Günümüzde sadece finansal riskleri değil, çevresel ve toplumsal sorumlulukları da göz önünde bulundurmak, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek isteyen şirketlerin önceliği haline geldi. "ÇİFTE ÖNEMLİLİK" yaklaşımını benimseyen işletmeler, finansal disiplinlerini korurken, günümüzde çok daha önem kazanan çevresel ve sosyal etkilerini dengeli bir şekilde yönetebiliyor...
YAZAN: Dr. Emre Ilıcalı / Altensis Yönetici Ortağı
Sürdürülebilirlik, günümüzde şirketlerin yalnızca çevresel hassasiyetini değil, aynı zamanda finansal sağduyularını da test eden bir gereklilik haline geldi.
Artan iklim krizi, yoğunlaşan sosyal sorumluluk beklentileri ve sıkılaşan düzenlemelerle karşı karşıya kalan şirketler, sadece kâr odaklı yaklaşımla uzun vadede varlıklarını sürdüremiyor. Bu noktada devreye giren "çifte önemlilik" (double materiality) kavramı, sürdürülebilirlik raporlaması yapan şirketlerin hem finansal hem de çevresel ve sosyal etkilerini değerlendirerek bütüncül bir iş modeli geliştirmelerine olanak sağlıyor.
Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (ESRS) çerçevesinde yer alan ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) gibi kuruluşlar tarafından sürdürülebilirlik stratejilerinde uzun vadeli başarının anahtarı olarak görülen bu kavramı derinlemesine inceleyelim.
Çifte önemlilik, şirketlerin sürdürülebilirlik stratejilerini iki temel eksende değerlendirmesini sağlar: etki önemliliği ve finansal önemlilik.
Etki Önemliliği: Şirket faaliyetlerinin çevre, toplum ve paydaşlar üzerindeki doğrudan ya da dolaylı etkilerini değerlendiren bir süreçtir. Buradaki temel amaç, bu etkilerin boyutunu, yaygınlığını ve geri döndürülemezliğini belirlemektir. Etki önemliliği, şirketlerin toplum ve çevre üzerindeki sorumluluklarını şeffaf bir şekilde raporlamalarını sağlar.
Finansal Önemlilik ise bir şirketin finansal performansını etkileyebilecek risk ve fırsatları analiz eder. Burada, şirketin gelecekteki finansal durumu, operasyonel sürdürülebilirliği ve yatırımcıların kararlarını etkileyebilecek faktörler göz önünde bulundurulur. Örneğin, iklim değişikliği ile ilgili yeni düzenlemeler bir şirketin operasyon maliyetlerini artırabilir ve bu da finansal bir risk haline gelebilir. Aynı zamanda, yeni teknolojilere yatırım yaparak finansal fırsatlar elde edilebilir.
Sonuç olarak, AB Regülasyonları kapsamında talep edilen sürdürülebilirlik raporlamasının önemli bir gerekliliği olan çifte önemlilik analizini doğru uygulayabilen şirketler, hem finansal performanslarını optimize edebilir hem de çevreye ve topluma olan etkilerini azaltarak uzun vadeli sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşabilirler.
Şirketler için Neden Kritik Bir Strateji?
1. Kapsamlı Risk Yönetimi
Çifte önemlilik, şirketlerin riskleri yalnızca finansal açıdan değil, aynı zamanda çevresel ve sosyal etkiler açısından da yönetmelerine olanak tanır. Bu iki yönü birlikte ele almak, yalnızca finansal sonuçlara odaklanıldığında göz ardı edilebilecek risklerin daha iyi yönetilmesini sağlar. Örneğin, bir şirket iklim düzenlemelerinden kaynaklanan finansal risklerle karşılaşabilirken, aynı zamanda çevresel bozulmaya da katkıda bulunarak itibarını zedeleyebilir.
