini ve Turner’ın proje yönetimini üstlendiği Ziraat Kuleleri İstanbul Finans Merkezi’nde yer alıyor. Yapı tasarımı, cephesi ve formuyla olduğu kadar sürdürülebilir yapım teknikleri, aldığı LEED Platinum sertifikası ve “oditoryumu” ile de oldukça ilgi çekiyor. İnşaatta Mükemmeliyet Ödülünü de alan ve yaklaşık 4500 kişiyi barındıracak bu nitelikli kulelerin teknik ayrıntılarını, proje yönetiminin başındaki isim Turner Operasyonlar Müdürü Mehmet GENÇ, Turner Construction Başkan Yardımcısı ve Avrupa Bölge Müdürü Mehmet Sami KILIÇ ile Turner Türkiye Genel Müdür Yardımcısı İlayda Öner MERMERBAŞ okurlarımız için özetledi...
Şantiye®: Ziraat Kuleleri ile ilgili genel bir bilgi alabilir miyiz?
New York merkezli KPF (Kohn Pedersen Fox Associates) tarafından tasarlanan, Kalyon İnşaat’ın ana müteahhitliğini ve Turner’ın proje yönetimini üstlendiği Ziraat Kuleleri (Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü) bildiğiniz üzere Türkiye’nin şu andaki en büyük üst yapı projesi olan İstanbul Finans Merkezi projesi içinde yer alıyor. Tümüyle tamamlandığında yaklaşık 4500 kişiyi barındıracak kuleler son zamanların önemli projelerinden biri.
46 ve 40 katlı iki kuleden oluşan Ziraat Bankası binalarının toplam inşaat alanı 430 bin 986 metrekare. 27 bin 195 metrekarelik arazi üzerine inşa edilen projenin genelinde Ziraat Bankası ve Ziraat GYO yönetiminin vizyonu oldukça dikkat çekiciydi. Hem tasarım hem imalat aşamasında yurtdışı ve yurtiçinden hep önde gelen kalifiye kadrolar ve danışmanlarla çalışıldı. Alt taşeronlar da hep kıymetli firmalar oldu. New York merkezli KPF Architecture’un kazandığı uluslararası mimarlık yarışmasına dünya çapında üst düzey işlere imza atan tanınmış ofisler katılmıştı. KPF’in proje kapsamında Türkiye’deki partneri ise A Tasarım Mimarlık (Ali Osman Öztürk) oldu.
Proje, 7 kat yeraltı otopark, 8 katlık bir podyum alanı, ticari perakende alanları, çakıl taşı formuna sahip 495 kişilik bir Oditoryum yapısı ve yaklaşık 4000-4500 çalışanı barındırmak üzere tasarlanan ofis alanları da dahil olmak üzere Türkiye’nin en büyük kamusal bankasının genel merkezi olması amacıyla geliştirildi.
Kule 1 faaliyete geçti ve binada hayat başladı. Ufak tefek tadilat işleri ve test-devreye alma süreçleri devam ediyor. Yaklaşık 2500 banka profesyoneli bu kulede şu anda çalışıyor. Kule 2’de ise podyum katlarda çalışmalar devam ediyor.
Mehmet Sami Kılıç, Mehmet Genç ve İlayda Öner Mermerbaş
Şantiye®: Ziraat Kuleleri gibi özel bir projede Ziraat GYO’nun ortaya koyduğu yaklaşımı nasıl değerlendiriyorsunuz? Ziraat GYO’nun kurumsal ihtiyaçlarına nasıl yanıt verdiniz?
Projelerin başarısının temel unsurlarından biri, projeye nasıl yaklaşıldığıdır. Ziraat GYO ekip ve yöneticilerinin projeye tutku ve vizyonla yaklaşması, endüstrideki önde gelen isimlerle iş birliği yaparak kaliteyi yüksek tutmayı amaçlayan bir plan oluşturulması, projenin başarısında kritik bir rol oynadı. İnşaat işlerinde mükemmeliyet, işverenle başlar ve aslında bir DNA meselesidir; çünkü iyi bir temel olmadan güzel bir proje gerçekleştirmek mümkün değildir. Turner olarak küresel ölçekte edindiğimiz bilgi ve deneyimi, bu projenin başlangıcından itibaren gösterilecek ilgi ve potansiyeli de öngörerek, projenin başarısı için tüm paydaşların hizmetine sunduk. Atik bir proje yönetimi hizmeti için sürdürülebilirlik, inovasyon, kalite kontrol ve etik ilkelerimize Ziraat GYO vizyonunu da ekleyerek projenin başarıyla icrası için büyük bir çaba sarf ettik. Bu yaklaşım, projenin uzun vadeli başarısı ve kalitesi için de temel oluşturdu.
Şantiye®: Ziraat Kuleleri gibi nitelikli yüksek katlı binalarda, yaratıcı tasarımda mimari müellif katkısından ve çoklu danışman kullanımının İnşaatta Mükemmeliyet Ödülü’ndeki payından bahsedebilir misiniz?
