Yönetilmesi Zor ve Kritik bir Süreçte Soudal, Küresel Salgına Hızlı Uyum Sağladı...
Beklenmedik bir şekilde başlayan ve tecrübe edilmemiş boyutta devam eden küresel salgın, bazı alanlarda faaliyetleri durma noktasına getirirken bazı sektörlerde de farklı açılımlar sağlıyor. Bu olumlu açılımı yaşayan kuruluşlardan biri ise uluslararası alanda sızdırmazlık ürünleri, silikonlar, yapıştırıcılar ve poliüretan köpük üretimi yapan Soudal firması... Biz de böylesine belirsiz birortamda firma yönetimi olarak ne tür tedbirler aldıkları ve salgında nasıl bir politika güttükleriyle ilgili firmanın genel müdürü Engin Tanrıverdi (solda) ve Satış&Pazarlama Müdürü Emre Eker’den (sağda) bilgiler aldık. Salgın döneminde rekor taleple karşılaştıklarını ifade eden Soudal yöneticileri,“2020 yılını Soudal Türkiye olarak bayilerimiz, azimle mücadele eden çalışanlarımız ve Soudal’a gönülden bağlı müşterilerimiz sayesinde tüm hedeflerimizin üstünde bir performansla kapattık. Türkiye’deki ciromuz 40 milyon Euro’yu aştı. 2021’in de benzer geçeceğini tahmin ediyoruz” diyorlar...
RÖPORTAJA NİSAN 2021 (386.) SAYIMIZIN E-DERGİ VERSİYONUNDAN DA ULAŞABİLİRSİNİZ
ŞANTİYE: 2020’yi ve küresel salgının yaşandığı süreci nasıl geçiriyorsunuz? Refleksleriniz ne oldu, neler yaşadınız?
EMRE EKER: Pandeminin zorluklarını elbette dünyada ve ülkemizdeki her birey ve her kurum gibi biz de yaşadık ama hızlı öğrendik, hızlı uyum sağladık ve geleceğe daha iyi hazırlandık. Küresel salgının başladığı ve yoğun yaşandığı 2020’de nalbur ve hırdavat pazarlarında rekor taleplerle karşılaştık. Çünkü pandemide insanlar yaşam alanlarına odaklandılar ve herkes evinde, yazlığında ve ofisinde tadilat yaptı. İnsanlar bir mastikle pencerelerinde sızdırmazlık sağladılar, bir yapıştırıcıyla sarkan kornişlerini sabitlediler, bir silikonla duş teknelerini onardılar. Bu sayede 2020 yılını Soudal Türkiye olarak bayilerimiz, azimle mücadele eden çalışanlarımız ve Soudal markasına gönülden bağlı müşterilerimiz sayesinde koyduğumuz tüm ortak hedeflerimizin üstünde bir performansla kapattık. Bu anlamda 2021’nin de benzer geçeceğini tahmin ediyoruz.
ENGİN TANRIVERDİ: Geçen sene salgının başladığı mart ayına kadar şirket performansımız normal seyrinde ilerliyordu. Mart ayı da olayın ciddiyetinin tam anlaşılmaması nedeniyle pek olağandışı geçmedi; fakat nisan ve mayıs aylarında durumun vahameti anlaşılmaya başlanınca bütçelerimizde revizyonlar yaptık ve bazı tedbirler aldık. Fakat Soudal olarak satışlarımız hep revize tahminlerimizin üzerinde seyretti. Haziranla başlayan ve neredeyse sene sonuna kadar geçen dönemde ise ertelenen taleplerin yeniden ortaya çıkması ile hiç olmadığı kadar iyi bir seyir izledik. Çok yüksek hacimlere ulaştık.
Farklı reflekslerimiz de oldu tabi... Mesela iletişime önem veren bir firma olarak bayilerimize destek olmaya, moral vermeye gayret gösterdik. Bu kapsamda kara odaklanmadan, yüzde 10’dan başlayan oranlarda indirimli kampanyalar düzenledik. Bayilerimize moral ve cesaret veren bu uygulamamız oldukça etkili oldu. Şirket içinde ise tek vardiyaya düştüğümüz bir aylık dönem dışında üretimde kesintiye gitmedik. 2021 ocak itibariyle de üç vardiyaya çıktık. Fakat bu da yetmiyor, yatırımlarımız devam ediyor. Her ay yeni arkadaşlar aramıza katılıyor. 2014’te 55 olan kadromuz bugünlerde 150’nin üzerine çıktı.
