Yeşil çatının tarihi M.Ö. 7. yüzyılda yapılan Babil Asma Bahçeleri’ne kadar dayanıyor. Sonraları daha çok İskandinav ülkeleri ve diğer kuzey ülkelerinde münferit uygulamalar görülmüştür. 70’li yıllara kadar yapılan yeşil çatı uygulamaları zenginlik göstergesi olmuştur. 1970 yılında Alman Peyzaj Mimarı Prof. Hans Luz, kentsel çevre kalitesinin yükseltilmesi amacıyla yeşil çatı (bitkilendirilmiş çatı) uygulamalarını önererek bu konuda ilk ciddi adımı atmıştır. 1977 yılında da yine Almanya’da FLL adı altında bir peyzaj ve peyzaj inşaat organizasyonu oluşturularak yeşil çatı konusunda ilk bilimsel çalışma başlatılmıştır.
Avusturyalı mimar ve ressam Friedensreich Hundertwasser, 1980’li yıllarda tasarladığı yeşil binalarla günümüzde bile popülaritesini korumaktadır. Son yıllarda Zaha Hadid (Haydar Aliyev Kültür Merkezi-Bakü) ve Norman Foster (Han Çadırı-Astana) gibi ünlü mimarlar da projelerinde çoklukla yeşil çatı konseptini tercih etmektedirler.
Günümüze kadar Amerika’dan Avustralya’ya, Avrupa’dan Uzakdoğu’ya kadar birçok ülkede milyonlarca metrekare yeşil çatı uygulaması yapılmasına rağmen, dünyadaki yıllık 9,4 milyar metrekare çatı uygulamasının içinde yeşil çatı uygulamalarının oranı oldukça azdır.
Türkiye’de önemli boyuttaki ilk yeşil çatı uygulaması, 1978 yılında Me-Sa Güneş Sitesi’nde yapılan uygulamadır. Daha sonra Bahçeşehir villa otoparkları üzerinde önemli boyutta yeşil çatı uygulamaları yapıldığını görüyoruz. Ancak Türkiye’deki ilk teknik uygulamalar, 2004 yılında Onduline Avrasya A.Ş.’nin, yeşil çatılar konusunda geniş üretim ve uygulama deneyimine sahip olan uzman kuruluş ZINCO Ingenieurwerkstatt + Gründach Systeme işbirliği ile “Sistem Ondugreen” adı altında başlamıştır. 2011 yılına kadar, çoğunluğu alışveriş merkezleri ve işmerkezlerinde olmak üzere 100 bin metrekareye yakın uygulama gerçekleştirilmiştir.
Yeşil çatıların oluşturulmasında, intensif (yoğun) ve ekstensif (seyrek) olmak üzere iki değişik yöntem kullanılmaktadır.
İntensif yeşillendirme sisteminde, çatı üzerinde ağaçların bile yetiştirilmesi mümkün olabilmektedir. Bu sistem çatıya 300-400 kg/m2 civarında yük vereceğinden, binanın statik sisteminin bu yüke dayanacak şekilde oluşturulması şarttır. İntensif yeşillendirmede kullanılan bitkiler bakım gerektirir. Sulama ihtiyacı dikkate alınmalıdır.İntensif yeşillendirme sistemi kalınlığı 16 ile 30 santimetre arasındadır.
Ekstensif yeşillendirme sisteminde az veya hiç bakım gerektirmeyen sedum tipi bitkiler kullanılır. Bu sistem de çatıya 100 kg/m2nin altında yük verir. Bu nedenle sistem daha önce herhangi bir malzeme kaplanmış düz veya eğimli çatılara uygulanabilir. Ekstensif olarak yeşillendirilen çatılar, iklim şartlarına bağlı olarak yılda en çok bir veya iki bakım gerektirirler. Ekstensif sistem kalınlığı 9 ile 14 santimetre arasındadır.
Karıncalar ve birçok böcek türü yuvalarını toprağın 3-6 metre altında yaptıklarından, yeşil çatılara yuvalanmaları söz konusu olamaz.
Yeşil çatı sistemlerinin maliyeti, kök tutucu örtü dahil, bitki hariç olmak üzere 25 euro/m2den başlamaktadır. Seçilen sisteme, çatı eğimine ve bitki türüne bağlı olarak maliyet artmaktadır.
Yeşil Çatı Uygulamalarında
Atıksu miktarı azalır: Yeşil çatılarda, seçilen sisteme bağlı olarak çatıdan atılması gereken su miktarında yüzde 90’a kadar tasarruf edilebilir.
Daha az tozlu çevreler yaratılır: Yeşil çatılar, havada bulunan toz partiküllerinin filtre edilmesini sağlar.
Çevre gürültüsünü azaltır: Yeşil çatıların yansıttıkları ses miktarı, diğer malzemelerle kaplanmış çatılardan 3 dB daha düşüktür.
Çevrenin iklim özelliklerini değiştirir: Yeşil çatılardaki bitkilerin nefes alma özellikleri, oksijen miktarının artmasını ve dolaysıyla havanın temizlenmesini sağlar. Daha çok yağış alan, yazları daha serin kalan yaşanabilir çevreler meydana gelir.
Çatının ısı yalıtımı artar: Seçilen yeşil çatı sistemine bağlı olarak bina çatısının ısı yalıtım kapasitesinde yüzde 50’ye varan artışlar sağlanabilir.
Su yalıtımının daha uzun ömürlü olması sağlanır: Çatıdaki su yalıtım malzemelerinin, mekanik etkilerden, aşırı ısı farklarından ve ultraviyoleden etkilenmesini önleyerek daha uzun ömürlü olmalarını temin eder.
Doğal bir çevre elde edilir: Ortak yeşil alanların yetersiz olduğu kentlerdeki doğal ortam eksikliği yeşil çatılarla giderilebilir.
Yeni kullanım alanları elde edilir: Çakıl kaplı teras yerine bitki alanlarıyla kombine edilmiş yaşanabilir dış mekânlar elde edilebilir.
Yazan: Atila Gürses / Onduline Avrasya Teknik Md.