Bu yazıda, üç yıl önce ihalesine hazırlandığımız, Stockholm'de inşa edilen Design and Build bir metro projesinin istasyon binasına ait tasarım, planlama ve maliyet sürecinden bahsedeceğim.
YAZAN: İnş. Müh. Ahmet Said EYİGÜN / Mott MacDonald
Fotoğrafta görünen kazı, eski bir yığma binanın bodrum katlarından başlayıp bina temelinin altına inen bir metro istasyonu inşaatına ait.
Design & Build sözleşmelerde genelde projenin sadece ana hatları belirtilir ve detaylı projelerin yüklenici tarafından yapılması istenir. Böylece hem tasarımın sorumlusu doğrudan yüklenici firma olur hem projeyi yüklenici firma tasarladığı için zaman tasarrufu sağlanır hem de maliyet daha kontrollü şekilde ilerler. Buna dair detaylı bir çalışmayı daha sonra paylaşacağım.
Stockhom'un Hammarby bölgesinde çalıştığımız bu projede, idarenin bildirdiği şekliyle tasarımın ana hatları belliydi. Aşağıda gösterdiğim gibi, metro istasyonunun girişi bu eski binanın -1'inci bodrum katından sağlanacak, daha sonra -2'inci bordum katına inilecek, bilet holüyle devam edecek ve oradan da temelin altına inecekti.
Aynı zamanda binanın hemen bitişiğine bir açık kazı yapmamız ve bu açık kazının tabanından peron tüneline kadar devam eden bir merdiven tüneli açmamız isteniyordu.
Daha sonra ise bina içerisinde başladığımız bilet holü binasıyla açık kazı içerisinde yapacağımız istasyon binasını birleştirerek tek parça bir istasyon binası yapmamız gerekiyordu.
Sonuç olarak inşaat bittiğinde dışarıda herhangi bir silüet değişikliği oluşturmayan, tamamen bina içinde ve yer altında kalan bir istasyon inşa etmiş olacaktık.
Bütün bu işlerin hem tasarım hem planlama hem de maliyet sürecini bir arada yürütecektik ve Added Value denilen bir metodoloji dokümanıyla birlikte ihaleye teklif verecektik.
Bu süreçte teknik destek almak almak için tanınmış tasarım firmalarından olan SWS ile çalışmıştık ve birlikte bir ön tasarım yapmıştık. Bu tasarıma göre, metro istasyonununun açıktaki kısmının (bina dışındaki kısmının) inşaatı için binanın hemen yanından başlayarak aşağıdaki resimde gördüğünüz gibi bir derin kazı planladık.
Bu derin kazı, bina temel kotunun altına kadar inecekti.
Kazı derinleştikçe hem zemin yatay yükleri hem de binanın oluşturduğu yükler kazı alanına yatay etki oluşturacaktı.
Bu yükleri dengelemek için kazı yapacağımız alanın tamamının etrafına, binayla kesişen kısım da dahil olmak üzere RD Pile denilen çelik kazıkları çakarak ve ana kayaya soketleyerek kazıyı desteklemeyi planladık.
Ayrıca binanın ve zeminin oluşturduğu yatay kuvvetleri dengelemek için de aralıklı olarak çelik strutlar planladık. Böylece zemini ve binayı emniyete almış olacaktık ve kazıyı güvenle yapabilecektik.
Bu kazıyı hemen tamamlamamız gerekiyordu, çünkü şartnameye göre perona inecek merdiven tünelinin bitimi için bir kilometre taşı (milestone) verilmişti. Merdiven tünelini yapmak için ana hat NATM tünelinin bitmesini beklemek çok geç olacaktı; o yüzden merdiven tüneli girişi bu derin kazı içerisinden yapılacaktı. Kazı destek sistemini tasarlarken bir taraftan da kazıyı nasıl yapacağımızı planlıyorduk. Kazı tabanı derindeydi ve normal bir ekskavatörün bom uzunluğu yüzeyden bu kazı derinliğine yetişemeyecekti.
Bu planlamalar sırasında hem detayları daha iyi görebilmek hem planlamayı daha iyi yapabilmek hem de metodoloji dokümanını daha verimli hazırlayabilmek için aşağıdaki gibi modellemeler yapıyorduk.
Kazı ilerledikçe ve derinleştikçe kazı alanı içerisine ekskavatör indiremezdik, çünkü alana yerleştirdiğimiz destek kirişlerinin aralıkları standart boyutta bir iş makinesi için yeterince geniş değildi. Bu yüzden küçük ekskavatörler kullanmayı planladığımızda bu da hem ek iş süresi hem de daha fazla makine kullanımı gerektiriyordu.
Bunun için bu tarz durumlara özel uzun bomlu ekskavatörle kazı yapmayı planladık.
İş makinesi üreticileri ile görüştük ve kazı derinliğine uygun olacak ekskavatörler için satın alma ve kiralama opsiyonları üzerine fiyatlar alarak planlamamızı yaptık.
Artık bina dışı kazısı için tasarım yaklaşık olarak hazırdı. Elbette tasarımla beraber planlama ve maliyet hesabı da yapıyorduk. Önce saha temizliği yapılacak, sonra zemin testleri yapılacak, daha sonra zemin parametrelerine uygun RD Kazıklar çakılacak, ardından adım adım kazı yapıldıkça strutlar yerleştirilecek ve kazı tabanına bu şekilde erişilecekti.
Bu işlerin tamamını tek bir taşeron ile yapmak mümkün değildi. Zemin testleri için ayrı, kazı destek için ayrı ve hafriyat için ayrı yüklenicilerle görüşüyorduk ve aynı zamanda bu işleri kendimiz şirket bünyesinde yaparsak yaklaşık maliyet ne olur diye fiyat analizi yapıyorduk.