Yüksek katlı bina projelerinde, yaratıcı tasarımda mimari müellif katkısı oldukça kritiktir. Bu ödülün değerlendirilme kıstaslarından önemli bir parametre de yaratıcı tasarımın varlığıydı. Projemizi uluslararası tanınırlığı olan New York menşeili KPF (Kohn Pedersen Fox) firması çalıştı. İlgili müellif, yerel ve uluslararası diğer tasarım gruplarından yirmiye yakın danışmanlık firması ile binanın estetik, işlevsellik, sürdürülebilirlik ve güvenlik gibi önemli özelliklerini şekillendirdi. Mimarlar, mühendisler, iç mimarlar, peyzaj mimarları, sürdürülebilirlik uzmanları ve diğer danışmanlar, binanın her yönünü optimize etmek için iş birliği yaptılar. Müellifin özgün yaklaşımı, tasarım becerisi ve çoklu danışmanlık hizmetleriyle bina fonksiyon optimizasyonunun sağlanması, yönetimsel süreçler açısından multidisipliner ve zorlu çalışma koşulları gerektirse de, Turner koordinasyonu ile bina projesini benzersiz kıldı ve Ziraat Kuleleri’nin İnşaatta Mükemmeliyet ödülünü kazanmasında rol oynadı.
Şantiye®: Turner’ın Ziraat Kuleleri projesine dahli ne zaman, nasıl oldu ve projenin Turner için önemi nedir?
Ziraat Kuleleri, Turner olarak 2016 yılından beri takip ettiğimiz bir projeydi. Bu projede çalışmaya başlamamız şirketimizin Türkiye’deki çalışmaları için önemli bir dönüm noktasıdır. Bu projede verdiğimiz proje yönetimi hizmeti İstanbul Finans Merkezi’nin geneline de yayıldı ve İFM’de de genel program yönetimi yapmaya başladık.
Projede Turner olarak aslında kalabalık bir orkestra idare ettik. Ziraat GYO, yüklenici firma ve tasarım ofisleri arasında dengeleri sağladık. Projede herkesin bir pozisyonu vardı ve herkes görevini, işini iyi yapmak istiyordu. Ama bu görev dağılımını, dengesini, koordinasyonunu ve stratejiyi bir proje yöneticisinin idare etmesi gerekiyordu. Turner olarak da bu görevi layıkıyla icra ettiğimize inanıyoruz. Tabiri caizse moderatörlüğümüz oldukça işe yaradı ve iş, işverenin hedeflerine uygun bir şekilde tamamlanabildi. Sonunda da bina, Uluslararası İnşaatta Mükemmellik Ödülünü kazandı. Turner olarak ana yüklenici ihalesi, iş güvenliği, her bir imalatın adım adım kontrolü, yapılan değişiklikler, maliyet kontrolü, sözleşmelerin imzalanması ve hakkedişlerin kontrolü gibi birçok başlıkta hizmet verdiğimiz en kapsamlı proje yönetimi işlerimizden biri oldu.
Şantiye®: Proje yönetimi inşaat başlamadan başlamış anladığımız kadarıyla...
Evet öyle oldu... Proje yönetim firmalarının inşaat öncesinde projeye dahil olması en büyük katkıyı sağlar, bu çok nettir ama maalesef ülkemizde bu sıra tam izlenmez. Hatta çoğu kez imalat aşaması, şantiye başladıktan sonra proje yönetimi devreye girer. O zaman da proje yöneticisinin işi çok daha zorlaşır. Çünkü sözleşme şartları ve ihalesi proje yönetim firması tarafından yapılmayınca kontrol sağlamak daha zor olur. Ama proje yönetimi hizmeti öncesinde alındığı zaman, hem fiyatı daha düşüktür hem de projeden sağlanan artı değer çok daha fazladır.
Şantiye®: İstanbul Finans Merkezi’ne ilk taşınan banka da Ziraat Bankası oldu... Bu nasıl sağlandı?..
Evet doğrudur... İstanbul Finans Merkezi’ne ilk taşınan ve faaliyete geçen firma Ziraat Bankası oldu. İFM’de, Merkez Bankası hariç diğer tüm projelerin gerisinden başlamasına rağmen tüm paydaşların yüksek eforları ve Ziraat GYO yönetiminin ısrarcı tutumu sayesinde ve pandemi döneminde kesintisiz çalışılmasıyla faaliyete geçen ilk bina oldu. Burada önemli bir nokta da Proje Yöneticisi olarak inşaata dahlimizdi. Sözleşme modeli oldukça başarılıydı. Pandemi gibi nedenlerle ekonomik olumsuzluklar yaşandığında diğer banka inşaatları durma noktasına gelse de biz devam edebildik.
Şantiye®: Geçtiğimiz günlerde de Ziraat Kuleleri’ne İnşaatta Mükemmeliyet Ödülü verildi... Bu ödülün kapsamı nedir, hangi unsurlar dikkat alındı ve ödülün kazanılmasında proje yönetimi firması olarak Turner’ın hangi katkıları etkili oldu?
İnşaatta Mükemmeliyet ödülleri genellikle inşaat projelerinin üstün kalitede, mükemmel işçilik ve/veya sürdürülebilirlik gibi özelliklere sahip olduğunu onurlandıran ödüllerdir. Bu tür ödüller, bir projenin inşaat süreci ve sonucu ile ilgili mükemmel performansı tanımak ve teşvik etmek amacıyla verilir. Ödülü organize eden Yüksek Binalar ve Kentsel Yaşam Alanı Konseyi (CTBUH) ise yüksek binaların tasarımı, inşası ve sürdürülebilirliği konularında kar amacı gütmeyen, uluslararası bir organizasyon olup, yüksek binaların dünya çapında daha iyi tasarlanması ve sürdürülebilir bir şekilde inşa edilmesi amacıyla çalışan bir kuruluştur. Her yıl verilen “İnşaatta Mükemmeliyet Ödülü” yüksek binaların yaratıcı tasarımı ve mükemmel inşasını adeta sertifikalayan prestijli bir ödül olarak bilinir. 16-21 Ekim 2023 tarihlerinde Singapur ve Kuala Lumpur’da “Yüksek Yoğunluğu İnsanileştirmek: İnsanlar, Doğa ve Kentsel Alan” teması ile gerçekleştirilen konferans kapsamında Ziraat Kuleleri projesi büyük bir başarı örneği göstererek İnşaatta Mükemmeliyet ödülü ile onurlandırılmıştı. Kazananlar ise “Yaratıcı Tasarım”, “Mükemmel İnşaat”, “Sürdürülebilirlik”, “Fonksiyonellik ve Kullanılabilirlik” ile “Toplumsal ve Çevresel Katkı” unsurlarına göre seçiliyor.
