Tasarım, hiç kimseye “Dur”, “Bekle”, “Güzergah Değiştir”, “Buraya Giremezsin” veya “Burayı Kullanamazsın” demeyecek yaşam alanları oluşturmalı, herkesi istediği yere eriştirmeli ve herkesi aynı mekanda buluşturmalıdır. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan Erişilebilirlik Kılavuzu’nda sunulan teknik bilgilerle tasarımda erişilebilirliğin sağlanması için rehberlik edilmesi hedefleniyor.
KILAVUZUN 1. BÖLÜMÜNE, 384. SAYIMIZIN E-DERGİ VERSİYONUNDAN DA GÖZ ATABİLİRSİNİZ
Tasarım herkesi kapsamalıdır. Kullanım türü ne olursa olsun binalar ve açık alan yapıları, toplumun hiçbir üyesini ayırt etmeden, herkese hitap eden mimari çözümler sunmalıdır. Söz konusu bu çözümleri içeren engelsiz yapılı çevrenin üretilmesi için tasarım aşamasından başlayarak gerekli erişilebilirlik ölçü ve ölçütleri sağlanmalıdır. Bu sayede yapılı çevre oluşturulurken gerekli tedbirler alınmış olacak, sonradan ek bir işlem gerekmeksizin erişilebilirlik tamamlanabilecektir.
Mekan tasarımında ve inşasında farkında olmadan kısıtlayıcı ve engelleyici çok sayıda hata yapılmaktadır. Erişilebilir olmayan mekanlar farklı özellikleri nedeniyle çok sayıda kullanıcıyı dezavantajlı hale getirmektedir. Bunlar engelliler, yaşlılar, geçici engeli bulunanlar, hamileler, bebek arabalılar, çocuklar, iri ve şişman kişiler, çok uzun ve çok kısa boylu kişiler ayrıca yük ve eşya taşıyanlardır. Günümüzde bunlara mobil cihazına bakarak çevresinin farkında olmadan yürüyenlerin de eklenmesi gerekmektedir. Bu gruplarda yer alan kişiler yapılı çevrede herhangi bir engelle karşılaştıklarında sorun yaşarlar, hareketlilikleri farklı düzeylerde kısıtlanır ve hatta kaza riskiyle karşılaşır.
Görüldüğü gibi yapılı çevrede hareketlilik sorunuyla karşılaşma olasılığı aslında oldukça geniş bir kesimi ilgilendirir ve hemen herkes günlük etkinliklerini gerçekleştirirken hareketliliğinde kısıtlılığa maruz kalabilir.
Yürüyüş güzergahında pek çok kişi için farkına varılmadan aşılabilen bir basamak, tekerlekli sandalye kullanıcısının karşısına çıktığında onu tamamen çaresiz bırakıp, bu kişinin engelli hale gelmesine yol açmaktadır. Oysa iki kot uygun nitelikte rampa ile birbirine bağlandığında, yani “Erişilebilirlik” sağlandığında, herkesin kullanımına uygun güzargah düzenlenmiş olacaktır.
Erişilebilirlik Zinciri
Kentlerdeki farklı hizmetlerin sunulduğu sağlık yapıları, okullar, kamu hizmet binaları, işyerleri ve konut binalarını; kaldırımlar, parklar, yaya geçitleri gibi açık alanları ve bunları birbirine bağlayan ulaşım sistemlerini herkesin günün herhangi bir saatinde kullanması gerekebilir. Bu nedenle bunların sadece bir kısmının erişilebilir olması yeterli değildir. Örneğin bir görme engelli kamu binasından hizmet almak istediğinde evinden çıkıp bu binaya erişinceye kadar kullanacağı kaldırımlarda gerekli engelsiz geçiş genişlikleri, ışıklı yaya geçidinde sesli sinyal, toplu taşıma durağında gelen araç ve aracın içinde varılan durakla ilgili sesli anons, araçtan indiği duraktan gideceği binaya gerekli yönlendirme ve bahçe girişinden binanın danışma bankosuna kadar bordür takibi veya hissedilebilir yürüme yüzeyi işareti uygulaması bulunmalıdır. Bu düzenlemeler erişilebilirlik zincirini oluşturur. Her bir düzenleme ise bu zincirin bir halkasıdır ve halkalardan birinin kopması tüm zincirin bozulmasına, yani erişilebilirliğin sağlanamamasına neden olacaktır. Söz konusu erişilebilirlik zincirinin oluşturulması için konut binalarında erişilebilirlik açısından en önemli ilke “uyarlanabilir konut” tasarımının yapılmasıdır. Uyarlanabilir konutlar, konut ortak alanlarında erişilebilirliğin sağlandığı, konut içinde ise istendiğinde erişilebilir donanımların eklenmesi ve küçük değişikliklerle engelli ve yaşlılar için erişilebilirlik gerekli düzenlemelerin yapılmasını sağlar.
Erişilebilirliğin sağlanmasında mimari çözümlerin tercih edilmesi bir diğer temel ilkedir. Örneğin kot farklarının aşılmasında rampa gibi binaya ait mimari çözümler öncelikle tasarlanmalıdır. Rampa yapılmasının teknik açıdan mümkün olmadığı durumlarda mekanik çözümler seçenek olarak değerlendirilmeli, ilk olarak da asansör düzenlenmelidir. Kaldırma ve iletme platformu ise son tercih olarak düşünülmelidir. Mimari çözümlerin önceliği, 10 işletme maliyeti nedeniyle kapatılan veya elektrik kesintisi nedeniyle çalışmama sorunu yaşanabilen mekanik çözümlerden farklı olarak, her koşulda kullanılabilmesidir.
