İnşaat malzemesi sanayisinin birçok sektör gibi zor bir dönemden geçtiğini vurgulayan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Küçükoğlu, buna rağmen sektörün, Türkiye’nin coğrafi konumu, üretim kapasitesi ve ürünlerin kalitesinden dolayı salgın sonrasında uluslararası pazarda daha üst seviyede konumlanacağına inanıyor...
RÖPORTAJA E-DERGİDE GÖZ ATMAK İÇİN: https://edergi.santiye.com.tr/381/36/
Şantiye: İnşaat malzemeleri sektörü küresel salgının yarattığı bu olumsuz ortama hangi koşullarda girdi? Salgın öncesi de inşaat sektöründe sorunlar yaşanıyordu; özetleyebilir misiniz?
Tayfun Küçükoğlu: Türkiye inşaat malzemesi sanayisi 2018 ve 2019 yıllarındaki finansal dalgalanmalardan en çok etkilenen sektörlerden biri oldu. 2020 yılının ilk çeyrek döneminde sektörümüzün faaliyetlerinde büyüme eğilimi görülmeye başlandı ancak küresel salgın bu büyümeyi engelledi.
İnşaat malzemesi sanayisi, gerek toplam üretimi ve istihdamdaki payı, gerekse diğer sektörlerle yakın ilişkisinden dolayı ülkemiz için stratejik önem taşıyor. Türkiye, inşaat malzemesi üretiminde dünyanın en büyük 5 ülkesinden biri. Ülkemiz inşaat malzemesi sanayi iç pazarı 2018’de 85 milyar dolar iken 2019 yılında 66, 5milyar dolara geriledi. İç pazardaki daralma nedeniyle ihracata odaklanarak 2019 yılında 21,5 milyar dolar değerinde 50 milyon ton inşaat malzemesi ihraç eden sektörümüzün rekabet gücü ve istihdam kapasitesini koruması ülkemiz ekonomisi için de son derece önemli.
Türkiye İMSAD olarak ekonominin sürdürülebilir büyümesinin mutlaka sanayi üzerinden sağlanması gerektiğini savunuyoruz. Bugün yüzün üzerinde ülkeye ihracat yapan sektör olarak, 2019 yılında 50 milyon ton gibi yüksek bir oranda inşaat malzemesi ihracatı gerçekleştirdik. Ancak inşaat malzemesi sanayisinin ağırlığını ihracata verdiği 2019 yılındaki ihracat değerinde yaşanan artış istediğimiz gibi olmadı. 2019 yılı ihracat ortalama birim fiyatı 2018 yılına göre yüzde 20,8 düştü ve 0,42 dolar/kg olarak gerçekleşti. 2020 yılında ise inşaat malzemesi sanayisi, 2019’da olduğu gibi ağırlığını ihracata vermeye devam etti ancak mart ayı itibarıyla ortalama ihracat birim fiyatları son 7 yılın en düşük seviyesine geriledi. Bugün sektörümüzün ihracatta geçen seneye göre büyüdüğünü ama daha ucuz ürünlerin ihraç edildiği bir performansa sahip olduğunu görüyoruz. İnşaat malzemesi sanayicilerinin ürettiği ürünlerin kalitesi zaten uluslararası pazarda bilinen bir gerçek. Fiyat konusunda ciddi bir rekabet içindeyiz. Yine de fiyat rekabetini aşamıyoruz. İhracatın daha değerli hale gelmesi için Türkiye’nin markalaşması çok önemli. Ülkemizin inşaat malzemelerinin kalite açısından dünya çapında bilinir ve güvenilir bir konumda olması, bizi küresel ticarette emin adımlarla ilerlemeye teşvik ediyor.
Şantiye: Küresel salgının Türk yapı malzemeleri sektörünü ve genel anlamda inşaat faaliyetlerini nasıl etkileyeceğini tahmin ediyorsunuz? Ne tür fırsat ve ne tür tehditler yaratacak, yaratıyor?
Tayfun Küçükoğlu: 2013 yılından itibaren üyelerimizden aldığımız bilgiler doğrultusunda hazırladığımız endekslerden biri olan İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi’nin nisan ayı sonuçlarında, küresel salgının endekste ana belirleyici unsur olduğunu gördük. Faaliyet, güven ve beklenti verilerinden oluşan Bileşik Endeks, küresel salgınının etkisiyle 67,89 puana indi. Bu rakam Bileşik Endeks’in 2013 yılından bu yana gördüğü en düşük seviye... Bileşik Endeks’teki gelişmeleri, bir süre daha salgının seyrinin ve olası etkilerinin belirleyeceğini düşünüyoruz.