Bu ödüller, yüksek binaların kalite, estetik, sürdürülebilirlik ve toplumsal katkı açısından mükemmel olmalarını teşvik etmek amacıyla veriliyor. Projenin kazandığı bu prestijli ödülün temelinde iş birliği, inovasyon ve sarfedilen yoğun emek yatıyor. Öncelikle, projenin başarısı için tüm ekibin bir arada çalışmasını sağladık. İş birliği, her adımımızda kilit bir unsurdur ve farklı disiplinlerden gelen ekip üyeleri arasında iletişim ve iş birliği konusunda odaklıyız. Ziraat Kuleleri projemizde de çok geniş bir kapsamda proje yönetimi hizmetlerini sunduk. Bunun için, proje yönetimi araçlarını etkin bir yönetim anlayışı ile işverenin hizmetinde kullandık. Verdiğimiz hizmetlerin kapsamı inşaat öncesi (ihale) dönemi, inşaat dönemi (bütçe, program ve imalat kontrolü ile tarafların koordinasyonu) ve inşaat sonrası kapanış ve operasyonel devir teslim süreçlerini kapsıyor. Bu minvalde, proje inşaat kalite kontrol süreçlerini, mali yönetimi, risk yönetimi ve süreç temelli yönetim mekanizmalarının tesisi, bizlere inşaatta mükemmeliyet ödülünü getirdi.
Şantiye®: Ziraat Kuleleri inşaatına ilişkin kayda değer konuları özetleyebilir misiniz? Ve projedeki inovasyon ve teknoloji kullanımından örnekler verebilir misiniz?
Öncelikle mimari açıdan bina tasarımının üst düzey olduğunu söylemeliyiz. Ayrıca bu tasarım kriterlerinin tümünü hem inşaat süresinin bu kadar kısa olduğu hem de ağır pandemi koşullarında uygulatmanın zorluğunu da hatırlatmak gerek.
İmalat kapsamında ise ilk akla gelen cephe oluyor. Biz binanın formunu ve cephe yüzeyini kendi aramızda gümüş bir mermiye benzetiyoruz. Çok düzgün, muntazam bir cephe. Bunun için cam imalatçısı çok hassas davrandı ve yurtdışından cihazlar getirip camda bozuk, düzensiz görüntü oluşmasını engelleyen çalışmalar ve uygulamalar yaptı. Ayrıca ısıl işlem uygulanmış özel, yüksek performanslı camlar seçildi. Cephedeki her panel o kadar uyumlu ve düzenli monte edildi ki cephe yekpare gibi gözüküyor. Cephenin ısı, su, ses ve rüzgar performansı yüksek seviyede. Bu seviyenin yakalanabilmesi, kriterlerin sağlıklı uygulanabilmesi ve sonrasında kontrol edilebilmesi için cephe firması, fabrikasında örnek bir bina bile yaptı. Bu örnek bina o kadar büyüktü ki belediye binanın ruhsatını bile sormuştu.
Mimarlık ofisi de dünyanın önde gelen firmalarından biri ve binanın inşa aşamasında da etkin rol aldı. Periyodik aralıklarda tüm inşaatı takip etti ve müdahil oldu. Tasarımının arkasında net ve güçlü bir duruş sergiledi. Bu aslında maalesef pek Türkiye’de görmeye alışık olmadığımız bir durum. Türkiye’de tasarımcılar, tasarımı yaptıktan sonra projeden çıkmaya çalışıyorlar, inşaat aşamasında pek yer almak istemiyorlar. Fakat bu yaklaşım dünyanın hiçbirinde kabul gören bir yaklaşım değil. Mimar, tasarımını korumak için binanın inşa aşamasında da etkin bir görev alır; ki Ziraat Kulelerinde de böyle oldu. Biz de Turner olarak orijinal tasarımın korunması konusunda hassas bir yaklaşımda bulunuyoruz. Mimarı merkeze alan bir proje yönetimi yürütüyoruz.
Şantiye®: Cephe konusunu biraz daha açalım isterseniz...
Ziraat Kuleleri projesinde özellikle cephe imalatında, yüksek kalitede bir proje yönetimi servisi almayan projelerde sıklıkla gözlenen “anizotropi” ve “çarpıklık” gibi konuların yaşanmaması ve neredeyse sıfır hata seviyesinde bir üretim gerçekleşmesinin teminine özen gösterildi. Sertleştirilmiş ve ısıl işlem görmüş cam üretimi sırasında “anizotropi”, bazı sertleştirilmiş cam panellerde polarize ışık altında görülebilen belirli bir görsel etkiyi ifade eder. Çarpıklık ise genellikle camdan bakıldığında, görüntülerin içinde bulanık bir görünüme neden olan ve cam yüzeyinde yansımalarda dağılma oluşturan bir kalite sorunudur. Bu çarpıklık sorunu, sertleştirilmiş cam türlerinde yaygın bir sorundur. Bu nedenle, Türkiye’de ilk kez kullanılan ve dünya genelinde sadece birkaç cam işleyicisinde bulunan tam otomatik fotografik ölçme sistemine sahip anizotropi ve çarpıklık kontrolü yapabilen makinenin tedarik ve kullanımının temini sağlandı. Bu sayede tasarımcının da beklentisi karşılayan, görsel hatası neredeyse sıfıra yakın cephe camlarının montajı, beklenen cephe tasarımı etkilerinin yakalanmasını sağladı.
