Geçtiğimiz günlerde, metraj olarak nispeten ufak ama bazı farklı “özellikleri” olan bir şantiyeyi ziyaret ettik. Şapoğlu Yapı Mimarlık tarafından Suadiye (İstanbul)’de inşa edilen Selection Suadiye, Türkiye’nin ulusal Yeşil Bina sertifikası olan YeS-TR alınması planlanan ilk projelerden biri olma özelliğine sahip. Binada akustik, yalıtım, yağmur suyu toplama ve aydınlatma konularında ufak ufak(!) ama verimli çalışmalar yürütülüyor. Biz de edinilen deneyimle ilgili Şapoğlu Yapı Mimarlık’tan (aynı zamanda projenin de mimarı) Cemal Şapoğlu, projenin Yeşil Bina danışmanlığını yürüten Dodo Yeşil Bina Genel Müdürü Erdal Açıkgül ve akustik danışmanı İnş. Y. Müh. Safa Cihan Hacımustafaoğlu’ndan (Hacımustafaoğlu Mühendislik) bilgiler aldık...
Şantiye: Proje hakkında genel bir bilgi alabilir miyiz?
Cemal Şapoğlu: Projemiz, Suadiye Emin Ali Paşa Caddesi (İstanbul Kadıköy Belediyesi sınırlarında) üzerinde bulunuyor ve esas itibariyle bir kentsel dönüşüm projesi. Zemin artı üç katlı eski binada 7 daire ve 2 dükkan vardı. Kaba inşaatı devam eden yeni projede ise 11 daire ve 3 dükkan mevcut. Kasım ayında teslim edilmesini planlıyoruz.
Şantiye:Neden Yeşil Bina sertifikası almayı düşündünüz?
Cemal Şapoğlu: Üç kuşaktır bölgede müteahhitlik yapan bir firmayız. Bir mimar olarak da hem çevresel hem kullanıcılar hem de enerji verimliliği anlamında bazı sorumluluklarımızın olduğunun bilincindeyim. Herkes gibi müteahhitlerin de üzerine düşen sorumluluklar var. Şahsen mesleki olarak enerji verimliliği, kaynakların verimli kullanılması gibi konulara meraklı olduğum için proje başlangıcından itibaren inşaata bu kapsama girebilecek ufak ufak, kendi çapımızda unsurlar katmaya başladık. İlk yoğunlaştığımız konu, yağmur suyunun toplanması oldu. Biliyorsunuz klasik sistemde de yağmur suyu toplanır ve şehir hattına verilir. Fakat maalesef binalarda bu döngü pek düşünülmez. Son dönemde belli metrekarelerin üzerindeki binalara bazı zorunluluklar getirildi ama çok yeni bir konu. Ve biraz da yasak savma şeklinde, göstermelik yapılıyor. Yağmur suyundan elde edilen suyun kullanılmasını sağlayan sistem kuran firma sayısı tahminen yüzde biri geçmez. Biz ise ufak ölçekteki bu binada, ilk yatırım maliyetini göze alarak 25 metreküplük betonarme bir su deposu yaptık. Yağmur suyunun toplandığı bu depodaki su, binada klozetlerde kullanılacak. Şehir şebekesinden ziyade bu kaynaktan gelen suyun kullanılması ciddi bir tasarruf sağlayacak. Ayrıca her dairenin balkonuna bir musluk çekeceğiz; bu sayede depodan gelen suyla balkon yıkama başta olmak üzere bazı temizlik işleri yapılabilecek. Bu tip bazı çalışmalar yaparken, aynı zamanda arkadaşımız da olan Yeşil Bina danışmanı Erdal Bey’in, söz konusu çalışmaları biraz daha geliştirip, Yeşil Bina sertifikası alınabileceğini söylemesi ve yönlendirmeleriyle sertifika sürecine girdik. Ardından akustik ve aydınlatmaya da yoğunlaştık.
Şantiye: Neden YeS-TR?
Cemal Şapoğlu: Yurtdışı kökenli Yeşil Bina sertifikaları ilk yatırım maliyetini oldukça yükseltiyordu. Biz de kendi imkanlarımız dahilinde yerli bir sertifika olan YeS-TR’ye yöneldik. Bu sertifikaya ilk başvuran firmalardan bir olduk ve zannediyorum ilk alanlardan da biri olacağız. Yeşil Bina sertifikasyonunda çok daha yüksek hedefler olmasına rağmen biz şimdilik geçer notu hedefliyoruz.
Şantiye: Aydınlatma ve akustik dediniz... Bu iki unsur da bu ölçekteki konutlarda pek dikkate alınmayan şeyler aslında... Bu kapsamda neler yapıyorsunuz?