Bina dışında bu tasarlama ve maliyetlendirme işlerimiz devam ederken aynı zamanda bina içerisinde de planlamalarımız devam ediyordu. Bina dışı, işin kolay kısmıydı ve asıl macera içeride başlayacaktı.
Binanın -1. bodrum katı, metro istasyonunun giriş katıydı ve burada sadece basit kırma ve yenileme işlemleri olacaktı ve bu kata cadde seviyesinden rampa ile kolaylıkla iniliyordu. Fakat -1'inci kattan -2'inci bodrum katına araç geçişi için rampa ya da herhangi bir yol yoktu. İş makinelerini -1'inci kattan sokup, bilet holü katı olan -2'inci bodrum katına indirmek için -1'inci bodrum katının taban döşemesini ve binanın strüktürünü bozmadan 2 adet kolonu kesmemiz ve binayı harici destekleme sistemiyle desteklememiz gerekiyordu.
Görsel: Kolon kesimi ve geçici destekleme sistemi planlaması
İş makinesini bir kat indirebilmemiz için çeşitli senaryolar yazmıştık:
1. Senaryo: Cadde üzerinde bir mobil vinç konumlandıracaktık ve bu vinç bomunu bina içerisine bodrum kat giriş kapısından yatay şekilde uzatacak ve bom ucuna bağladığımız makineyi indirecekti.
2. Senaryo: Döşemeyi kesecek sonra bodrum kata toprak dolgusu yapacaktık ve araçları o şekilde indirecektik.
3. Senaryo: Bodrum katın tavanına caraskal bağlayacaktık ve caraskal vasıtasıyla indirecektik.
İlk iki senaryoyu çeşitli nedenlerle elemiştik ve nihayetinde 4 adet caraskalın dengeli şekilde tavana sabitlenmesi ve iş makinelerinin bu caraskallara bağlanarak -1. bodrum katından -2. bodrum katına indirilmesini planlamıştık.
Caraskallara gelen iş makinesi yükünün üst döşemeye binmesiyle oluşan ağırlığı dengelememiz gerekiyordu. Bu da ek çelik destek sistemi anlamına geliyordu.
Her planlama bir ek maliyet ve ek süre gerektiriyordu ve şartnamede bu iş için verilen toplam iş süresinin niçin bu kadar uzun olduğunu iş üzerinde çalıştıkça anlıyorduk.
İş makinelerini aşağı indirdikten sonra ise binanın -2'inci bodrum katının da tabanını yani binanın temel betonunu kesmemiz gerekiyordu. Temeli kestikten sonra ise binanın oturduğu zemini kazmamız gerekiyordu. Fakat temel betonunu kesmek demek, binanın ağırlık merkezini kaydırmak demekti ve binanın geometrik merkezi ile ağırlık merkezi arasında eksantrisite denilen bir kaymaya sebep olacaktık.
Görsel: Bina temel betonu kesimi için temsili bir fotoğraf
Bunu önlemek için temeli kesmeden önce bina içerisinden, temel betonu yüzeyinden zemine RD kazıklar çakarak, kesilecek ve kazı yapılacak alanın etrafını çevirmeyi planladık.
Böylece temel kesildikten sonra bina etkilenmeyecek ve yanal yükler RD kazıklar tarafından taşınacaktı. Bu durumu aşağıdaki gibi modellemiştik.
Fakat RD Kazık çakma makinelerinin mast denilen ve kazığı kavrayan ekipmanının yüksekliği, bina içi döşeme yüksekliğinden fazla idi ve ölçümlerimize göre kazık çakma makinesi dik konumda kazık çakmak için yerleştirildiğinde bina içerisine sığmayacaktı.
Design and Build projelerin en güzel(!) yanı işte bu kısmı...
Uygulamayı veya planlamayı yapmadan sadece tasarımcı gözüyle baksaydık, burası için standart RD Pile hesabı yapıp bırakırdık. Sonra uygulayıcı firma bunu uygulamak için neler yapacağını düşünürdü. Fakat hem tasarlayan hem planlayan hem de uygulayacak olan, yani aslında parayı harcayacak olan taraf siz olunca bütün detayları düşünüyordunuz.
RD Pile makinelerinin mast uzunlukları bina içi kat yüksekliğinden uzun olduğundan daha küçük bir makine kullanmamız gerekiyordu. Bu da daha küçük çaplı kazık çakabileceğimiz anlamına geliyordu. O yüzden tasarımcı firma ile kazıyı desteklemek için RD kazık yerine mikrokazıklar kullanmayı planlamıştık. Böylece bina içerisinden kazıkları çakacaktık ve sonra temeli keserek kazımıza devam edecektik.
Ve çalışma saatleri...
Çevredeki bina sakinlerinin kazık çakma titreşimlerinden va kazı gürültüsünden en az etkilenmesi için idari dokümanda belirtilen çalışma saatleri sınırlamalarına uymak zorundaydık. Bu da belli günlerde ve belli saatlerde çalışamamak anlamına geliyordu. Dolayısıyla maliyet planlaması yaparken süreyi de bu planın içine çok hassas şekilde dahil ediyorduk.
Ve farklı senaryolar arasından süre, maliyet, uygulama kolaylığı, güvenlik ve yönetmelik sınırları içerisinde bizim için en optimum senaryoyu seçerek planlamamızı yapıyorduk ve maliyetimizi hesaplıyorduk...
Devamı edecek...
26 Temmuz 2024
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.