2.Regülasyonlara Uyum
Avrupa Birliği başta olmak üzere birçok hükümet ve düzenleyici kurum, çifte önemlilik ilkesiyle uyumlu olan Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) ve Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (ESRS) gibi çerçeveler oluşturmuştur. Bu standartlara uyum, yasal risklerden kaçınmak ve bu kuralların uygulandığı pazarlara erişim sağlamak açısından hayati önem taşır. Çifte önemliliği proaktif bir şekilde benimseyen şirketler, gelecekteki düzenleyici değişikliklere daha hazırlıklı olur.
3. Yatırımcı İlgisi
Yatırımcıların giderek daha fazla ESG faktörlerine önem vermeye başladığını gözlemliyoruz. Çifte önemlilik, bir şirketin performansı hakkında daha bütüncül bir bakış açısı sunarak hem finansal riskleri hem de uzun vadeli sürdürülebilirlik uygulamalarını kapsar. Bu yaklaşımı benimseyen şirketler, genellikle daha şeffaf ve ileri görüşlü olarak algılanır. Yatırımcılar, düzenleyiciler ve tüketicilerin kurumsal sürdürülebilirlik çabalarına yönelik artan beklentileriyle uyum sağlayan bu şeffaflık, sosyal olarak sorumlu yatırımcıları cezbetmelerine ve sürdürülebilir finansman sağlamalarına yardımcı olur.
5. Rekabet Avantajı ve Uzun Vadeli Değerler
Finansal ve etkisel önemliliği karar alma süreçlerine dahil eden şirketler, inovasyon ve farklılaşma fırsatlarını belirleyebilirler. Örneğin, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş, başlangıçta maliyetleri artırabilir ancak uzun vadede maliyet tasarrufu, risk azaltma ve itibar artışı gibi faydalar sağlayabilir. Sosyal ve çevresel sorunlara duyarlılık göstermek, müşteri sadakati, yetenekli çalışanları elde tutma ve yeni pazarlara erişim gibi avantajlar sağlayabilir.
6. Daha İyi Paydaş İlişkileri
Çifte önemlilik, şirketleri çalışanlar, yerel topluluklar ve çevre gibi çeşitli paydaşların perspektiflerini göz önünde bulundurmaya teşvik eder. Bu sayede şirketler, bu gruplarla daha güçlü ilişkiler kurabilir, bu da artan destek ve iş birliği, daha az çatışma ve operasyonel sosyal lisansın güçlenmesiyle sonuçlanabilir. Paydaşların endişelerini dinleyen ve yanıtlayan bir kurum, meşruiyetini koruma ve uzun vadede başarılı olma olasılığı daha yüksek olan bir işletmedir.
7. Değişen Dünyada Dayanıklılık
Günümüzün dinamik ortamında faaliyet gösteren şirketler, iklim değişikliği, kaynak kıtlığı, sosyal eşitsizlikler ve değişen tüketici beklentilerinden kaynaklanan baskılarla karşı karşıyadır. Çifte önemlilik, bu değişen dinamikleri stratejik planlamalarına dahil ederek işletmelerin daha dirençli hale gelmesine yardımcı olur. Hem finansal hem de finansal olmayan riskleri göz önünde bulundurarak şirketler, hızla değişen dünyada zorlukları daha iyi aşabilir ve fırsatları değerlendirebilirler.
Sonuç
Günümüzde sadece finansal riskleri değil, çevresel ve toplumsal sorumlulukları da göz önünde bulundurmak, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek isteyen şirketlerin önceliği haline geldi. "Çifte önemlilik" yaklaşımını benimseyen işletmeler, finansal disiplinlerini korurken, günümüzde çok daha önem kazanan çevresel ve sosyal etkilerini dengeli bir şekilde yönetebiliyor.
Sürdürülebilirliğin giderek daha fazla kurumsal değerle ilişkilendirildiği bir çağda, çifte önemliliğin şirketler için hem kurumsal itibarı hem de paydaşlarla olan ilişkileri güçlendirdiği ve geleceğin iş dünyasında kalıcı bir yer edinmelerini sağlayan bir yol haritası olduğu unutulmamalı.
1 Kasım 2024
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.