Cemal Şapoğlu: Evet kesinlikle... Böylesine küçük ölçekteki bir projede hiçbir müteahhit zannediyorum aydınlatma üzerine kafa yormaz ve bir proje hazırlatmaz. Biz mekanın aydınlatması için armatürlerle ilgili bir proje hazırlattık. Bu aşamada Yeşil Bina danışmanımızın ve aydınlatma danışmanımızın çok katkısı oldu. Binada doğal ışığın maksimum düzeyde iç mekanlara alınması amaçlandı. Ayrıca kullanılacak elektrik armatürleri yüksek bir enerji tasarrufu sağlayacak. Binada doğal ışık ve aydınlatma konforunun sağlanmasını önemsiyoruz.
Tabii bazı kısıtlamalarımız da oldu. Mesela ön cephemiz kuzeye baktığı ve güneş alımı yeterli olmadığı için bir fotovoltaik panel uygulaması yapamadık. Ayrıca bitişik nizam olduğundan otopark da pek mümkün olmadı.
Soldan sağa: Erdal Açıkgül, Cemal Şapoğlu ve Safa Cihan Hacımustafaoğlu
Şantiye: Akustik...
Erdal Açıkgül: Sertifikanın başlıklarından biri olan iç ortam kalitesi kapsamında, henüz tam hazırlanmadı ama bir akustik proje üzerine çalışıyoruz. Konutlarda C sınıfı şart koşulurken, biz binada bu derecenin bir üstü olan B sınıfı bir akustik konfor öngörüyoruz. Böylece ne bina içindeki hidrofor, klima, asansör gibi mekanik seslerin ne de şehir gürültüsü gibi dış kaynaklı seslerin konut sakinlerini rahatsız etmesini istiyoruz. Tabi burada komşular arası olan seslerin azaltılması da en yoğunlaşılan konulardan biri olacak.
Cemal Şapoğlu: Bildiğiniz üzere iki daire arasındaki ortak duvarlar en çok ses geçişinin olduğu duvarlardır. Bu duvarlar 8,5 cm kalınlığında iki gazbeton blok arasına ses yalıtım malzemesinden oluşacak.
Safa Cihan Hacımustafaoğlu: Akustik çok kapsamlı bir konu... Bizimse böyle bir konut binasında odaklandığımız ana konu, özellikle düşey sesler ve komşu arası ilişkiler. Öncelikli olarak tasarımda desibel geçişlerinin kontrol edilmesi lazım. Çünkü akustik, kütle-hacim ağırlıklı çalışan bir sistem. Yani performans, sadece yalıtım yaparak veya yapı malzemesiyle sağlanamıyor; gerekirse ortam hacmi artırılarak da sonuç alınabilir. Yani kat yüksekliği veya hacim büyütülerek akustik performans artırılabilir. Mesela 5 ve 9 metrekarelik yan yana iki odadan, 9 metrekarelik odadan 5 metrekarelik odaya geçen ses daha yüksekken, 5 metrekarelik odadan 9 metrekarelik odaya geçen ses daha az rahatsız edici olur. Duvarın 9 metrekareye bakan yüzeyinde 10 desibellik ekstra bir yalıtım talep edilirken, 5 metrekarelik yüzeyinde belki 20 desibellik bir yalıtım malzemesi kullanılması gerekebilir. Tabii malzeme seçimi ve tekniği de bilimsel veriler baz alınarak yapılır. O yüzden binada kullanılacak akustik malzemeler henüz detaylı değil. Cephede ise çoğunlukla taşyünü, duvar, sıva veya dekoratif sıva gibi katmanlar olduğundan ses yalıtımı büyük ölçüde sağlanır; burada asıl önemli olan pencere değerleridir.
Şantiye:Enerji verimliliği anlamında neler yapılıyor? Ve biraz da binanın kabuğuyla ilgili bilgi alsak?..
Erdal Açıkgül: Bina normalde C sınıfı Enerji Kimlik Belgesine sahip olabilecekken B sınıfı olmasına karar verildi. Yani standardın bir üst sınıfı. Cephede, ısı yalıtım değerleri yüksek gazbeton blok ve 5 cm kalınlığında taşyünü ısı yalıtım malzemesi kullanılacak. Yapıda doğalgaz faturalarının yüzde yirmi daha düşük olacağını öngörüyoruz. Ayrıca binada kullanılacak yapı malzemelerinin EPD sertifikasına sahip olmasına özen gösteriliyor. Söz konusu malzemelerin çevreye zarar vermeyen malzemeler olması bizim için oldukça önemli. Onun dışında malzemelerin büyük kısmı yerel kaynaklardan üretilen malzemeler; bu sayede ulaşım kaynaklı karbon emisyonunun da azaltılmasını amaçlıyoruz.