İnşaat sürecinde inovasyonun öne çıktığı bir başka konu da robotik ekipmanın özellikle oditoryum gibi özel yapılarda, birbirinden tümüyle farklı eğrisellik ve kalınlıklara sahip ahşap panellerin üretiminde özel yazılım destekleriyle kullanılmasıydı. Bilindiği üzere otomotiv endüstrisinde sıklıkla kullanılan ve endüstriyel üretimin bir parçası olan bu tip ekipmanlar, ilk defa projemizde 1102 adet ahşap panelin üretiminde, insan gücünün yerine sıfır hatayla üretim felsefesiyle çalıştırıldılar.
Yine Ziraat Kuleleri projesinde, yüksek katlı bina içi hızlı ve etkili taşıma için 23 adet akıllı çift kabin asansör sistemi kullanıldı. Çift kabin (double deck) asansörler, geleneksel tek katlı asansörlere göre bazı önemli avantajlar sunuyor. Bu avantajlardan istifade etmek de Ziraat Kuleleri’nin ihtiyacı olan bir realiteydi. Bu sayede, daha fazla taşıma kapasitesine sahip asansör grupları ile katlara daha hızlı ulaşım, bekleme sürelerinin azaltılması ve projede alan tasarrufu sağlandı.
Şantiye®: Ziraat Kuleleri projesinde Oditoryum da oldukça farklı bir form ve yapıya sahip... Böylesine çarpıcı bir yapının inşaat sürecinde ne tip mühendislik çözümleri tatbik edildi?
“Oditoryum”, öncelikle Ziraat Genel Müdürlüğü’ne hizmet edecek ve aynı zamanda İFM için eğitim ve konferans faaliyetleri, oda müziği etkinlikleri ve resitaller düzenlemek amacıyla kullanılacak, 495 kişilik oturma kapasitesine sahip olağanüstü bir mekan. Oditoryum salonu, atrium yüksek girişinin hemen yanında, Kule-2 podyum alanının tam ortasına yerleşik ve büyüleyici yapısıyla dikkat çekiyor. Serbest formda tasarlanmış ve “çakıltaşı” formunu andıran yapısı ile dış kabuk, 2786 doğal taş parçasının robotlar tarafından kesilip üretilmiş olduğu traverten bloklardan inşa edildi. Dünyada benzeri olmayan böyle bir yapı inşa etmek büyük inşaat zorlukları içeriyordu. Genel olarak, dış kabuk taş kaplamasının ürettiği yükleri birincil yapısal çelik çerçeveye iletmek için 232 sekonder yapısal çelik modülü kullanıldı. Dış kabuk yaklaşık 1900 metrekarelik bir yüzey alanına sahip ve 2786 parçalık doğal traverten taşla tamamlandı. Taşların her biri şekil ve eğrilik bakımından diğerinden farklı. İç kısmın kaplaması ise farklı şekillerde eğrisellikler içeren doğal Ayous ahşap panellerle yapılarak ve tüm paneller bir araya getirildiğinde “çakıltaşı” formunun içini kaplamak için kullanıldı. İç kabukta toplamda 1102 adet doğal ahşap panel bulunuyor ve bunlar 2024 adet LVL ahşap çerçeve ile desteklendi.
İç ve dış kabuk tasarım özellikleri, aşağıda özetleyebileceğimiz konuları koordine etme ve çözme konusunda büyük bir zorlukoluşturdu. Karmaşık geometriden gelen üretim zorlukları nedeni ile dış kabuk traverten taşlarının kalınlığı 2 cm’den 3 cm’ye çıkarılarak sürdürülebilir ve istikrarlı bir üretim sağlandı. Ancak taş kalınlığının artırılması, toplam yapısal yük sınırlamaları içerisinde kalınabilmesini de temini maksatlı iç kabuk kaplama malzemesi tercihlerini etkiledi ve bu nedenle kolay işlenebilir, yumuşak bir ağaç olan Ayous ağacı LVL bir sekonder taşıyıcı karkas ile ana taşıyıcı sisteme bağlantılanarak yapısal kararlılık sağlandı.
Bina sistemlerinin entegrasyonu, Oditoryum gibi komplike bir yapıda ekstra olarak üzerinde durulması gereken bir husustu. Tasarımda mevcut yangın söndürme sistemlerinin taşıyıcılarının iç kabukla birden fazla birleşim noktasında etkileşime gireceği öngörülerek, yangın söndürme sistemleri ilgili şartname gereklilikleri içerisinde kalınmak suretiyle yan duvarlara montajlanabilen tipte söndürme sistemleri (side-wall) seçildi, bu da inşa edilebilirlik noktasında elimizi rahatlattı. Reflektörlerin üstündeki alanlara bakım erişimi sağlanması için Glulam ahşap çerçeve, mevcut tasarıma entegre edildi. Bu bağlamda, pandemi kaynaklı termin sorunları nedeniyle özellikle iç bölge için yapılan malzeme değişiklikleri, örneğin Ayous kullanımı, oturma koltuğu ve PVC zemin kaplamalarının değiştirilmesi, akustik modelin Odeon programı ile yeniden oluşturulmasını ve ilave akustik katmanların, toplam kaliteden ödün vermemek için sisteme entegrasyonunu zorunlu kıldı.