ŞANTİYE: İnşaat sektörünün mevcut durumuyla ilgili yorumlarınız ne olur?
EMRE EKER: Geçen sene tüm sektörler gibi istikrarsız bir yıl geçirildi. Bu yıl inşaat sektöründe bir normalleşme bekliyoruz. Özellikle bu dönemde biriken işlerin açılacağını tahmin ediyoruz. Fakat belirsizlikler de devam etmiyor değil. Kış aylarının Türkiye genelinde ağır geçmesi, pandemide 3. dalga endişesi, hammadde ve tedarik kanalındaki sıkıntılar ve fiyat artışları ve diğer taraftan faizlerin yükselmesi her ne kadar belirsizlikleri artırıyor olsa da Soudal Türkiye olarak sektöre olan inancımız ve sorumluluklarımız neticesinde rekor büyümelerle başladığımız 2021 yılını adetsel olarak yüzde 20 büyümeyle kapatmayı hedefliyoruz.
ENGİN TANRIVERDİ: Herkes için çok değişik, zor, bugüne kadar yaşanmamış, tecrübe edilmemiş bir sene atlatıldı. Üretimlerdeki dur-kalklar nedeniyle özellikle maden ve petrole dayalı hammadde tedarik zincirinde ciddi kopmalar yaşandı. Bu kırılma ve kopmalar onarılmaya çalışılıyor. Her şey ya topraktan çıkan maden ya da kuyudan çıkan petrolle ilintili. Döviz bazında iki buçuk kata varan artışlar yaşadık. Bin dolarlık hammadde bazen 2500 dolara çıkıyor. İhtiyaç duyulan hammaddeyi bu rakama bulmak bile bazen kolay olmuyor. Belirsiz, kimsenin ne olduğunu anlamadığı, tahmin yürütemediği dönemlerden geçtik ve geçiyoruz. Yönetilmesi zor ve kritik bir süreç. Bu zamana kadar yaşanan krizlere hiç benzemiyor. Bu belirsizliği doğru yönetmek, müşteri ve bir üst merciye anlatmak, kabul ettirmek zorlaşıyor. Satıcısı olsun, dağıtıcısı olsun kimse doğal olarak zarar görmek istemiyor. Sonuçta son tüketicinin cebine yansıyan bir süreç. Bu da yatırım iştahını kısıyor. Altı ay sonra arzın bollaşabileceği ve fiyatların düşebileceği beklentisi yatırım ve ihtiyaçları erteliyor. Diğer taraftan şahsen inşaat sektörünün 2017 yılındaki seviyelerine dönmeyeceğini düşünüyorum.
“Eskiden insanlar konutlarına, ‘Başımın üstünde bir çatım olsun’ mantığıyla bakardı. Ancak şimdi başının üstündeki çatıda ne tip bir kiremit kullanılmış, camları yalıtımlı mı gibi arkasında teknik cevaplar arayan bakış açıları edinilmeye başlandı”
ŞANTİYE: Yapı malzemeleri sektöründe ne değişiyor?
ENGİN TANRIVERDİ: Dijital çözüm ve alternatifler ağırlık kazansa da yüz yüze iletişimin önemini kaybetmeyeceğine inananlardanım. Bu kapsamda önümüzdeki günlerde bir tanıtım aracımız yollara düşecek. İnsanlara yüz yüze bire bir ürünlerimizi tanıtmanın çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
Değişen şeyler var tabi... Eskiden insanlar konutlarına, “Başımın üstünde bir çatım olsun” mantığıyla bakardı. Ancak şimdi başının üstündeki çatıda ne tip bir kiremit kullanılmış, camları yalıtımlı mı, yapı malzemeleri sağlıklı mı, binanı mantolaması var mı, kapı ve pencere kasaları sızdırmaz mı gibi daha sorgulayıcı, arkasında teknik cevaplar arayan bakış açıları edinilmeye başlandı.
ŞANTİYE: Müteahhit taleplerinde bir farklılaşma var mı?
