Su, insanların ve diğer bütün canlıların yaşamını devam ettirebilmesi için hayati bir öneme sahip olmasına rağmen yapılar söz konusu olduğunda, çeşitli bozucu etkisi nedeniyle çok zararlı ve tahrip edici olabilmektedir...
Y. Mimar Revan ÇEVİK
Şube Müdürü / Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı
Yapılarda en büyük yük taşıma kapasitesine sahip olması beklenen kısımlar, yapının toprakla temas eden temel ve bodrum katlarıdır. Yapıların toprakla temas eden bu kısımları, yeraltı sularına maruz kaldığından sudan en çok etkilenen kısımları olarak değerlendirilmektedir. Bu durum “su yalıtımı” yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Eğer gerekli tedbirler alınmaz ise su, çeşitli yollarla yapıya nüfuz ederek süreç içerisinde yapıda olumsuz sonuçlara sebep olur. Hiç uygulanmayan veya yanlış detaylandırılmış su yalıtımı çözümleri, yapı kullanım ömrünü kısaltmakta, can güvenliğini ve insan sağlığını tehdit etmekte, yapı güvenliği açısından geri dönülmez durumlara yol açmaktadır.
İnsan nüfusunun hızlı bir biçimde artması sonucu, dünyamızın kaynakları sınırlı kalmakta olup, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için tüm kaynakların verimli kullanılması ve yaptığımız tüm işlerin sürdürülebilir olması gerekmektedir.
İnşaat sektörü özelinde “sürdürülebilirlik”; yapının tasarım, uygulama, işletme, bakım-onarım, yenileme ve yıkım dâhil olmak üzere yaşam döngüsü boyunca çevreye karşı sorumlu, doğal kaynakları verimli şekilde kullanan bir yapı olması anlamına gelmektedir. Bu kapsamda değerlendirildiğinde yapıların, deprem etkisinde can ve mal güvenliğini sağlayacak şekilde tasarlanması ve yapılması gerekmektedir. Aynı zamanda insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde servis ömrünün uzatılması ülke ekonomisi için büyük önem teşkil etmektedir.
Yapıların servis ömrünün uzatılması ve yapı kalitesinin korunmasında su yalıtımı büyük önem teşkil etmektedir. Gerek yerüstü gerekse yeraltı suları tarafından yapılarımız sürekli suya maruz kalmaktadır. Özellikle ülkemizde yapı stokunun büyük bir kısmını oluşturan betonarme yapı elemanları, suyun etkisi altında yapısal özelliklerini hızla kaybetmeye başlamaktadır. Betonarme yapı elemanlarında bulunan donatı, suyun etkisi altında kısa bir süre içerisinde korozyona uğrar ve suyun yapıya girişinin önlenmemesi durumunda 10 yıl içerisinde donatı kesitinin yüzde 50’den fazlası kaybolur.
Fotoğraf Kaynak: https://ynscorrosion.com/hizmetler/betonarmede-korozyon-onarimlari-ve-guclendirme/
Aynı zamanda su etkisi altında betonda da yapısal deformasyonlar oluşur. Bu şartlarda dayanım kaybına uğrayan yapı, doğal afetlere maruz kaldığında yapıdan beklenen taşıma gücü performansını gösteremez.
Yapılara olumsuz yönde tesir eden su; yağış suları, zemin nemi ve suyu, basınçlı ve basınçsız su, su buharı gibi çeşitli su kaynaklarından gelmektedir.
Yapının suya karşı korunması amacıyla alınan tüm önlemlere ve uygulamalara “su yalıtımı” denir. Bir uzmanlık dalı olan yalıtımın ana unsurları doğru detay çözümü, nitelikli malzeme ve kaliteli işçiliktir.
Su yalıtımı çalışmaları ve bu hususta alınan önlemler; yapının ömrü, insan sağlığı ve konforu açısından büyük öneme sahiptir. Yapılarda su yalıtımı; suyun hangi miktarda ve yoğunlukta, hangi halde ve ne yönde gelirse gelsin yapı kabuğundan içeri girmek suretiyle yapı elemanlarına, dolayısıyla da yapıya zarar vermesini önlemek amacıyla uygulama aşamasında yapılmalıdır.