Dış kabuk malzeme temini hususunda, pandemi döneminde gerçekleşen tedarik zincirindeki bozulmalar nedeniyle lokal bir taş ocağından seçilen travertenler ile, yerel ekonomiye de katkı sağlayacak şekilde ilerlendi. Üretim ve zaman çizelgesi, yapının karmaşıklığına göre farklı eğrisellikteki taş grupları için ayrı tesislerde üretim ihtiyacını ortaya çıkardı ve montaj planlaması ile tesislerin üretim paterni uyumlulaştırıldı.
Yapım yöntemi değerlendirmeleri örnek saha uygulamaları akabinde modüler bir kurulumdan tekil taş montajına revize edildi ve bu sayede daha hafif parçaların, ağır kaldırma ekipmanlarına ihtiyaç duyulmadan, dengesiz yüklemelerin etkisinden arındırıldı, stabil bir derz takibinin yakalanması kolaylaştırıldı. İç kabuk kaplamaları 7 bölüme ayrılarak, 3 etaplı montaj planı kurgulandı. Ayrıca, el numuneleri ve iç mimari ahşap bitişlerin boya renk uygunluğu için yaklaşık 60 örnek üzerinden uygulama denetimi gerçekleştirilip, iç mimari bitişlerin renk ve doku uyumları mükemmele yakın seviyede eşleştirildi. Ahşap boya renk seçimi sonrasında boya uygulama sürekliliğini sağlamak için alt yüklenici tarafından özel imalat prosedürleri ve kontrollü çalışma alanları oluşturuldu, ilgili alanlarda periyodik atölye ziyaretleri ve faaliyet denetimleri gerçekleştirilerek raporlandı.
Bu örnekte de görüldüğü üzere, proje yönetimi olarak Turner, gerekli çözümlerin üretilmesi ve inşaat süreçlerinin kusursuza yakın tamamlanmasında, yetkin mühendis grubuyla, kurum olarak multidisipliner ve çok taraflı bir çalışmaya yön verip yönetti. Bu çarpıcı örnek, Ziraat Kuleleri gibi spesifik bir proje üzerinde yönetimi gerçekleşen onlarca uygulamadan sadece bir tanesi. Bu ve benzeri uygulama ve aktarımlar, etkin yönetimsel araçların kullanımı, projenin her noktasında tatbik edildi ve sonucunda bu İFM çatısı altında bulunan gözbebeğimiz Ziraat projesi CTBUH organizasyonu tarafından “2023 İnşaatta Mükemmeliyetçilik” ödülüne layık görüldü.
Şantiye®: Tasarım koordinasyonu ve malzeme seçim süreci nasıl yönetildi?
Tasarım ekibi uluslararası bir müellif olup, ayrıca hizmet aldığı yirmiye yakın danışmandan oluşuyor. Proje niteliklerinin gerektirdiği deneyime sahip bu ekip arasında mevcut iş birliği ve iletişimin, yüklenici uygulama çizimleriyle karşılık bulması, üst düzey başarı için multidisipliner çalışma ve koordinasyon gerektiren önemli bir husustu. Tasarımın yüklenici saha uygulama çizimlerinde sorunsuz biçimde karşılık bulduğunun teyitlenmesi ve doğru bilgi akışının sahaya iletilmesi, güncel uygulama projelerinin saha uygulama ekiplerine aktarımının sağlanması ve denetim süreçlerinde nihai uygulama çizimlerinin gözetilmesi, Turner ve işin yüklenicisi grubun hassasiyetle üzerinde durduğu bir husustu. Bu noktada her iş kalemi öncesi 3D modellerle çakışma koordinasyonu yüklenici tarafından yapıldı, ilgili disiplin uygulama çizimlerinin tasarımcı ve Turner proje yöneticilerine sunuldu. Bu doğrultuda, 9441 adet uygulama çizimi, 680 adet bilgi talebi, 14893 adet sunum, ilgili yorum-onay zaman kısıtlarının da içerisinde kalınarak değerlendirildi ve ilgili bilgi akışının güncel tutulması, proje yönetim yazılımlarının da desteğiyle sıfır fiziki doküman ile çevreye duyarlı bir şekilde yönetildi.
Ziraat Kuleleri projesinde kullanılan malzemelerin seçimi konusu proje gereksinimleri ve müellif tercihleri gözetilerek yapıldı. Uygun malzeme araştırmaları safhası, dayanıklılık, estetik, maliyet ve sürdürülebilirlik gibi faktörleri göz önünde bulundurmayı gerektirir. Ziraat Kuleleri projesinde birçok farklı mimari katmanda kullanılan malzemelerin doku uyumuna üst seviyede dikkat edildi. Uyumun sağlanması için mood boardlar hazırlatıldı, fiziki numuneler incelendi, masa ve saha örnek imalat uygulamaları ile uyum ve inşa edilebilirlik kontrol edildi. 2598 adet malzeme sunumu proje süreçleri içerisinde incelenerek yorumlandı.