EMRE EKER: Değişim, satın alan, yani son tüketicinin ihtiyacına, beklentilerine göre şekil alıyor. Daha konforlu alanlar, daha performanslı çözümler, daha estetik görsel ürünler isteniyor. Müteahhit ve mimar da bu talepleri karşılamayı hedefliyor ama söz konusu taleplerin tasarruflu bir şekilde temin edilmesine de odaklanıyor. Dolayısıyla eskiden bu tip yenilikçi, sağlıklı, performanslı ürünleri özellikle müteahhide kabul ettirmek daha zordu ama son tüketici baskısıyla müteahhit de bu duruma, tasarruflu olması koşuluyla uyum sağlamaya başladı.
ŞANTİYE: Mastik, köpük ve sızdırmazlık ürünlerinde teknoloji, trend, değişim ne yönde oluyor? İnovasyon ne yönde ilerliyor?
ENGİN TANRIVERDİ: Sektörde yenilikler kimyasal alanda ve uygulama ekipmanı alanında yoğunlaşıyor. Kimyasal alanda hibrit ürünler, yani silikon ve poliüretanların farklı avantajlarını bünyelerinde toplayan ürünler ön plana çıkıyor. Bunun yanı sıra az veya kontrollü şişen, esnek, sızdırmaz, yangın dayanımlı köpükler ya da sadece yapıştırma maksadıyla kullanılan poliüretan köpükler gibi kullanım noktasına uygun alternatifler var.
Ekipman da farklılaşıyor. Mesela Soudal Comfort’taki gibi, herhangi bir köpük tabancası gerektirmeyen, kendinden tabancalı, defalarca kullanılabilen çok avantajlı bir ürün var piyasada. Hem içindeki formülasyonu hem de başlık dizaynıyla Soudal’ın patentinde. Dünyada hiçbir köpük üreticisi firmanın elinde olmayan bir imkan.
ŞANTİYE: Çok kısa olarak Soudal ve Soudal Türkiye hakkında bilgi alabilir miyiz?
EMRE EKER: Soudal, bilindiği üzere profesyoneller ve son tüketiciler için sızdırmazlık ürünleri, silikonlar, yapıştırıcılar ve poliüretan köpükler imal eden Avrupa’nın bağımsız en büyük üreticisi. 2020 yılında yaklaşık 1 milyar Euro cirosu, dünya genelinde 3500’ü aşkın çalışanı ve 20 üretim noktası bulunan Soudal olarak 5 kıtada 69 satış ofisi ve dağıtım iştiraklerimizle birlikte toplamda 140 ülkeye satış yapıyoruz. Halen kurucumuz Vic Swerts’ün yönettiği Soudal, yapı kimyasalları alanında uluslararası bir uzman oyuncu konumunda. Kesintisiz Ar-Ge yatırımları, uzun dönemli yaratıcılık vizyonu ve lokal pazarların gereksinimlerine uyum sağlamak, şirketimizin DNA’sında var. Bu özelliklerimiz sayesinde 2019 senesinde performansımızı geliştirerek “En İyi Yönetilen Şirket” ödülüne layık görülmüştük.
Türkiye’de ise 2011 yılından bu yana yer alıyoruz. En önemli özelliğimizse tamamen sızdırmazlık ürünleri, poliüretan köpük ve yapıştırıcılara konsantre olmamız. Üretimden satışa, organizasyon yapımızdan ürün geliştirmeye, hammadde tedariğinden pazarlamaya kadar tüm konsantrasyonumuzu bu alana veriyoruz. Kompakt bir yapımız var. Firma olarak kendimizi hem ürün hem hizmet olarak en iyi olmaya adıyoruz. Bir numara olmamızın sebebi de bu.
ŞANTİYE: Ürün portföyünüzden ve inovatif ürünlerinizden de bahsedebilir misiniz?