“Türkiye İMSAD Nisan 2020 Sektör Raporu”na göre de Covid-19 salgınının inşaat malzemesi sanayisi üzerindeki olumsuz etkisi nisan ayında daha yoğun hissedildi. Yarattığı potansiyel ve iş hacmi açısından sünger sektör olmasından dolayı Türkiye ekonomisinin inşaat malzemesi sanayisine ihtiyacı var. İnşaat malzemesi sanayisi geçen seneye kıyasla 2020’nin ilk aylarında büyüme trendine girmişken, bir kez daha küçülmeye gidiyor. Sektörün küçülmeye gitmesi telafisi zor hasarlar bırakabilir... Bugün inşaat malzemesi sanayisi, birçok sektör gibi küresel salgın nedeniyle zor bir dönemden geçiyor. Ancak coğrafi konumumuz, üretim kapasitemiz ve ürünlerimizin kalitesinden dolayı inşaat malzemesi sanayisinin, salgın sonrasında uluslararası pazarda güvenilir bir sektör olarak daha üst seviyede konumlanacağına inanıyoruz.
Şantiye: Türkiye İMSAD yeni yönetiminin küresel salgın haricinde gündeminde neler var? Nasıl bir vizyon öngörülüyor?
Tayfun Küçükoğlu: Türkiye İMSAD, 36 yıldır sürdürdüğü faaliyetleri ile inşaat malzemesi sanayisinin çatı örgütü konumunda yer alıyor. 37. Seçimli Genel Kurulumuzda, üyelerimizin takdiriyle önümüzdeki 3 yıl süresince derneğimizin yönetimi görevini devraldık. Ben bir önceki dönemde de yönetimdeydim ve o dönemde planlanmış, fevkalade başarılı çalışmalarımız bulunuyor. Bu çalışmaları bir an önce tamamlamayı hedefliyoruz. Bunu bir bayrak yarışı olarak değerlendirebiliriz. Biz bayrağı devraldık ve aldığımız yerden daha ileriye taşımak görevimiz. Esas olan istikrar ve sürdürülebilirliktir. Türkiye İMSAD olarak amacımız sektörümüzün büyümesi, ekonomik ve teknolojik gelişmeler karşısında güçlü ve hazır olmasına katkıda bulunmaktır. Dolayısıyla öncelikli çözüme kavuşması gereken konularda sorumluluk almayı sürdüreceğiz.
Bu konuların başında yer alan mesleki eğitim ile ilgili önümüzdeki dönemde Mesleki Yeterlik Kurumu’yla çalışmalarımıza devam edeceğiz. “Eğitimcinin eğitimi” konusunda, inşaat sektörü ile ilgili bölümlerde çalışan eğitimcilerin eğitimi için de İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle çeşitli eğitim faaliyetleri düzenleyeceğiz.
Dijitalleşme Türkiye İMSAD olarak çok önemsediğimiz bir konu. Türkiye İMSAD çatısı altında bir araya gelen mimarlar, müteahhitler, taahhüt firmaları, teknik müşavirler, yazılım firmaları, danışmanlar, inşaat malzemesi üreticileri, akademisyenler ve uzmanlardan oluşan buildingSMART Türkiye Çalışma Grubu 2017 yılından bu yana oldukça önemli çalışmalara imza atıyor. Bu çalışmalar çerçevesinde gerçekleşen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu ile görüşmeler, TSE Standart çalışmaları, MTC177 Ayna Komitesi faaliyetleri ve GS1 Türkiye işbirlikleri önümüzdeki dönemde de gündemimizde olacak.
Son dönemlerde odaklandığımız bir diğer önemli konu ise enerji ve kaynak verimliliği ile doğrudan ilgili bir alan olan “yenileme ve güçlendirme” ile ilgili faaliyetler oldu. Çatı kuruluş misyonumuzla ve çözüm odaklı yönetim anlayışıyla iki yıldır toplumu yönlendirici adımlar atılması için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu yıl da elimizden geldiğince her platformda bu konuyu dile getireceğiz ve çözüme yönelik yapılması gereken tüm temasları gerçekleştireceğiz.
Bu yıl önemli bir misyonumuz daha var... Yeni girişimcilere küçük ve orta ölçekli işletme sahibi deneyimli girişimcilerin tecrübelerinden faydalanma şansı veren, sınır ötesi bir değişim programı olarak nitelendirilen “Erasmus for Young Entrepreneurs / Genç Girişimciler için Erasmus” programında Türkiye İMSAD olarak yerel aracı kurum olduk. Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen bu programda SEE SMART SME’s(South Eastern European Coalition to Cultivate SMART SMEs in Europe) Konsorsiyumu’nun bir parçasıyız. Dolayısıyla bu program ile ilgili yoğun bir çalışma temposu içerisindeyiz.
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 35 bin e-bülten abonesi, 12 bini aşkın takipçiye sahip facebook sayfası ve 14 bin Linkedin bağlantısıyla inşaat sektöründe hedef kitleye erişimin en verimli ve hızlı çözümü olmaya dijital ortamlarda da devam ediyor...
3 Haziran 2020