Dikkate alınan bir diğer husus da maliyet ve bütçe kontrolü ile gerektiğinde talebi söz konusu olan değişikliklerin yönetimi oldu. Hem maliyet etkin hem de yüksek kalitede malzemeler seçilmesi, malzemelerin kalite ve diğer güvenlik standartlarına uygun olması gereklidir. Özellikle inşaat safhasının küresel bir pandemi krizi ile beraber gelen tedarik zinciri problemlerinden etkilenmemesi için yüklenici ve onun tedarikçileri ile yeri geldiğinde “Yerelden Tedarik Et” yaklaşımı önceliklendirildi, olası tedarik sorunları kaliteden ödün verilmeden aşıldı.
Ziraat Kuleleri gibi büyük projelerde, tasarım koordinasyonu ve malzeme seçimi süreçlerini etkili bir şekilde yönetmek için Turner gibi deneyimli bir proje yönetimi firması ihtiyaç vardı. Kurumsal olarak Turner, tasarım ve malzeme seçimi süreçlerini koordine ederek, projenin hedef bütçe ve iş programı sınırları içerisinde kalınarak başarıyla yürütülmesini sağlayıp, işveren memnuniyetinin yakalanmasında aktif rol oynadı.
Şantiye®: Bu tür projelerin kompleks yapısından dolayı inşaat öncesi dönemde “planlamanın” önemi bilinir... Bu süreçte “proje yönetiminin” katkılarından bahsedebilir misiniz?
Bahsettiğiniz üzere Ziraat Kuleleri projesi spesifik özellikleri olan bir proje. Yaklaşık 430 bin 986 metrekare toplam inşaat alanı olan, biri 46 diğeri 40 kata sahip iki farklı kule binasından oluşan projede, yalnızca cephelerde 10.121 panelden ibaret 27 farklı cephe sistemi mevcut. Projenin podyum katlarında, çok amaçlı kullanıma uygun toplantı odaları, yemekhane, fitness alanları ve ofis katları var. Podyum alanlarının kalbine de konferans, eğitim ve sempozyum gibi özel etkinliklerin gerçekleştirilebileceği çelik, ahşap ve doğal taş kaplamalarıyla yapısal olarak benzerlerinden farklılaşan oditoryum yerleştirilmiş. Bütün bu veriler de bize inşaat öncesi dönemde planlamanın ne kadar kritik olduğuna bir anlamda işaret ediyor. Yapım öncesi süreçte öncelikle inşaat zaman çizelgesi ve sıralaması planlanmış, potansiyel iklim koşullarının yapım süreçlerine etkisi değerlendirilmiş, geçici tesis ve altyapıların saha mobilizasyon planlamasıyla eşgüdümlü yerleşimi sağlanmış, atık bertarafı ve gürültü yönetmeliği gibi uygulanabilir tüm yönetmelikler gözetilip, şantiye girişleri ve geçici yollar tesis edilmişti. Vinçlerin kurulum lokasyonları ve kaldırma planları, ekipman kurulum izin gereksinimleri titizlikle çalışılmış ve makine ile ekipmanların verimliliklerinin inşaat süreçlerini olumsuz etkilemeyeceği doğrulanarak her çeşit yapım süreci inşa edilebilirlik kriteri gözetilerek planlama evresinde değerlendirilmişti. Bütün bu analiz ve planlamalar, inşaat süreçlerinin akışına uygun ilerlemesine katkı sağlamıştır.
Şantiye®: İnşaat safhasında kalitenin sağlanması için hangi araçları kullandınız?
Kalite yönetimi projede kritik bir rol oynadı. Kalite Yönetim Sistemi (KYS): ISO 9001 kalite standartlarına uygun bir KYS’nin uygulanması, süreçlerin düzenli ve sistematik bir şekildetakibi Ziraat Kuleleri projesinde gerçekleştirildi. İnşaatta mükemmeliyet için her bir iş kalemine özel, imalat sıralı akış etaplarını detay bir şekilde tarifleyen 353 adet yapım yöntemi dokümanı oluşturuldu. Her bir tarifli iş kalemi işin, işe özel hazırlanan imalat muayene ve test planları uyarınca kritik kontrol noktalarında “Dur” ve “Kontrol Et” prensibi uyarınca imalatlar Turner saha kontrol ekiplerince denetlendi. Eksik, kusur ve yanlış imalat tespitleri yapılan durumlarda Yüklenici’nin uyarılması ve Düzeltici/Önleyici faaliyet aksiyonlarının alınması temin edildi. Toplamda 430 bin 986 metrekarelik inşaat alanında, birçok farklı disiplinde eş zamanlı ve sıralı ilerleyen imalat gruplarında bu türlü bir kontrol faaliyetinin icrasının zorluğu, önemi ve gerektirdiği profesyonel yaklaşımı takdirlerinize sunuyoruz.
Şantiye®: Çevreye saygılı uygulamaların benimsenmesi, sürdürülebilirlik ve çevresel etkilerin minimize edilmesiyle ilgili çalışmalarınız nelerdi?
Çevresel sürdürülebilirliği projemizin temelinde tuttuk. Çevreye zarar verme riskini minimize etmek için çevresel etkileri değerlendirdik ve sürdürülebilir malzeme ve yöntemler kullanarak projeyi uyguladık. Atık yönetimi ve enerji verimliliği konularına da büyük önem verdik. Projenin çevresel etkilerini azaltmak için yenilikçi stratejiler kullandık. Örneğin, atık azaltma programları ve geri dönüşüm süreçleri kurduk. Ayrıca, enerji tüketimini optimize etmek ve karbon ayak izini azaltmak için enerji verimli teknolojileri benimsedik. Konum ve Ulaşım, Sürdürülebilir Alanlar, Su Verimliliği, Enerji ve Atmosfer, Malzeme ve Kaynaklar, İç Çevre/Hava Kalitesi, Bütünleştirici Süreç, Tasarımda Yenilik, Bölgesel Öncelik gibi birçok kriterin değerlendirildiği LEED sertifikasyonu süreçlerinde en yüksek seviye olan Platinum sertifikası alarak Ziraat Kuleleri projesini taçlandırdık.