Yapının temeli ise suya en fazla maruz olan bölümüdür. Zemindeki su etkisi her bölge için farklılık göstermektedir. Her yapı için, zemindeki su yoğunluğuna göre önlem alınması, malzeme ve detay çözümünün bu doğrultuda yapılması gerekmektedir.
Zemin suları içinde basınçlı su, yapıya en çok zarar veren etmendir. Normal şartlarda korozyon etkisi gözlenmeyen betonarme bir yapı için, basınçlı su etkisi altında da bu özelliğini sürdürebilmesi, ancak tam bir su geçirimsizliğin sağlanmasıyla mümkündür. Özellikle yapının tüm yüklerini zemine aktaran ve onu taşıyan bölümlerinin sürekli su ile etkileşim halinde bulunması, yapının taşıyıcılığı açısından sorun oluşturmaktadır.
Su yapı üzerinde sadece taşıyıcı sisteme zarar vermekle kalmaz, donatı korozyonu, alkali silika reaksiyonu, çiçeklenme, suyla birlikte diğer zararlı sıvıların yapıya girmesiyle betonun korozyonu, nem-rutubete bağlı sağlık sorunları, donma-çözülme ve ısı kaybı oluşması gibi sorunlara da neden olur.
Özellikle ülkemizde yaşanan büyük depremlerden sonra yapılan araştırmalarda, yapılarda yüzey suyunun yapıdan uzaklaştırılması için gerekli önlemlerin alınmadığı, temelde su yalıtımının hiç uygulanmadığı, hatta bodrum katlarda ince işçilik yapılmadan duvar, kolon ve kirişlerin kaba inşaat halinde bırakıldığı tespit edilmiştir. Unutulmamalıdır ki; suya karşı alınan tedbirler, aslında yapının kullanım ömrünü uzattığı gibi, yapının deprem performansını artırmaya yönelik atılan en önemli adımdır.
Fotoğraf Kaynak: https://dekorizon.com/bodrum-su-yalitimi/
Yapının mevcut çevre koşullarına göre yalıtımının yapılmasında suyun yoğunluğu kadar, kullanılan malzemelerin seçimi ve uygulama metotları da çok önemlidir. Bu malzemelerin yapı servis ömrü boyunca performansını koruması ve sızdırmazlık özelliğini kaybetmemesi gerekmektedir.
Su yalıtımının olmaması veya süreklilik arz etmeyen yalıtım, yapının kullanım ömrünü azalttığı gibi, çevresi ve kullanıcıları için de can ve mal güvenliği açısından tehdit oluşturmaktadır. Su yalıtımlarında genel olarak ana prensip, önlenemeyen suyun mutlaka kontrol altına alınması gerekliliğidir. Proje aşamasında, yalıtım sistemi belirlenirken, öncelikle bu ihtiyacın su yalıtımı sağlamak için mi, yoksa nem önleyici olması mı gerektiğine karar verilmeli ve akabinde malzeme seçimine yönelmek gerekmektedir.
Proje safhasında planlanan mekana, ortam şartlarına, fonksiyonuna uygun yalıtım yöntemleri tercih edilmelidir. Su yalıtımına karar verirken; yapının bulunduğu doğal çevre, iklim şartları ve fiziksel etkenlere göre yapının türü, fonksiyonu ve kullanımı dahilinde yalıtım şekline karar verilmeli ve suyun geliş yönüne göre su yalıtım malzemesi seçilmelidir.
Yapıda temelden çatıya kadar tüm mekanlar yapının kullanım amacına uygun tasarlanmalı ve özellikle ıslak hacim mekanları yatayda ve düşeyde bir araya toplanmalıdır. Unutulmamalıdır ki yalıtımda “süreklilik” esastır. Soruna göre yalıtım malzemesi seçilmelidir. En pahalı yalıtım, en uygun çözüm olduğu anlamına gelmez. Doğru bir su yalıtımı ancak doğru detay çözümü, nitelikli malzeme ve kaliteli işçilikle mümkündür.
400. SAYI ZENGİN İÇERİĞİYLE E-DERGİ OLARAK DA YAYINDA... TIKLAYIN
9 Ağustos 2023
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2025 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Artus, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Chryso, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Deutsche Messe, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hannover Fairs, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Molecor, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Samsung, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Viessmann, Wermut, Wilo, Winsa, XCMG, Xylem ve ZF'nin değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1800 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.