EMRE EKER: Soudal olarak tüm dünyada, özellikle Avrupa’daki portföyümüzde çok fazla inovatif ürünümüz mevcut; fakat bunların tümünü bir anda Türkiye pazarına sunmak yerine doğru kullanım alanları ve doğru zamanlama oluştukça sektörümüzün kullanımına sunmayı tercih ediyoruz. Halihazırda birçok stratejik ürünle Türkiye pazarına hizmet veriyoruz. Farklı renk, taşıma gücü ve kürlenme sürelerinde Fix All grubu MS bazlı yapıştırıcılarımız oldukça ilgi çekiyor. Onun dışında Carbond markalı metal endüstrisine yönelik poliüretan bazlı çelik mastiklerimiz, cephe sektörü için geliştirilmiş ultra elastik nötr cephe silikonlarımız, yangın geciktirici ürünlerimiz, özel amaçlı silikonlarımız, PVC ve alüminyum doğrama sektörlerinde tercih edilen benzersiz silikonize ve akrilik mastiklerimiz, poliüretan köpüklerimiz, yapıştırıcılarımız, kimyasal dübellerimiz ve teknik spreylerimiz mevcut. Soudafoam Comfort markalı patenti bize ait, tekrar kullanılabilen akıllı tabanca sistemli poliüretan köpüğümüz sektörün en inovatif ürünü. Genius Gun sistemi sayesinde köpük uygulaması kolay ve tasarruflu bir hal alıyor. Kısmen kullanılan kutunun tekrar uygulanabilir olması için basma pipeti kullanım sonrası kapatılabiliyor. Bu sistem başka firma ve markalarda yok.
ŞANTİYE: Dünyada çok sayıda fabrikası olan Soudal’ın Türkiye’de hangi ürünleri üretiliyor?
ENGİN TANRIVERDİ: Türkiye fabrikamızda akrilik bazlı ürünleri hammaddeden başlayarak üretim prosesini tamamlayarak nihai ürün haline getiriyoruz. Onun dışında silikonları yarı mamul olarak alıp dolduruyoruz; geri kalan ürünlerin tamamını diğer Soudal fabrikalarından ithal ediyoruz. Akrilik üretim hacmimiz 2014 yılından sonra gitgide büyüdü. Bunun temelinde de Soudal diğer ülke organizasyonlarının akrilik ihtiyaçlarının çok büyük kısmını Türkiye’den karşılamaya başlamaları var. Türkiye’den tüm dünyadaki 48 Soudal şirketine akrilik bazlı birçok ürün ihraç ediyoruz. Belçika’daki merkez Ar-Ge ofisimizin de desteğiyle iyi bir kalite tutturduk. Bu sayede ülkeye de ciddi bir istihdam ve döviz girdisi sağlıyoruz.
ŞANTİYE: Soudal merkez Türkiye’ye nasıl bakıyor? Yakın dönemde farklı yatırımlar söz konusu mu?
ENGİN TANRIVERDİ: Türkiye’de ciromuz 40 milyon Euro’yu aştı. Bu oran dünya genelinde de oldukça başarılı bir rakam. Akrilik bazlı malzemelerin üretiminde Belçika merkezi geçtik, firma içinde en büyük akrilik üreticisi olduk. Tek bir formül ürünle başladığımız akrilik ürün portföyünü yirminin üzerine çıkardık.
Kısa zamanda hem üretimimiz arttı hem de fabrikamız büyüdü. Fakat diğer taraftan yeni bir üretim merkezine ihtiyacımız olduğu da aşikar. Bu konuda girişimlerimiz olmasına rağmen son beş altı yılda ülke olarak o kadar farklı şey yaşadık ki, Belçika merkezimiz de ekonomik ve siyasal bir stabilite aradığından biraz itidalli hareket etme politikası güdüyor. Diğer taraftan sanayi arsaları tam bir rant aracına dönmüş durumda. İstanbul’da fabrika yapılacak arazilerin metrekaresine 500 dolar isteniyor. İnanılacak gibi değil. Avrupa’nın ortası Belçika’daki merkezimin dördüncü faz yatırım yaptığı arazinin bile metrekaresi 75 Euro. Endüstriyel alanlara bir düzenleme getirilmesi şart.
RÖPORTAJA NİSAN 2021 (386.) SAYIMIZIN E-DERGİ VERSİYONUNDAN DA ULAŞABİLİRSİNİZ
31 Mart 2021
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2025 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Artus, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Chryso, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Deutsche Messe, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hannover Fairs, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Molecor, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Samsung, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Viessmann, Wermut, Wilo, Winsa, XCMG, Xylem ve ZF'nin değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1800 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.