Şantiye®: LEED Platinum alan bir bina olarak Yeşil Bina anlamında neler yapıldı?
LEED Platinum sahibi Ziraat Bankası kuleleri projesinde en başından beri Yeşil Bina sertifika hedefi vardı. Bu hedef tasarım başlamadan konulmuştu.
Binada LEED standartları gereği kritik elektrik-mekanik hususlar dikkate alındı. Binada taze hava ihtiyacı, kullanıcı konforu ve enerji performansı düşünülerek tasarlandı. LEED kriterlerine göre taze hava kapasite oranlarının artırılması ancak enerji verimliliği gözetilerek kontrol edilmesi esastır. Taze hava hesapları ASHRAE 62.1-2007 standardına göre yapıldı. Gri su arıtma sistemi kurularak, günde 155 m3 su kazanımı sağlanıyor ve pisuvar, klozet ve bahçe sulamada kullanılıyor. Değişken devirle çalışan klima santrallerinde ise debi ölçümü, belirlenen en kısık devirdeki değerden daha az olmayacak şekilde çalışıyor. Binanın tüm mekanik taze hava girişlerinde minimum F7 verimlilikte filtreler bulunuyor. İç ve dış aydınlatma güç yoğunluğu hesabında ASHRAE 90.1-2007 standardı maksimum güç yoğunluğu değerlerine uyuluyor. Kullanılan lambaların güçlerine göre ASHRAE 90.1-2007 standardına göre güç yoğunluğu hesabı yapıldı. Bina aydınlatma kontrolleri, binanın ortak alanlarındaki aydınlatma armatürlerini, belirlenen bir saatten sonra otomatik olarak tam veya kısmi kapatabilme özelliğine sahip. Aydınlatma kontrollerinin altyapısı, kiracıların kendi kiralanabilir alanlarında da otomatik kapama yapabilmesine olanak veriyor.
Komplekste yer alan tüm mekanik ve elektrik sistemler merkezi otomasyon üzerinden izlenebiliyor ve müdahale edilebiliyor. Sistemin performans değerleri sürekli olarak takip edilerek kayıt altına alınıyor. Gerek yürürlükteki Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği, gerekse de LEED sertifikası kriterleri gereği binanın ısıtma, soğutma, aydınlatma ve sıcak su tüketimleri ayrı ayrı ölçülüyor. Bina içinde su verimliliği sağlanabilmesi için şartnamede belirtilen kriterlere uygun su armatürleri kullanılıyor. Bu kapsamda klozet rezervuarları, çift butonlu ve maksimum 2,5/4 litre sifon debili; pisuarlar, susuz veya maksimum 1 litre sifon debili geciktirme özellikli (akıllı); lavabo bataryaları, maksimum 2 litre/dakika debili (4 bar basınçta); duş başlıkları maksimum 8 litre/dakika debili (4 bar basınçta) ve mutfak bataryaları maksimum 5 litre/dakika debili (4 bar basınçta).
Ayrıca binada enerji modellemesi yapıldı ve bu anlamda üst düzey performans yakalandı.
Enerji verimliliği oldukça yüksek bir bina inşa edildi. Elektrikli otomobil şarj cihazları da oldukça fazla. Binanın bir özelliği de BIM (Building Information Modelling) kullanılması.
Şantiye®: İş sağlığı ve güvenliği kapsamında hangi şekilde önlemler alındı?
İş sahalarında güvenli çalışma koşullarının sağlanması, işçi sağlığı ve güvenliğinin korunmasına en üst seviyede özen gösterildi. Tüm aşaması takip ve kontrol edilen İSG uygulamaları ile 12,654,232 direkt adam saatlik çalışma süresinde 0 ölümlü kaza ve 0.36’lik kaza sıklık oranı ile sektörde etkili bir performanssağlandı. İSG önlemleri kapsamında öncelikle proje sahasında potansiyel tehlikeleri tanımlandı ve bunu değerlendiren risk analizleri iş spesifik yapıldı. Turner olarak yönetim hizmeti verdiğimiz tüm projelerimizde, iş başlamadan önce çalışanlar iş güvenliği eğitimi alır. Bu eğitim, işçilerin tehlikeleri tanımasına, koruyucu ekipmanları nasıl kullanacaklarını öğrenmelerine ve güvenli çalışma uygulamalarını anlamalarına yardımcı olur. İşçilere gerekli kişisel koruyucu ekipmanlar (KKE), koruyucu başlık, kulak koruyucu, gözlük, maske, iş eldiveni, emniyet kemeri gibi ekipmanlar temin edilir ve kullanmaları teşvik edilir. İşçilerin sağlık durumu ve genel sağlıkları düzenli olarak izlenir. İnşaat sahasındaki tehlikeli bölgeler, yollar, düşme tehlikesi olan yerler ve diğer tehlikeler uygun işaretlerle belirtilir. İşçi sayısı kontrol altında tutulur ve işçi giriş ve çıkışları sınırlanır. Yüksek katlı binalarda düşme tehlikesine karşı koruma sistemleri kurulur ve bu sistem, işçilerin yükseklikten düşmesini önler. İşçilerin tehlikeli bölgelerden uzaklaşmaları ve acil durumlarda hızlı bir şekilde bilgilendirilmesi için işçi ikaz sistemleri kurulur. İşçiler sürekli olarak iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymaları için teşvik edilir ve bilgilendirilir. İşçilerin kendi güvenliklerine katkıda bulunmaları önemlidir. Olası yangınlar, kazalar veya diğer acil durumlar için hazır acil müdahale ekipleri ve ekipmanları bulunur. İş sağlığı ve güvenliği uzmanları düzenli olarak sahayı denetler ve uygunluk kontrolü yapar. Bu önlemler, çok katlı inşaat projelerinde iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak için hayati bir rol oynar ve çalışanların ve diğer projeye dahil olan herkesin güvende olmasını sağlamak için gereklidir. Modern kamp alanlarının oluşturulması ve düzenli bir yemekhane kurgusu ile çalışanların refahının sağlanması (wellbeing), kaza sayılarının az olmasında diğer tüm önlemlerle birlikte önemli rol oynar. İşçilerin güvende ve sağlıklı bir ortamda çalışmalarını sağlamak, projenin başarısı için kritik bir faktördür.