1. ERİŞİLEBİLİRLİKTE ÖLÇÜLER VE TEMEL TASARIM KURALLARI
1.1. Genel Ölçüler
Yapılı çevrenin tasarlanmasında temel kural, farklı özelliklere sahip kullanıcıların ihtiyaçlarının aynı tasarımda karşılanması olmalıdır. Herkesin kullanımı için gerekli koşullar aynı güzergahta, aynı girişte ve aynı mekanlarda sağlanmalıdır. Bu ihtiyaçlardan biri hareketlilikleri için farklı yardımcı araç-gereç kullanan veya farklı özelliklerdeki bireylerin hareket ederken gerek duyduğu geçiş genişliğidir. Söz konusu geçiş genişliği ölçüleri Şekil 1.1’de yer almaktadır.
Şekil 1.1. Genel Ölçüler
Tasarımda, hayata geçirilecek kullanım alanlarının hareket kısıtlılığı olanlar açısından çalışıp çalışmadığının kontrolü için yeterli erişilebilir güzergah bulunup bulunmadığına bakılmalıdır. Erişilebilir güzergahlar, net genişliği, yüzey dokusu özellikleri, yürüyüş güzergahına paralel veya dik eğimlerin uygunluğu ve düzey değişikliklerinin çözümleri ile engelli ve hareket kısıtlılığı bulunan kişilerin kullanabilmesine olanak sağlanan hareket alanlarıdır.
Erişilebilir güzergah için ilk ölçüt “geçiş genişliği”dir. Geçiş genişlikleri hem kapı gibi geçilen yerler hem de yürüyüş boyunca ilerlenecek olan alanlar için sağlanırken, her zaman için net yani temiz, diğer bir deyişle üzerinde engel veya çıkıntı olmayacak şekilde düşünülmesi gereken ölçüler kullanılmalıdır.
Yardımcı araç gereç ile hareketlilik sağlayan bir kullanıcı için erişilebilir güzergâhın net (temiz) geçiş genişliği 90 cm’den az olmamalıdır (Şekil 1.2).
Şekil 1.2. Erişilebilir Güzergâh Genişliği
Tekerlekli sandalyenin hareketliliği için yatayda ve düşeyde sağlanması gereken özellikler tasarımı en çok etkileyecek ölçütlerdendir. Duran bir tekerlekli sandalye için gerekli net zemin alanı 76 cm x 122 cm’dir (Şekil 1.3).
Şekil 1.3. Tekerlekli Sandalyenin Net Zemin veya Döşeme Alanı
İki tekerlekli sandalye kullanıcısının yan yana geçebilmesi için en az 150 cm, rahatça geçiş için ve tavsiye edilen ölçü olarak ise en az 180 cm geçiş genişliği sağlanmalıdır (Şekil 1.4 a).
Yürüyen bir kişi ile yardımcı araç gereç kullanan bir kullanıcının yan yana veya karşılıklı olarak geçiş yapabilmesi için en az 120 cm, rahat bir trafiğin sağlanması için ise en az 150 cm geçiş genişliği sağlanmalıdır (Şekil 1.4.b).
1.4.a
1.4.b
Şekil 1.4. Tekerlekli Sandalye Geçiş Genişlikleri
Geçiş genişliği belirlenirken kullanıcı yoğunluğu ve buna bağlı olarak gerçekleşen trafik sıklığı dikkate alınmalı, yoğun kullanılacağı ve sürekli iki yönlü trafik olacağı düşünüldüğünde en az 180 cm, sıklıkla iki yönlü trafik için en az 150 cm, nadiren iki yönlü trafik söz konusu ise en az 120 cm geçiş genişliği sağlanmalıdır (Şekil 1.5).
Şekil 1.5. Farklı Hareket Kısıtlılığı Olanlar için Geçiş Genişliği
Görme engelliler için beyaz baston kullanırken gereken tarama alanı ve baston salınımı için Şekil 1.6’daki ölçüler temel alınmalıdır.
Şekil 1.6. Beyaz Baston Kullanımı için Gerekli Alan
Kılavuzun devamı gelecek aylarda paylaşılacaktır.
NOT: Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan kılavuzdan tüm resmi izinler alınarak derlenmiştir.
10 Kasım 2020
KILAVUZUN 1. BÖLÜMÜNE, 384. SAYIMIZIN E-DERGİ VERSİYONUNDAN DA GÖZ ATABİLİRSİNİZ
Şantiye
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 37 bin e-bülten abonesi, 15 bini aşkın takipçiye sahip facebook ile 7 bin takipçiye sahip instagram sayfaları ve 20 bin linkedin bağlantısıyla inşaat sektöründe hedef kitleye erişimin en verimli ve hızlı çözümü olmaya dijital ortamlarda da devam ediyor... 1988'den bu yana basılı yayıncılıkta olduğu gibi...
Abone Olmak için
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 120 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp, dekontu ve açık adresinizi santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.