Cephenin saydam oranı, günışığını içeri almak istediğimizden oldukça fazla. Opak kısımları ise doğaltaş olacak. Pencere doğramaları PVC. Binanın çelik konstrüksiyon öngördüğümüz çatısı ise bitişik nizamdan dolayı kırma çatı tarzında yapılacak. Tabii performansı yüksek taşyünü ve belki püskürtme malzemelerle de yalıtımı sağlanacak.
Şantiye: Binada yürütülen YeS-TR sertifikasyonu ve sistemin işleyişle ilgili güncel bilgiler paylaşabilir misiniz?
Erdal Açıkgül: Bildiğim kadarıyla YeS-TR’de bugün itibariyle sekiz başvuru var. Bu bina ise zannediyorum Kadıköy’ün resmi kaynaklarca tanınan ilk YeS-TR sertifika adayı binası. Belki İstanbul’da da ilktir. Sistemde işler interaktif bir şekilde ilerliyor. Sorularımıza ve beyanlarımıza gün içinde geri dönüşler alıyoruz. YeS-TR uzmanı olarak benim görevim, sağlıklı-standartlara uygun yönlendirmelerde bulunmak ve projede, “greenwashing” denilen yanıltmalar olmaması için kontroller yapmak. YeS-TR aslında Türkiye’deki standart ve uygulamalara da oldukça uygun olduğu içim müteahhit ve mal sahiplerinin binalarını bu sertifikaya göre inşa etmeleri hem çok kolay hem çok verimli.
Şantiye: Bir uygulama firması olarak böyle bir sertifika sürecinde sizi zorlayan bir durum, unsur veya süreç oldu mu?
Cemal Şapoğlu: Hayır hiçbir süreçte olumsuz bir durum yaşamadık. Maddi açıdan tabii bir ilk yatırım maliyeti oluyor ama sonuca bakıldığında bunlar kabul edilemez rakamlar değil. Ve asıl önemlisi hem maddi hem çevresel ve konfor açısından getirisi oldukça yüksek olan unsurlar. Her firmanın uygulayabileceğini düşünüyorum.
Şantiye: Bölgede (Kadıköy) yoğun olarak yaşanan kentsel dönüşüm faaliyetleriyle ilgili genel bir durum değerlendirmesi yapar mısınız?
Cemal Şapoğlu: Başta, artan maliyetler en büyük problem. Onun dışında esasında Kadıköy Belediyesi’ne bağlı birçok mahallede emsal 2.07’dir. Bu emsal de kentsel ölçekte değerlendirildiğinde, yüksek yoğunluklu konut bölgesine ait olan imardır. Yani Suadiye için 2.07’nin az bir emsal olduğunu söyleyemeyiz. Ancak beş yıl önce çıkan yönetmeliklerde yüzde otuz bir artırım da sağlandı. 2.07 + yüzde 30, ki ona rağmen verdiğimiz tekliflerde güncel maliyetler yüksek olduğu için müteahhidin aldığı daire sayısı düşük ve kat maliklerinin de yeni daireleri beklentinin çok altında metrekarelerde olduğundan biraz ağır ilerliyor. Metrekare problemi genel olarak bir sorun gözüküyor ama ben bunu bir mimar olarak mesleki anlamda problem olarak görmek istemiyorum. Zaten kentlerimiz çok yoğun, yüzde otuz yoğunluğu artırılmış bir yönetmelik var elimizde ve bir daha bu artırıma giderse bu sefer başta otopark, yeşil alan, altyapı, eğitim alanları ve sosyal donatı alanları yetersiz kalacak.
Şantiye: Genel olarak inşaat sektörüyle ilgili ne gibi eleştirileriniz, tavsiyeleriniz ve öngörüleriniz olabilir?
Cemal Şapoğlu: Sektörde işgücü sıkıntısı çok ciddi biçimde kendini göstermeye başladı. Nitelikli usta bulunmuyor ve kalifiye işçi sayısında azalma hissediliyor. Bunun en büyük nedeni, genç kuşakların mesleğe ilgi göstermemesi. Özellikle ara eleman konusu ciddi bir problem. Yeni usta, meslek erbabı yetişmiyor. Ayrıca enflasyon karşısında artan maliyetler bizleri yoruyor. Başta hesap edilen maliyetle işin bitişindeki maliyet arasında neredeyse yüzde yüze yakın bir maliyet farkı karşımıza çıkıyor. Bunu daire fiyatına yansıtmaya çalıştığımızda alıcı tarafında başka problemler yaratıyor. Dolayısıyla daire satışı da ağırlaşıyor. İlerideki süreçte kentsel dönüşümün ekonomik nedenlerden ve usta kaynaklı sorunlardan dolayı azalacağını düşünüyorum. Malzeme tedariğinde ise bir problem yaşanmıyor, istenilen her malzemeye ulaşılabiliyor; yeter ki sermaye güçlü olsun. Bu konudaki eskiyle aradaki fark ise, vadeli alınan malzemelerin artık nakit alınması gerektiği.