Şantiye®: Sizlerin projedeki en büyük tecrübeleriniz neler oldu?
Devlet erkanı ile ilişkiler ve diplomasi anlamında tecrübe kazandığımızı söyleyebiliriz. Projede birçok paydaş ve tedarikçi olduğu için orkestra şefliğinin yürütülmesi anlamında da ciddi tecrübeler edindik. Bütün paydaşlar belki başarılıydı ama yurtdışı kökenli mimari ofisin isteklerini Türkiye’deki paydaşlara kabul ettirmek bazen zorlayıcı ve yorucu oldu. Ayrıca Ziraat Kuleleri, İstanbul Finans Merkezi’nin, yani 3.5 milyon metrekarelik bir projenin de bir parçası olduğundan düşünmemiz, hesaplamamız gereken unsurlar oldukça fazlaydı. Yanda, altta, çevrede o kadar çok proje ve çalışma varken işleri aksatmadan yürütmek başka bir hassasiyet gerektirdi. Dengeyi sağlayabilmek önemliydi. Paydaş yönetimi en önemli tecrübemiz oldu diyebiliriz.
Ayrıca pandemide, sokağa çıkılamayan günlerde 430 bin 986 metrekarelik, toplamda 86 katlı bir gökdelen yapmak da pek kolay bir iş değildi. Böylesine ağır koşullarda inşaatın devamını sağlamak ciddi tecrübe kazandırdı bizlere. Şantiye çalışanlarının kalacakları yerlerin oluşturulması, inşaatın kesintisiz devamı, çalışanların morallerinin yüksek tutulması, yurtdışından gelen özel ürünlerin üretim hatlarında ve tedarik zincirinde yaşanan problemler hep bizi zorlayan unsurlardı. Tedarik zincirinin böylesine dönemlerde nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda da edindiğimiz tecrübe oldukça fazlaydı. Dolayısıyla “Bu bizim işimiz değil” cümlesini kullanmamak için yoğun çaba sarf ettik. Her işi bir şekilde çözmeye odaklandık.
Turner Construction Türkiye Genel Müdür Yardımcısı İlayda Öner:
“CTBUH 2024 Avrupa Konferansı 18-19 Nisan’da İstanbul’da Gerçekletirilecek”
"Turner Construction olarak her yıl dünyanın farklı bir ülkesinde ödül törenleri de dahil olmak üzere 1.500’denfazla konferans gerçekleştiriyoruz. Bu konferanslarınamacını Yüksek Bina konusunda bilgi birikimi sahibi olmakisteyen insanları bir araya getirerek, sektörün gelişiminekatkıda bulunmak olarak özetleyebilirim. Bu kapsamda bizioldukça heyecanlandıran ve dikkat çekmek istediğim önemlibir konu ise 18-19 Nisan tarihlerinde ‘CTBUH 2024 AvrupaKonferansı’nın İstanbul’da gerçekleşecek olması. ‘GeleceğeUygun Şehirler: Değişen Bir Dönemde Güvenli, UyumluYoğunluk’ başlığıyla gerçekleştireceğimiz Zirve’nin; bugünAvrupa şehirlerini bekleyen engelleri ve fırsatları keşfetmekiçin önemli bir fırsat sunacağına inanıyorum. Gerek tarihive ekonomik dinamizmi gerekse gelişen silueti ile İstanbul,Avrupa şehirlerinin yeni milenyumun ilk on yılında karşılaştığıbirçok doğal, jeopolitik ve teknolojik zorluklar üzerine kıtasalbir tartışma için mükemmel bir sahneye ev sahipliği yapacak.Kent planlamacıları, geliştiriciler, mimarlar ve düşünceliderlerinin vaka çalışmalarının yanında sorunlar, çözümler,zorluklar ve en iyi uygulamalar üzerine görüşlerini paylaşacağızirvede öne çıkacak konular ise şunlar olacak: ‘Kısa, orta,uzun vadeli olaylara karşı bina dayanıklılığı, ‘Fiziksel ve dijitaltehditlere karşı yüksek binaları koruma’, ‘Yoğun topluluklarınpandemi sırasında ve sonrasındaki başarıları’, ‘Mevcut yüksekbinaların bakımı ve yenileme’, ‘Doğu Avrupa’da yoğunbaşkentlerin büyümesi”.
3 Şubat 2024
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.