10 Haziran 2024
Türkiye'nin en ESKİ ve en çok ZİYARET EDİLEN şantiyesi: ŞANTİYE®...
İnşaata dair "KAYDADEĞER" ne varsa... 1988'den bu yana...
Şantiye®nin ürettiği, derlediği ve yayınladığı içeriklerde öncelik “KAMUSAL YARAR”dır...
Ve yayınlanan içeriğin “ÖZEL” olmasına özen gösterilir...
BASILI DERGİ + E-DERGİ + SANTİYE.COM.TR + SOSYAL MEDYA + DİJİTAL PLATFORMLAR...
İnşaat sektörünün buluşma noktası Şantiye®, “Güven”i temsil eden “Basılı bir Yayın” olma özelliğinin yanı sıra yenilenen web sitesi, Turkcell Dergilik ve Türk Telekom E-Dergi gibi mobil uygulamalardaki varlığı, 42 bin E-Bülten abonesi ve 85 bin sosyal medya takipçisi-bağlantısıyla inşaat sektörünün en önemli iletişim platformlarından biri olmaya her ortamda devam ediyor... 1988'den bu yana...
Şantiye® ayrıca yapı sektörüne "Şantiye'nin Yıldızı Ödülü", "Yılın Yeşil Yapı Malzemesi / Teknolojisi Ödülü" ve "Şantiyeden Kareler Fotoğraf Yarışması" gibi farklı organizasyonlarla da katkı sunuyor.
Şantiye®nin son sayısı da dahil 1988 yılından bugüne kadar yayınlanan TÜM SAYILARINA E-Dergi olarak göz atmak için lütfen tıklayın...
Şantiye®, başta ABONELERİ olmak üzere 2020-2024 yıllarında ilan veren firmalar ABS Yapı, Akyapı, Alumil, Anadolu Motor (Honda), Alkur, Ak-İzo, Altensis, Arbiogaz, Aremas, Arfen, Assan Panel, Asteknik, Atos, Batıçim, Baumit, Betek, Betonblock, Borusan CAT, Bosch Termoteknik, Bostik, BTM, Buderus, Bureau Veritas, Çimsa, Çuhadaroğlu, Çukurova Isı, Duyar Vana, DYO, Efectis ERA, Ekomaxi, Elkon, Emülzer, Eryap, Filli Boya, Fixa, Fullboard, Form Endüstri Ürünleri, Form Endüstri Tesisleri, Form MHI (Mitsubishi Heavy Industries) Klima, Garanti Leasing, GF Hakan Plastik, Gökçe Brülör, Grundfos, Hilti, IQ Alüminyum (by Deceuninck), İNKA, İntek, İpragaz, İstanbul Teknik, İzocam, İzoser, Kalekim, Knauf, Knauf Insulation, Komatsu, Köster, Kuzu Grup, LG, Marubeni, Masdaf, Master Builders Solutions, MBI Braas, Meiller Kipper (Doğuş Otomotiv), Messe Frankfurt, Messe München/Agora Tur., Mekon, Mitsubishi Chemical, Nalburdayim.com, NETCAD, ODE, Ökotek, Özler Kalıp, Özpor, Panasonic, PERI, Pimakina, Polyfibers, Polyfin, Prometeon, Ravago, Rehau, Saint Gobain Türkiye, Saray Alüminyum, Schüco, Selena (Tytan), Sentez Mekanik, Serge Ferrari, Shell, Siemens, Sistem İnşaat, Soudal, Sika, Şişecam, Temsa, TMS, Tekno Yapı, Türk Ytong, Tremco illbruck, Vaillant, Vekon, Wermut, Wilo ve Xylem’in değerli katkılarıyla hazırlanmaktadır.
ABONE OLMAK İÇİN
Bir yıllık abonelik bedelimiz olan 1200 TL (6 Sayı, KDV Dahil)'yi TR70 0001 0008 5291 9602 1550 01 IBAN no’lu hesabımıza (Ekosistem Medya) yatırıp; ardından dekontu, açık adresinizi ve fatura bilgilerinizi (şahıs ise TC kimlik no; firma ise vergi dairesi-numarası) santiye@santiye.com.tr adresine e-posta veya 0532 516 03 29 no’lu telefona WhatsApp / SMS aracılığıyla ulaştırabilirsiniz.